Forumlarda İmza Olarak Kullanılan Sözlere Yorumlarınız Nelerdir?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
15 Eki 2009 07:40:52
Forumlarda imza olarak kullanılan sözlere yorumlarınız nelerdir?

Zaman zaman forumlarda imza olarak kullanılan sözleri okurum. Bu sözlerden kendime dersler çıkarmaya çalışırım.
Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.

Zaman zaman engeller gelir karşımıza;
dönemeçler, yol ayrımları...
yön duygunuz karışır ve yüreğinizdekiler arapsaçı olur ,
her yanınızda güzel ve farklı yürekler vardır...
Ne yazık ki yaşam bazen seçimlere dayanır!
İnsanda tek yürek vardır çünkü!

Yaşamda, seçim yapmakta ÖZGÜR olduklarını zannedenlere hayret ediyorum. Bir KULun YARATANININ rızasına uygun olanını seçmek dışında bir alternatifi olabilir mi?

Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın.
''Düzenim bozulur,hayatımın altı üstüne gelir'' diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
elif şafak/aşk

Hayat çorbası ne kadar karıştırılırsa karıştırılsın kaşığa gelecek olan, çorbayı yapmak için kullanılan malzemelerdir.
Haa, bu KILda nereden çıktı, bunu ben koymadım diyorsanız, onu da KILı koyana sormak lazım diyeceğim ama, maalesef O'nun da HİKMETİNDEN sual olunmuyor.

Küçük bir not : Dilimizde birisi sinirine dokunmak anlamına gelen -kıl olmak- deyimi vardır. Sevdiğim kişileri sinirlendirmek çok hoşuma gider.
Bu kişiler, büyük bir ihtimalle, bu adam hayatıma nereden girdi diye düşünüyorlardır. Dediğim gibi Rabbi'min HİKMETİNDEN sual olunmuyor.

Sevgi  Çilingir  Gibidir Her Kapıyı Açar.

21. yüzyılda kapılar elektronik sistemlerle donatıldığı için, artık çilingirler her kapıyı açamıyor. Açmak için, kapıyı yapan kişiye müraacat etmek gerekiyor.

zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.....

Öyleyse insanları olgunlaştıran nedir?

Tepede beyaz bir saray,
Sarayda soytarı bir kral,
Kara haber onun işi , sıra kimde.....

Tabii ki, sıra soytarı kralda...

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.

Sözün yerinde söylendiğine kim karar verecek?

" NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!"
"Yakmaktan korkmayın. Kendiniz de yanın ve diğerlerini de yakın; ta ki etraf aydınlanana kadar. Hızlı başarıları beklemeyin.
Anlayış ve destek yerine, sizinle dalga geçecekler. Onlarca,yüzlerce,binlerce karanlık, ışıklı işinizi söndürecekler; siz de yanın! YANIN ve YAKIN"

Sohbet yapılan bir odada ki flurosan lamba yanıp sönmeye başlar, değiştirilmesi gerekir. Talebelerden biri kalkıp değiştirir.
Bozulan lambanın çöp kutusuna sığması için kırılması gerekmektedir. Hoca talebeye seslenir :
- Lambayı kırmadan çöp kutusuna koy, lamba bile olsa (kendini) KIRMAYA alıştırma.
İyiyi, güzeli anlatırken, (mecaz bile olsa) zarar vermeye yönelik sözleri kullanmak rahatsızlık verir.

GÜL SUNAN BİR ELDE,HER  ZAMAN BİR MİKTAR GÜL KOKUSU KALIR.(ÇİN ATASÖZÜ)

Hatta inşallah dikeni batar düşüncesiyle sunan bir elde bile gül kokusu kalır.

Tecrübe çok  acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar,
Dersi  sonra öğretir.

Soruların cevaplarıyla birlikte verildiği bir sınavda (Dünya imtihanında) doğru cevapları işaretlemeyen öğrenciye doğru cevapları işaretletmenin başka yöntemi var mıdır?

Tecrübe; istediğinizi elde edemediğinizde kazandıklarınızdır..

Hangisi daha değerli? İstediklerim mi? Kazandıklarım mı?

Cahilin yanında kitap gibi sessiz ol... Mevlana

Günümüzde cahil kaldı mı? Herkes herşeyin en iyisini  bildiği inancında değil mi?

Güller Ağladıkça büyür,
Kimi zaman insan da...

Bugün oyuncağım kırıldı diye ağlayabilen çocuk, yarın imanımı kaybederim korkusuyla ile ağlayabilecektir.
Ama anneler, babalar ağlayan çocuklarını susturmak için çabalarlar.
Ağlamasını öğrenemeyen çocuk, büyüyünce imanını kaybetse bile ağlayamaz.

Çocuklarınıza susmayı öğretin,onlar ,konuşmayı nasıl olsa öğrenirler." Benjamin FRANKLİN

Bizim çocuklarımız konuşmayı niye öğrenemiyor?

Hayat dediğin kaç sayfalık hikaye ki...olur olmaz şeylerle karalamamak lazım....

Hayatımı yazsam roman olur demeyen kim var ki...
Okumasını bilirseniz, o karalamalar da size çok şeyler anlatır.

Yalanlamak ve reddetmek için okuma!
İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!
Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!

Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için okumak...
Düşünmek, düşünmek, düşünmek.... Tanrım, ben bu kadar zor bir işin üstesinden gelebilir miyim?

UMUDUN BİTTİĞİ YERDE ÖLÜM VARDIR...

Demek ki, insanoğlu için ölüm yoktur.
Sırat köprüsünün başına geldiğinde ben karşıya geçerim umudunda olmayan insan olacak mı?

İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ,ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz...

İstisnalar olabilir. İsimleri, simaları ve hissettirilenleri kısa sürede unuturum.
Sadece söylenilen sözler kolay kolay aklımdan çıkmaz.
Zaman içinde söylenilen sözlerdeki farklı anlamların farkına varırım.
Zaman zaman farkına vardığım bu yeni anlamlarla ilgili söylemlerim olur.

İlk görüşte aşık olmak şeklindeki tanımlamayı uç bir tanım olarak görürdüm. Bana pek inandırıcı gelmezdi.
Bir gün yeğenlerimden birinin dershane ücretini ödemiş dershanenin merdivenlerinden aşağı iniyordum.
Dershanenin merdivenleri çok dik ve dardı. Merdivenin dönüş bölümleri trabzanların olduğu tarafta ayak basılamayacak kadar küçüktü.
Bu bölümlerde iki kişinin yan yana geçmesi mümkün olmuyordu. Ben aşağı inerken, 16-17 yaşlarında bir bayan öğrenci de yukarı çıkıyordu.
Merdivenin dönüş bölümünde karşılaşmamız gerekeceği ve yan yana geçemeyeceğimiz için dönüş bölümüne bir kaç basamak kala durarak öğrencinin geçmesini bekledim. Öğrenci benim durduğumu hissedince, başını kaldırdı ve gülümseyerek yüzüme baktı, selam vererek yanımdan geçti.
Öğrencinin gülümsemesi uzun süredir görmediği çok sevdiği bir arkadaşını görmüşçesine sıcak ve içtendi.
Bu kadar kısa sürede bu kadar güzel bir his yaşatılabileceğine ilk defa şahit oldum.
45 yıllık hayatımda ender de olsa bu tür hisler yaşadım. Ama hemen hemen tek hatırlayabildiğim bu histir.

Düşünmek insanın kendisiyle konuşmasıdır.

Bir konuyu düşünürken, bu konuda şu kişi (arkadaşım)  şöyle düşünür, şunu söyler, bende ona şöyle cevap verebilirim diye kendi kendime diyaloglar kurarım.
O arkadaşımla iletişime geçtiğimde sanki bu diyalogları birlikte yapmışız gibi diyaloğun son cümlesini söylerim.
Genellikle arkadaşım bu cümlemden hiç bir şey anlamaz. Düşüncelerimi özetle aktarmam gerekir.
Diğer bir deyişle düşünürken, kendimle değil, başka bir arkadaşımla konuşurum.

sizler özel değilsiniz. sizler güzel yada eşi olmayan kar taneleri değilsiniz. sizler herkes gibi çürüyen organik maddelersiniz...
**insanlar sadece hayallerinde özgür olurlar**

Bütün hayallerimi yıktınız. Organik maddelerden farklı olarak bir RUHUM olduğuna inanıyordum. Yanılıyor muyum?
Biliyorum ki, RUHUMUN bir eşi daha yoktur.
Ve...
İnsanlar sadece YARATANA KUL olduklarında özgür olurlar, biliniz ki hayaller bile esir alınabilir.

''Belki'' dünyasında  ''keşke'' kokan havayı solurken ''iyi ki'' dediğim tek nefesimsin...

Bunu iltifat olarak kabul etmem gerekiyor :)
Belki dünyasını terk edeli uzun zaman oldu, şimdi yaşadığım dünya keşke kokmuyor.
Ve ben her nefesimde bana verilmiş olan HER ŞEY için iyi ki  (verilmiş) diyorum.


MEMLEKET BİTTİ YİNE BİTMEDİ SEN BEN...
BİZE BU HAL İLE BİZDEN BÜYÜK OLMAZ DÜŞMAN!!!!!!

Dualarımızda BİZ söylemini kullanmaya başladık, inşallah yaşantımızda da BİZ demeye başlayacağız.
O zaman GERÇEK düşmanımız kaçacak delik bulamayacaktır.

Kendini iyi tanı,o zaman hakkında söylenenler sana zarar vermez..

Kendimi nasıl tanıyacağım?
Kusura bakmayın kulaklarım ağır işitir.
Hakkımda bir şey söyleyen mi var?

İmza olarak kullanılan mesajlarla ilgili yorumlarınızı paylaşır mısınız?

Çevrimdışı nihan_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 861
  • 421
  • 861
  • 421
# 15 Eki 2009 09:42:39
hocam bu ne güzel derleme, bu ne güzel konu böyle.teşekkürler

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 15 Eki 2009 09:50:38
Arkadaşlarımızın kişisel imzalarını bende çok okuyorum.Hepsi birbirinden güzel.

Çevrimdışı apranax83

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.107
  • 14.331
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.107
  • 14.331
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Eki 2009 10:11:38
Evet Bu Sözler Benim De İlgimi Çeker..

Çevrimdışı atabeg

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.230
  • 4.981
  • 3.230
  • 4.981
# 17 Eki 2009 13:58:30
gayet güzel sözler.bir nevi arkadaşların ruh hallerini ve neye değer verdiklerinin bir kanıtı gibi.

Çevrimdışı nergis_ozata

  • Uzman Üye
  • *****
  • 465
  • 1.619
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 465
  • 1.619
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2009 15:16:19
imza bölümündeki yazıları bende mutlaka okurum..
güzel konu..
kısada olsa bir kaç cümleyle kendi hakkında yada düşünceleri ve hayat görüşü ile ilgili bilgiler veriyo.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.866
  • 94.608
  • 10.866
  • 94.608
# 17 Eki 2009 15:57:53
turgut bey gerçekten çok güzel bir konu açmışsınız tebrikler.Gül sunan bir elde,her zaman bir miktar gül kokusu kalır:güzel düşüncelerin,iyi niyetlerin ,olumlu yaklaşımların insan ruhunda bıraktıgı rahatlık tartışılmaz.cogu zaman gülün dikeni batsın demek isteriz tabiiki,ama demeyip gül sunmaya devam etmek ,kendimiz için ne büyük bir sınavdır,sonucu çogu zaman , elimizde kalan  müthiş gül kokusudur.

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2009 16:12:05
Hayat dediğin kaç sayfalık hikaye ki...olur olmaz şeylerle karalamamak lazım....

Hayatımı yazsam roman olur demeyen kim var ki...
Okumasını bilirseniz, o karalamalar da size çok şeyler anlatır.



Evet genel olarak bende arkadaşların imzalarını okuyorum.En azından o arkadaş hakkında bir cümle kurmama düşünmeme neden oluyor.


Çevrimdışı mehmetalibozlu

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.552
  • 6.112
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.552
  • 6.112
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2009 16:18:27
evet çok dokunaklı sözler var birine çok gülmüştüm "İnsanları para gibi ışığa tutun içinde atatürk yoksa sahtedir"diyor

Çevrimdışı eylemizmir

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 148
  • 89
  • 148
  • 89
# 17 Eki 2009 20:15:55
Bir kelimeye,bir dizeye, bir şiire sığamayacak kadar ağrılı harflerim..Bırak.. Sorma..Bırak sözcüklerin kafası karışmasın..
 
 
 
Bu sözü çok beğenmiştim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 25 Eki 2009 09:37:24
tarzım değil ama canlıların kendilerini bir şekilde ifade etmesi gerekiyor.çok öğretici

Çevrimdışı 20072008

  • Uzman Üye
  • *****
  • 393
  • 359
  • 393
  • 359
# 25 Eki 2009 09:38:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir kelimeye,bir dizeye, bir şiire sığamayacak kadar ağrılı harflerim..Bırak.. Sorma..Bırak sözcüklerin kafası karışmasın..

ben de cok beğenmiştim
 
 
 
Bu sözü çok beğenmiştim.

Çevrimdışı nephew22

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 273
  • 529
  • 273
  • 529
# 25 Eki 2009 09:47:38
AsLında §ö¥LedikLerimden çok , §akLadıkLarımda §akLı¥ım.. ve gizLedikLerimde gizLi¥im.. ßu ¥üzden de anLamak için KonuştukLarımdan çok §ustukLarıma KuLak verin...

Çevrimdışı kaya_ışık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 754
  • 513
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 754
  • 513
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eki 2009 10:02:34

   hayat gerçek olmayacak kadar kısa,ciddiye alınacak kadar da uzundur......

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Kas 2009 16:18:01
İnsan bir çay poşetine benzer,sıcak suyun içine atıncaya kadar gerçek rengini bilemezsiniz.

İnanmıyorummmm!!! Ne yani insanları tanımak için onları sıcak suya atıp haşlıyor musunuz? :)
İnsanları tanıma konusunda daha insani olan bir kaç önerim var. Fakat daha önce bir açıklama yapma gereği duyuyorum.
****
1996 yılında çalıştığım işyerindeki patronum konumundaki bayan, bir vesile ile evleneceğim  bayanda aradığım vasıfları sormuştu.
Verdiğim cevap aşağıdaki şekilde oldu:

O öyle bir kişi olmalıdır ki, benden farklı özellikleri olmalı, benim ona aktarabileceğim ve ondan alabileceğim özellikleri olması gerekir.
....
***
İnsanlarla iletişimim muhatabımdan ne alabilirim, muhatabıma ne verebilirim noktasındadır.
Diğer bir deyişle muhatap olduğum kişilerin kim olduğu ile ilgilenmem, onları tanımak için gayret sarfetmem.
Sadece anlatmak istediklerimi  (vermek istediklerimi) daha kolay ve anlaşılır şekilde nasıl verebileceğimi anlayabilmek noktasında gayretlerim olur.

Bu kısa açıklamadan sonra insanları tanımada kullanılabilecek bir kaç yöntemi belirtebilirim :

1) Birlikte ticaret yapmak: Bu hususta bir Hadis-i şerif olması gerekiyor ama kaynağını bulamadığım için yazamıyorum. 
Şeytanın insanlara en çok musallat olduğu konulardan biri ticaret alanıdır.
Eğer birlikte ticaret yaptığınız kişi şeytanın oyuncağı haline gelmiyorsa bir çok konuda güvenilir bir insandır.
 
2) Birlikte asgari 2-3 günlük meşakkatli bir seyahat yapmak: Bu konuda da bir Hadis-i Şerif olması gerekir. Kaynağını tesbit edemediğim için yazmıyorum.
Günümüzde insanlar konfora çok alışmışlardır. Alıştıkları konforu seyahat esnasında bulamayınca şikayetlere başlarlar. Basit şeylerden şikayet eden insanlardan uzak durunuz.

3) Muhatabı sinirlendirecek davranışlarda bulunmak: Benim en çok kullandığım yöntem budur. :) Öfke anında kişiler kontrollerini kaybetmektedir.
İnsanların nelere öfkelendiklerine dikkat ederek kişilikleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Basit şeylere öfkelenenlerden uzak durunuz.

4) Sorular sormak: Bu tavsiye etmediğim bir yöntemdir. Öncelikle şu vecizeyi hatırlatmak istiyorum.

Söyledim, duydu anlamına gelmez
Duydu, anladı anlamına gelmez
Anladı, hak verdi anlamına gelmez
Hak verdi, inandı anlamına gelmez
İnandı, uygulayacak anlamına gelmez
Uyguladı, sürdürecek anlamına gelmez.


Muhataplarımın sorularını bazen kasten bazen de farkında olmadan sordukları anlamda anlamam. Bu nedenle cevaplarım sorunun sorulma amacı dışında olur.
Bu nedenle sorular sorarak kişileri tanımanın sağlıklı bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Profesyonel olarak yapılan çapraz sorgulamalar istisna olabilir.
Ama çapraz sorgulama yapma konusunda kaç kişi tecrübe sahibi olabilir ki?

İnsan ne düşünüyorsa o dur.

Düşünceleri sınırlamak mümkün mü?
Bazen dünyayı zalimlerden kurtaracak, bütün kötülüklere son verecek bir kahraman olduğumu düşünürüm...
Bazen beyaz atlı bir prens olduğum düşünürüm...
Sütten çıkmış ak kaşık gibi çok iyi bir insan olduğumu düşününürüm...
Bazen mükemmel eğitim konusunda mucize bir yöntem keşfetmiş biri olduğumu düşünürüm...
...
Maalesef bunların hiç biri değilim...
Sadece ve sadece YARATANIN aciz bir (inşallah) KULUYUM.

Beynim bir sünger gibi olsaydı, kafamdaki lüzumsuz bilgileri atmak için arada bir çıkarıp sıkmak isterdim.
Abraham LINCOLN

Neden? Kafanızda lüzumlu bilgiler için yer mi kalmadı?
Zihnimiz sürekli ilgilendiğimiz konularla ilgili bilgilerle meşgul olur. İlgilenmediğimiz konulardaki bilgiler gerektiği zaman hatırlanmak üzere saklanır.
Eğer sürekli GERÇEKTE İHTİYACIMIZ OLAN KONULARLA ilgilenirsek lüzumsuz olarak nitelendirdiğimiz bilgiler bizi rahatsız etmez.
Asıl bilmemiz gereken gerçekte hangi bilgilere ihtiyacımız olduğudur.

Ben dostlarimi ne kalbimle, ne de aklimla severim...
Olur ya... Kalp durur... Akil unutur...

Ben dostlarimi ruhumla severim...
O, ne durur... Ne de unutur  


Ruha etki eden iki temel unsur vardır. 1. Nefs, 2. Gönül
Eğer ruhunuz nefsinizin esiri ise sevginiz benden uzak olsun :)

“Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz.”  

Otobanlar bir yere ulaştırmıyor mu?
Bir yere ulaşmak için otobanları kullanmayıp, engebeli dağ yollarından mı gitmemiz gerekiyor?
O zaman neden (önder) insanlar otoban yollar açmaya çalışıyor?

Yanılgı insanlar içindir; ancak silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, fazlaca yanlış yapıyorsunuz demektir. (J. Jenkins)

Bahsettiğiniz silgiyi nerede bulabilirim? Benim yaptığım tüm yanlışlar yerinde duruyor, silmem mümkün olmuyor.

Bütün kitaplar bir Kitabı açıklamak için yazılır.

Bu sözü hatırladıkça şeytanın şu savunması aklıma gelir :
- Bütün kitaplar (Kur-an, Tevrat, İncil ... ) YARATAN tarafından  yazıldı.
Şeytan aklı sıra bizi tek taraflı düşündüğümüz konusunda kandırmaya çalışıyor. Kendisinin yaz(dır)dığı hiç bir kitap yokmuş gibi.
Charles Darwin (Türlerin Kökeni Üzerine)
Sigmund Freud
Karl Marx
vs. yazarların yazdığı kitaplar kim tarafından yaz(dır)ıldı acaba?

SEN ELMAYI SEVİYOSUN DİYE ELMANINDA SENİ SEVMESİ ŞART MI?
Beni sevmeyen bir elma mı var?
O zaman neden bana şirin (güzel) gözükmeye çalışıyor?
Elma YARATANIN emri dışında hareket etmeye muktedir mi? Tabi ki beni sevecek.

İnsanları para gibi ışığa tutun içinde atatürk yoksa sahtedir.

Ölçü birimi yanlış olanların ölçüsüde yanlış olacaktır. Atatürk MÜKEMMEL bir varlık mıdır ki tüm insanları onunla kıyaslıyabilelim.
Bir peygamberin özelikleri yanında Atatürk'ün esamesi okunmaz.
Atatürk vasat insanlar içinde üstün özellikleri olan biri olabilir, peygamberler ise seçkin insan toplulukları içinde bile üstünlükleri açıkça görülebilen kişilerdir.
Eğer bir İNSAN ölçü alınacaksa bu ancak bir peygamber olabilir.

Bir kelimeye,bir dizeye, bir şiire sığamayacak kadar ağrılı harflerim..Bırak.. Sorma..Bırak sözcüklerin kafası karışmasın..  

Biz kafa karıştırmak için varız :)
Kafası karışmayan insan düşünmek için gayret sarfetmez.
Eğer bir şiir kafa karıştırmıyorsa (düşündürmüyorsa) onu şiir diye vasıflandırmam.

Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur.  

Herkesin gideceği yer aynı değil mi? Varacağımız yer nasıl önemli olmaz?
Gideceğim yeri biliyorum da, sanıyorum olduğum yerde sayıyorum. Çünkü hiç bir yere varamıyorum.

Yarın bambaska bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun?

Çünkü yarın, hiç bir zaman gelmeyecek olan bir zaman dilimidir.
Yarın bambaşka bir insan olacağım derken hiçbir zaman değişmeyeceğim demek istiyorum.

Bugün yine felsefem geldi. # Bir defa söyleyin iki defa hatırlatın!
Hatırlatmak gerekecekse söylemenin bir anlamı yoktur.
İki defa hatırlatılınca söylenenin yapılmış olmasının bir anlamı kalmaz.

ilk kendine günaydın de uyanırken,
ilk kendine gülümse aynalarda,
sonra göreceksin binlerce yüzde kendi yansımanı...


Haklısınız da bu kadar zor bir şeyi yapabilmek için gücü nerede bulabiliriz?

Onlar şerrinden emin oldukları dostlarını kendilerine uzak tuttular,düşmanlarını da kazanmak için yakın.
Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı, ama uzak tuttukları dostları düşman oldu.
Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu..
Ebu Müslim HORASANİ


Kim dostumuz, kim düşmanımız nasıl tesbit edeceğiz?
Bize zarar verdiğini DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ herkes düşmanımız mıdır?
Bize yakınlık gösteren herkes dostumuz mudur?
Kendimize uzak tuttuğumuz kişiler bize düşman oluyorsa gerçekte dostumuz mudur?

Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece, büyülendiğimiz 'gelecek' el değmemiş 'geçmiş'ten başka birşey değildir...

Zamanın ileriye doğru akıp gittiği konusunda şüphelerim var.
Geleceğimin, geçmişimle aynı olacağını mı ima ediyorsunuz?
O zaman bir şeyleri değiştirmek için ŞİMDİ harekete geçiyorum.

Herkesin Üç Kişiliği Vardır;Ortaya Çıkardığı,Sahip Olduğu,Sahip Olduğunu Sandığı!!!

Bu kişiliklerimle nasıl tanışacağımı söyleyebilir misiniz?
Bence siz yanılıyorsunuz. Ben tek kişiliğim. Başkaları beni üç ayrı kişilik olarak değerlendiriyorsa bunda benim suçum olamaz.

Zamanınız varsa, paranız yoktur. Paranız varsa, zamanınız yoktur. İkisi varsa sağlığınız yoktur.

Nasıl bu kadar kötümser olabiliyorsunuz? İmanınız varsa zamanın, paranın, sağlığın ne önemi olabilir ki?

Yeterince sebebiniz varsa; başarabilirsiniz.

Başarılı olamamamın tek sebebi yeterince sebebim olmaması mı? Başarı bu kadar ucuz mu?
Ben başarının YARTANIN bir takdiri olduğunu sanıyordum.

Hayat dedigin 1 çay, insan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın Oysa ki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın...


Ben hayattan tat almıyorum ki, hayata tat katıyorum. :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK