Bazen bu forumlarda öyle feryatlar ediliyor ki o feryadı edenlerin ülke gerçeklerinden ne kadar haberi olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu... Birçok arkadaş merkeze kendisini koyup sistem mühendisliğine soyunmakta.
Ben 18 , eşim de 16 senelik sınıf öğretmeniyiz. Meslek hayatımın 7 senesi birleştirilmiş sınıf 7 senesi de kasaba okullarında geçti. Eşim ve ben son dört senedir Kırıkkale şehir merkezinde "iyi" okullarda çalışıyorduk.
Ancak kader, babam Antalya'da alzheimer hastası ve benden başka yanına gidebilecek evladı yok. Durumu raporlandırdık. 247 puanım var ve Denizden yüksekliği 880 metre olan birleştirilmiş sınıf köy okulunu da tercihlerime aldım. Yani orası çıkarsa sabah 30 metre rakımdan yola çıkıp 60 kilometre tırmanıp soba yakarak yeniden belki yıllarca sürecek köy okulu öğretmenliğine başlamayı göze aldım. 16 yıllık öğretmen eşim de belki ücretsiz izne ayrılmak zorunda kalacak... ne yapalım şimdi?
Yani diyeceğim feryada ve veryansına gerek yok... 4+4+4'ün oluşturduğu fazlalık ve özel okul teşvikleri sınıf öğretmenliğinde şişmeye neden oluyor. Devlet öğretmene özel okullardan çok daha iyi para verdiği için devletteyiz değil mi? Hatta genç öğretmenler bizim jenerasyondan çok daha fazla çaba gösterdi atanmak için...
O zaman kıymet bilmek lazım. Evet bu iş biraz şans işi de olmuş. Ama kimsenin başına silah dayayıp tercih yaptırmıyorlar... Patronun kuralı böyle ve kimse bu işyerinde zorla çalıştırılmıyor değil mi?
Pozitifliği tavsiye ediyorum..... Bir çok insan sabah 7'de evden çıkıp haftanın altı günü akşam 7'ye kadar çalışıyor ve bizim kadar da kazanmıyor...
Son olarak, 9 sene önce müdürlüğünü yaptığım kasaba okuluna ücretli öğretmen olarak başlattığım bir arkadaşım şimdi benim 30 km olsun yaklaşmaya çalıştığım ilçemin en gözde okulunda çalışıyor... Naapiyim, feleğe mi kahredeyim yoksa gülüp geçeyim mi?
Ben gülüp geçiyorum, tavsiye ederim...