Anket

Gıdalarınızı seçerken sizin için en önemli faktör nedir?

Tat
Doyuruculuk
Fiyat
Helallik
Ambalaj

Gıdalarınızı Seçerken Sizin İçin En Önemli Faktör Nedir?

Çevrimdışı yasinsayılır

  • Uzman Üye
  • *****
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
22 May 2010 15:30:58
Anket kaynağı aşağıdadır, ben öğretmenlerin de fikirlerini almak istedim.Katılımlarınızı bekliyorum...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 22 May 2010 15:34:36
  Yazılı sorusuydu bu sene sosyalde :) Son kullanma tarihi ve kalitesi en önemlisi de bu.

Çevrimdışı delimit35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
# 22 May 2010 19:46:48
Kalitesi ve fiyatı.

Çevrimdışı sürgüç

  • Uzman Üye
  • *****
  • 326
  • 335
  • 326
  • 335
# 22 May 2010 20:11:14
Ankete niçin kalite seçeneği konmamış?

Çevrimdışı delimit35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
# 22 May 2010 20:17:51
ben helallik seçeneğini anlamadım paramız varsa alkollü içecekler dışındaki ürünler zaten helal değil mi bize? ben anlamadım o şıkkı açıkçası.

Çevrimdışı debasos

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.588
  • 2.786
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.588
  • 2.786
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2010 20:29:41
okulumda gıda köşesi oluşturdukkbu köşede faydalı bilgiler yer alıyor...Ben seçerken ihtiyaca göre miktara göre ve kaliteye bakarım..

Çevrimdışı materrazi

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.788
  • 27.152
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 9.788
  • 27.152
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2010 20:44:37
bence taze,kaliteli; tadı güzel olsunn tabi helal de olsun Allah haram yemekten korusunn

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 22 May 2010 20:49:39
kalite ve doğallık.

Çevrimdışı nurcany

  • Uzman Üye
  • *****
  • 625
  • 838
  • 625
  • 838
# 22 May 2010 20:58:43
taze ve hormonsuz olmalı..bir de lezzetli olmasına özen gösteririm..

Çevrimdışı yasinsayılır

  • Uzman Üye
  • *****
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2010 22:27:25
Hocam açıkçası aldığımız gıdalarda katkı maddeleri var e200 e300 gibi bunların bir kısmı domuz yağı ve alkol içeriyor veyahutta domuz ürünü katkısı var.Yani alırken bu katkı maddelerini dikkate almak gerekiyor.Çağımızda bulunan pek çok rahatsızlığın nedeni kanser kalp krizi türlü cilt hastalıkları hep bu katkı maddelerin meydana geliyor bu katkılara dikkat edersek sağlık açısından kendimizi koruruz. aynı zamanda dini vecibelerimizi yapmış oluruz. saygılarımla
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ben helallik seçeneğini anlamadım paramız varsa alkollü içecekler dışındaki ürünler zaten helal değil mi bize? ben anlamadım o şıkkı açıkçası.

Çevrimdışı melike_snf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.178
  • 12.297
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.178
  • 12.297
  • Müdür Yardımcısı
# 22 May 2010 22:31:19
ambalajlı ürünler için son kullanma tarihi,kalitesi,ve içinde katkı maddesi olup olmamasına bakarım...
sebze ve meyveler için de tazeliğine bakarım.mevsimi dışında sebze ve meyve almamaya özen gösteririm.

Çevrimdışı yasinsayılır

  • Uzman Üye
  • *****
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2010 22:31:50
Hocam açıkçası şudur ki ürünler bizi celbediyor ancak geleceğiz çocuklarımız tehlike altında.
Siz çocuklarınızın sakay doğmasını istermisiniz?
Ben istemem siz de istemezsiniz elbette bu katkı maddlerinin bir kısmı kısırlık yapıyor bir kısmı doğacak çocuğa ana karnında dahi zarar veriyor.Bu konuyu açmamdaki neden kardeşim olan siz öğretmen arkadaşlarımın sağlığını bir nebze olsun koruyabilmek.Öğretmenleri seven ben sizi de düşünüyorum.İş olsun diye bu anketi açmadım. saygılar
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Saçma bir sitenin saçma bi anketi ...
:/

Çevrimdışı ünalk

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.094
  • 43.652
  • 12.094
  • 43.652
# 22 May 2010 22:37:48
Helal seçeneği daha çok et konusunda kullanılır arkadaşlar.

Bugün sezonun ilk karpuzunu yiyeyim dedim. Pazardan bir karpuz aldım. İçi kıpkırmızı, ciğer gibi. Tadı ise, kabak gibi. Ben eski karpuzların kokusunu, tadını arıyorum.

Yiyecek olarak ne varsa, eskisi gibi tadı yok, benim tat almada mı problemim var, yoksa üreticilerin mi tadı yok?

Çevrimdışı alper50

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 43
  • 388
  • Din Kült. Öğrt.
  • 43
  • 388
  • Din Kült. Öğrt.
# 23 May 2010 11:04:08
GIDALARDA DOMUZ YAĞI VE DOMUZ KATKI MADDELERİ


 Bu konu, 1986’da ilk baskısı yapılan “Gıda Raporu” kitabımla kamuoyunda gündeme getirilmiştir. Beşinci baskının yapıldığı 1995 yılında ise irili ufaklı margarinciler, sakızcılar, dondurmacılar, pastacılar, çikolata ve bisküviciler karşı atağa geçmişler, yanlarına bazı gazete ve TV kanallarını alarak şahsımıza, kitabımıza ve bazı yayın organlarında yayınlanan röportajlarımıza veryansın iftira, hakaret ve aşağılayıcı ifadelerle hücuma geçmişlerdi. Bir margarin firması ise kitapları piyasadan toplatmaya kalkmış. Hızını alamamış bizi, yayın evini ve bir mecmuayı mahkemeye vermiş, senelerce süren mahkeme sonucunda, mahkeme lehimize sonuçlanmıştır. Sabah gazetesi de sür manşetten haber yapmış. Ülke sanayini engellemeye çalışan militan, yobaz, fanatik mühendis olarak bizi teşhir etmeye çalışmıştı. 


Seneler geçti. İşte gazetelere konu olan haber yine aynı. 1998 yılında 3 bin ton domuz yağı ithal edilmiş ve çeşitli gıda maddelerinde kullanılmış. Duyarlı gazeteci kardeşlerimiz araştırıyorlar, soruyorlar "bu yağı kimler kullandı?" diye. Hiçbir yerden ses yok. Devlet, cevap vermez. Çünkü devletin hassasiyetleri arasında böyle birşey yok. Müslümanın derdi onu hiç ilgilendirmiyor. Diyanet İşlerine gelince hem bilgisiz, hem yetkisiz. Müslüman sorunca jelatin’e “o bir ambalaj malzemesidir” diye cevap verir. Patrona gelince ürünlerinde domuzdan yapılmış katkı maddesi yoktur diye uzun uzun belgeler verir. Gıda sanayicileri ve ithalatçıları ise bir kısmı hariç,çoğunluk ya bilgisizdir, ya da haram, helal demeden çok daha fazla kazanmanın hırsı içersinde gözü görmez, kulağı duymaz, vicdanı suzlamaz durumdadır.

Kitabımda yine bu işin gariban müslüman tüketicilerin omuzlarına düşen bir görev olduğunu belirtmiştim. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de müslüman tüketicilerin örgütlenmesinin gereği üzerinde durmuştum. Heyhat! Gel gör ki o tarihtan sonra pek çok “Tüketici dernekleri” kurulduğu halde; devlet göstermelik “Tüketicileri Koruma” yasası çıkardığı halde; bu yasaya göre, “Tüketici kurulları” “Tüketici Mahkemeleri” kurulduğu halde; hiçbir zaman müslümanların hassas olmak zorunda bulundukları gıda maddeleri ve ilaçların muhtevalarındaki haram helal unsurları ile ilgili bir araştırma ve dava konusu gündeme gelmedi.

Konu sadece “Domuz yağı konusu değildir.Konu tüm domuzdan üretilen katkı maddelerin konusudur. Hatta daha ileri insan sağlığı konusudur. Katkı maddeleri satan bir mağazaya gidiniz ithal edilen hayvan menşeli katkı maddelerinin pek çoğunun ambalajı üzerinde sonradan yapıştırılmış küçük etiketler görürsünüz. Ürün, mesela jelatin ise bu etikette “sığır jelatinidir”yazılmıştır. Diğer ürünlerde de benzer ifadeler bulunur. Halbuki, mesela Almanya’da üretildiği ambalajında belirtilen jelatin hakkında, Almanya jelatin üreten firmaların derneği, bize resmi yazı yazmış ki, ”Üretimimizde kullandığımız ham maddeler içinde domuzdan da olan kemik ve deri artıkları mezbahanelerden karışık olarak gelir. Gıda tüzüğümüze uygun olarak işlemlere tabi tutulduktan sonra jelatin elde edilir” diyor. Jelatin pek çok gıda maddelerinde ve ilaç kapsüllerinin imalatında kullanılan çok yaygın bir katkı maddesidir. Buna benzer misalleri çoğaltabiliriz.

Ülkemizdeki gıda ve ilaç sektöründe büyük bir kaos vardır. Bu kaos iki yönlüdür. Bir yönü Müslümanın yerine getirmekle yükümlü olduğu vecibelerle ilgili. Diğer yönü ise bütün insanlığı alakadar eden insan sağlığı ile ilgilidir.

Mesele sadece “Domuz yağı” ithalatı meselesi değildir.Mesele çok daha karmaşık boyutludur. Bu konunun içersinde, jelatinden, monogliserid, digliserid’e, gulütomat’tan tarzagin’e, lesitin’den ve daha pek çok katkı maddelerine, ilaç sanayiinde kullanılan hayvani menşeli ekstratlara (mesela kurutulmuş pankreas ve karaciğer ekstratları) ve bu maddelerin kullanıldığı hazır gıda ve ilaçlara kadar ithal edilen ve üretilen maddeler bulunmaktadır.

Gerek üreticilerin ve gerekse ithalatçıların pek çoğunun İslami hassasiyet içerisinde olmadan bu işi yapmaları,devletin çarpık bir laik anlayışla meselelere bakması, müslüman tüketicilerin örgütlü olmamasının getirdiği çaresizlik maalesef bu kaosu çok büyük boyutlara taşımaktadır.

Bu olay sadece geçtiğimiz yıl ortaya çıkmış değildir. Yıllık ithal listeleri incelenirse, görülür ki her yıl tonlarca domuz yağı; tonlarca jelatin, tonlarca mono ve di gliserit, tonlarca pankreas ve karaciğer ekstratları, tonlarca hazır gıda,tonlarca katkı maddeleri ülkemize çeşitli firmalarca ithal edilmektedir.

Meselenin diğer önemli bir boyutu ise bazı katkı maddelerinin kullanılarak, ülkemizde üretilen gıda maddelerinin sağlığa zararlı olabilmesidir. Glotamat,tatragin, benzoikasit, sodyum benzoat, potasyum benzoat, parafin, gliserin ve daha pek çok katkı maddelerinin izin verilen üst limitlerinin altında bile ana karnındaki cenine, bebeklere, çocuklara ve bazıları yetişkin insanlara dahi beyin tahribatı, kanser, sindirim yolları rahatsızlıkları ve alerji gibi hastalıkların oluşmasına sebebiyet vermelerinden dolayı çok sıkı kontrol altında tutulmaları gerekmektedir.

Ayrıca sebze, meyve ve hayvan üretiminde gelişigüzel kullanılan hormonların insan bağışıklık sistemini zayıflattığı, tıp otoriteleri tarafından iddia edildiğine göre, bu konuya da dikkat edilmesi gerekmektedir.

Neticede, gıda ve ilaç sektörünün İslami ve insani hassasiyet içerisinde üreticisinden, ithalatcı- sına kadar sıkı kontrol altında tutulması şarttır. Bu görev hiç şüphesiz öncelikli, olarak müslümanların vergileri ile ayakta duran devlete aittir. Ancak, kendisine musallat olan çarpık laiklik anlayışı sebebi ile devlet islami açıdan kontrol hizmetini bugüne kadar yerine getirmemiştir. Üretici ve ithalatçı firmalar da, ya yöneticilerinin bilgisizliği, ya da islami hassasiyetlerinin dumura uğramasından kaynaklanan bir umursamazlık içersinde bulunmaları sebebi ile bu problemi tek başlarına çözememişlerdir

Yine yük tüketicilerin omuzlarına gelmektedir. Tüketicilerin bilinçlenmesi örgütlenmesi sonucunda önemli bir adım atılacağı kanaatindeyim. Bunun için, mevcut “Tüketici Dernekleri” bu işler için yeniden örgütlenebilir.

“Tüketicileri ve Halk sağlığını koruma” ismi altında yeni dernekler kurulabilir. Bu dernekler federasyon, konfederasyon veya ana derneğin şubeleri halinde, daha güzeli vakıflar teşkil edilebilir. Böyle bir örgütlenme, Türkiye çapında para yardımlarını da teşvik eder. Merkezi Laboratuar ve araştırma üniteleri kurulur. Aylık bir yayın organı faaliyete sokulabilir.

Böyle bir yapılanma,şüphesiz yanlış yapan üreticiyi, ithalatçıyı, satıcıyı en kısa zamanda dize getirir.

Böylece müslümanlar’ın kursağı büyük ölçüde haram lokmadan kurtulmuş olur.

Allah yar ve yardımcı olsun.

Yard. Doç. Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

Çevrimdışı özi67

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.058
  • 11.019
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.058
  • 11.019
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 May 2010 11:54:03
ayrı bir konu açıp yer işgal etmek istemedim.
geçenlerde gözüme ilişen internet yazısını aktarıyorum arkadaşlar...

HACETTEPE ÜNIVERSITESI ARASTIRMA SONUCLARI

Piyasada satilan hazir gida maddeleri ülkemizde insan sagligini ciddi bicimde etkileyecek derecede katki maddeleri icermektedir. Ancak bu maddeler, tüm cabalara ragmen medya araciligi ile ilan edilememektedir.Günümüzde gida sektörü büyük bir tröst halini almistir. Örnegin hicbir yayin organinda Coca-Cola'nin zararli oldugunu göremezsiniz. Ancak biz tüketiciler, aile fertlerimizi, cevremizdeki arkadaslarimizi, haberdar ederek bilinclendirebiliriz.

Son yillarda kanser vakalarinin neden devamli artis gösterdigini hic düsündünüz mü?Siz cocugunuzun kanserojen madde iceren gida almasini ister misiniz?Peki niye katkili ketcap aliyorsunuz?

Sizlere asagida sundugumuz tablo alacaginiz hazir gida maddelerindeki katkilarla ilgili bilgivermektedir.

Sagliginiz icin: Lütfen her hangi bir gida maddesi satin almadan önce ambalajinin üzerini dikkatlice okuyun

ZARARSIZ KATKILAR

E100, 103, 104, 105, 111, 121, 122, 126,130, 132, 140,151, 152, 160,

161, 162, 163, 170, 174, 175, 180, 181, 200, 201, 202, 203, 236, 237,

238, 260, 261, 262, 263, 270, 280, 281, 282, 290, 300, 301, 303, 304, 305, 306, 307, 308,

309, 322, 325, 326, 327, 331, 332, 333, 334, 336, 337, 382, 400, 401, 402, 403, 404,405, 406,

408, 410, 411, 420, 421, 422, 440, 471, 472, 473, 474, 475,480

SÜPHELI KATKILAR

E125, 141, 150, 153, 171, 172, 173, 240, 241, 477, 605

E220,221,222,223,224, 338, 339, 340, 341, 460, 461, 466, 407 (MIDE VE BA GIRSAK

HASTALIKLARI) E200 (VUCUTTAKI VITAMIN B12 YI YOK EDIYOR) E250,251, 320, 321 (KALP

HASTALIKLARI, DAMAR SERTLIKLER VE TIKANIKLIKLARI)

TEHLIKELI KATKILAR

E102, 120, E311, 312 (NÖROLOJIK HASTALIKLAR)

KANSEROJEN KATKILAR

E102, 110, 123, 124, 131, 142, 210, 211, 213, 214, 215,216, 217

ÖRNEGIN E211-SODYUM BENZOAT KETCAPLARDA BULUNMAKTADIR.

123,110 ABD, INGILTERE, FRANSA, ALMANYA, RUSYA,JAPONYA VE DAHA BIRCOK ÜLKEDE

YASAKLANMISTIR. FAKAT ÜLKEMIZDE RENKLI DRAJE CIKOLATALARDA VE KAYMAKLI

BISKÜVILERDE KULLANILMAKTADIR.

EN TEHLIKELI KANSEROJEN KATKILAR:

E330 ( NE YAZIKKI BIRCOK HAZIR GIDADA KULLANILMAKTADIR.)

BAZI HAZIR GIDALARDA TESBIT EDILEN KATKI MADDELERI E330 -

ÜLKER LÜKS GOFRET, MEYSU (ÖZELLIKLE KAYISI), KNOR DOMATES CORBA, TÜM TENEKE

KONSERVE VE TURSULAR, 7UP, SCHWEPPES (TÜM ÜRÜNLERI), JELIBON, TAMEK YAPRAK

SARMA, PIYALE HAZIR CORBA, OLIPS,

E250 - TÜM SALAMLARDA

E300 - FANTA PORTAKAL, CINOMEL

E320 - ETI PUFY, KNORR ISKEMBE CORBA

E223 - ÜLKER HAYLAYF, ALBENI

E322 - ÜLKER COKOKREM

LÜTFEN COGALTARAK DOSTLARINIZA DAGITINIZ.

Bilgilerinize sunulur...

Doc .Dr. Mustafa TÜRKMEN

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK