Fikir Üretelim

     Toplum olarak birçoğumuz hep mevcut sistemi, ahlaksızlığı, hırsızları vs. eleştirir dururuz. Ben hiçbir yerde çözüm için somut fikirler üretildiğini görmedim. Eksikliğini gördüğümüz, olmasını istediğimiz projeleri, uygulamaları vs. fikrini üretelim.
        Geçenlerde bir arkadaşımdan duydum. Japonlar çok zeki insanlar değilmiş. Sadece bir konuda çok iyi istişare ve fikir birliği yaptıkları için çok üretken oluyorlarmış. Bizde öyle olalım. Şikayet değil fikir üretelim. Bu konuya katkıda bulunmak isterseniz kendi fikrinizi, projenizi yazın. Biz de faydalanalım. Destek verelim. Geliştirelim. Kimbilir ne fikirler çıkacaktır. Olur ya bir tanesi birilerinin kulağına gider de yapıverir.

   Şimdi ben ilk olarak olmasını istediğim, eksikliğini gördüğüm bir konuda bir proje üreteceğim.

    Hepimiz ahlaksızlıktan, tvlerde olumsuz, yozlaştırıcı, şiddet, cinsellik, yalan dolan vs programlardan, çizgi filmlerden şikayet etmiyor muyuz?
     Ülkemizde gelişmiş bir film yapım firması olsun. Bu firmanın misyonu Bu milletin özüne, ruhuna uygun çizgi filmler, programlar üretsin. Örneğin çizgi filmler... Tarihi gerçekliğe dayanan, Türk milletine uygun, geleneklerimizi yaşatan ve hatırlatan yapısı olsun. Bizler hep batının, özellikle abdnin filmleriyle büyüdük. Bari çocuklarımız kurtulsun.
       Eskiden bu görevi aile büyükleri, nine, dede masallarla, hikayelerle yapıyordu. Şimdi devir değişti yerini tv aldı. Biz de bu aracı en iyi şekilde kullanmalıyız.   Bir keloğlan çizgi filmiyle hem çocuğun ilgisi çekilir hem de verilmek istenen eğitim verilir. 

   İmkanım olsa bu çalışmayı kendim yaparım. Ama yok.  ABD kendi kültürünü Warner Brose, Walt Disney ile dünyaya pazarlarken inşallah bir Türk Firması çocuklarımızı bu hegemonyadan kurtarır.

Ferman padişahınsa internet bizimdir!

TV kanalı kuracak kadar param yok.

Çizgi film yapacak ekibi buldum diyelim. İşi gücü bırakıp bir iki yıl animasyon üzerinde çalışırken ne yeyip ne içeceğim?

Peki yan gelip yatmalı mıyım?

İnsanım acı çekiyor. Yıllarca çalışıp kazandığınızı bir gecede sizden çalıyorlar. Gücü yeten yetene..... İnsanlar birbirinin onuruyla oynuyor. Namus elden gidiyor. Evlilikler bitiyor. Boşanma ağıza sakız olmuş. Yerde yatan yaralıya kimse el uzatmıyor. Komşum aç! Ben yemek beğenmiyorum. Öğrencime: "Aman buz yeme hasta olursun." dediğim için veliden "Öğretmene ne!" lafını yiyorum.

Daha neler neler....

Eğer insanımızın üstündeki kokuşmuşluğu birden değiştiremiyorsak yavaş yavaş hareket etmeye ne dersiniz?

Paramız yok, pulumuz yok! Aracımız yok, gücümüz yok! Serçe misali yangına ağzımızla su taşımaya ne dersiniz?

Eğer insanımızda bir sorun görüyorsanız, bunun düzeltilmesi için elimizi taşın altına koymaya ne dersiniz?

Haydi  iki aşamalı olarak faaliyete geçelim:

1- İnternet üzerinden insanlara "iyilik, güzellik" propagandası yapalım. Yazdıklarımızla insanlara moral verelim. Bu sitede veya başka yerde 10 öğretmenin yüzünü güldürdüğümüzde aynı anda 300-400 kişiye ulaşmış olduğumuzun farkında olalım.

2- Yakımızdaki insanlara selamımızı esirgemeyelim. Onlara güler yüzlü davranalım. Sıkıntıları olduğunda onlarla dertleşelim.

Her ne şekilde olursa olsun etrafımıza iyilik, güzellik tohumları atalım. Fırtınaları görünce yılmayalım. Attığımız 100 tohumdan sadece biri tutsa bile hedefimize ulaşmış sayılırız.

İnsanım acı çekiyor. Yıllarca çalışıp kazandığınızı bir gecede sizden çalıyorlar. Gücü yeten yetene..... İnsanlar birbirinin onuruyla oynuyor. Namus elden gidiyor. Evlilikler bitiyor. Boşanma ağıza sakız olmuş. Yerde yatan yaralıya kimse el uzatmıyor. Komşum aç! Ben yemek beğenmiyorum. Öğrencime: "Aman buz yeme hasta olursun." dediğim için veliden "Öğretmene ne!" lafını yiyorum.
****************************

Murat hocam güzel söylemişsiniz ve haklısınız. Ama bizim toplumumuz önceden böyle değildi. En azından ben öyle duydum. İnsani değerler, yardımlaşma, genel ahlak vs. bugünkü gibi değilmiş.
      Tamam yıllar geçtikçe gelişmeler filan oluyor ama örfümüz, değerlerimiz noluyor. Napalım yani bekleyelim mi bize bir şey olmaz mı diyelim? Bizler öğretmen değil miyiz ki hiçbir şey üretmeyelim. Benim diyebileceklerim bunlar. En azından elimizdeki ve gelecek nesli kurtaralım. Bu konuda öğretmenlerimin naçiz fikirlerinin faydalı olabileceği kanaatindeyim.

çok haklısınınız hocam..gayet yerinde ve olması gereken bir konuya öncülük ettiğiniz için teşekkürler.

Toplum hayatımızda meydana gelen kültür yozlaşması ,tarihimize olan ilgisiliğimiz ,ses bayrağımız Türkçemizin ingilizce karşısında çöküşü,siyasilerimizin ve aydınlarımızın batı hayranlığı....
bu listeyi dahada uzatmamız mümkün ama ben genel olarak neler yapmalıyız onlardan da bahsetmek  istiyorum.:
biyerlerden duymuştum doğruluğu konusunda kesin bir bilgim yok ama Japonların ilk olarak  ilkokuldaki öğrencileri atom bombası atılan yeri gezdirdikleri , daha sonrada tokyoda hızlı trene bindirdiklerini duymuştum..biz bu haldeydik , bu hale geldik manasında..
bizim tarhimizde böyle gezilmesi görülmesi greken o kadar yer var ki???en başta Çanakkale-gelibolu yarımadasını ziyaret etmeyi MEB in zorunlu hale getirmesi gerekiyor..Böylece öğrencilerin aklında şehitlerimiz,vatan millet ve bayrak kavramları daha iyi teşekkül edecektir.. bundan 80 yıl önce benim vatanıma göz diken batının gerçek yüzünü daha iyi anlayacaktır..
şimdii avrupa sevdasına düşmüş siyasilerimizin yüzüne tükürmeye bile tenezzül etmeyecektir..
dil konusu daha hassas bir konudur..Türkçemize azami şekilde sahip çıkmamız gerekiyor..dil de meydana gelen tahribaın önlenmesi daha uzun bir süreç alır..bu kültürel dirilişin temelini de dil konusu oluşturur zaten..birbirini anlmayan beyinlerin ortak bir fikir oluşturmaları mümkün müdür?..