GAZZE'DE ÇOCUK OLMAK
İsrail Gazze'ye gireli gece yarısı yolcularından olduk. Geceyi karanlıkta uyanık bekleyen yolculardan.Gitmek istenilen yerler uzak değil ama göze çok ırak geliyor.Televizyon ekranlarına takılı kalmıştır bakışlar,hayretler içerisindesindir gece yolcuları.Fikir çilesinin çaresiz çözümsüzlüğü çok ızdıraplıdır. Fotoğrafların anlamları önce birer cümle olur; sonra harflere ayrışır mermi olur, beyninize sıkılır birer birer. Elinizle başınızı yoklarsınız,kan bulaşmaz ellerinize. Yine de kanamıştır bir yerleriniz, kan hücum etmiştir beyninize. Önceleri hafiften başlamış olan baş ağrısı zamanla büyür, herkesin uykuya daldığı zamana denk gelen anında,gece yolcuları göz yaşlarına boğulur
Uyuyamazsın işte…
Aklına Irak’ta can çekişen çocuklar düştüğünde.Boğulur gibi olur insan.Camı açıp bir yudum nefes çektiğinde, sokağında karton üzerinde uzanmış çocuklar takılıverir bakışlarına. Irak'ta değil yakında,hemen yanı başında aç ve çıplaktır vatan evlatları.Fakat, Gazze’de ki kadar koymaz adama.Beyrut,Kerkük,Filistin,Afganistan,Viyetnam,Bosna… Allah’ım bu savaşlar yeryüzünün değişimi için şart mı? Çıldırmış olmalı insanlar. Oysa kutsal kitapların sayfalarında “Kan dökmeyin” yazıyor.!
Beyhude bir serzeniş,öldürmeyin…
Tamam ergen insanların kirlenmiş benlikleri belki arınmak ister savaş sonrası vaatlere inanarak. Belki onlar için tek çaredir, cennete ulaşma yolundaki savaş. Tamam…. Ya çocuklar! Onlar zaten günahsız değil mi? Onlar mahsumiyetin kendisi değil mi? Ateş yakmaz ki minicik yürekleri taşıyan minicik bedenleri. Onların savaşlara ihtiyacı yok ki… Onların medeniyetlerini genişletmek ve vaad edilen topraklarda iktidarlarını kurmak gibi bir hayalleri yok ki. Onların büyük Ortadoğu projelerine ulaşmak ya da engel olmak gibi oyunları yok ki…
Neden?...
Her savaşın kan kokan ürkütücü sokaklarında çocuklar ölmek zorunda mı?.. Bu değiştirilemez bir gerçek mi? Yoksa,Tanrı cennet ehlinin nüfusunu acilen arttırma kararını mı aldı?
İnsanlık neler yapıyor Allah’ım! Hani hayvanlar da bir birini öldürmüyor değil ama orda bir israf yok ki !... Yeryüzünün onarılması,çağların oluşumu ve insanlığın gelişimi için savaşlar şart ise,beni duymayan,bilmeyen bir taşa çevir.
Sitemim sadece Gazze’de ki ölümlere değil.Seyir tepelerine çocukları kucaklayıp,fosfor bombalarının nasıl bir manzara sergilediğini gösteren annelere de.İsrail’de doğmak masumiyetini bozmaz,çocuk her yerde çocuktur.İnsanlığın yüz karası manzaraları çocuklarına gösteren,vijdandan yoksun,feresattan yoksun anneleri anlamakta güçlük çekiyorum.Sapık, kutsal düşüncelerin gölgesinde büyüyen, gelecekte babalarının yaptığının aynısını yapacakları muhtemel olan,İsrail çocukları da uyutmuyor beni.Neden mi? Birileri gelecekte olabilecek katliyamların,şimdiden engelenmesi gerektiğine inanıp,israil masumiyetini yok etme acımasızlığına soyunabilir.Yine çocuklar,yine minicik bedenlerde minicik yürekler can çekişebilir.
Dua ile bir dileğim var; Ey herşeyi yoktan var eden, şefkatini çocukların üzerinden alma ne olur. Biz gece yolcularına bir gün ve bir gece yaşat, bu kadarına da razıyım. Öyle bir gün olsun ki; güneş doğup batıncaya kadar yeryüzünü çocuklar yönetsin. Onlardan olsun başkanlar, mucitler, askerler, hakimler,hekimler… Yeryüzünde yönetim nasıl olur öğrensin, topacını ve salıncaklarını unutmuş, bağnaz, büyümüş bedenlerde kirlenen yürekler. Görsünler nasıl oynarmış Beyrutlu,Gazzeli çocuklar,İsrail sokaklarında yaşıtlarıyla. Onlar birlikte oynayamaz, çünkü onların ellerinde sapanları var diyeceksiniz, biliyorum. Zaten başka neleri var ki…. Görsünler sınırların nasıl lağvedildiğini saf ve temiz oyunlarla.
Gazze'nin 21.günü…
Savaşın can aldığı yirmibir gün.Dünya yine TV başında savaşın aksiyonuna mı kaptırdı kendini.Dünyayı bilmem ama bizim dünyayı bilirim.Bilinsin ki ,bu coğrafyada yanan ateş,bir gün hepimizi yakacaktır.Hiç kimse zannetmesin ki üstümüze sıçramaz bu kan. Ortadoğu bir samanlık gibidir; bir kez tutuştu mu bir daha söndüremezsiniz. Hele birileri durmadan üflüyorsa yangın közlerinin üstüne.Asıl o zaman görürsünüz, samanlıkta nasıl yanar çocuklar, hayvanlar,taşlar,ağaçlar.Velhasıl dününüz, bugününüz ve yarınlarınız bir küle dünüştüğünde anlayacaksınız,artık geç olduğunu.
İkinci dünya harbinde kimi liderlerimiz mevcut savaşın bir petrol savaşı olduğunu fark edemediler. Maalesef dün İsrail’i ilk tanıyan bizler, yine farkında değiliz ki bu savaş yine rant savaşı, yine İsrailoğullarının yeryüzündeki fitne ve kötülük için yer arayışları.Mevzu bahis olduğu gibi,bir nefsi mudafa değildir.
Bir film seyretmiştim. Seyrettiğime pişman olduğum filmlerden. Kapsüllerin içine girmiş uzaylı yaratıklar, binlerce yıl önce yer kabuğuna konulmuş makinelere iniyorlardı. Sonra yer kabuğundan uyanış ve istila. Bu canavarların yaptığı tek şey insanların damarlarından kan emmek, yok etmek ve gitmekti. Gezegenin neresinde yaşayan insan varsa, mutlaka bulup kanlarını emiyor ve depoluyorlardı. Tabii ki tahmin edeceğiniz gibi, yine bir Amerikan kahramanı olayı çözdü ve dünyayı kan emicilerden kurtardı. Peki ey siyasi değerlerin politik korkuları! Sizler dünyayı kan gölüne çeviren bu korkunç hareketi durdurabilecek misiniz? Yoksa yine sıradan bir Amerikan vatandaşı çıkıp kahramanlığını mı gösterecek? Beklerseniz… Çok beklersiniz… Çooookkkk…
Sizleri vicdanlarınızla baş başa bırakıyorum. Nasıl ki Bosna’nın sınırına organ tacirleri çadırlar kurdu, nasıl ki Bosna’da toplu mezarlarla toprak zenginleştirildi, nasıl ki kimyasal silahlarla çocukların cansız yüzü ana kucağında kaldırım taşlarına değdi Halepçe’de, bekleyin sıra bizim masumiyetimize de gelecek. Size tavsiyem; lütfen bu topraklarda mukaddes değerler adı altında hiçbir medeniyetin savunucusu olmayın. Yeryüzünde kutsal hiçbir değeriniz olmasın. Bu güzelim ülkenin hiçbir yerinde sakın petrol çıkarmayın. Mevcut madenleri ve enerji kaynaklarını peşkeş çekin. Hiç olmazsa bunlar için çocuklarınız ölmez; çocukları koynunda kaldırım taşlarına yüzükoyun düşmez kadınlarınız,anneleriniz…
Gece yolcuları da çaresiz, kendinden aciz,uykusuz gecelerin ardından gözyaşlarına boğularak,nefes almaya çalışa dursun.
Ey bağnaz medeniyetlerin kutsal değerleri, sizi inandığınız her ne varsa onlarla birlikte materyalist, menfaatperest ve vicdansız ilan ediyorum.
Son söz olarak diyorum ki; Yeryüzünde her nerede olursa olsun, her ne inançta olursa olsun,çocuklar güzel olan her şeyin geleceğidir. Onlar birer çiçek, aşk ve sevgidir. Ne olur bu kanlı savaşı durdurun. Ne olur bu haksız savaşı durdurun artık. Her ne tarafta olursa olsun, savaşları sivillerin olduğu bölgede yaşatıp masum insanları, hayvanları, ağaçları ve yerkürenin tüm güzelliklerini acımasızca katleden ateş toplarını yaratan taraflar, birer savaş suçlusu ve CANİDİR………
paylaşım için alıntıdır...