En Son Okuduğunuz, Tavsiye Ettiğiniz Kitaplar Ve Tanıtımları

Grange başka... Adam hakikaten dahi bence de...Çok iyi kitapları onu okuyunca Ahmet Ümit falan çok basit kalıyor.. Bu ara Tess Gerritsen'e taktım.. Rizzoli&İsles serisini okuyorum..Çok iyi.. Şimdi sıra olarak Ruh Koleksiyoncusuna geldim.. Eşimi de başlattım Cerrah kitabından..

Rizzoli - Isles Serisi
#1 Cerrah - The Surgeon (2001)
#2 Çırak - The Apprentice (2002)
#3 Günahkar - The Sinner (2003)
#4 İkiz Bedenler - Body Double (2004)
#5 Siliniş - Vanish (2005)
#6 Mefisto Kulübü - The Mephisto Club (2006)
#7 Ruh Koleksiyoncusu - The Keepsake (2008)
#8 Buz Gibi Soğuk - Ice Cold (US) / The Killing Place (UK) (2010)
#9 Sessiz Kız - The Silent Girl - (2011)
#10 Sona Kalan - Last to Die - (2012)
#11 Diriliş - Die Again (2014)

hocam Gerritsen in tüm kitapları bende de var. çıkar çıkmaz alıyorum. Lisa Gardner okumanızı tavsiye ederim. rizzoli ve isles dizisi de var. kitapla çok bağlantılı değil. eskiden cnbc yayınlıyordu, şimdi netten izliyorum. senaryoyu Gerritsen yazıyor...

  Öğretmenim, bahsettiğiniz yazarların isimlerini görünce bile hemen kitap kapakları geldi gözümün önüne. Ürktüm 
Tbr ederim okuyabiliyorsanız . Bu türü asla okuyamıyorum. Grange Ölü Ruhlar Ormanı ile başlamadan bitti gerilim türü tek okuduğum ( bilim kurgu ama bana göre  gerilim gibiydi   ) Stephenie Meyer'in Göçebe'si. Ruh transplantasyonları yaşanıyordu

hocam ölü ruhlar ormanı çok kötü bir başlangıç. Grange in beğenmediğim 2 kitabından biri konu seçimi çok iğrenç. hafif dozla başlamalısınız  spor ile ilgili gerilim severseniz Harlan Coben tavsiye ederim. okuduğum kitaplar parapsikoloji değil. gerçekçi olanları seviyorum. bilim kurgu seviyorsanız Açlık Oyunları ilgi çekici. şimdi okuduğum bir kitap dizisi var Cinder . fantastik kurgu gelecekte geçiyor, güzel bir kitap.

Açlık oyunları 1i okudum. Çok sürükleyici bi kitap. Filmini izlemeyi de istiyorum ama nette bulamadım türkçe dublaj

Açlık oyunları 1i okudum. Çok sürükleyici bi kitap. Filmini izlemeyi de istiyorum ama nette bulamadım türkçe dublaj

Hocam önce kitabı okumanız çok doğru bir tercih olmuş. (Bana göre uyarlamalar kitabın bize sunduğu hayal aleminin sınırlarını daraltıyor.)
Filmlere gelince açlık oyunları serisinin tamamını  izlemenizi öneririm. İlk filmden sonrakiler çok çok daha başarılı. Yalnız hocam, dublajsız izleyin. Dublaj filmin kalitesini düşürüyor bence.

Okuyan arkadaşlar, 5. sınıflar için Masal Masal İçinde (Ahmet ÜMİT) yorumlarınızı alabilir miyim?

Hocam önce kitabı okumanız çok doğru bir tercih olmuş. (Bana göre uyarlamalar kitabın bize sunduğu hayal aleminin sınırlarını daraltıyor.)
Filmlere gelince açlık oyunları serisinin tamamını  izlemenizi öneririm. İlk filmden sonrakiler çok çok daha başarılı. Yalnız hocam, dublajsız izleyin. Dublaj filmin kalitesini düşürüyor bence.

Özellikle Açlık Oyunları'nın filmi büyük hayal kırıklığı oldu bende. Kitabındaki o heyecan verici sahnelerin o kadar azını buldum ki filmde... Her zaman kitaplar daha dolu doludur zaten ama Açlık Oyunları'nın filmi daha farklı olmalıydı diyorum. O kadar güzel sahneleri kullanamamışlar filminde.

Özellikle Açlık Oyunları'nın filmi büyük hayal kırıklığı oldu bende. Kitabındaki o heyecan verici sahnelerin o kadar azını buldum ki filmde... Her zaman kitaplar daha dolu doludur zaten ama Açlık Oyunları'nın filmi daha farklı olmalıydı diyorum. O kadar güzel sahneleri kullanamamışlar filminde.

Hocam, ben de yüzüklerin efendisi ve hobbiti izleyince hayal kırıklığına uğramıştım, filmler görsel olarak harika olmalarına rağmen.

Bulamadin ki arkadaşlar ne altyazilisi ne de dublaj açılmıyor sitelerde bulabilen varsa link atabilir mi açlık oyunlarinin

Cerrah


Cerrah Tess Gerritsen

 Polisiye romanların usta kalemlerinden Tess Gerritsen, Cerrah kitabı ile klasik polisiye romanlarına bir yenisini daha ekliyor.

 Vücutları bir cerrah tarafından kesilmiş gibi bulunan kurbanlar ve seri cinayete dönüşen olayları incelemek üzere görevli dedektifler olayların iki yıl önce işlenen cinayetlere benzediğini farkederler ve incelemelerini genişletirler.

İki yıl önce kurbanlarını cerrah olarak kesen katil şans eseri kurbanı tarafından öldürülmüş ve kurban son anda kurtulmuştur. Olayların üzerinden iki yıl geçmiştir ve cinayetler tekrar başlamıştır. Cinayetlerde ortak olan tek şey cinayet biçimlerinin aynı olması değildir. 2 yıl önce son anda kurtulan kurbanın da kasaba da olmasıdır.

Cerrah romanı normal bir polisiye roman. Cinayetlerde gizem ve yaratıcılıktan daha son tüyleri ürperten şekilde acımasızlık var. Dedektifler de normal ipuçlarını toplayarak katile ulaşıyorlar. Kitabı uzatan ise dedektiflerin gözden kaçırdıkları. Siz okurken basbas bağıyorsunuz fakat nedense onlar görmüyor. Özellikle iki yıl önceki cinayette kaçan detay normal bir dedektifin yapacağı bir hata değil. Kullanılmış üç bardak varken orada sadece iki kişi olduğunu varsaymak akla pek sığmıyor.

 Olay yeri inceleme yada ipuçlarına odaklanan polisiye dizileri sevenler için bire bir bir kitap diyebiliriz. İpuçları ortaya çıkmadan katili bulmanız mümkün değil. Bu da katil kim sorusunu sormanıza engel ve kitabın heyecanını kaçırıyor.

şu an nietzsche ağladığında yı okuyorum,yarıladım, gayet güzel bir kitap

   güzel seçim öğretmenim..  freud, breuer & nietzsche ile sohbet ediyor hissine kapılmıştım ben okurken...  " bu kitabı daha sonra tekrar okumalıyım.."  diyeceğiniz türden, iyi okumalar..

''Nietzsche Ağladığında'' okuduğum en güzel kitap değil belki ama okurken beni en çok sarsan kitaplardan biriydi... Sohbet bölümlerinde o sohbete eşlik etmeyi, Nietzsche'ye ''seni anlıyorum'' demeyi çok istedim. Doğru kitaplarla daha doğrusu sizin için doğru kitaplarla buluştuğunuzda sanki aradaki zaman, mekan her şey kayboluyor ve siz o kitabın içindeymiş gibi hissediyorsunuz kendinizi... Kahramanları arkadaşınız oluveriyor; içinizi dökmek istiyorsunuz bazen onlara... ''Nietzsche Ağladığında'' öyle bir kitaptı benim için...

Dostluk Ekmeği, sizi iyi şeylerin hala var olduğuna inandırmak isteyen sımsıcak romanlardan bir tanesi. Darien Gee‘nin ilk romanı olmasına karşın başarılı bulduğum, “lezzetli” bir hikaye.

Hikaye Avalon adında küçük bir kasabada geçiyor. Julia, kızı Gracie ile birlikte eve geldiğinde kapısının önünde bir tabak buluyor. Amiş Dostluk Ekmeği tarifiyle birlikte hazır olarak pişmiş biraz ekmek, bir de Umarım Beğenirsiniz yazan bir not. Julia ve kızı Gracie ekmeğe bayılıyor. Kızının da zorlamasıyla Julia tarifi denemeye karar veriyor, ancak bunun için bir şart var, hamuru mayalarsanız bunu üç eşit parçaya bölmeniz ve bu parçaları başka insanlara dağıtmanız gerekiyor. Bir tür zincir mektup olayı gibi. Julia’nın yaptığı tam da bu oluyor. Böylece Amiş Dostluk Ekmeği tüm Avalon Kasabası’na yayılıyor.

Bu ekmeğin hayatlarına girmesiyle herkesin hayatı değişiyor. Olay yalnızca bir ekmek değil, paylaşmak ve dostluk adına bir şeyler yapmak.

Ayrıca Amiş Dostluk Ekmeği, hayatları acılarla dolu olan 3 kadını da bir araya getirerek hiç bitmeyecek bir dostluğun kurulmasını sağlıyor. Julia, oğlunu kaybetmiş ve acılı bir anne. Kız kardeşi ve ailesiyle bağlarını koparmış, oğlunun ölümü üzerine hayat neşesini kaybetmiş birisi. Hannah ise eşiyle ayrılmak üzere olan bir müzisyen. Hayatı boyunca kendi adına hiç karar vermemiş, bu yüzden bu küçük kasabada adeta kendisini yeniden tanımaya başlıyor. Madeleine ise Chicago’dan Avalon’a taşınmış ve çay salonunun sahibi. Amiş Dostluk Ekmeği bu kasabaya ayak uydurmasına ve arkadaşlıklar kurmasına yardımcı oluyor.

Bu üç kadının hayatları etrafında gelişen hikaye, bir ekmeğin neler başarabileceğini gösteriyor. Kim bilir, belki de ihtiyacımız olan sadece biraz un ve şekerdir.

Dostluk Ekmeği, okurken zevk aldığım ve zaman zaman çok duygulandığım kitaplardan bir tanesiydi. En başta bir ekmek etrafında biraraya gelen kadınlar fikri nedeniyle Debbie Macomber’in Küçük Mucizeler Dükkanı adlı kitabına benzettim. Ancak ondan daha da başka, bence daha da başarılı. Ayrıca yalnızca bu üç kadının hayatları değil, adeta tüm kasabanın hayatlarına konuk oluyoruz. Yazar Darien Gee, hikayesini anlatmak için farklı bir yol kullanmış. Bir yandan asıl karakterlerimizin hikayelerini okurken, bir yandan da Amiş Dostluk Ekmeği ile tanışan Avalon’luların hikayelerini okuyoruz. Başta karakter bolluğundan kafa karıştırıcı gibi gözükse de ben bundan rahatsız olmadım. Dediğim gibi aksine hikayeyi renklendirmiş bile.

Dostluk Ekmeği basit bir hikaye değil. Yani herkes ekmek pişiriyordan ibaret değil. Ekmek sadece lezzetli bir araç olmuş bu hikayeyi anlatmak için. Aile ilişkilerine, ikili ilişkilere değinen bir roman. Bu nedenle zaman zaman duygulanmamak elde değil. Özellikle oğlunu kaybeden bir annenin hissettiklerini okurken.

Okurken canınızın çektiği de oluyor. Kitapta Amiş Dostluk Ekmeği tarifleri alıyor başını gidiyor, herkes kendi tarifini yapıyor. Darien Gee bunu da düşünerek kitaba tarifini de iliştirmiş, hem de çeşitleriyle birlikte. Okuduktan sonra tarifi denemek çok hoş olmaz mı? (Alıntı)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

içimdeki şeytan'dan sonra araya uçurtmayı vurmasınlar 'ı sıkıştırdım..şimdi elimde şeytanı uyandırma var john verdon kitaplarını seviyorum..ondan sonra sırayı rehberlik öğretmenimizin tavsiyesi küçük ağaç'ın eğitimi alacak..tavsiye eden çok,merakla bekliyorum..

şu an hala beyaz zambakalr ülkesini okuyorum grigov petrovun  oğlum oldğundan okuma yavaşladı

 Hiç Yoktan Bir Evren

Bülbülü Öldürmek  Harper Lee