ARKADAŞLAR fikirlerimi organize ettim ve okumanıza sunuyorum buyrun.
1-)Bence yüzyüze eğitime başlanılmalı çünkü arkadaşlar 1 milyon öğrenciyi 1 sene okula yollamamak TÜRKİYE ye bir milyon yıl kaybettirir. Bu söz benimde çok beğendiğim bir söz bunu bir bilim kurulu üyesi söylemişti.
Tabi bir sürü bilim kurulu üyesi var hepsinden sizinde bildiğiniz üzere farklı ses çıkıyor.
2-)Neyse ilginç olan Bill Gates virüs fakir ülkelerde 2022 nin sonunda bitecek dedi. okulların kapalı kalmasının kaybettirdikleri kazandıkdıklarından ÇOK FAZLA açılmalıdır dedi Bill Gates. Hadi diyelim yanıldı ve 2022 nin sonunda da bitmedi. 5 yıl sürdü. 5 yıl demek bir ömür demek. Bizim buna hakkımız yok.
3-) AYRICA BU VİRÜS EN AZ GENÇLERİ VE ÇOCUKLARI ETKİLİYOR. BUYRUN VİRÜSÜN ETKİLEMEME ORANI. ETKİLEMEME oranı resim olarak.
4-) Ayrıca tedbirlere ve önlemlere en çok özveri göstermesi gereken grupların başında tabi ki ÖĞRETMENLER GELMELİDİR. ÇÜNKÜ ÖRNEK OLMAMIZ GEREKİYOR. O yüzden seminerlerin yüzyüze yapılması ve okulun açılması gerektiğini düşünüyorum.
5-)Yani bir elimizde VİRÜSTEN EN AZ ETKİLENENLER diğer elimizde VİRÜSE KARŞI EN İYİ TEDBİR ALIP ÖZVERİLİ DAVRANANLAR e ellerimiz böyleyken bence alkış yapmalıyız elimizden kan gelene kadar.
6-)Bundan daha da önemlisi MEB bakanımız hebire dediği gibi bizim fakir öğrenciyle zengin öğrenci arasındaki farkı azaltmamız lazım. Benim çocuğum yok. Ama olsa ve zengin olsam virüs beni hiçbir şekilde etkilemez. Ne sosyal açıdan ne maddi açıdan ne de eğitim açısından. İstediğim okulda istediğim şartlarda istediğim şekilde eğitim aldırırım. Ama sosyo ekonomik açıdan düşük kişilere bu virüs 10 defa fazla vuruyor zenginlere 1 vuruyorsa. Uzaktan eğitimin başarı oranı düşük o çocukların sıfır. Ne adam gibi ulaşabilirler eğitime ne başka birşey. Bizim o çocukların eğitimini de düşünmemiz lazım. Biz düşünmessek kim düşünecek ? O çocuk yarın büyüdüğünde nasıl diğer çocuklarla yarışacak ? yada nasıl dünyadaki çocuklarla yarışacak ?
7-) Peki bizim kurtuluşumuz sadece maddi refah değil manevi olarakda yükselmek için çaremiz EĞİTİM değilde nedir ? Okullar kesinlikle açılması gerektiğini düşünüyorum.
8-) Ayrıca öğretmen arkadaşlarım bileceklerdir ki uzaktan eğitime ulaşma oranı düşük. Ve ulaşılan uzaktan eğitimde ise kazanımlara ulaşma oranı çok düşük.
9-) Bununda ötesinde okul sadece bilişsel kazanımlara ulaşma yeri değildir. O sınıfın atmosferi o okul havası. Bununla ilgili bakanın sosyal medya paylaşımı vardı. Şöyle : Eğitim; çocuğun iç çekişini, kahkahasını, “Öretmenim!” deyişini duyarak, saçını okşayarak, omzuna dokunarak, kaş göz işaretiyle çaktırmadan uyararak, birlikte eğlenerek ve teneffüste üşümesin diye montunun önünü kapatarak yapılır. Uzaktan eğitimde bunlar yok, olmayacak da...
Uzaktan eğitime biz her detayıyla hazırırız ve en iyisini yapacağız ama sınıf ortamının, okul ikliminin ruhunu ekranlara üfleyemeyiz. Ne yapsak eksik kalır. Bu yüzden bizim eğitim öğretimi layıkıyla devam ettirebilmek için okullara dönmemiz, yüz yüze eğitime başlamamız lazım.
Yani okulda bir sürü çeşit ihtiyaç karşılanıyor sadece öğretim değil. Yani bir sosyalleşme olsun psikolojik beslenme olsun. Bu sürecin yarattığı buhrandan kurtulma olsun vesaire vesaire.
10-) Ve en önemlisi şimdi çocuklarla tedbirli olmayı önlem almayı öğreneceğiz. Ve böyle olunca o çocuklarda tedbirli olacak önlem olacak. Ve her çocuk 1 mahalle arkadaşını önlem almaya davet etse , bir komşusunu , ailesinden birini , ve okula gitmeyen kardeşini ve son olarak sokakta toplu taşımada gördüğü bir kişiyi tedbir almaya davet etse Türkiye cumhuriyeti devleti topraklarının nerdeyse her yerinde virüse karşı savaşta tedbirlerin iktidar olduğu yarınlar görürüz diye düşünüyorum.
Çelik gibi yıkılmaz 10 tane maddeyle neden yüzyüze olmalı eğitim açıkladım. Artık bu tartışmanın bittiğini izninizle varsayıyorum.
Şu yazıyı okuyarak hayatımdan 3 dakikanın boşa gittiğini fark ettim.
Bence de sizin açınızdan bitsin bu tartışma.
Kalın sağlıcakla.