🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
RESULULLAHIN DUASI
(Menkıbe)
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Peygamber-i zişân efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”, her duası kabul olurdu.
Misal mi?
Binlercesi var.
Biri şöyle mesela:
Bir gün, Abdullah bin Abbas hakkında;
- Ya Rabbi! Abdullahı dinde alim yap, Kur’an-ı kerimin sırrına vakıf eyle! diye dua buyurmuştu.
Hazret-i Abdullah “radıyallahü anh”, bu dua bereketiyle din ilimlerinde mütehassıs oldu.
Hele tefsir ve hadiste bir tekiydi zamanının.
Sahabe ve tabiinin bir müşkili olsa, ona müracaat ederlerdi önce.
ÇÜNKÜ DUA ALMIŞTI
Yine Sad bin ebi Vakkas “radıyallahü anh” keskin nişancıydı.
Oku, şaşmazdı asla.
Resulullah efendimizi aleyhisselamın duasını almıştı çünkü.
Nitekim bir gün;
-Ya Rabbi! Sad’ın okunu hedefinden saptırma! buyurmuşlardı.
O dua eder de, kabul olmaz mı?
Sad hazretleri, attığını vuruyordu artık.
Uhudda, her okunu çekişte;
- Bu, senin okun ya Rabbi! Senin düşmanlarına atıyorum. Sen isabet ettir! diye dua ediyordu.
O gün, her fırlattığı ok isabet etmiş, bir kâfiri Cehenneme göndermişti.
Hikmeti malum.
Resulullah efendimiz aleyhisselamın duası.
YİNE TAM İSABET
Yine Uhud’da, kâfirler birleşip, o Servere hücum ettiler.
Resulullah efendimiz, hazret-i Sadı görüp, seslendiler:
- Ya Sad! Ok atıp püskürt şunları!
O an, bir tek ok vardı sadağında.
Bu emirle fırlattı onu.
Netice, tam isabet.
Kâfiri gırtlağından vurmuştu.
Elini, sadağına götürdü.
Yok iken, bir ok daha geldi eline.
Oku çekip, dikkatle baktı.
Evet, az önce fırlattığı oktu bu.
Attığı ok geri gelmişti.
Yayını gerip, fırlattı aynı oku.
Netice, bir müşrik daha temizlendi.
Elini, götürdü sadağına.
Bir ok daha geldi eline.
Baktı, aynı oktu.
Hiç şaşırmadı.
Yayını gerip fırlattı.
Bir kâfir daha yere serilirken, aynı ok, yine gelip girmişti sadağına.
Sad bin ebi Vakkas, o bir tek okla, yüzlerce kâfir öldürmüştü o gün.
Çünkü Peygamber efendimizin duasını almıştı o.
İşte bu dua sebebiyle, her attığını vurmuş,
her oku hedefini bulmuştu.
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹