Bir araba, bir ev uğruna yıllarımı harcamak istemiyorum diye intihar eden genç geldi aklıma. Affedersiniz ama eşşek gibi çalışıp zar zor ev ve araba alınıyor. Dünya borç ile aldığın için tadını bile çıkaramıyorsun. Borçlar bitene kadar heves de ömür de geçmiş oluyor....
Yani olsa sıkıntı olmasa sıkıntı. Sıkıntılar içinde geçen bir ömür. Tabi bunlar normal, namuslu insanlar için geçerli.
Sıkıntı çekmeyen, derdi olmayan insan yoktur sayın hocam.
İnanın bir ömür, onu yapacağım, bunu alacağım meşguliyeti ile geçiyor.
O yüzden de bizi mutlu edecek bir sürü yapmadıklarımız var. Gezmek gibi. Asıl mutluluk gezilerde, tüm stresiniz gidiyor.
Çok haklısınız hayat felsefenizde.
Bu biraz da biz insanlardaki rekabet hırsından kaynaklanıyor bence. Açık söylüyorum. Kıskançlık her insanın fıtratında vardır. Tıpkı vücudumuzda uyanmayı bekleyen kanser hücrelerinin olması gibi. Kıskançlık Habil ve Kabil'le başlamıştır. Önemli olan o duygumuzu frenlemektir.
Bakıyorsun insanlara ihtiyacı olduğu için değil de kardeşi aldığı için 2. bir ev alıyor. Pes yani.
Şükür ki ihtiyaç temelli harcamalar yaptığım bir hayat tarzım var. Geçinip gidiyoruz şükür bu sayede. Ama bu hayat tarzının içine bizi ailece mutlu edecek istekletimizi de serpiştirmeyi ihmal etmiyoruz.
İnsan mutlu olmak isterse, her şartta mutlu olabilir.