Haldun Taner 109 yaşında | Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil….
İlk oyunu “Günün Adamı” da 1953’te ani bir kararla şehir tiyatrolarının repertuarından çıkartılır. Oyunda bir profesörün siyasete sokulmak istenmesi üzerinden partilerin ve çevresindekilerin menfaatleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne serilir. Oyun sahnelenecekken dönemin valisi ve aynı zamanda belediye başkanı, oyunda devlet büyüklerinin gocundurulacağı düşüncesiyle oyunun yasaklandığını belirtirken Haldun Taner’e de oyunlar değil sadece hikayeler yazmasını salık verir: “Kitabınızı aydınlar alır okur ama tiyatroyu aydın olmayanlar da seyreder, okuma yazma bilmeyenler de anlar.”
Bu yasaklamayla beraber ünü artan Taner, 1960 sonrası yönünü tiyatro oyunlarına çevirir. Keşanlı Ali Destanı, Vatan Kurtaran Şaban, Gözleri Kaparım Vazifemi Yaparım, Eşeğin Gölgesi gibi sosyal eleştiriler barındıran oyunlar kaleme alır.
Haldun Taner, birçok hikayesinin harcına sosyal adaletsizliği ve sınıf çatışmasını katar. Çünkü Taner, okuyan ve eleştiren bir kitle yaratma peşindedir. 1953’te yayımlanan “Şişhaneye Yağmur Yağıyordu” kitabındaki “Konçinalar” hikayesiyle bir deste iskambil kağıdı üzerinden insanların toplumdaki sınıfsal farklılığını, sosyal adaletsizliğini gözler önüne serer. Desteyi oluşturan en önemli oyun kağıtları olarak adlandırılan aslar, papazlar, kızlar, jokerler üst tabakayı zenginleri, kralları, beyleri; 7, 8, 9, 10’lar orta tabaka insanını; konçinalar yani 2, 3, 4, 5, 6’lar ise toplumun alt tabakasını temsil etmektedir.
Haldun Taner 109 yaşında | Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil….