"Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin birkaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yoldaki her çöp bidonunu tekmelerler bağırıp, çağırarak...
Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültü ile evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size günlük 5 milyon vereceğim." der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler.
Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der:"Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı, bundan böyle size sadece 1 milyon verebilirim."Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye.
Aradan birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları."Bakın!"der,"Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 500 bin lira verebilirim, tamam mı?" der içlerinden biri,"Günde 500 bin lira için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz bu işi bırakıyoruz."derler.
Baki ÇİMİÇ
Bunu okuyunca eğitimdeki ödül ceza sistemini de düşündüm
Beni ödülle cezalandırma demiş ya yazarın biri