Farkında Mısın-dünya Hızla Değişiyor!

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
26 Nis 2011 17:39:26
Dünyada serbest dolaşım, turizm, siyasal, bölgesel, küresel ve ekonomik ilişkilerin geldiği noktaya bakarsak, yerel kalmak pek o kadar da kolay değil artık. Hele hele internet denilen son küresel güç ile neredeyse imkansız hale gelmiş. Artık dünya kocaman bir köy. Teknolojik bilgi, medya ve para tüm değerleri istediği hizaya sokuyor.

Teknoloji  Çağı,
Medya Çağı,
İletişim Çağı,
Bilgi Çağı, ne derseniz deyin, medeniyetin şekillenmesinde yeni baş oyuncular bunlar şimdilik. Her ülkenin bir sınırı var ama, teknoloji, medya ve paranın giremediği, aşamadığı hiçbir sınır yok.

Dünyada hızlı bir kültür transferi var halı hazırda. Her toplum bir diğerine gücü oranında kültür pazarlıyor. Eskiden bunlara misyonerlik derdik, şimdi turizm, ekonomik ve kültürel işbirliği. Siz Antalya’mızda, İzmir’imizde, Foça ve Marmaris’imizde sıkıntı çekmeden kaygısız; bir ay tatil yapabiliyor muyuz?  İsterseniz karşı çıkın mümkün değil, elimiz mahkum. Sanırım dünyada işler artık böyle yürüyor. Paranın bir sınırı, toplumsal değeri, kültürü, dini yada siyasi tercihi yok. Tüm değerleri ve toplumsal ilişkileri etkileme ve değiştirme gücü var sadece.

Eskiden paran kadar konuş anlayışı vardı, para tek patrondu. Şimdi o bile değişiyor, para tek başına patron değil artık. Yanına bilgi, teknoloji, katma değer öz üretim, medya, iletişim ve pazarlama araçları yanısıra, bazı kavramları (görebilen geniş bakış açılı gözlüklerini de) alarak patronluğunu sürdürüyor.

İsteseniz de bunun dışında kalamıyorsunuz. Uluslararası tecrit, yalnızlaştırma siyasetleri (tehdit) Örnek Arap ülkeleri dünyanın en zengini ama durumları ortada. Paranın tek başına hiçliğine en somut örnek.

Tarih tekerrürden ibarettir. Bazı medeniyetler yükselir bazı medeniyetler de sönmeye yüz tutar. Bilim dışı, gerçek dışı hiçbir yapay olgu bu kuralı değiştirememiştir. Roma, Osmanlı ve daha niceleri bu kurala tabi olmuştur. Onlardan binlerce yıl öncesinde de bu kural işlemiş, benzer sahneleri görmüştür insanoğlu. Sabit kalan, gelişemeyen, gerekli değişimi ve dönüşümü yapamayan her oluşum bunu tatmıştır. İnsanların, toplumların, medeniyetlerin değişmemek , aynı kalmak gibi bir lüksü yok. Yaşamın sürekliliğinde değişmeyen tek şey değişimin kendisi çünkü.

Bir rüzgardır esiyor, nerde duracağını kimse bilemez şu anda. Hızlı yaşam, tüketim çılgınlığı, reklam, döngüsü ile etkisini sürdürüyor hala. Domino taşları gibi tek tek tüm ülkeler, toplumlar  bu rüzgardan nasibini alıyor. Topla, tüfekle durdurulacak türden somut bir tehdit değil ki durdurasın. Her birimizin ta hücrelerine kadar işlemiş, anlayış, algı, görgü, beğeni, moda, kalite, tarz, trend v.s...v.s..... çık içinden çıkabilirsen.

Özgün olmak, özgün yaşamak gerçekçilik, ileri görüşlülük ister, incelik, samimiyet ister. Bilmediğine, tanımadığına sadece karşı çıkmakla, yasaklamakla korunmuş olunmuyor maalesef. Herkes değişir, her şey gibi; yeri ve zamanı her birimiz için farklı sadece.

Gerçekten güzel bir kültüre sahibiz, onu korumak, yaşatmak için sevmek tek başına yeterli olmuyor maalesef. Beğenilen, tercih edilen kılmak için ona gereken öz değeri verip, geliştirmek, tanıtmak rekabet gücünü artırmak gerekiyor. Bu bile kültürün de farklılığı, etkileme gücü oranında ekonomik bir değerinin olduğuna kanıt olarak verilebilir.

Bugün Çin mucizesi, Japon çalışkanlığı ve dürüstlüğü diye bir olgu var günlük yaşamda tekrarlayıp dururuz. Geçmişimizle övünelim, övünelim de o krediyi nelerle, nasıl bitirdik, babadan kalma miras gibi yiyip yiyip bitirdik mi? hala bir şeyler duruyor mu? bakmayı da ihmal etmeyelim beyler. Öncelikle kendimize karşı dürüst olalım.

Çin demişken,  Allah Çini aç bıraktırmasın!!! Dünyada yeterince sorun var zaten, bir de…

Çevrimdışı sarnıç

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.385
  • 127.439
  • 8.385
  • 127.439
# 26 Nis 2011 18:42:50
Şöyle bir etrafımıza bakacak olursak nelerin ne kadar değiştiğini göreceğiz.
medya en başta...
medyaya ayak uyduran bir toplum olduğumuz sürece bizlerinde değişmesi kaçınılmaz.

Çevrimdışı thefalcon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 260
  • 1.109
  • 260
  • 1.109
# 27 Nis 2011 11:43:34
heveslerinin arzularının bencilliklerinin peşine koşan bir sürü insan..
ve onların yerlerini alacak olan sempatizanları.....

Çevrimdışı zha02

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 657
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 203
  • 657
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Nis 2011 11:50:53
değişmek ama nasıl değişmek ? inşallah değişen dünya kendisini değiştirirken  bizi de arada kaybetmez:)

Çevrimdışı mehmet1978

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 243
  • 130
  • 243
  • 130
# 27 Nis 2011 11:52:48
Dünya değişiyor ama insanlar daha çok değişiyor artık

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.858
  • 94.569
  • 10.858
  • 94.569
# 27 Nis 2011 17:17:15
Farkındayım dünya da insanlar da hızla degişiyor,
keşke  her  ikisi de degişmese,
hep güzel kalsa eski zamanlarda  oldugu gibi.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 27 Nis 2011 17:24:49
Eski zamanlar film ve şarkılarda kaldı galiba :)

Çevrimdışı FTMGUNER

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.908
  • 34.922
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.908
  • 34.922
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Tem 2011 13:20:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Farkındayım dünya da insanlar da hızla degişiyor,
keşke  her  ikisi de degişmese,
hep güzel kalsa eski zamanlarda  oldugu gibi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Eski zamanlar film ve şarkılarda kaldı galiba :)
Siz de benim gibi eskiyi özleyenlerdensiniz sanırım,yaşasın yalnız değilim.

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 04 Tem 2011 13:27:33
ben eskiyi özlemedim,yenilik peşindeyim
insanlar zamanla değişip,gelişip yeniliklere katkı sağlamalı.
  Hayatta hayata verdiğimiz kadar hayattayız ;D

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 04 Tem 2011 16:04:09
Türümüze has tuhaflığımız her geçen gün biraz daha artıyor mu ne!!! :D

Teknolojik, görsellik, estetik, anlayış ve tutumlar, dünya bakışı ve daha birçok konuda elbetteki hepimiz az çok kendimize göre değişiyoruz, değişmeye mecbur kalıyoruz, her şey değişiyor, bunda bir sıkıntı yok. Ancak insanlaşma konusunda sıkıntılarımız azalmak yerine artıyor olması tuhaf bence.

Bunca iletişim araçlarımız var, ancak birbirimizi anlamakta zorlanır hale geldik. Sanki robotlaşıyoruz gibime geldi. Duyuyoruz, anlıyoruz belki ama olumlu anlamda insanlaşamıyoruz. Masumiyet de gitgide uzaklaşıyor bizden. Bunca imkana rağmen insanlığın acıları hala taptaze ve artıyor olması ürkütücü.

Alışıyoruz her şeye, birçok acı bizleri acıtmıyor artık. Bir nevi biyonik robotlar haline geldik. Birbirimize güvenemiyoruz. Her tarafımız kameralarla donatılmış. Biz mi teknolojiye, teknoloji mi bize hakim belli değil. Güveniyoruz, öyle de...ama diye başlayan cümlelerimiz yüklemsiz kalıyor çoğu kez.

Keza kitle iletişim araçları yine öyle, iletişimi kolaylaştırsın diye aldığımız her araç gerçek iletişimi koparma noktasına getirmiş. Dünyanın öteki ucundaki Obama'ya ulaşmak mümkünken, üst katımızdaki komşumuzdan haberimiz yok. Nedenlerini bilemiyoruz, sorgulamaya da vaktimiz olmuyor her nedense!...

Evden çıkmayan, tüm işlerini e-mesleklerle masa başından hal eden insanlar, meslekler türedi. Neredeyse bir simidi dahi e-ticaretle kapımıza getirtiyoruz. Hareketsizlik beraberinde yeni sorunlar getiriyor. Obezite, a sosyal kişilik bunlardan bir kaçı sadece.

Sanal (gerçekte olmayan, iki tıkla var olduğu sanılan) yaşam her yeri ağlarla birbirine bağlamış. Mektup yerini e-maile, gerçek bir ses olan karşılıklı konuşma yerini mesajlara bıraktı. Her şeyin aslının yerine copy past yapıyoruz. Somut resim albümlerinin de pabucunun dama atılalı yıllar oldu. Binlerce resim çekiyoruz ama dijital albümlerimizde bir iki resim dönüp duruyor sürekli.

Sevdiklerimize gerçek çiçekler günderme alışkanlığımız da bu gidişle yerini kaybedip, e-kokulu diji çiçeklere bırakacak. Kısaca her şey sanal oluyor. E! bu kadar sanala hayranlık ve sanallaşan insan; yerine de bir sanalını bulması uzak bir ihtimal olmaktan çıktı çıkacak neredeyse.

Komple değişmeye de korkuyoruz bu arada. Yaşadığımız her anı ölümsüzleştirme kaygısından olsa gerek, her şeyi belgelemek ve geleceğe izler bırakmak özelliğimiz neyseki dijital de olsa yine de devam ediyor. Yakında beyinlerimizi, anılarımızı copy past yapacak bir cihazın olması kaçınılmaz oldu artık. İnsanoğlu yine de direniyor yok olmaya karşı. Bu ümit verici.

Bir arayış içindeyiz. Bu her şekilde göze çarpıyor. ''Azıcık aşım, kaygısız başım'' deyimi anılarda kaldı. Deyimlerimiz bile çağa ayak uydurmakta zorlanıyor. Ata sözlerimiz bile eskisi gibi kısadan hisse yapamıyor. Hızlı yaşam denilen öyle bir döngüye girmişiz ki dışında kalmak imkansız gibi.

Yine de göze çarpan birşeyler var, kolay kolay açıklayamadığımız, açıklamaya kelimelerin yetmediği bir acelemiz var sanki... çelişkilerimizle yaşama kaldığımız yerden devam...

Yaşamınızın gönlünüzce olması dileğiyle.. :)

Çevrimdışı Oğuz İNAN

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 291
  • 957
  • 291
  • 957
# 04 Tem 2011 16:12:59
Dünya hızla değişiyor, değişmemesi anormal.. Yaşamın manevi kuralları ise yüzyıllardır sabit.. Dünyanın değişmesine tek kelimem yok da ağır geliyor eğrilerin doğru kabul ediliyor oluşu..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK