Enerjinizi Kullanmayı Öğrenin

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
12 Eki 2009 23:31:50
Enerjinizi kullanmayı öğrenin


Prof. Yıldız Batırbaygil; 06.08.2008


 

Kafadan geçen her düşüncenin Allah katında bir talep olduğuna inanıyorum iyi şey ister güzel şeyler düşünürseniz cevabı aynen öyle gelir ama hep korku ve kuşkuyla yaşarsanız  aynen bunları da çağırırsınız.


Trafik kazasından korkan insanlar hep kazaya uğrarlar. Eğer siz korkuyla yola çıkar ve hep bunu beyninizde kurgulayıp etrafa negatif enerji yayarsanız mutlaka şoföre kaza yaptırırsınız ama arabayı siz  kullanıyorsanız  ve böyle korkularınız varsa eğer sakın araba kullanmayın…Çocuğuna aşırı korumalı ana ve babalarının çocuklarına hep bir şeyler olur yani biri bir taş atsa bile gelir sizin çocuğunuzun kafasını bulur o zaman siz şunu düşünürsünüz –onu kollayıp korumasam hep başına olumsuz şeyler geliyor – Neden acaba ?  Bu tıpkı “yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu”yu andırmıyor mu?

 
Öyle mutsuz bir toplum olduk ki birbirimize günaydın diyemiyoruz, bir araya geldiğimizde hep olumsuz olaylar konuşuyoruz, biri bize nasılsın dese iyiyim demeye korkar olduk, işler nasıl deseler, derhal şikayet etmeye ve her şeyin kötü ve daha da  kötüye gittiğini söylüyoruz, hastalıklarımızdan ve ölümlerden bahsediyoruz  yani dostlarla da  sohbetin güzelliği, keyfi kalmadı. Hep para olmadığından yakınıyoruz sanki bunu soran bizden para isteyecekmiş gibi. Aynen devam edin, neyi YOK diyorsanız, onu YOK etmeye devam edin, sürekli şikayet edip etrafa olumsuz ve zavallı görünerek her şeyin bereketini kaçırın, ayrıca da bu kadar mızırdanma sonunda  dostlarınızı da kaçırdığınızı fark edeceksiniz. Hep hastayım diyen insanlar mutlaka hasta olurlar beyin şartlanmaya görsün hangi hastalıktan korkup, çağırıyorsanız size onu getirir.

 
Sürekli param yok diyen insanlar paralarının bereketini öyle kaçırırlar ki bir gün gelir bir de bakarlar gerçekten paraları bitmiş ama bu bitiş  ani çıkan hesapta olmayan  mecburi harcamalarda olabilir, sağlığa harcanması gereken miktarlar da olabilir. Allah zaten verilen nimetlere şükretmesini bilmeyen kullarından bu nimetleri bir müddet sonra almaya başlar. Çevrenize bakın örneklerini çok göreceksiniz. Gelin bundan sonra Nasılsın diyenlere ÇOK İYİYİM  ÇOK ŞÜKÜR demekle işe başlayın…….

 

Öyle bir toplum olduk ki karşımızdakini yargılamaktan sevmeye zaman bulamıyoruz. Oysa her yaşta sevgiye ihtiyacımız var. Sevgi sunulmazsa sevgi değildir. Neyi severseniz sevin ama içinizde yoğun sevgi duyguları olsun. Birisine sevginizi söylediğinizde hareketlerle bunu pekiştirdiğinizde ona öyle güzel bir enerji yollarsınız ki, onun mutluluğunun enerji şeklinde size geri dönüşünden aldığınız pozitifi başka hiçbir şeyde bulamazsınız. Yeni bebeği olmuş bir anne eğer sıkıntıları varsa veya olumsuz bir kişiliğe sahipse lütfen en olumlu olduğunda bebeğini kucağına alıp  onu  çıplak tenine değdirsin. Eğer bebeklerinizin huzurlu ve sağlıklı bir bebek olmasını istiyorsanız onu sakin kavgasız gürültüsüz ve pozitif bir ortamda büyütmeye çalışın, Kızgınken, sinirliyken kucağınıza almamaya çalışın ve ona  sınırsız  sevginizi gösterin.


Öpün koklayın ve bilin ki bu günler çok çabuk geçecek ve  bilin ki  çok çabuk büyüyorlar. Bazı anne ve babalar çocuklarını çok sevdikleri halde bunu ifade edemez ve gösteremezler. Neden ?  Ne zaman göstereceksiniz? Tanrı’nın verdiği bu armağana sevgiyi en güzel şekilde göstermemiz bir şükür ve teşekkür değil mi?

 

Beyin öyle bir güçtür ki, insan beyin  gücünü kullanarak  isterse kendini felç de edebilir, öldürebilir de, kanserini de yenebilir. Yeter ki beynini şartlandırabilsin. Beynimizde yaklaşık 13 milyar civarında sinir hücresi vardır. Her bir hücre yaklaşık 7.3  kilo voltluk enerji açığa çıkarır. Pratikte mümkün değil  ama teorikte  beyindeki tüm sinir hücrelerinin aynı anda enerjilerini saldığını varsayalım, yaklaşık 350 milyon  kilo voltluk bir enerji açığa çıkar ki bu da büyük bir metropolün tüm elektrik ihtiyacını karşılayacak güce sahiptir. Size tıp kitaplarına girmiş bir olayı anlatmak istiyorum, et taşımaya yarayan soğutuculu bir tren, temizlenmek için bir istasyonda duruyor. İşçiler  vagonları temizlemeye başlıyorlar, işçinin biri  bir vagonu temizlerken diğer işçi  o vagonu boş sanıp kapısını dışardan kilitliyor. Biraz sonra  tren hareket ediyor, ve bir durak sonra et almak  üzere bir istasyonda duruyor. Kapalı kalan işçinin vagon kapısı açıldığında  işçinin donarak öldüğü görülüyor. Fakat bir bakıyorlar ki, vagonun ısısı normal ısıda yani dondurucuya geçirilmemiş. Ama kapalı kalan işçi bunu bilmediği, donarak öleceğini sandığı için beyin aynen  donmanın şartlarını  hazırlayarak, donmanın tüm belirtilerek göstererek  vücudunu  buna uyduruyor. Yani beyninizi olumlu  şeylere kanalize edin. Bazı insanlar vardır, hep konuşurken daha yaşasam 1-2 sene daha yaşarım diye konuşup sık sık bunu tekrar ederler ve kendilerine adeta  bir ölüm zamanı belirlerler. Ben bu laftan çok korkarım, eğer bunu  inanarak söylerlerse beyinlerini öyle bir şartlarlar ki, öyle bir kurgularlar ki gerçekten dedikleri zamanda ölürler. Bu yüzden kaç yaşında olursanız olun hep bir hedefiniz ve hayalleriniz olsun  ki  uzun yaşayabilesiniz. İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış. Ne doğru bir laf değil mi?     

                                 

Dün bitti. Dünün tekrarı yok aynı rüyalar gibi. Yarın, hiç bilmiyoruz, iyi şeylerde olabilir kötü de. Ama şu anımı biliyorum, ayağım kırık bu yazıyı yazıyorum ama eşim yanımda çocuklarım sağ ve ben bu yüzden dünyanın en mutlu kadınıyım ve yarınımı da  bilmediğim için bu anımı en iyi, en keyifli ve en pozitif şekilde  değerlendiririm. Bilmediğim bir geleceği düşünerek de  bu anımı zehir edemem. Siz de böyle yapın ve hayatınızı birbirine karıştırmamak kaydıyla 3’e bölün. Dün, bugün, yarın diye…

         

Biz ani stresleri  çok severiz. Çünkü  ani streste  vücutta Adrenokortikotrop hormon  (ACTH) artar ve hafıza, algılama, enerji süper olur. Yani bu hormon strese karşı vücudun bir sigortasıdır. Ama siz bu stresi  kısır döngüye çevirirseniz  yani sürekli beyninizde kurarsanız, hep bunu düşünürseniz, gelen  olumlu şeylerin hepsi geri gider. Yani unutkanlıklar, enerji kayıpları, isteksizlikler, migren, mide-bağırsak şikayetleri, uykusuzluklar, beyin tümörler, tansiyon iniş-çıkışları, vücudun muhtelif yerlerinde uyuşmalar, mutsuzluk, hatta depresyon, kalple ilgili şikayetler ve kansere zemin hazırlamış olursunuz.

 

Bunları kendinize niye reva göreceksiniz ki ?


Akıllı, kontrollü ve olumlu olmak yeterli. Eğer büyük bir strese girdiyseniz kendinize hobiler bulun, yani kafanızı dağıtın başka işlere kanalize olun ki stres yaratan faktörün etkisi azalsın veya sevdiğiniz, sizi mutlu eden şeylerle uğraşın. Bunları da yapamıyorsanız dua edin, duaların insanlarda yarattıkları mistik etki onların pozitiflenmesini sağlar. Ben evde yemek yaparken bile hep dua ederim (yiyenler şifa bulsun, mutlu olsun, bereket artsın ) diye.

Çevrimdışı nurkaan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 319
  • 998
  • 319
  • 998
# 12 Eki 2009 23:40:45
secret yada çekim yasasını okumuşmuydunuz?

Çevrimdışı turbulans65

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 193
  • 56
  • 193
  • 56
# 13 Eki 2009 00:06:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
secret yada çekim yasasını okumuşmuydunuz?
hayır hocam nasıl bir şey bu?

Çevrimdışı lysyslk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 336
  • Müdür Yardımcısı
  • 460
  • 336
  • Müdür Yardımcısı
# 13 Eki 2009 00:12:45
biraz uzunca olmuş sanki okumakta sıkıntı yaşıyor insan

Çevrimdışı eylemizmir

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 148
  • 89
  • 148
  • 89
# 13 Eki 2009 12:23:07
Kafadan geçen her düşüncenin Allah katında bir talep olduğuna inanıyorum iyi şey ister güzel şeyler düşünürseniz cevabı aynen öyle gelir ama hep korku ve kuşkuyla yaşarsanız  aynen bunları da çağırırsınız.
"Güzel düşünen güzel görür." diye boşuna söylememiş atalarımız.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK