Fırat Üniversitesi'ne Sunacağım Proje

Fırat Üniversitesi'ne sunacağım proje

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Toplumumuzda bireysel girişimlere ÖNYARGILI yaklaşımlar yaygındır.
Konu başlığını okuyan bir çok kişinin şu şekilde düşüneceğini TAHMİN ediyorum.

- Üniversiteye proje sunmak kim, sen kim... Rektör odasının kapısından bile giremezsin.

Toplumumuzun yapısı hakkında bilgi sahibi olduğum için bu yaklaşımı NORMAL karşılıyor ve hak veriyorum.
BUNUNLA BİRLİKTE projemi sunmaya, EĞİTİMHANE DERNEĞİ YÖNETİMİ ile birlikte gideceğim dersem yapılacak itirazların bir kısmını bertaraf etmiş olurum sanıyorum.
Yine de şu düşünce ile itiraz etmek isteyecek kişiler olacaktır.

- Eğitimhane Derneği Yönetimi ile birlikte sunulacak bir projeyi üniversite rektörü NEZAKETEN dinleyebilir.

ÖNYARGI duvarı halen yıkılmadı
Rektör nezaketen sunumu dinleyecek ve muhtemelen projeye destek veremeyeceklerini belirtecektir.

Toplumumuzun yapısı hakkında bilgi sahibi olduğum için bu yaklaşımı da NORMAL karşılıyor ve hak veriyorum.

Yalnız dikkatlerden kaçan bir husus var...
Eğitimhane Derneği Yönetimi ile birlikte sunulacak olan tek proje benim ki olmayacaktır.
Eğitimhane Derneği Yönetimi, egitimhane forumu üyelerinin hazırladığı 99 proje dosyasını daha yanına alarak rektörün kapısını çalacaktır.

Sizce 100 proje ile ziyarete gelen Eğitimhane Derneği Yönetimini üniversite rektörü NEZAKETEN Mİ dinler?

Hiç değilse, ayıp olmasın diye en az bir projeye destek vermez mi?

Üniversite hangi projeye destek verir?
Tabiki, üzerinde uzun süre çalışıldığı belli olan, her şeyin detaylı olarak belirtildiği, güçlü bir görsel sunumu olan benim projeme destek vermeyeceklerini söyleyebilir misiniz?

Projem üniversitenin desteğini aldığına göre artık kimse beni tutamaz

Halen itiraz etmek isteyenler olacaktır. Örneğin Eğitimhane Derneği 99 projeyi nereden bulacak diyenler olabilir.

Çoluk çocuğun proje hazırlayıp uygulamaya koyabildiği günümüz Türkiye'sinde aydın / kültürlü / seçkin öğretmenlerin bulunduğu bir forumdan 99 tanecik proje çıkmayacağına inanıyor musunuz?
 
Halen itiraza devam etmek isteyenler olacaktır. Örneğin projelendirilebilecek 99 tane konuyu nereden bulacağız diyenler olacaktır.

Bu itiraza da, inşallah yarın kendi projemin konusunu açıklayarak ve proje konuları önererek devam edelim.

Yarına kadar, konuya yapılacak diğer itirazlar / bahaneler de yazılmış olur tahmin ediyorum. O itirazlara / bahanelere de cevaplarımızı yazarız.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Son aylarda sık sık
- Öğretim bilgi kazandırmak amacıyla yapılan işlemler, eğitim DAVRANIŞ kazandırmak amacıyla yapılan işlemlerdir.
tanımlamasına vurgu yapıyorum.

Ayrıca öğretimde teknoloji kullanımının artmasına paralel olarak, öğretim için daha az zamana ihtiyaç duyulacağına, öğretimden tasarruf edilecek zamanın, öğretimin ön planda olduğu toplumumuzda EĞİTİMİ ÖN PLANA çıkarmak için kullanılması gerektiğine inancımı vurguluyorum.

Eğitim ile sıkı bağlantısı olan üç kavram vardır : 1. Düşünce 2. Davranış 3. Duygular

Toplumumuzda düşünce ve davranışlar noktasında zorunluluktan kaynaklanan az çok bir bilinç mevcuttur.
BUNUNLA BİRLİKTE toplumumuzda duygulardan bahsetmek pek hoş karşılanmamakta, duyguları ifadelendirmek önemsenmemektedir.
Bu durumu SAĞLIKLI EĞİTİMİN önündeki en büyük engel olarak gözlemliyorum.

Durumun vahametini daha iyi anlatabilmek için bazı örnekler vermek istiyorum.
Ekteki 2 tabloda görülebileceği gibi ingilizcede türlerine ve şiddetlerine göre gruplandırılan yüzlerce duygu ifade eden kelime mevcuttur.
İnternet ortamında yaptığım tüm araştırmalara rağmen Türkçe olarak böyle bir kaynağa ulaşamadım.

Yaptığım araştırmalara göre Türkçe'de ASGARİ 100 adet duygu ifade eden kelime mevcut. (Tam rakamı tespit etmek mümkün olmasa da Türkçe'de 150-200 kelime olduğunu tahmin ediyorum.)
Toplumumuzda bu duygu ifadelerinden 20 - 30 tanesi kullanıyor ve yaklaşık anlamları biliniyor.

Bir çok duygu anlamı tam veya doğru olarak bilinmediği için yanlış ifade edilebiliyor.
Toplumumuzdaki insanların çoğu duygularının FARKINDA OLMUYOR. Farkında olsa bile doğru ifade edemiyor / etmiyor.

Toplumuzdaki bu yanlışlığın / eksikliğin düzeltilebilmesi için acilen projeler üretilmesi gerektiğine inanıyorum.

Bu inancım gereği yaptığım çalışmalar çerçevesinde "DUYGULARIMI İFADE EDİYORUM" konulu / başlıklı bir proje tasarlıyorum.

Projenin ilk aşaması olarak duygular hakkında bilgiler derliyorum.  Şu ana kadar 80 kadar duygu hakkında derlediğim bilgileri web sitemde yayınladım.

Projemi televizyonda yayınlanan "Çok güzel hareketler bunlar" programı FORMATINDA hazırlamak istiyorum.
Yanlış anlaşılmaları önlemek için FORMAT kelimesine dikkat çekmek istiyorum.
Bir çok kişi gibi ben de "Çok güzel hareketler bunlar" programının İÇERİĞİNİ tasvip etmiyorum.

Daha anlaşılır şekilde söylemek gerekirse her bir duygu / duygu grubu ile ilgili azami 10'ar dakikalık SKEÇLER yazmak istiyorum.
Bu skeçleri, özel kostüm gerektirmeyecek, günlük hayattaki olaylara vurgu yapacak şekilde hazırlamak istiyorum.

Skeçlerin öğretimin her kademesindeki (ilk / orta / lise / üniversite) öğrencilerin oynayabileceği  şekilde olması uygun olacaktır.
Başlangıç olarak 10 skeçin yeterli olacağını düşünüyorum. 10 skeç ile 1 - 2 saatlik bir program hazırlanabilir.
Üniversitenin desteğinin alınması durumunda bu skeçler çeşitlendirilerek, çoğaltılabilir.

Bu güne kadar skeç yazma denemesi yapmamış biri olarak bu işin zorluğu konusunda bilgi sahibi değilim. Bu konuda destek verecek arkadaşlar olursa memnun olurum.

Skeç: Genellikle bir nükteyle son bulan, az kişili ve yalın, şakalı bir içeriği olan kısa oyundur.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Bir süre önce "Türkleri Diğer Milletlerden Ayıran Özellikler Nelerdir? " başlığıyla bir konu açmış ve mesajımın sonunda
Ülkeler arasında hızla artan ilişkiler ve iletişim dikkate alındığında MİLLİ olarak muhafaza edilebilecek olan hususlar nelerdir?
sorusunu sormuştum.

Konuya ÖN YARGILI yaklaşımda bulunan forumdaşlarımın tepki mesajları üzerine konu kilitlendi.
Konu kilitlenmeden önce yazılan bir mesajdan soruda "hususlar"  kelimesi yerine "değerler" kelimesi kullanmam gerektiğinin FARKINA VARDIM.

Toplumumuzda, muhtelif sebeplerle bir çok değerin kıymeti düşmektedir.
Toplumumuzda bir çok kişi "DEĞER" kavramından habersizdir veya nelerin "DEĞER" ifade ettiği konusunda bilinçsizdir.

Bu konuda da araştırmalarım devam ediyor. Değer olarak kabul edilebilecek 80 kadar kavram tespit ettim.
Araştırmalarım devam ettikçe 100 civarında değer ifade eden kavramı tespit edebileceğimi tahmin ediyorum.

Bu değerlerden hangilerinin muhafaza edilmesi gerektiği, nasıl muhafaza edilebileceği, bu konuda ne tür projeler üretilebileceği hususlarını forumdaşlarımın takdirine bırakıyorum.

Web sitemde davranışlar ayrı bir kategori olarak yer almaktadır.
Bu davranışlardan bazıları toplumumuzda eksik / hatalı uygulanıyor olabilir.
Bu tür davranışların tespit edilmesi, eksikliklerinin / hatalarının giderilmesi için de projeler üretilebilir.