Moby Dick - Herman MelvilleMoby Dick (Beyaz Balina) , Amerikalı yazar Herman Melville'in dünyaca ünlü romanıdır.
Bana İsmail deyin cümlesi ile başlayan roman, anlatıcı İsmail'in ağzından Kaptan Ahab adlı roman kişisinin Moby Dick adlı balinanın peşinde yaşadığı macerayı anlatır.
İlk kez Ekim 1851'de Londra'da Richard Bentley tarafından ve Kasım 1851'de New York Harper&Brothers Yayınevi tarafından basılmıştır. Sonradan klasikleşen roman ilk yayımlandığı dönemde ilgi görmemiş, sadece 3000 adet satılmıştı. Yirminci yüzyılda ün kazandı, üzerine incelemeler yazıldı ve defalarca sinemaya uyarlandı.
Simgesel okumalara açık bir kitap olan Moby Dick ile ilgili olarak; Ahab ve Moby Dick arasındaki çatışmanın birey ile doğa, Ahab ve gemi mürettebatı arasındaki çatışmanın birey ile toplum arasındaki gerilimi yansıttğı; Ahab karakterinin 20. yüzyılın diktatörlerinin habercisi olduğu; geminin Amerikan toplumunu, acımasız Ahabın ise acımasız kapitalizmi ifade ettiği şeklinde okumalar yapılmıştır.
Mina Urgan Beyaz Balinanın romanını şöyle tanımlıyor.,
İlk bakışta denizlerde geçen bir serüven romanı sanılabilir. Ne var ki insan Moby Dicki okudukça, okuduklarını düşündükçe, kitabın derinliğini, gerçek anlamını sezmeye başlar. Bu derinliği, gerçek anlamı sezmeyenler ise, balina avıyla ilgili, heyecanlı bir öykü olarak, gene de Moby Dickin pekâlâ keyfini çıkarabilirler.
Hikaye, Ishmael'in (İsmail) bir balina avlama gemisine katılmak için yola koyulmasıyla başlar. Balina avcılığındaki ilk şehir Nantucket'e doğru giderken Queequeg adlı bir zıpkıncıyla tanışır ve ikili hemen arkadaş olurlar. Peqoud adlı gemiyi bulurlar, uğursuzca belirtilere rağmen kaptanın yokluğunda diğer mürettebatla yola koyulurlar.
Ne var ki her şey göründüğü gibi değildir. Tekne yola çıktığında Kaptan Ahab gemide ortaya çıkar; canını sıkan bir şey olduğu açıktır. Mesele Ahab'ın niyetini açıklayan ilk konuşmasını yapmasıyla açıkça daha da karmaşıklaşır: Ahab, bacağını koparan Moby Dick adlı beyaz balinayı avlamak ve öldürmeyi istemektedir. Diğer bütün istekleri bu isteğinden sonra gelir ve hiçbir şey onu amacına ulaşmasından alıkoyamaz. Tayfasının büyük bir kısmı macera tutkunudur, ikinci kaptan Starbuck hariç; o işin sonundan endişelidir.
Peqoud, o sezonda Moby Dick'in takıldığı yer olan ekvator civarına ulaşmak için yabancı denizlere doğru yelken alır. Yolda Beyaz Balinayla ilgili anlatacak hikayeleri olan birçok tayfa ve gemiyle karşılaşırlar; hikayeleri sadece ölüm ve felaketten ibarettir; Moby Dick insan eliyle öldürülemez, o ölümsüz bir yaratıktır. Moby Dick'e intikam meleği, hatta muhtemelen Tanrı'nın kendisi diye efsanevi anlamlar yüklenir. Gemi rutin balina avlama işine devam eder ve İsmail hikayenin değişik bölümlerinde balinaları avlama ve onlardan yağ elde etme süreçlerini, balinaların kültürümüzdeki izlerini okuyucuya anlatır. ve hatta onların fiziksel doğaları üzerine biyoloji dersi verir.
Sonunda hedefledikleri yere varırlar. Her gemiyi geçişte Moby Dick'e daha da yakınlaşırlar ve Ahab iyice çılgınlaşır. balinayı öldürmek için özel olarak zıpkıncının kanıyla kutsanmış çelikten bir zıpkın yapar ve kayıp tayfalarını bulmaya çalışan diğer gemilerden gelen yardım etme taleplerini reddeder.
Sonunda Moby Dick görünür. Av 3 günden fazla sürer. Av bittiğinde bir kişi hariç Peqoud'in bütün mürettebatı öldürülmüştür. Gemi batar, balina botları harap olur ve Ahab da kendi dövdüğü bir demirle ölüme gider. Sadece, diğer bir gemi tarafından kurtarılan İsmail kurtulur; hikayeyi anlatacak sadece o kalmıştır.
...denizi, gemicileri, balinaları ve tabii bu arada kinin ve tutkuların tutsağı olan insan ruhunu, düz yazı biçiminde yazdığı bu şiirde, ironi, mitoloji ve gerçekçiliğin iç içe geçtiği bu romanında anlatıyor. Sabahattin Eyuboğlu ve Mina Urgan'ın akıcı Türkçe'sinden...
Beyaz renk ile ilgili tam tamına yedi sayfa yazmış. Harika anlatmış bu rengi. Sizlerle de bir iki satır paylaşmak istedim:
Bu renk, güzel, onurlu, ulu olan her şeyi içinde barındırmakla beraber; yine de bu renkte, gizemli, soyut bir korku saklıdır.İnsanın ruhunu, kan kırmızısından daha çok sarsan bir korku
.
Üstteki bilgiler kitapla ilgili, nette yapılmış paylaşımlardan bir kısmı.Kitabın bana hissettirdiklerine gelince; bir haftadır denizdeyim sanki.
Anlatım o kadar başarılı ki, kendinizi dalgalar arasında, çaresizliği, heyecanı yaşarken buluyorsunuz. 740 sayfalık kitabın belki de sadece 200 sayfası müthiş bir macerayı, o kadar güzel bir dille size sunmuş ki, etkilenmemek mümkün değil.
Kitabın geriye kalan kısımlarında, gemicilik, balina avcılığı, balinaların anatomisi ve tarihi üzerine bir çok ansiklopedik ve ayrıntılı bilgiye sahip olabiliyorsunuz. Örneğin amberin elde edilişi çok ilginçti.