En Son Okuduğunuz, Tavsiye Ettiğiniz Kitaplar Ve Tanıtımları

Çevrimdışı UMUDUM KPSS

  • Uzman Üye
  • *****
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
# 08 Ağu 2009 18:53:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kesinlikle Elif Şafak'ın AŞK romanını okuyun arkadaşalr...Kitabı aldım iki günde bitirdim...Elinizden bırakak istemeyecek bitti diye üzüleceksiniz...Bir kez daha okuyacağım ama bu kez not alarak...
:)
tavsiyenizi değerlendireceğim hocam zaten bir kitap alacaktım ben de.

Çevrimdışı wolf07

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 187
  • 339
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 187
  • 339
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 08 Ağu 2009 19:02:07
Furkan Semih'ten Yufesta ile Şibenza – İkinci Fethin Şifresi.
:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.:.
Geçmişe ve geleceğe Ayasofya''nın minarelerinden bakmaya hazır mısınız?
Kabullenilmesi en güç olanı, yani gerçeği, kabullenebilecek misiniz?
Gerçeğin peşinde olan Yufesta ile Şibenza, Kostantinopolis''ten çok uzaklarda yaşamaktadır. Prens kardeşler, bir bilgeden, fetih gününün gelip çattığını ve "fatih" olacak kişinin kıyamete yakın ortaya çıkacak "beklenen kurtarıcı" olduğunu öğrenirler.
İki kardeş, Kostantinopolis''in İslamopolis (İslambol) oluşuna tanıklık ederler. Akıllarında ise "ikinci fetih" vardır.
1453''ten 2028''e uzanan olaylar, tarihin öngörüldüğü gibi yaşanacağının kanıtıdır.
Şimdi, tarihin gizemli ve mistik atmosferine dalarak gerçeğin büyüsüne kapılma zamanı!
Şimdi, yakın gelecekte yaşanacak "büyük fetih" gününün önemini kavrama zamanı!
Şimdi, sarsıcı ve saklı hakikatleri paylaşma zamanı!
:.:.:.:.:.:.:.:.:. internet sitelerindeki tanıtımından :.:.:.:.:.:.:.:

Çevrimdışı KASKAYA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
# 08 Ağu 2009 20:12:24
                       İSTİKLALİN BEDELİ   
                            Necdet Sevinç
                       BİLGEOĞUZ YAYINLARI

       Türk çocuklarının, başlarını kartallar gibi gökyüzünün yüce katmanlarında dolaştırarak yaşamaları için kendilerini fedâ eden kahramanların aziz hâtıralarına armağan edilen bu kitap, efsanevî Antep Harbi’nin yegâne belgesel romanıdır.
         Bayrağına düşman eli uzandığı anda, hiç kimsenin “uygun görmesine lüzum görmeden” şeref ve haysiyetini kurtarmak için silâha sarılan bir şehrin yaşanmış hikâyesidir, bu kitap. Bir kutsal isyanın, bir başkaldıranın, savaşın galiplerine meydan okuyuşun hikâyesidir.
         Fransızlar; topları, tankları ve uçakları ile halk ibadet hâlinde iken camileri vurmuştur! Çarşıları vurmuştur! Hanları, kervansarayları, bedestenleri vurmuştur! Evleri vurmuştur! Yalnız Kozanlı Mahallesi’nde 2 bin 657 ev obüs mermileri ile çökmüş, kasabadaki 10 bin evden 8 bini harâbe haline gelmiştir! Tespit edilebilinen şehit sayısı 6 bin 317, yaralı sayısı 11 bindir!
            Bütün bunlara rağmen ne sitem edilmiştir, ne ah, aksine bir türkü söylenmiştir siperlerde her sabah:
            Vurun Antepliler namus günüdür
            Vurun Türk uşağı namus günüdür!
         

Çevrimdışı d.yigit

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 264
  • 106
  • 264
  • 106
# 08 Ağu 2009 22:29:56
yardımcı ilgine teşekkürler

Çevrimdışı KASKAYA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
# 08 Ağu 2009 23:08:57
                                     SÖZ YANGINI
                                    SENAİ DEMİRCİ

                  (Aşağıda yazılanlar Senai DEMİRCİ'nin kitabını anlatışıdır.)
        Sessiz ve sinsi bir yangını haber veriyorum size. Görünmez bir depremin enkazını resmediyorum. Nefeslerimizle harladığımız, hece hece alevlendirdiğimiz bir yangını körüklüyoruz ağzımızda. Dilimizin her kıpırtısında ürkütücü fay hatlarını tetikleyen zelzeleler büyütüyoruz odalarımızda. Sevaphanemizi yakıyoruz dilimizle.
              İyiliklerimizi yerle bir ediyoruz dudağımızla. Kendi duruluğumuzu bulandırdığımız, kardeşlerimizi küçük düşürdüğümüz, doğrularımızı eğrilttiğimiz, yüzümüzü de sözümüzü de ikileştirdiğimiz “fiskos bombaları” döşüyoruz ağzımıza, aramıza, yuvamıza, sokağımıza…
              Bir insan inandığını söylediğinde, kendisini Allah’la ilişkilendirir. Bir insan “mü’min” olduğunu beyan ettiğinde, artık Allah’la yaşamaktadır. O’nu kendine Vekil edinmiştir. O’nu kendine Velî edinmiştir. Mü’min, Allah’ın kulu olarak tanımlamıştır kendini. Öyle yaşar, öyle bilir ve öyle bilinsin ister. Vekil’i Allah olan ise dokunulmazdır. Velî’si Allah olana dil uzatılmaz. Kendini “Allah’ın kulu” olarak markalayan, o kutlu markanın ardındadır, onun kalitesi üzerine laf edilmez.
          “Allah’ın kulu”nun hataları olabilir elbette. Ama o kulun Allah’ı, hatasından dönmesi için sabreder, dönüşünü bekler. Bir başkası, Allah’a kul olanın hatasını görür görmez onu cezalandırmaya kalkamaz, sırlarını yağmalayamaz. O zaman kendini Allah’ın önüne koymuş olur.
       Allah, kulunun ayıbını hemen yüzüne vurmaz, başkalarına ilan etmez. Bildiklerini hemen herkese her fırsatta söylemez. “Halîm” olarak bekler. “Tevvâb” olarak, dönmesi için mühlet verir. “Settâr” olarak kusurlarını gizler. Bir başkası araya girip, Allah’ın gizlediğini açığa vurma hakkına sahip değildir. Bir başka kul, acele edip “Allah’ın kulu”nun o kusurdan asla dönmeyeceğini varsayarak, Allah’ın kulunu o kusura indirgeyemez. Bir başkası, iyilikleri de olan, hatadan dönmesi de iyilik sayılan “Allah’ın kulu”nu hep kötülükten ibaretmiş gibi etiketleyemez. Bir başkası, Allah’ın hatasından dönmesi için beklediği, kusurlarını gizlemek için sustuğu kulunun hatırını hiçe sayıp, o kula ceza kesemez, konuşmaya kalkamaz. O zaman da kendini Allah’ın ve Resûl’ünün önüne koymuş olur.
          Allah, kulunun hatalarını affedeceğini beyan eder. Hem de severek affeder. Affettiği için sitem bile etmez kuluna. Affettiğini hatırlatmaz bile kuluna. Bağışladığına, bağışladığını bile unutturacak denli nezaket ve anlayış sahibidir O. Hem de O, kulunun kusurunu bilmesiyle yaşadığı mahcubiyeti, kusursuzlukla kapılabileceği gururdan daha sevimli bulur. Hem de O, kulunun pişmanlığıyla döktüğü gözyaşını günahsızlığı sebebiyle kendini beğenmesinden daha makbul bilir.
         Allah’ın kusurunu af ve bağışı için vesile eylediği kulunu kimse, affedilmez ve iflah olmaz ilan edemez. Allah’ın hatasıyla da sevdiği, hatta (tövbesine vesile olduğu için) hatası için sevdiği kulunu hiç kimse sevimsiz bulamaz. Yoksa, kendini Allah’ın Resûl’ünün önüne koymuş olur.
         Allah, mü’min kulunu dokunulmaz ilan etmiştir. [İnanmıyorsanız bir daha okuyun: Münafikûn'un 8. Ayetini: "İzzet, Allah'a, Resûl'üne ve mü'minlere aittir."] Mü’min olmak şerefli olmak için yetiyor. Ek bir şart koymuyor Rabbimiz. Onurumuz Allah’a ve Resûl’üne göre yaşama çabasından besleniyor demek ki.. Allah’ın ve O’nun elçisinin garantörlüğü altındaymış mü’minin olarak dokunulmazlığımız. Allah’ın dokunulmaz kıldığına dokunan yanar!  "...yoksa yapıp ettikleriniz boşa gider, sevaplarınız yanar!]
              Bir insanın, gıyabında da onurunun korunduğu, olmadığı yerde de saygı gördüğü, işitmediği kapı arkalarında da hatırının sayıldığı biricik medeniyetin mensupları olarak, gıybetsizliğe davet ediyorum sizi. Gıybet Gönülsüzlüğüne… Etlerimiz gibi sözlerimiz de “İslamî usulle kesilmiş” olsun istemez miyiz? İçkinin olduğu kadar gıybetin de “damlasını ağzıma değdirmedim” diyebilmeyi istemez miyiz?
           Burası yeri olmadığı halde, önceliğine binaen, editörümün anlayışıyla, bir kez daha “gıybetin y/aktığı dudaklardan k/özlü sözler” okuyacağınız kitabı hatırlatıyorum.

Çevrimdışı HaZaNn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 894
  • 1.210
  • 894
  • 1.210
# 08 Ağu 2009 23:14:20
elif şafak ın aşk romanını bende tavsiye ederim..gerçekten çok güzel bir uslübü var..beğenerek okudum ve çok etkilendim... şu aralar ise alacakaranlık serisini okuyorum.. bu da çok etkileyici bir kitap..bu arada kitabın filmi de var..onu da tavsiye ederim.guzeldi...:)

Çevrimdışı yardımcı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.588
  • 6.205
  • 2.588
  • 6.205
# 09 Ağu 2009 15:04:59
Sen şimdi gidecen ya cehennemin dibine git
ERDAL DEMİRKIRAN


Sevdin mi Mecnun gibi sevip düşme çöle
Sevdin mi Ferhat gibi sev hiç olmazsa
Git dağ del, su getir köyüne de aşkın bir işe yarasın

Yazar farklı üslubuyla şaşırtmaya ve bilinenlere farklı anlamlar yüklemeye devam etmekte.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 14 Ağu 2009 00:54:50
Tanrının  Kırbacı @ Thomas R.P. Mıelke  1. Cildini  bugün  itibari  ile  nihayet  bitirdim..
Ve  aynı  kitabın  devam  eden  2.Cildine  başladım..
Sürükleyici  bir  kitap  tavsiye  ederim..

Çevrimdışı ogrt2004

  • Uzman Üye
  • *****
  • 277
  • 93
  • 277
  • 93
# 14 Ağu 2009 10:30:54
LADESÇİ          ÜSTÜN DÖKMEN

Çevrimdışı dwaynewade

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 75
  • 129
  • 75
  • 129
# 14 Ağu 2009 13:23:28
Elif ŞAFAK 'ın Aşk romanını okudum.Çok güzel.Mesnevi aşkı anlatıyor.

AŞK 'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk.
Ya tam ortasındasındır.merkezinde,
Ya da dışındasındır.hasretinde...

Çevrimdışı jujuva

  • Uzman Üye
  • *****
  • 418
  • 131
  • 418
  • 131
# 14 Ağu 2009 17:22:54
grigory petrov - beyaz zambaklar ülkesinde (Finlandiya'nın kalkınma öyküsünü anlatıyor ayrıca Atatürk'ün askeri okulların müfredatına konulmasını emrettiği kitap!  )

chrsty brown - sol ayağım (beyin felçli bir çocuğun hayat mücadelesini anlatıyor)

Stephenie Meyer - alacakaranlık

bunların üçünü şiddetle tavsiye ederim, emin olun çok beğeneceksiniz..

Çevrimdışı mt0212

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.310
  • 10.551
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.310
  • 10.551
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ağu 2009 17:37:57
Mehmed Uzun - Aşk Gibi Aydnlık Ölüm Gibi Karanlık

Çevrimdışı ssahin83

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 152
  • 32
  • 152
  • 32
# 14 Ağu 2009 17:50:15
nermin bezmen bizim gizli bahçemizden çok hoş bir kitap

Çevrimdışı seellda

  • Aktif Üye
  • **
  • 53
  • 14
  • 53
  • 14
# 14 Ağu 2009 19:31:24
Jose Mauro de Vasconcelos.....Şeker Portakalı

Ayrıca;
Stephenie Mayer
1.Alacakaranlık 2.Yeni Ay
3.Tutulma 4.Şafak Vakti (Sürükleyici bi seri)

Çevrimdışı mcenkiz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
# 14 Ağu 2009 19:42:27
Bence Türkiye'nin en iyi psikiyatristlerinden Sefa Saygılı'nın tüm kitaplarını tavsiye ederim. En son okuduğum kitabı Beyin ve Ruh.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK