* Harfler Köyü Masalı * ( Çizgi Çalışmaları )

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
26 Eyl 2007 01:04:20


Arkadaşlar, çalışma pdf formatında olduğu için kopyalama imkanı yok. Bu yüzden " birilerine faydalı olması " asıl amacının gerçekleşmesi için çalışmamı bu konuya bölüm bölüm kopyalıyorum.İstediğiniz bölümünü kopyalayıp, çıktı alabilirsiniz. Kolay gelsin herkese  :)


GİRİŞ:



 ** HARFLER KÖYÜNÜ KURMAYA HAZIR MISINIZ? **


Sevgili ve Saygıdeğer Öğretmen Arkadaşlarım;

Uzun zamandır, ikinci yuvamız olan [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]   adresinde bir arada bulunuyoruz. Her türlü sorunumuzu, üzüntülerimiz dahil sevinçlerimizi de paylaştığımız yer yine burası.

Geçen seneden beri eğitim öğretimle ilgili birçok fikir ve bilgi alış verişinde bulunduk. Sizlerin şahsıma atfettiğiniz sözlere; yazdıklarıma gösterdiğiniz ilgiye binaen ve Sayın Turgut Kuzan’ ın forumda yazdığım mesajlarımdan bir e-kitap oluşturma projesi ve beraberinde bu çalışma için beni yüreklendirmiş olmasıyla erken yaş ve tecrübesizliğime rağmen kolları sıvamaya karar verdim ve sizlere hala layık olmadığını düşündüğüm bu çalışmayı yapmaya başladım.( Tüm samimiyetimle, benim gözümde sizler, her şeyin en iyisine layıksınız çünkü. )

Amacım, sizin ne yapacağınızı söylemek veya sizi yönlendirmek asla olmadı; olamaz da. Sadece, değişen sistemin öğretmenlerimizin zihinlerinde yarattığı kaygıları bir nebze de olsa paylaşmak; belki farklı bakış açılarıyla işimizi kolaylaştırmak; “ Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” sözüne olan inancımla, yoğurt yeme şeklinize belki alternatifler getirmek için bu çabam ve çalışmam.


Sevgili Öğretmen Arkadaşlarım,

Yeni sistem beraberinde bir çok zorluğu da beraberinde getirdi sizin de malumunuz ama bu dezavantajları avantaja dönüştürebiliriz diye düşündüm her zaman.

Madem ki,bütünü daha kolay algılayan miniklerimize, sesleri tek tek verip, okuma yazma öğretmemiz isteniyor, o zaman var mısınız, tümevarım yoluyla öğretim yapmamız gerektiği halde, biz tümdengelim yöntemini de kullanarak,  yöntemleri harmanlayıp muvaffakiyete ulaşalım?

“ Nasıl olacak bu? sorusunu şöyle izah etmeye çalışayım:

Çizgi çalışmaları dahil, tüm grup harfleri, yıl boyunca "tek bir hikaye" yardımıyla öğretmeye ne dersiniz ?

Her harf için farklı hikayeler tasarlayacağız ama bu farklı hikayelerin kaynağı, yine tek hikayemiz olan “ Harfler Köyü” müz olacak. Köyümüzdeki her bir evin kapısı, yeni dünyalara ve farklı hikayelere açılacak ama o ev, köyümüzün bir parçası olduğu için ana konuya bağlı, yan dallar olarak şekillenecek ve böylece öğrencilerimiz olaylar ve hikayeler arasında kolayca çağrışım kurup, kavramakta zorlanmayacaklar.

Öyle bir harfler köyümüz olacak ki, ilk başlangıcında sadece resimlerini kullanacağız. Kesik kesik noktalardan oluşmuş, bulutlar; ırmağında dalgalar, gökyüzünde yanyana uçuşan kuşlar,MMMM şeklinde yemyeşil çimenler… ( dikkat ettiyseniz, harfler köyümüzün ilk tanıtımında hep çizgi çalışmalarında kullanacağımız öğeler mevcut) ve ilerleyen zamanlarda öğrettiğimiz harfleri kullanarak isim vereceğimiz çocuklar…

Mesela, harfler köyümüzde öğrencilerimizin ilk tanışacakları kişi kim olabilir dersiniz?

Sizin de tahmin ettiğiniz gibi Ela'mız ilk şanslı çocuğumuz olacak.Çünkü, öğrendikleri harflerle ilk yazabilecekleri isim Ela olacak; böylece  hikayemiz ve ses temelli ilk okuma yazma çalışmalarımız tam anlamıyla başlamış olacak...

Bu çalışmanın ilk ürünü olan “ Çizgi Çalışmaları “ bölümünü yayınlıyorum.Eksik gördüğünüz veya hatalı bulduğunuz noktaları forumumuzda veya sudee_egitimhane@hotmail.com adresine ayrıca belirtmenizi rica ediyorum.Çünkü,bu çalışmanın devamını, sizden gelecek eleştiriler şekillendirecek.

Umarım, herkesin bir parçasından dahi olsa faydalanabileceği bir çalışma olmuştur. Bu zorlu ve yorucu süreçte herkese sabır ve muvaffakiyet dolu günler diliyorum…


Sözü fazla uzatmadan harfler  köyümüzü kurmaya, öğrencilerimizle birlikte başlamaya ne dersiniz?




Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:06:03

**    ÇİZGİ ÇALIŞMALARI   **


Çizgi çalışmaları, serbest ve düzenli çizgi çalışmaları olmak üzere  iki gruba ayrılmış; yazmaya hazırlık,şekillendirici çalışmalardır sizin de bildiğiniz üzere.

 Serbest çizgi çalışmalarında, henüz ince motor kas gelişimi tamamlanmamış öğrencilerimizin kalem tutma, bitişik eğik yazı harflerinin yazımını kolaylaştırıcı etkinlere yer verilir.Nokta tamamlama; bulut, yılan, çiçek yaprakları vb. şekillerin çizimleri,boyama çalışmaları yaptırılır.

Bu çalışmalar esnasında, öğrencilerimizi defter çizgilerine hapsetmeyiz; tahtaya, havaya, sıraya, zemine, boş kağıtlara yaptırırız bu çalışmaları ve çizgilerle sınırlanmayan öğrencilerimiz rahatça, özgürce çizimler yaparak bilek ve parmak işlekliği kazanırlar.Bizim de amacımız zaten, bu çalışmalarla öğrencilerimizde kalem tutma becerisi kazandırıp,  geliştirmek; gelişmemiş ince kasları harekete geçirip, güzel yazı yazmanın temellerini atmak şüphesiz…

Düzenli çizgi çalışmalarında ise artık öğrencilerimizin özgürlüklerini ellerinden alma vaktidir. Bileklerinin ve parmaklarının rahatça ve özgürce  kıvrımlar çizmeyi başardığını gördüğümüz zaman polis edasıyla onları öncelikle “ 2 çizgi “ arasına hapsedeceğiz. ( Bahsettiğim 2 çizgi, defter çizgisi değil; ekler bölümünde yer alan “ hazır çizgi kağıtları “ başlıklı dosyadaki ek: 5-1 numaralı boş çalışma kağıdındaki 2 çizgidir.)

Serbest çizgi çalışmalarında istedikleri boyutta yaptıkları kıvrımlı çizgileri hapsettireceğiz önce 2 çizgi arasına. Noktaları birleştirecekler ve defalarca üzerinden gidecekler ama onlara sık sık bu 2 çizginin dışına çıkmamaları gerektiğini; çıkarlarsa çizgilerin dışında onları askerlerin ve mayınlı bölgenin beklediğini söyleyebilirsiniz. Mayına basmaktan kurtulsalar bile, çizgilerin dışına çıktıkları için askerlerin onları cezalandıracaklarını belirtin  :)  ( Geçen sene, bu mayınlı bölge benzetmesine sıklıkla yer vermiştim ve çizginin dışına çıkanlar “ Öğretmenim, patladım” diyerek kendi hatalarını kendileri  buluyor; silgi kullanımı da yasak olduğu için yazdıklarına daha bir özen gösterip, hatasız yazma alışkanlığı edinmiş oluyorlardı.)

İlk çalışmalarımıza, ekler bölümünde yer alan “ nokta birleştirme ” ve “ boyama “ başlıklı dosyalarda sunduğum nokta birleştirme, boyama, resim tamamlama gibi kalem tutma becerilerini geliştirici çalışmalarla başlayacağız.

Daha sonra, ekler bölümünde yer alan “ hazır çizgi kağıtları “ dosyasında bulunan ek: 5-1’ deki  2 çizgili çalışma kağıdındaki, 2 çizgi arasına, basit şekilli çizgi çalışmalarıyla geçiş yapacağız. Hafif dalga, ters ve düz bardaklar, dik ve eğik dalgalar, dik ve eğik yaylar,geniş bardak, düz ve ters helezon şekillerini, kolaydan zora doğru olmak üzere kademeli bir sıra gözeterek vereceğiz.

 Örneğin dalga çalışmalarını 2 çizgi arasına yapmaya alıştıklarında, ortası geniş 4 çizgili çalışma kağıtlarına geçeceğiz ve orada da başarılı olduklarında, her çizgi arası mesafe aynı olan dar 4 çizgili çalışma yapraklarını kullanacağız.Benim bu geçişlerde kullandığım yöntem ise şu: Dalga çalışmaları 2 çizgili çalışma yapraklarında öğrenilip, pekiştirildikten sonra, aynı dalgaları daha dar alan olan ortası geniş 4 çizgi arasına ve sırayla defter çizgisi formatına uygun çalışma kağıtlarına yaptırmak şeklinde bir sıra izliyorum.Bu kademeli geçişlerde, öğrencilerinizi yeterli hissettiğinizde, daha zor olan bir sonraki basamağa geçiş yapabilirsiniz. Önemli olan, öğrencilerinize en kolay olanı yaptırarak, zorluk derecesini, “aynı çizgi şeklini kullanarak”, kademeli olarak arttırmak.  (2-4 çizgili, boş çalışma kağıtlarına ekler bölümündeki “ Hazır çizgi kağıtları “ başlıklı dosyadan ulaşabilirsiniz.)

2 çizgiye hapsettiğimiz çizgilerimizin özgürlüklerini biraz daha kısıtlayacağımızı söyleyerek ortası geniş 4 çizgili çalışma kağıtlarına, yukarıdaki basitten zora doğru sıralanmış çizgilerimizle devam edeceğiz. Bu çalışmalarda, ilk sıradaki şekilleri verip, kademeli olarak azaltarak, son satırları da öğrencilerinizin bağımsız olarak doldurması için boş bırakalım ki, güzel yazı yazma yolunda epey yollar kat ettiğimize hep birlikte şahit olalım.

Çizgi çalışmalarının sonlarına geldiğimizde ise, öğrencilerimiz yazı yazmaları gereken doğru aralıkları öğrenmiş olacaklar ve siz benzer çizgileri, daha küçük aralıklarla verilmiş 4 çizgili çalışma kağıtlarında yaptırıyor olacaksınız. Bu aşamada, öğrencilerimizi çok yazı yazma külfetine sokmadan; onların bıkmasına,sıkılmasına sebebiyet vermeden, her çizgi örneğinden birer sıra olmak üzere güzel yazı defterinde yazı çalışmalarına ilk adımları atabilirsiniz. Doğru yazı yazma kuralları öğrencileriniz tarafından içselleştirilmiş olacağı için, harf öğrenmeye; ilk okuma yazma serüvenine yelken açabilirsiniz…

Özellikle göreve yeni başlayan öğretmen arkadaşlarımızın en çok merak ettikleri bir konu, şüphesiz çizgi çalışmaları için ayrılması gereken süre:

Normal şartlarda bir sınıf için ( müstakil sınıf), serbest ve düzenli çizgi çalışmaları için önerilen süre 20 ders saati; yaklaşık 2 haftadır. Özellikle, büyük şehirlerde ana sınıfı eğitimi almış öğrenciler için bu süre uygundur. Köy şartlarında, ellerine kalemi okul sıralarında alıp, defter kitapla okulda tanışma fırsatı bulan öğrenciler için bu süre yeterli olmayacaktır. Ya acele edip, her şeyi bir anda vermeye çalışıp, öğrencilerde baştan bezginlik yaratılarak, bu çalışmalar 2 haftada verilerek harf öğretimine geçilecek; ya da yeni müfredatın sağladığı “okuma yazma çalışmalarının sene sonuna kadar devam edebileceği” esnekliğinden faydalanılarak; hem güzel yazı yazmanın temelleri atılacak; hem de oyunla öğretim ağırlıklı derslerde öğrencilerimiz öğrendiklerinin bile farkında olmadan, bu zorlu ve yorucu süreci eğlenerek ve kolayca atlatacaklar.

Bu sebeple, çizgi çalışmalarının ne kadar süreceğini öğrencilerinizin seviyesine bakarak sizin belirlemeniz daha uygun olacaktır. Zaten,  göz önünde bulundurmamız gereken en önemli nokta; zaman kaygısı taşıyıp, miniklerimizin omuzlarındaki yükü paylaşmak bir yana; aceleciliğimizin verdiği yükü de onların omuzlarına bindirmemek olmalı. Bu hataya düşmemek için özellikle dikkat etmemiz gerekiyor.

Bu zaman zarfında öğrencilerimizi mümkün olduğu kadar yormadan ve zevkle yapacakları aktivelerle meşgul edelim.En kolay yazı tahtaları olan, kum havuzunu mutlaka birlikte oluşturalım; havaların da sıcak olmasından faydalanarak etkinlikleri, oyun şeklinde, sınıfın dışına çıkaralım.Sürekli çalışma kağıtları yaptırarak parmak kaslarını geliştirelim derken; zevk alma, eğlenme duygularını yok etmeyelim.Materyal sıkıntısı zaten çekmeyeceğiz, çünkü etrafımızda gördüğünüz her şey bizim başlıca materyallerimiz olacak. Gökyüzü,duvarlar, zemin,koridor ve ilk kalemlerimiz olan  parmaklar...

Bu kadar uzun sözün ardından, köyümüzün inşasının vakti gelmiş demektir. Buyurun
“ Harfler Köyü ” müzün temel atma törenine  :)  :


İşte " Harfler Köyü " müz:

" Evet çocuklar, bu dönem sizlerle hem harfler köyünü kurup, bu köyün masalını dinleyeceğiz; hem de farkında bile olmadan okuma yazma öğreneceğiz.Bu köyümüzü, bu dönem sonuna doğru tamamlarız diye ümit ediyorum ama ola ki, tuğlalarımız veya boyamız yetmez,harfler köyünü kurmaya güzelce dinlendikten sonra, tatil dönüşü devam ederiz.Bu köyün kısa zamanda kurulmasını, sizin derslerinize çalışmanız ve köyümüz için en güzel çalışmaları yapmanız belirleyecek.


Merak ettiniz mi ; size köyümüzden bahsedeyim ister misiniz?

Bu öyle bir köy olacak ki, içinde yarım yarım bulutlar - bunları siz tamamlayacaksınız, çünkü bu köy sizin olacak, her bir köşesini siz kendiniz kuracaksınız ve kurduğunuz köyümüzü velilerinize okuma bayramında göstereceğiz - sonra,  şırıl şırıl  akan dereler, el ele uçuşan kuşlar, okumayı ne kadar çabuk öğrenirseniz sizinle tanışmak için can atan, sizin gibi çok çalışkan çocuklar olacak içinde.

Ve size bir sürpriz ; bu köyümüzün her bir köşesinde harflerimiz saklanmış olacak. Harfleri öğrendikçe onları saklı oldukları yerden siz bulup çıkaracaksınız. Bu saklı harfleri bulanları, harfler köyünde yaşayan çocuklarımızın hazırlamış oldukları armağanlar bekliyor olacak. Ne mi bu armağanlar?

Belki bir defter, belki bir kalem, belki de sizin bu zaman kadar sahip olmadığınız, çok değerli, belki de sihirli bir armağan  :)

Bu hikayemizi çok iyi dinlemenizi istiyorum, çünkü bu hikayede sizler için büyük ipuçları olacak ve bu hikayemizi en iyi dinleyen ve yapacağımız çalışmalarda köyümüzü kurmaya en çok yardım edene benim de sürprizlerim olacak. Anlayacağınız, çok çalıştığınız takdirde sizi çok güzel sürprizler bekliyor olacak.

Peki şimdi duyayım sizden; bu sene çok çalışacağınıza söz veriyor musunuz?

-…
- Duyamadım? Daha güçlü !

Aferin hepinize; o zaman sözünüzde duracağınız ve çok başarılı olacağınız için kocaman bir alkışı hak ettiniz.Hadi bakalım, kendimizi güzelce alkışlayalım…




Uzun söze gerek yok; sorularınız varsa alayım ve köyümüzü kurmaya başlayalım ne dersiniz?

O zaman hikayemize başlayalım:

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:07:28
Desem de inanmayın siz  :)  Öncelikle size küçücük, minicik bir sır vereceğim:

Ben, ben, şey ben.Nasıl söylesem? Ben var ya ben, ben  çok terledim. Ohh söyledim nihayet  :)   Hava çok sıcakkk! Ne yapalım dersiniz?
( Öğrencilerinizin yanıtlarını aldıktan sonra ) “ Ben buldum ne yapacağımızı :)  Herkes hemen ayağa kalksın, çabuk, çabuk.Evet madem çok sıcak, hemen kendimizi denizin serin sularına bırakalım mı? Haydi, hep birlikte denize atlıyoruz.

Şimdi yavaş yavaş kulaç atıyoruz.Yüzüyoruz, yüzüyoruz.Hadi yarış yapalım, kim daha hızlı yüzecek.Daha hızlı çeviriyoruz kollarımızı ve ellerimizle suyu geriye itmeyi de unutmuyoruz.Oh ne güzel, serinledik değil mi?  :)

Eyvahhh!!! Çocuklar, arkanıza bakın, kara gözden kaybolmak üzere.Daha fazla ilerlersek, kaybolacağız ve bir de kötü haberim var; bir köpek balığı bize doğru geliyor.Çabuk geriye kulaç atıyoruz. Çabuk olun, bizi yakalayacak yoksa. 
 
( Öğrencilerimize ileriye ve geriye doğru kulaç atmalarını sağlayın, aynı zamanda ellerini de kullanmalarını hatırlatın.Beklenmedik sürprizlerle – köpek balığı mesela :)  - onların gülümsemelerini ve olayı, heyecanıyla yaşamalarını sağlayın.)

Oh neyse, kurtulduk.Aferin hepinize, ne güzel kaçtık değil mi? Yakalayamadı köpek balığı bizi  :)

Eee, benim çok yüzmekten karnım iyice acıktı.Ne yapsak ki?

Aaa , yukarıya bakın, ne güzel elmalar onlar öyle. Hadi onları toplayalım ( diyerek yukarı uzanıp, ellerini açıp kapamalarını sağlayın.) Şimdi de yiyelim bir güzel, karnımız doydu mu? Biraz da yerdeki çileklerden toplayıp, yiyelim ama dikkat edin, içini açıp bakın, kurt girmiş olmasın ( diyerek de yere uzanıp avuç açma kapatma yaptırın.Çileklerdeki kurtları aratırken de, parmak uçlarını kullandırın)

Karnımız doydu tamam, ama bu sefer de kara bulutlar kümelendi.Veee, yağmur başladı. Hadi o zaman, yağmur yağdırıyoruz şimdi hep birlikte ( parmak uçlarını kullandırarak sıranın üzerinde yağmur damlalarının düşüşünü yaptırın). Islanmamak için herkes kaçışıyor ( Bu sefer de avuç içleri yüzlerine bakacak şekilde ellerini karşılarına aldırıp, parmaklarını ileri geri hareket ettirmelerini sağlayın).  Herkes kaçıyor.Kimse kalmadı.Ne yapalım, biz de bu kadar çalıştığımız için kendimizi alkışlarız o zaman ( diyerek alkışlattırın.) Köyümüzdeki bebekler uyanmasın sessiz alkış yapalım ( deyin ve bu sefer tüm parmakları birbirine geçirterek , parmaklar kenetli avuçlarıyla alkış yaptırın.Sonra, dönüşümlü olarak sesli alkış,, sessiz alkış gibi komutlarla bu parmak kaslarını geliştirici etkinlikleri, her fırsat bulduğunuzda, belki bir çalışmanın tam  ortasında bile olabilir, yaptırın.Sürprizler ve ani değişiklikler onların dikkat ve ilgisini hep canlı tutmanızı sağlayacaktır.)

Son olarak sıranın üzerine ellerinizi yapıştırıp, parmaklarınızı açın.Evinize misafir gelecek, açın tüm kapılarınızı, misafirimiz dışarıda kalmasın ; misafirler gitti, kapıları çabuk kapatın ki hırsızlar girmesin ( Bu çalışmada da, parmaklarını sıraya yapıştırmalarını sağlayın, misafir geldi dediğinizde tüm parmaklarını açmalarını; misafir gitti, hırsız girmesin, kapıları kapatın dediğinizde de tüm parmaklarını  bitiştirmelerini sağlayın.Misafir geldi, misafir gitti şeklinde peş peşe konutlar verin. Tüm bu ince kasları geliştirecek hareketlerde, siz de onlara eşlik edin. Bu ve benzeri parmak kaslarını geliştirici hareketlere sık sık yer verin.Özellikle, ilerleyen günlerde çizgi çalışması yapmaktan sıkıldıklarını hissettiğinizde, kurtarıcı ve sizin amacınıza hizmet eden kurtarıcı etkinlikler olarak da kullanabilirsiniz. )

 Şimdi, ellerinizi kollarınızı sallayın, çok yoruldular, dinlensinler. Siz dinlenirken ben de size harfler köyümüzün masalını anlatayım.İster misiniz?

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:09:55

Peki, işte “ Harfler Köyü “ müzün masalı:
 

*        *            *            *               *               *                   *
     *                    *                    *                     *           *


Gözlerden uzakta, dağların arasında, şirin mi şirin bir köy varmış. Bu köydeki yaşayan çocuklar, o kadar mutlularmış ki, akıllarından ne geçirirlerse dilekleri anında kabul olurmuş. Bu köyde bulunan herşey, iyi kalpli peri tarafından sihirli değnekle büyülenmiş ve bu köyde bulunan ağaçların, kuşların, bulutların eşi benzeri de yokmuş üstelik.

Köyde 4 mevsim bir arada yaşanırmış. Eğer orada yaşayan çocuklar kartopu oynamak isterlerse biranda karlar yağıp her taraf bembeyaz olurmuş ve oyunlarını oynarlarmış.Eğer, havalar ısınıp pikniğe gitmek isterlerse, hemen güneş açar,tüm karları eritip yaz mevsimi sunarmış çocukların kucağına. Ve eriyen kar suları, şırıl şırıl akan derelere dönüşürmüş. Eğer yağmur da yağarsa, rengarenk bulutlar kol kola girip, kovalarından yağmurları boşaltırlarmış eşsiz harfler köyüne ve her yer rengarenk yağmurla ıslanırmış…

 Bir gün bulutlar birbirlerine seslenmişler:

- Bulut kardeşlerim, Ela bugün bahçesindeki çiçekleri sulamamız için yağmur yağmasını istiyor. Hadi el ele verelim ve rengarenk damlalarımızı armağan edelim bahçesindeki güzel çiçeklere, demiş.

Diğer bulutlar, çok sevinmişler bu habere; zaten canları, yüklendikleri damlaları bırakmak istiyormuş ve büyük bir sevinç içinde “ Ela'ya sevgilerle ”  diyerek hep bir araya gelmişler....

( Bu arada öğrencilerinize sorular sorarak, meraklarını daha da uyandırabilirsiniz.)

Evet çocuklar, size harfler köyünü sizinle birlikte kuracağımızı söylemiştim. Masalımızın devamında çok güzel olaylar sizi bekliyor; ama şimdi köyümüzün ilk temellerini atma vakti: Ben tahtaya bulut kardeşlerimizi çizeceğim, beni dikkatle izleyin. Var mısınız şimdi hep beraber, Ela’nın mis kokulu çiçeklerini sulayacak olan bulut kardeşleri havada çizelim ? O zaman, parmaklar fora  :)  Gökyüzünü bulutlarla dolduruyoruz... Şimdi de sıralarımızın üstünde çiziyoruz. Evet, çok güzel! Sınıfımız, sizin sayenizde rengarenk bulutlarla doldu.Ayşe bak, Enes tam senin başının üst tarafına kocaman, çok güzel bir bulut çizmiş. Ela’nın bahçesindeki en güzel çiçeği o bulut sulayacak sanırım  :)

 Hadi şimdi parmaklarımız havada, her tarafa bulut çizerek dışarıya çıkıyoruz.Belki Harfler Köyü'nün sihirli bulutları buraya da gelmişlerdir. Onları ararken, gökyüzündeki bulutların kenarlarından da gidelim.Ya da yere gölgeleri yansımışsa, onları bulup kenarlarından gidelim. Bulutlarımızı çizmeyi çok deneyelim ki, en güzelini yapmayı öğrendikten sonra, köyümüzün bulutlarını yaparak köyümüzü kurmaya başlayalım. (Bu arada, çizgi çalışlarına başladık. Serbest çizgilerle parmak gelişimini sağlayacağız. Mümkünse, her öğrencinizin kolundan destek vererek rastgele çizimlerin önüne geçebilirsiniz. Çocukların çizimleri düzelene kadar havada, sıra üstünde, tahtada, kum havuzunda bol bol yazdırma etkinlikleri yaptırın.İlk başlangıçta, öğrencilerinizin bileklerinden kavrayarak,doğru kıvrım  hareketinin pekişmesi için yazmasına yardımcı olun. Önce yavaş yavaş, sonra kademeli olarak hızını arttırarak yazdırın. Sonra kendisinin yazması için fırsat verin. Zorlandıklarını hissettiğiniz kıvrımlarda bileğinden destek vermeye devam edip, sık tekrarlar yaptırın. Bu çalışmalarda, tahtayı kullandırmayı ihmal etmeyin, tebeşirle tanıştırın onları. En son boş kağıtlara, kalemle yapmaya geçin.)

Dağıtacağım kağıtlardaki bulutları, kim en güzel şekilde tamamlar ve çizgileri taşırmazsa, köyümüzün bulutlarını o yapacak ve onun resmini köyün girişine asacağız. ( Çocukların motivasyonunu arttırmak için, sizler daha değişik pekiştireçler kullanabilirsiniz. Harfler köyü için, renkli fon kartonları kullanabilirsiniz.”Harfler Köyü” diye başlık atıp, yapılan etkinlikleri sırasıyla çizdirip, bu kartona yapıştırabilirsiniz. İlk yapacakları, fon kartonunun üst tarafına bulutlar çizmek olacak. Etkinlikler ilerledikçe, köyün şekli de belirginleşecek. Kartonun alt tarafına ipler ve bu iplerin ucuna küçük kartlar yapıştırarak, etkinlikleri güzel yapanların resimlerini bu kartlara yapıştırabilirsiniz. Olumsuz davranışta bulunanların resimlerini kaldırarak disiplin sorunları için de uygun ve geçerli bir yöntem geliştirmiş olursunuz. Bu çalışmayı, 1.sınıf öğrencileriniz için proje ödevi olarak da kabul edebilirsiniz.)

( Bulut tamamlama çalışma kağıdı için ekler bölümündeki “ nokta birleştirme “ başlıklı dosyadaki ek: 1-1 numaralı çalışma kağıdından yararlanabilirsiniz.)



Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:11:18

Bulutları tamamladık ama ben çalışmalarınızı çok beğenmeme rağmen bulut kardeşlerimiz, yaptıklarımızı pek beğenmemiş olacaklar ki, bir türlü rengarenk yağmurlarını yağdırmıyorlar köyümüze. Ne yapalım da barışsınlar bizimle? 

(Burada, öğrencileri konuşmaya teşvik edip, kendilerini sözel olarak ifade etme becerilerini geliştiriyoruz. Her etkinlikte öğrencilerinize yeterince söz hakkı verip, sorularla onları meşgul ettiğiniz zaman, etkinliklerden sıkılma veya dikkat dağılması gibi olumsuzlukların önüne geçecek; zamanla sosyal yönlerinin de geliştiğini göreceksiniz.)

O zaman, hadi onlar için bir şarkı söyleyip, ellerimizi yukarı kaldıralım, açıp kapayalım.Onlar çocukları çok seviyor, belki parmaklarını en güzel açıp kapayanlar için bir iki damla bırakırlar harfler köyümüze ...

(Çizgi çalışmaları boyunca, öğrencilerinizin parmak kaslarını güçlendirmek için etkinliklere bol bol yer verin.Ben, hikaye ile özdeşleştirip, bu çalışmaları yürütmeyi tavsiye ediyorum.)

Yağmur yağıyor,
Seller akıyor,
Arap kızı,
Camdan bakıyor

Yağ, yağmur yağ,
Dağa, bağa, yağ.

Sınıfta veya dışarıda sizin de şarkıya eşliğinizle birlikte öğrencileriniz oynaya zıplaya bu şarkıyı söylesinler ve ellerini havada açıp kapatsınlar. Sonra, kollarını ileri geri uzatıp ellerini açıp kapatsınlar. " Yağmurda yere düşen elmalar varmış, hadi onları toplayalım " diyerek parmak kaslarını geliştirici bu hareketleri zamana yayın ve fırsat buldukça, özellikle çocuklar sıkılmışsa kurtarıcı etkinlik olarak yaptırmaya devam edin.

"Evet çocuklar, bulutlarımız sizin sayenizde barıştılar bizimle ve Ela'nın çiçeklerini bir güzel suladılar.

Yalnız sizin şarkınızı çok beğenen bulutlar öyle çok yağmur bırakmışlar ki harfler köyümüze, bu sefer de evlerin dış duvarında asılı olan tablolardaki resimlerin çizgilerini silmişler ve tablodaki resimler hep yarım çizgi yarım çizgi kalmış. Köyümüz bu haliyle güzel de görünmeyecek, ne yapmamızı tavsiye edersiniz? ( diyerek öğrencileriniz cevaplarını alın.)

Peki o zaman, var mısınız tabloları duvardan indirip, yağmurun sildiği çizgileri biz tamamlayalım? Ama, eskisi gibi olmalı; çizgilerin noktaların dışına taşmamalı ki güzelliği bozulmasın. Yarım çizgileri tamamladıktan sonra bir güzel boyarız, en güzel yapan arkadaşınızın tablosunu, harfler köyümüzdeki evimizin duvarına asarız.
( dedikten sonra, ekler bölümünde yer alan “ nokta birleştirme “ başlıklı dosyadaki sunulmuş nokta tamamlama çalışma kağıtlarından, kolaydan zor olana doğru seçim yaparak öğrencilerinize yaptırabilirsiniz. Her çalışma kağıdındaki resimlere bakarak öğrencilerinize sorular yöneltin. Olay öncesi ve sonrası hakkında yorum yapmalarını isteyin; her tabloda anlatılan bir olay olduğunu, bu olayın ne olduğunu tahmin etmelerini sağlayın; izin verin bu sefer de resimlere bakarak onlar kendi hikayelerini yazsınlar  :)

Etkinliklere onları ne kadar çok dahil edersek; ne kadar çok onlara söz hakkı verirsek, başarı oranımız da o kadar çok artacaktır. 1 haftada yaptırılacak veya kavratılacak bir konuyu isteksiz öğrencinizle bu sürede, belki daha uzun sürede tamamlarken; öğrencilerinizin istek ve şevkini uyanık kılmanız halinde, zaman ve emek tasarrufu sağlamış olarak, daha kısa sürede gerçekleştirebilirsiniz. Bu arada, eğer öğrencilerinizde sıkılma belirtileri görüyorsanız, giriş kısmında yaptırdığınız yüzme, elma-çilek toplama vb. kas geliştirici hareketlere onları şaşırtarak hızlı bir geçiş yapın. Bunun için etkinliği bitirmelerini beklemeyin. “ Kağıt ve kalemleri bırakıp ayağa kalkıyoruz ve…” diyerek şaşırtın onları.Eğlendikleri için dağılan dikkatlerinin tekrar toplandığını göreceksiniz.)


 Harfler köyümüzde en son neler olmuştu hatırlayalım: Ela çiçekleri için bulut kardeşlerinden yağmur damlaları istemişti.Bulut kardeşler de sizin yaptığınız bulutları pek beğenmeyip, bize küsmüşlerdi.Biz de yağmur şarkısıyla onların gönüllerini almıştık.Hadi şarkımızı bir daha söyleyip hatırlayalım ( diyerek öğrettiğiniz şarkıyı hep beraber söyleyin ve bu arada parmaklarını açıp kapamalarını sağlayarak parmak kas geliştirme etkinliklerine devam edin.)

Köyümüzde yer alan, şırıl şırıl akan deremiz de yağmuru görünce çok sevindi.Ve şarkınızı duyan yunuslar dansa başlamışlar.Bu da deremizde dalgalar oluşturmuş. Bugün de harfler köyümüzün derelerini çizeceğiz. Bazı dereler hafif dalgalı; çünkü onlar uzakta oldukları için şarkınızı pek duyamamışlar. Biraz daha yakında olanların dalgaları biraz daha yüksek olacak ve sizin şarkınızı çok iyi duyan deredeki dalgalar ise iyice yükselmişler. Belki yükselen dalganın boyu Ali senden büyüktür , ne dersin olabilir mi?  :)

Şimdi sırayla önce hafif dalgalarımızı  havada çiziyoruz. ( Düzenli çizgi çalışmalarından olan dalga çalışmalarını, bu şekilde giriş yaparak, siz öncelikle tahtaya çizin. Sonra hep birlikte havada, sırada, başlarıyla, ayaklarıyla ve kum havuzunda çizin,çizdirin. Sizin tahtaya çizdiğiniz şeklin üzerinden parmaklarıyla gitsinler.Gereken yerlerde bileklerinden tutarak onları yönlendirin. Parmaklarıyla çizmeyi bitirenler, kum havuzunda da denedikten sonra tebeşir alıp, sizin çizdiğiniz dalgaların üzerinden gitsinler; tahtada çizdirdikten sonra, 2 çizgili çalışma kağıtlarını dağıtın. ( Hafif dalga çalışmaları için ekler bölümündeki “ Düzenli çizgi çalışmaları “ başlıklı dosyadaki ek : 4-7 numaralı çalışma kağıtlarından yararlanabilirsiniz.)

Artık onları çizgilere hapsetme zamanınız geldi  :)  Önce hafif dalga, sonra dik ve daha sivri uçlu dalgalara geçin.Aynı etkinliği yapmaktan sıkılabilecekleri ihtimaline karşı oyun hamurları dağıtarak dalga şekilleri yapmalarını isteyebilir veya nokta tamamlama, yol bulma çalışma kağıtlarıyla serbest çizgi çalışmalarına da sıklıkla yer verebilirsiniz. Dalga çalışmaları sonunda en güzel dalgaları çizen öğrenciniz, harfler  köyünüzün dereleriniz çizsin ve onun resmini de köyün girişine asın.

 Bu arada eğer sınıfınızda disiplin sorunları gözlüyorsanız, yaramazlık yapan veya sınıf kurallarına uymayan öğrencilerin " Harfler Köyü “ ne kabul edilmeyeceğini, resmi asıldıysa, kaldırılacağını hatırlatarak bu sorunları en aza indirebilirsiniz.


Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:14:15

            şeklinde olan düzenli çizgi çalışması içinse şöyle bir hikaye düzenleyin:

Noktalarını birleştirdiğimiz harfler köyümüzün duvarlarındaki tabloların en güzelini yapan Ayşe idi.Onu bir kez daha alkışlayalım. Ayşe’nin tamamladığı tablo, köyümüzün Masalcı Ninesi’ nin evinin tablosuymuş ve tablosunu o kadar çok beğenmiş ki, size bir masal hediye ederek teşekkür etmek istemiş. İşte Masalcı Nine” mizin size hediye ettiği masal:

( ekler bölümünde “ düzenli çizgi çalışmaları “ başlıklı dosyada yer alan “ kurbağa prens ” adlı çalışma kağıtlarını öğrencilerinize dağıtın ve gördükleri resimde nasıl bir olay geçmiş olabileceği hakkında sorular yöneltin. Yanıtları aldıktan sonra masalınızı anlatmaya başlayın.)
 
Masalcı Ninemizin size armağan ettiği masalımızın adı “ Kurbağa Prens ” masalı. Şimdi geriye yaslanıp, kurbağa prensimizin başından neler geçmiş hep birlikte dinleyelim (diyerek kurbağa prens masalını anlatın öğrencilerinize. Masal arasında kavram bilgilerini ölçebilir, 5N1K çalışması yaptırabilirsiniz. Masalı anlattıktan sonra, “ Şimdi biz de kurbağa prensimizin, zıpladığı çizgileri birleştirip üzerinden giderek prensese ulaştıralım mı? Diyerek havada, sırada, kum havuzu ve tahtada çizdikten sonra çalışma kağıdını yapmalarını için süre verin.

Daha sık ve dar olan
çizgi çalışmasını, masalımızın hemen devamında yaptırabilirsiniz. Burada da kurbağa prensimizin, prensese çabucak ulaşmak için daha hızlı zıpladığını ve adımlarının sıklaştığını söyleyebilirsiniz…

                                                                                     



Ekler bölümünde yer alan “ düzenli çizgi çalışmaları “ başlıklı dosyadaki “ Gül ve Bülbül “ adlı düzenli çizgi çalışmamız için de şu şekilde bir benzetme ve olay kurgusu düzenleyebilirsiniz:

Çalışma kağıdındaki “ gül ” ve “ bülbül ” resmine bakarak yorum yapmalarını; bu ikisi arasında nasıl bir olay geçmiş olabileceği hakkında sorular yöneltin. Verilen yanıtlardan sonra, Gül ve Bülbül’ün harfler köyünde yaşayan çok iyi iki arkadaş olduklarını ama Bülbül’ ün arkadaşı Gül’ ün yanına gidebilmesi için dikenli yollardan geçmesi gerektiğini söyleyin. Eğer bu çalışmayı kim çizgilerin dışına taşırırsa, taşırdığı çizginin ( dikenin) bülbüle batacağını ve onun yaralanmasına yol açacağını söyleyin ( Hem bu şekilde canlı ve doğal varlıkları koruma bilinçlerini ölçüp, gerekirse bu konuda karşılıklı konuşulup, bilgilendirme yapılarak bu duyarlılığın gelişmesi sağlanabilir.)

“ Bülbül’ ü Gül’ e çizgileri hiç taşırmadan ulaştırırsanız, belki sizi bir sürpriz daha bekliyor olabilir “ diye güdülenmeyi sağlayarak bu çalışma kağıtlarını yaptırın ve sonunda Gül’ e ulaşan Bülbül’ e, köyümüzün sihirli perisinin çok güzel bir ses armağan ettiğini; böylece Bülbül’ün kuşlar içinde en güzel ses sahip kuş olduğunu ve çizgileri taşırmadan onu Gül’ e ulaştırdıkları için onlara bir şarkı armağan ettiğini, şimdi onu öğreneceklerini söyleyin.

 “ Şarkımıza geçmeden önce, size bir açıklamama yapmam gerek: Bülbülümüz benim kulağıma bir şeyler fısıldadı çocuklar.Sanırım bizim sınıfımızda da aynı bülbülümüz gibi çok güzel sesli birileri varmış. Elif, yoksa o sen misin? “ diyerek öğrencilerinize bildikleri şarkılardan söyletin ve onlara:

“ Pazara gidelim,
Bir tavuk alalım.
Pazara gidip, bir tavuk alıp, napalımmm?
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diyeliiimmm
Happuru happuru, happuru happuru yiyelim.

Pazara gidelim,
Bir köpek alalım.
Pazara gidip, bir köpek alıp, napalım?
Hav hav hav; hav hav hav diyelimmm
Happuru happuru, happuru huppuru yemeyelim…”

Şarkısını öğretip, canlandırmalarını isteyin. Dışarıya çıkıp bağıra bağıra bu şarkıyı söyleyin, oyunlar oynayın beraber.Sınıfa döndüğünüzde, defter çizgisi ebatında çalışma kağıtlarını dağıtıp, bu güzel şarkıya karşılık olarak, Bülbül’ ü çok sevdiği arkadaşı Gül’ e bir an önce kavuşturarak teşekkür etmelerini isteyin…






Ters ve düz helezonlar, “e” harfine geçişte faydalanabileceğiniz düzenli çizgi çalışmalarından bir tanesidir. ( “ e ” harfine hazırlık olarak sinek uçuşu ve helezon şeklinde olan; ekler bölümünde yer alan “ düzenli çizgi çalışmaları “ başlıklı dosyadaki “ doğum günü pastam “ adlı çalışma kağıtlarını kullanabilirsiniz. )

Bu şekil için de şu şekilde bir hikaye kurgulayabilirsiniz:

“Çocuklar, düşünün ki anneniz sizin doğum gününüz için çok güzel bir pasta yapmış. O kadar güzel bir pasta ki, bakmaya bile doyamıyorsunuz. Ama, havalar sıcak ya, sinekler uçuşuyor her yerde ve onlar sizin pastanıza göz dikmişler. Hatta, pastanızı alıp kaçırmışlar. Eğer siz pastasınızı onlardan geri alıp, dolaba kaldırmazsanız, onlar hepsini yiyip bitirecekler; size ve arkadaşlarına hiç pasta kalmayacak.
( Öğrencilerinizin tepkilerini ölçmeyi ihmal etmeyin.)

Onların uçuş yolunu takip ederseniz pastanıza ulaşıp geri alacaksınız. Ama, noktaların dışına taşırırsanız yolunuzu kaybedeceksiniz ve pastanızı sinekler yiyecek. Hadi bakalım, pastanızı kurtarmak için süperman pelerininizi takın ve pastanızı kurtarın. Ama çizgilerin dışına taşırmamaya özellikle dikkat edin; yoksa yolunuzu kaybedersiniz ve pastasız doğum günü yapamazsınız biliyorsunuz. Doğum gününüze harfler köyümüzün çocukları da davetli unutmayın. Hadi başlıyoruz o zaman:

( diyerek “ doğum günü pastam “ başlıklı çalışma kağıtlarını yaptırın. )
 
Her çizgi çalışması için, çalışma kağıdının başına bir nesne resmi yerleştirerek, bir hikaye tasarlayabilir; çalışmaların zevkli hale gelmesini sağlayabilirsiniz.Öğrencileri nizi bir amaç için güdülediğiniz zaman – pastayı kurtarmak vb..- , yaptıkları çalışma onlara eziyet gelmeyi bırakın, kendilerini ispat etme imkanı verecek. Ve böylece, harf öğretimine başlamadan önce, verimli geçirmemiz gereken süreyi eğlenceli hale getirmiş; amacımıza kolaylıkla ulaşmış olacağız. Bu yöntemle, sınıftaki disiplin sorunlarıyla da daha az karşılaşacağız; çünkü amacına güdülenmiş öğrencilerinizin sıkılmaya bile vakitleri kalmayacak  :)

Çizgi çalışmalarınızı yukarıda anlattığım yollarla, zevk duygusunu ön plana alarak gerçekleştirebilirsiniz. Parmak ve bilek işlekliğini de öğrencilerinizde gördükten sonra, artık harf öğretimine geçiş yapabilirsiniz. ( Sitemize eklenen çizgi çalışmalarını, hep bir arada, bu çalışmada toplansın diyerek, ekler bölüme ekledim. Çalışmaların bir kısmını kendim hazırladım; bir çoğu ise yurdumuzun her köşesinde görev yapan öğretmenlerimize ait çalışmalar.Emeği geçen tüm değerli öğretmenlerimize tekrar teşekkürlerimizi sunuyorum. )



Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:18:35

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitemizde yer alan “ İlk Okuma Yazma Günlüğü “ müzden derlediğim soru ve cevaplar bölümünde sıra. Yaşanılan sorunlar ve benim aklıma gelen çözüm önerileri de bu çalışmanın bir parçası olsun:




*                         ÇİZGİ ÇALIŞMALARINDA                      *
        KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 
 



* Hangi harfin , hecelerin   hangi sürelerde verileceğini gösteren okuma yazma planı hazırlayan var mı ?  


Okuma yazma planının, kendi çalışmalarımızın seyrini takip edebilmemiz için, elimizde bulunması gerekir. Yalnız, bu plana birebir uymaya çalışarak, çocukları ve daha sonrasında kendimizi sıkıntıya sokmamamız gerekir diye düşünüyorum.

Çizgi çalışmalarını ne kadar uzun süreye yayarsak, güzel ve doğru yazı yazma konusunda o kadar az sıkıntı yaşıyoruz. Çocukların parmak kasları yeterince geliştiği için, harflerin verilme süreleri de kısalıyor.Ama mutlaka, yeterince çizgi çalışması yaptırılmış olması gerekiyor.

Planda, genellikle bir haftada 2 harf verileceği belirtililir. Özellikle köy okullarında; hele de birleştirilmiş sınıfla öğretim yapılıyorsa, bu amacın öğrenmeye tam anlamıyla hizmet etmediğini düşünüyorum. Çünkü, her harften sonra oluşturulacak açık ve kapalı hece sayıları artacak; hızlı geçişlerde tekrar geriye dönüşler sıkça yaşanacaktır. Acele edip, bilgiler tam kavratılmadan öğretim yapılarak tekrar başa dönmektense; yıl sonuna kadar tanınan ilk okuma yazma sürecini yavaş ama emin adımlarla kat etmeyi tercih ediyorum....

Bu ve benzeri sebeplerle, bu tarz planlara birebir uyulmaması gerektiğini düşünüyorum. Yıllık planla birlikte, bu plan da,nerede olduğumuzu; hızımızda arttırma yapıp yapmayacağımızı belirlemek için elimizin altında bulunmalı ve kendimizi ölçmek için kullanılmalı; öğrencilere ait plan olmamalı diyorum.

Ben, okuma yazma planını, bu uzun seyahatte deniz fenerine ihtiyaç duyabilirim düşüncesiyle kullanacağım. Siz de deniz fenerlerinizi, asıl rotanıza değişmeyin derim....   




*   Harflere ne zaman geçelim arkadaşlar?


Harflere geçişin zamanı soruluyor genellikle. Çalışmamın başında da belirttiğim gibi, müstakil sınıflar için 2 hafta çizgi çalışmasından sonra harflere geçiş öneriliyor. En doğru zamana öğrencilerinizin seviyesine bakarak, yine siz karar verebilirsiniz. İsteseniz, çocuklara 2-3 ayda tüm harfleri verip, okuma yazmaya geçirmeniz mümkün. Tabi çizgi çalışmalarına yeterince ağırlık vermemenizden dolayı, ondan sonra, sene sonuna kadar yazıları için, çok daha fazla enerji harcayacağınızı da ayrıca belirteyim   

Bence acele etmeye gerek yok; izin verin öğrencileriniz öncelikle okula, sınıflarına, sıralarına, arkadaşlarına ve en basitinden kalem tutmaya alışsınlar bugünlerde. Harfler kolay, ne zaman olsa verebilirsiniz. Bu arada, bol bol parmak egzersizleri yaptırmayı da ihmal etmeyin derim…  :)



*  Çizgileri noktalı olarak hazırladım bunda sorunumuz yok, çocuklar noktaları kolaylıkla birleştiriyorlar ama noktaları kaldırdığımda sorun başlıyor ! Normal midir ?

1.Sınıf öğrencilerini bir fotoğraf  makinesi olarak kabul etmeniz gerekiyor. Ona ne sunulursa, hemen aynısının fotoğrafını çekip, uyguluyor. Bu sahne etkinliklerde de aynı, davranış şekillenmesinde de aynı. Eğer, tüm çalışmalarda onlara çizgileri silik şekilde hazırlanmış çalışma kağıtları yaptırırsanız, boş kağıtlarda zorlanmalarını da doğal karşılamanız gerekir.

Özellikle düzenli çizgi çalışmalarına geçtiğinizde, hazırladığınız çalışma kağıtlarında boş satırlar da bırakın ki, öğrencileriniz sadece fotoğraf çekmek yerine poz vermesi gerektiğini de fark etsin. Belki ilk zamanlarda, zorlanacaklar, örneğini verdiğimiz şekle pek de benzemeyen şekiller çizecekler ama püf noktalarını yaşayarak öğrendikleri için zamanla çizgileri düzelecek ve sizin sadece tahtaya çizdiğiniz bir şekli veya harfi çok rahat bir şekilde yapabiliyor hale gelecekler.

Bu yüzden, fotoğraf çekmelerine izin verirken, poz vermeleri gereken durumları da siz yaratın ki, bu ve benzer sorunları ilk okuma yazma mazinizin gerilerinde bırakın…  :)




*  Bu bir iki hafta boyunca bende hep çalışma yaprakları ile geçirmeyi düşünüyorum.Ben çok yeniyim ve korkuyorum...



Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, bu korkuyu ilk defa 1.sınıf okutacak öğretmenlerimizden tutun da, senelerce 1.sınıf okutmuş öğretmenlerimiz bile, her yeni eğitim öğretim yılına başlarken içinde taşır. Geçen sene aynı korkular bende de vardı. Hatta, dökümanlar da bu kadar yaygın değildi ve sitemizle henüz yeni yeni tanışmaya başladığım için yalnız da sayılırdım. O yüzden sizi çok iyi anlıyorum.Benim yaşadığım dezavantajları en azından siz en asgari düzeyde yaşıyor olacaksınız, bir de bu iyi tarafından bakın bence olaya   

Ve bu süreçte en çok dikkat etmeniz gereken şey de şu olacak:  Forumda yazılanları okuyacaksınız. Bazı arkadaşlarımız 2.grup harflere geçmişken, siz belki de daha 1.gruptaki harfleri yeni yeni kavratıyor olacaksınız. İşte bu noktada, " Ben çok geri kalmışım" diyerek, kaygı düzeyinizi arttırıp, çalışmaları hızlandırmaya başlarsanız, işte o zaman zor günler sizi bekliyor olacak.

Size naçizane tavsiyem, öğrencilerinizi yormadan ve seviyelerine uygun bir hızla bu yolda ilerleyin. Varsın, zümreniz 1-2 ay erken okumaya geçirsin. Yeni müfredat, sene sonuna kadar mühlet vermiş, bunun rahatlığını yaşayın. Kimse de size “ Neden hala okumaya geçmediler? ” diye hesap da soramaz. O yüzden, şimdi bu ilk haftalarda olabildiğince çizgi çalışmalarına ağırlık verin.

Fakat, öğrencilerinize çok çalışma yaptırıp, bu yarışta erken yorulup, pes etmelerine sebebiyet vermeyin. Eğlenerek öğrensinler. Havaya, kum havuzuna, sıraların üzerine yazsınlar. Bol bol oyun oynasınlar. Çalışma yapacağız deyince, sevinçten havalara uçsunlar " Yine mi Öğretmenim? " demektense.

İşte işin sırrı bu! ...   




*  Merhaba arkadaşlar,yardıma ihtiyacım var.Çocukların dikkati çok çabuk dağılıyor ve 40 öğrencim var hepsiyle ilgilenemiyorum,yani zorlanıyorum.Lütfen yardım edin…

Değerli Öğretmenlerim, çocuklar aynı etkinliği yapmaktan ister istemez çabuk sıkılacaklardır ve bizim bu 1-2 hafta boyunca, güzel yazının temelleri için çizgi çalışmalarına ağırlık vermemiz gerekiyor. Hem çocukların sıkılmayacağı, hem de bizi amacımıza yaklaştıracak etkinlikler düzenlememiz gerekiyor.

Hep oyun ağırlıklı öğretimden bahsediyoruz. Peki bu nasıl olacak?

Şöyle izah edeyim:

Mesela, çocuklara ilk şekilleri verirken önce tahtada yaptırın, onlar sıralarının üzerinde ve havada yaptıktan sonra, tahtada yaptıklarınızın üzerinden parmaklarıyla gitsinler. Parmakla giden, hemen yan taraftaki kum havuzuna geçsin. Onu bitiren alsın tebeşiri eline, bu sefer aynı çizgilerin üzerinden tebeşirle gitsin. Bu çalışmaları bitirenler sınıfın kapısını açıp, koridorda bir tur atıp, hemen geri dönsün. Herkes aynı işlemleri yaptıktan sonra düzenli çizgi çalışmalarına geçmiş iseniz, 2 çizgili çalışma kağıtlarını dağıtın. İlk sıradaki şekilleri bütün olarak, diğer sıralardakileri noktalı olarak düzenleyin. Son iki sırada ise sadece başlangıçları verip, gerisini boş bırakın ki, kendi yaptıklarını görsünler.

Baktınız bıkkınlık başlamış, bıraktırın kalemleri " Evet, trenimiz kalkıyor.Ormana seyahate çıkıyoruz. Gelmek isteyen takılsın peşime " deyin ve sınıfta trenin makinisti siz olarak tur atın yavaş yavaş. Arada treni durdurun ve "Aaa tavşan kardeş buradaymış, hadi el sallayalım " ona deyin veya " Eyvah, karşıdan bir kurt bize doğru geliyor, hadi kaçalım " deyin.   

Sonra çalışmaları yapmak istemeyen öğrencilerinizi seçerek tren seyir halindeyken
" Molaaa, Ayşe ve Ali çalışma kağıtlarından 1 sıra tamamlayacaklarmış, onları bekleyeceğiz. En güzel şekilde yapanlar, hemen benim arkama sıralanıp, ön vagonlardan biri olacak " şeklinde pekiştireçlerle etkinliğizi zevkli hale getirin. Böylece, sıkılmayan öğrencilerinizle, dolu dolu bir yıl geçirirsiniz.


Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:20:34

* Sudee öğretmenim bir şey kafama takıldı.Bu düzenli çizgi çalışmalarını ben 2 hafta yapacağım diyorsun.Ben düzenli çizgi çalışmalarını nokta birleştirme yolu ile yapıyorum. Acaba güzel yazı defterine mi yaptırmam gerekiyor? Yalnız çocuklar çizgili deftere bu çizgileri çizemiyorlar.İlla silik bir fotokopi kağıdı vereceğim ki çocuklara, üzerinden geçebilsinler. Durum buyken çocukların,  güzel yazı defterine, hem çizgi çalışması, hem de harfleri yazmalarını nasıl sağlayacağım; bu aşamaya nasıl geçeceğiz?


Kendime belirlediğim iki hafta, geçen seneki çalışmalarıma bakarak koyduğum bir süre arkadaşlar   

Nokta tamamlama ve boyama çalışmalarından sonra " 2 çizgili " çalışma kağıtlarına geçmeyi düşünüyorum.

Diyelim ki, hafif dalga şeklini yapacaklar; ilk sıraya hepsi bütün, diğer sıraya bu dalgaların noktalı şekillerini ekleyeceğim ve alt satırlara indikçe bu dalgaların tamamını değil, başlangıç tarafına  birkaç dalga ekleyip, devamını onların getirmesini isteyeceğim. Çalışma yaprağının arkasına ise, boş 2 çizgi yerleştirip, hepsini onların yapmasını isteyeceğim. 

İlk yaptıklarını yeterli bulmayacaksınız belki ama zamanla gerçeğe yakın çalışmalarını görüp daha da mutlu olacaksınız.Yeter ki onlara boş alan ve fırsat verin   

Bu çalışmayı tamamladıklarında, bu sefer ortası geniş 4 çizgili çalışma kağıtlarına geçeceğim. Sonra, normal 4 çizgili kağıtlara. Aynı şekli, her çeşit kağıtta uygulatacağım. Belki süreyi bu yüzden 2 hafta olarak belirledim. 

Böyle kademeli olarak geçiş yaptığınız zaman, deftere yazmakta hiç zorlanmıyorlar. Ben geçen sene harflere geçtiğimizde, deftere geçiş yaptırmıştım. Çizgi çalışmalarında ise sadece çalışma kağıtlarını kullanmıştım sürekli.

Bir de burada en önemli nokta, tahtanız çizgili değilse mutlaka çizgili hale getirin.Tıpkı, defter çizgileri gibi olsun. Ve orada sık sık, çizgilerin nerede başlayıp, hangi sınırlarda bitmesi gerektiğini ve “ bu sizin defteriniz “ benzetmesini mutlaka vurgulayın ve sık tekrar yaptırın.

Belki benim çizgi çalışmalarım daha uzun bile sürebilir.Parmak kasları yatkınlaşmadan, harflere geçmeyi düşünmüyorum. Nasıl olsa zaman sınırım yok  :)  



*  İki gündür çizgi çalışmaları yapıyoruz ama çocuklar çok kötü; noktaları bile zor birleştiriyorlar.Önce hangi çizgiler verilmeli, sırası nasıl olmalı ? Kafam çok karışık, yardımlarınızı bekliyorum.

Diğer derslerde olduğu gibi çizgi çalışmalarında da , basitten zora doğru bir sıra izlemek esastır. Başlangıç olarak serbest resim çalışması, boyama çalışmaları yaptırmanız uygun olacaktır. Daha sonra, nokta birleştirme, taşırmadan boyama ve serbest çizgi çalışmalarına geçersiniz.Düzenli çizgi çalışmalarına geçtiğinizde
 yine basitten karmaşığa doğru bir sıra izlemeniz uygun olacaktır.

Önce hafif dalgalar, sonra sıklaşan dalgalar; ters ve düz bardaklar geniş ve dar şekilleriyle beraber; sonra helezon ve telefon teli çalışmaları. Bu çalışmalarda yeterince başarı gösterirlerse zaten,harf öğretimine geçiş yapabilirsiniz. Her çizgi şeklini vermek gibi bir mecburiyetimiz de yok. Kaslarının gelişip, işleklik kazandığını görmemiz harflere geçiş için uygun kıstasımız olacaktır.


*    Çizgi çalışmaları dışın diğer derslere başlayan var mı?


Çizgi çalışmaları devam ederken, Hayat Bilgisi dersine başlayabilirsiniz. Hem dağılan dikkatler toplanmış olur; hem de müfredatın gerisinde kalmak gibi bir sorunla karşılaşmazsınız. Matematik dersine ise 10’a kadar ileri geri ritmik olarak sayma ile başlayabilirsiniz. Rakam öğretim zamanı, kılavuz kitaplarında belirtildiği için bu çalışmaları harf öğretimiyle birlikte yürütebilirsiniz. 1.sınıf matematik müfredatı çok ağır değil, ikinci yarı yılda konuları rahatlıkla işleyebilirsiniz. Görsel Sanatlar, Beden Eğitimi, Müzik, Bilişim Teknoloji dersleri de sizin amacınıza hizmet ettiği için rahatlıkla uygulayabilirsiniz.


Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:25:53

*    Bir çalışmadan sıkılınca çocuklar, ara etkinlik olarak gece gündüz, deve cüce ve parmak oyunları dışında ne tür oyunlar oynatabilirim?


Bu çalışmamda ara etkinlik olarak oynanabilecek oyunlarında bir arada bulunması gerektiğini düşündüğüm için, internetten bulduğum oyun örneklerini de ekledim. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ’ a   teşekkürler :


               *  OYUNLAR   *


ÖĞRETİMDE TAVSİYELER


1- Açıklamaları kısa ve basit yapınız.
2- Hareketi mümkün olduğu kadar çabuk başlatınız.
3- Çocukları cesaretlendirmek için teşvik edici olunuz.
4- Değişik çocukları seçerek onları kendilerine güvenir yapınız.
5- Sınıf kalabalık ise 2 veya 3 gruba ayırarak, birden fazla oyun gösteriniz.
6- Düdük sesiyle bütün öğrencilerin durup, sesi dinlemesini sağlayınız.
7- Bir oyunda başarı sağlamıyorsanız durdurup başkasına geçiniz.
8- Bilinen oyunları tekrarlayınız.


 
A- DAİRE OYUNLARI :


1- KEDİ VE FARE :
Öğrenciler bir veya iki halka üzerinde sıralanır. Yüzleri içe dönüktür. Bir oyuncu kedi olarak seçilir. Bu dairenin dışında kalır. Diğeri ise fare olarak dairenin ortasındadır. Kedi ; "Ben kediyim" diye seslenir.
Fare : "Ben de fareyim" der.
Kedi : "Seni yakalayacağım."
Fare : "Yakalayamazsın."
Oyun bundan sonra başlar. Kedi diğer oyuncuların engellemelerine rağmen fareyi yakalamak ister. Fare yakalanmamak için kaçar. Dairedeki çocuklar farenin kaçmasını sağlamak için ona yol verirler. Fare yakalanınca oyuna yeniden başlanır.



2- OYUNCAK OYUNU :
Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara isimler verir.
Örneğin ; 1. ler Bebekler,
2. ler Trenler,
3. ler Toplar,
4. ler Tahta askerler,
5. ler Uçaklar,
6. lar Taksiler.
Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.



3- BENİMLE GEL :
Bütün öğrenciler bir halka üzerinde yüzleri içe dönük olarak dururlar. Bir kişi dairenin dışındadır. Dışarıdaki oyuncu halkanın etrafında koşmaya başlayınca oyun başlar. Koşan oyuncu bir arkadaşının sırtına hafifçe dokunarak " Benimle gel." der. Dairenin etrafında bir kere koşu, arkadaşının yerini almaya çalışır. Vurulan oyuncu, arkadaşı kendi yerine gelinceye kadar dokunmaya çalışır. Bunda başarısız olursa ebe olur ve başka birisini koşturur. Eğer arkadaşına yerine gelmeden önce dokunursa kendi yine yerine geçer. Arkadaşı ikinci defa ebe olur.


4- MENDİL DÜŞÜRME :
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar. Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez ebeliğe devam eder.


5- GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME ) :
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve "Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.


6- OYUNCAK KORUYUCUSU :
Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece oyun devam eder.


7- TOP ATMA :
Öğrenciler yüzleri ortaya dönük, bir halka üzerinde yer alırlar. Ortada, elinde voleybol topu ile bir çocuk bulunur. Oyun başlayınca ortada bulunan oyuncu halka üzerindekilere topu iki elle, tek elle veya voleyboldaki gibi vuruşlara yaparak atar. Yandaki oyuncular da aynı şekilde topu oradaki oyuncuya atmaya çalışırlar. Öğretmen bir süre sonra ortadaki oyuncuyu değiştirir.


8- BAHÇEDEKİ MİDİLLİ :
Çocuklar el ele tutarak, bir halka yaparlar. Yüzler ortaya dönüktür. Midilli olan çocuk ortadadır.
Dairedeki çocuklar ; " Midilli, sen bahçemize nasıl girdin ?"
Midilli ; " İçeriye atladım."
Dairedeki çocuklar ; "Nasıl çıkacaksın ?"
Midilli ; " İşte böyle."
Dedikten sonra Midilli, halkadakilerin kolları altından çeşitli denemeler yaparak halka dışına çıkamaya çalışır. Midilli dışarı çıkar çıkmaz, halka üzerindeki oyunculardan 3,4 tanesi koşucu olurlar ve Midilli'yi yakalamaya çalışırlar. Midilliyi ilk yakalayan bir sonraki oyun için Midilli olur.



9- YUVARLANAN TOPTAN KAÇ :
Oyuncular bir halka yaparlar. Ayrılan bir tanesi merkezde durur. Halkadaki çocuklar bir voleybol topunu ortadaki çocuğa doğru yuvarlayarak onu vurmaya çalışırlar. Vuran oyuncu ile vurulan oyuncu yer değiştirerek oyuna devam edilir.



Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:32:13


B- ÇİZGİDE OYNANAN OYUNLAR :


1- ESİR ALMA VE VERME :
Oyuncular karşılıklı iki sıra olur. Aralarında 7-8 metre mesafe vardır. Her sıra sağdan numara sayar. A sıranın bir numarası karşıya gider. O sıranın önünden geçerken bir kişinin herhangi bir yerine dokunur ve yakalanmadan kendi sırasına doğru kaçar. Kendisine dokunulan oyuncu bunu öbür sıranın hizasına kadar kovalamaya başlar. Eğer oyuncuyu yakalarsa, yakalanan oyuncu B sırasına esir olarak gider, o sıranın en sonuna eklenir. Dokunulmadan kaçarsa B sırasındaki kovalayan oyuncu esir olur ve A sırasının en sonuna eklenir. Belli bir süre sonra hangi sıra daha fazla ise o taraf oyunu kazanır.


2- TAVŞAN KOŞ :
Çocuklar, tavşanlar ve tilkiler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Tavşan grubunun başına bir "Anne Tavşan" seçilir. Tilkilerin kenarda bir evi olur ve bu civarda tilkiler saklanır. Anne tavşan çocuklarını geziye çıkarır ve tilkilerin evine doğru ilerler. Anne tavşan tilkilerin evine iyice yaklaştığı ve onların farkına vardığı zaman ; "Koş Tavşan, Koş ! " diye bağırır. Tavşanlar da evlerine doğru koşmaya başlarlar. Yakalananlar tilki olur. Oyun bir kaç defa böyle devam eder.


3- HENDEK ATLAMA :
Birbirine paralel olmayan iki çizgi çizilir. Bir ucun açıklığı 50 cm, diğerinin ise 2 metre kadardır. Öğrenciler tek sıralı derin kolda dizilir. Çocuklar önce dar yerden atlamaya başlarlar. Atlayanlar sona kadar devam ederler. Atlayamayanlar yeniden kendilerini denerler.


4- İTFAİYECİ :
Birbirlerinden 15 metre uzaklıkta paralel iki çizgi çizilir. Bütün öğrenciler çizginin biri üzerinde, yüzleri diğer çizgiye dönük olmak üzere yer alırlar. Karşı çizginin biraz gerisinde "İtfaiyeci" bulunur. Öğrencilerin hepsine 1'den 4'e kadar numara verilmiştir. Örneğin İtfaiyeci ; "Yangın ! Yangın ! 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " Yangın ! Yangın ! Alarm var !" diye bağırır. O zaman bütün öğrenciler karşıya kadar koşup geriye dönerler.


5- HAYVANAT BAHÇESİ :
Bütün öğrenciler eşit olarak iki gruba ayrılırlar. Aralarında 4-5 metre mesafe olacak şekilde karşılıklı iki paralel çizginin üzerinde, yüzleri birbirlerine dönük olarak dizilirler. Bir grup kendilerine ( kendi aralarında seçerek ) bir hayvan ismi alır. Diğer gruba doğru yaklaşırlar. İki -üç adım kala ismini aldıkları hayvanın taklidini yapmaya başlarlar. Karşı taraftan herhangi bir oyuncu bunun hangi hayvan olduğunu tahmin ederse, hayvan ismi alan grup kendi çizgilerini geçinceye kadar kaçar, hayvanın ismini bilen grup kovalar. Yakalananlar, yakalayan gruba geçer. Oyun sıra ile devam ettirilir.


6- KÖPEKLER VE TOP :
Bütün çocuklar gruplaşır, birer köpek ismi alırlar. Örneğin ; Finolar, Buldoklar, Çobanlar, Av köpekleri vb. hepsi bir çizgi üzerinde sıralanarak tek sıralı safta toplanırlar. Bir çocuk bir voleybol topu alır, bir grup köpeğin ismini çağırarak topu ileriye doğru yuvarlar. O ismi alan köpekler , topun arkasından tutmak için koşarlar. Kim önce topu yakalarsa, o atıcı olur ve oyun böylece devam eder.


7- TOP OYUNU :
Çocuklar, sayısı kadar gruba ayrılırlar. Her gruba bir top verilir. ( şimdi bir grubun nasıl oynayacağını izleyelim ) Her grupta 7 kişi olduğunu kabul edelim. 6 kişi bir çizgi üzerine dizilir ve 7 numaralı öğrenci bunların 4-5 adım ilerisinde onlarla yüz yüze gelecek şekilde yerini alır. 7 numaralı oyuncuda top vardır. Bu topu sırasıyla 1,2,3,4 diye sayarak en baştaki oyuncuya atar. O da tekrar 7 numaralı oyuncuya atar. Bu atıp tutma sırasında topu oyuncu tutamazsa en arkaya geçer, sıradaki oyuncu onun yerine geçer.

Not : Bu mesafe yakın görülürse uzatılabilir.


8- SENİ TUTABİLİR MİYİM ? :
Bir öğrenci lider olur ve çizginin üzerinde durur. Diğerleri sarı, kırmızı, siyah, beyaz renklerini alırlar. Renk ismi alanlar liderden 4-5 metre mesafede dağınık olarak dururlar. Çocuklar seslenir ; "Ali seni tutabilir miyiz ?" Lider ;"Eğer beyazsanız ?" der. Beyazlar Ali'yi ( Yani lideri ) tutmak için koşarlar. Hangisi önce Ali'ye dokunursa o lider olur ve oyuna böylece devam edilir.


9- HOPLA MİDİLLİ :
Bütün çocuklar bir çizgi üzerinde sıralanır. İçlerinden birisi Midilli olur. Midilli iki ayağı ile hoplaya hoplaya bir kaç adım ileri giderken, diğerleri de onu taklit ederek takip ederler. Birden bire Midilli "Dur" der ve gerideki çizgiye kadar arkadaşlarını kovalayarak onları vurmaya çalışır. Yakalananlar, Midilli'nin yardımcısı olur ve bir dahaki seferde onlarda arkadaşlarını vurmaya çalışır. En son kalan oyuncu bir dahaki oyun için Midilli olur.


10- BAHÇE YARIŞI :
Başta bir lider olmak üzere bütün oyuncular bir çizgi üzerinde toplanırlar. Liderde bir top vardır. Diğer çocuklar gruba yaklaştırılıp 3-4 sebze ismi verilir. ( Biber, lahana, domates, havuç ) Lider topu sahaya doğru yuvarlarken ismi konmuş sebzelerden birini çağırır. Bu isimdeki sebzeler topu yakalamak üzere koşarlar. Kim önce topu yakalarsa liderle yer değiştirir. Diğerleri ilk yerlerine gelir, lider yeniden oyunu tekrarlatır.



Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:35:01


C- ALAN OYUNLARI :


1- AĞAÇLARDAKİ SİNCAPLAR :
Bütün çocuklar 7-8 kişilik gruplara ayrılırlar. Her grup el ele tutarak bir daire yapar. Bir kişi ortada bulunur. Birisi de ebe olarak dışarıdadır. Daireyi oluşturan çocuklar bir ağacı temsil eder. Dairenin ortasındaki öğrenciler sincaplardır. Ebe olan öğrenci de sincaptır. Öğretmenin düdüğü ile sincaplar, kendi dairesinden çıkar ve başka daireye giderler. Bu sırada ebe olan sincap da kendisine bir ağaç bulur. Dışarıda kalan ebe sincap olur. ( Öğretmen bütün çocuklara sincap olma olanağı vermelidir.)


2- ÇÖMELİK EL SENDE :
Öğrenciler bahçeye dağılırlar. Bir kişi ebe olur. Öğretmen düdük çalınca ebe hariç diğer çocuklar leylek gibi tek ayakları üzerinde dururlar. Ebe dokunmak üzere leyleklere yaklaşır. Leylekler bir ayakla sekerek kaçarlar. Kime dokunursa o çömelir. En son kalan leylek, ebe olur.


3- ÜÇ AYI :
Oyunculardan biri çocuk ayı, diğeri anne ayı, öteki baba ayı olur. Bahçenin bir köşesine gider, sırtlarını arkadaşlarına dönerler. Diğerleri bahçenin başka bir ucundan başlayarak ayılara yaklaşırlar. İçlerinden bir sorar ;
- Evde kim var ?
- Çocuk ayı.
Başka biri sorar ;
- Evde kim var ?
- Anne ayı.
Ve başka biri sorar ;
- Başka kimse yok mu ?
- Baba ayı var.
Bunun üzerine üç ayı arkadaşlarını kovalamaya, diğerleri de kaçmaya başlar. Yakalanan öğrenci olduğu yere oturur. Son üç kişi kalana kadar oyuna devam edilir. Sonraki oyunun ayıları bunlar olurlar.


4- KOYUNLAR VE KÖPEKLER :
Öğretmen bütün kahverengi ayakkabılılar koyundur der. Diğerleri de köpek olurlar. Bundan sonra öğretmen ; "Kaçın koyunlar" der ve koyunlar kaçmaya başlar. Bir kaç saniye sonra köpeklere " Yakalayın koyunları " denilir. Köpekler koyunların arkasından gider ve onları yakalayıp geri gelirler.


5- LİDERİ İZLE :
Bütün çocuklar eşit sayılarda 7-8 gruba ayrılır. Bir grup 7 kişiden fazla olmamalıdır. Her grup derin kolda toplanır. 1 numaradakiler grubun lideridir. Öğretmenin işaretiyle oyun başlar. Lider çeşitli yürüyüş ve hareketler yapar, diğerleri onu takip ederler. 3-5 hareketten sonra öğretmen yine düdük çalar ve lider değişsin der. Bu komutla 1 numaradaki lider en arkaya geçer ve 7 numaralı oyuncu olur. 1.numaradakiler liderdir. ( Yani önde olan lider olur.) Öğretmen her çocuğa bir lider olma şansını tanımalıdır.


6- İHTİYAR SİHİRBAZ :
Bir çocuk "İhtiyar Sihirbaz" olarak seçilir. Diğerleri bir kaç adım mesafeden onu izlerler. Çocuklar sihirbazla alay ederler ; "İhtiyar sihirbaz, sihrini kaybetti !" , "sözde zengindi ama yerden 5 kuruşu bile alıyor !" derler. Sihirbaz kızar ve döner ; "Sizler kimin çocuklarısınız ?" diye sorar Çocuklar ; "Bakkalın Çocuklarıyız" , "kimsenin çocukları değiliz" , " Bekçinin çocuklarıyız " gibi değişik şeyler söylerler.
En sonunda birisi ; " Senin " der.
Sihirbaz kızar ve onları kovalamaya başlar. Kime elini değdirirse o çocuk sihirbaz olur, diğerlerini tutmak için o da sihirbaza yardım eder.


7- SIKI SIKI SARILALIM :
Bütün öğrenciler dağınık olarak bahçede dolaşmaya başlarlar. Bir yandan da öğretmenin vereceği komutu izlerler. Öğretmen düdüğü çalar ve aynı anda kollarından birini havaya kaldırarak parmaklarıyla herhangi bir sayı gösterir. ( 1,2,3,4 veya 5 ) Düdük sesini duyan öğrenciler öğretmenin hangi sayıyı gösterdiğine bakarak bu sayıyı tamamlamak üzere arkadaşlarına sıkı sıkı sarılır. Bir süre sonra öğretmen oluşan grupları kontrol eder, sayıyı tamamlayamayan veya tek kalan öğrencileri eler ve oyuna devam edilir. (1 sayısı işaret edildiğinde öğrenciler tek başlarına hazır olda beklerler.)



Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:38:39


D- SINIF İÇİ OYUNLAR :


1- KİM SAKLADI ? :
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci kara tahtanın önüne getirilir. Diğerlerine arkası dönüktür ve gözlerini kapatır. Diğer bir çocuğu sınıfta bir yere saklar veya dışarı çıkarırlar. Öbür çocuklar da yerlerini değiştirerek karışık otururlar. Bundan sonra tahtada bekleyen öğrenciye "Kim saklandı ?" derler. Gözlerini yuman çocuk arkasını dönerek kimin dışarıya çıktığını veya saklandığını bulmaya çalışır. Bulamazsa ebe değiştirilir ve böylece oyun devam eder.


2- ALİ KUTUDA :
Bütün çocuklar sıra aralarındaki boşluklarda ayakta dururlar. Öğretmen ; "Ali kutuda." dediği zaman herkes çömelik vaziyet alır. "Ali kutudan çıktı." deyince herkes ayağa kalkar. Öğretmen bu tempo ile giderken bazı komutlarda değişiklik yapar. Bu değişiklikte yanlış yapanlar yerlerine otururlar. En sona kalan sınıfın birincisi olur.


3- SİNCAP VE CEVİZ :
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci sincap olur ve ceviz olarak eline silgiyi alır. Diğer öğrenciler, başlarını sıralarının üzerine koyarlar ( Uyuyormuş gibi ). Yanlız bir elleri, avuçları açık olarak yandadır. Sincap, cevizle arkadaşlarının arasında dolaşırken, Cevizi ( Silgiyi ) bir arkadaşının eline bırakır ve yerine oturmak üzere kaçar. Yerine ulaşıncaya kadar yakalanamazsa kurtulur. Eline ceviz konulan öğrenci sincabı yakalayamazsa kendisi bir sonraki oyun için sincap olur.


4- EŞYA VE YER :
Bütün çocuklar sıralarında otururlar. Öğretmen bunlardan 6-8 tanesini çağırarak yazı tahtasının önünde yüzleri arkadaşlarına dönük olarak tutar ve hepsine bir isim verir. ( Örneğin ; Renkler, Kuş isimleri, Şehir ismi veya oyuncak isimleri gibi ) Bundan sonra oturanlar sıralarının üzerine başlarını koyarak gözlerini kaparlar. Öğretmen tahtadakilerin yerlerini değiştirir. Bundan sonra herkes bakar, bir kaç gönüllü istenir. Bu gönüllüler arkadaşlarının yer ve isimlerine göre onları tekrar dizerler.


5- ÜÇ KÜÇÜK KUZU :
Bir çocuk ( Büyük Kurt ) sınıfın önünde ve ayaktadır. Diğerleri yerlerinde oturmuştur. Kurt, sıraların arasında dolaşır. Üç küçük kuzunun ellerine vurur ve yine sınıfın önüne gelerek ; "hurr, hurr" der. Bu kelimeler ile birlikte ellerine vurulan üç kuzunun yerlerini değiştirmesi gerekir. Kutr da bu kuzulardan birinin yerine oturmaya çalışır. Ayakta kalan kuzu bir sonraki oyun için Kurt olur. Oyun böylece devam eder.


6- KARŞILA VE GEÇ :
Öğretmen sınıfın önünde ve ortadadır. İki elinde birer silgi veya fasulye torbası tutar. Sağ ve sol gerisinde iki öğrenci vardır. İşaret verildiğinde bu iki öğrenci öğretmenin elindeki silgileri alır ve sıraların yanında koşuya başlar. Bu öğrenciler arkada karşılaşırlar. Öğretmene silgiyi önce getiren oyunu kazanır.


7- BEKÇİ KÖPEĞİ :
Bir yere bir cisim ( Nesne ) konur. Yanında gözleri kapalı bir bekçi köpeği durur. Diğer öğrencilerden birisi sessizce nesneyi oradan almaya çalışır. Eğer köpeğin haberi olmadan onu alabilirse, bir dahaki oyun için "Bekçi Köpeği" olur. Eşya alırken köpek farkına varırsa "hav hav" diyerek arkadaşını yakalar. O zaman yeni bir bekçi köpeği seçilir.


8- FASULYE TORBASINI BULMA :
Çocuklar elleri arkada olmak üzere omuz omuza bir daire yapar. Bir çocuk ortadadır. Birisine bir fasulye torbası verilir. Dairedeki öğrenciler bunu elden ele verirler. Ortadaki öğrenci fasulye torbasının nerede ( kimde ) olduğunu bulmaya çalışır. Eğer tahmini çok uzun sürerse başka bir oyuncu ile değiştirilir.


9- MEYVE SEPETİ :
Bir öğrenci sınıfın önünde durur. Diğerleri yerlerinde otururlar ve hepsine 4 çeşit meyve ismi verilir. Öndeki öğrenci " Elmalar " deyince adı elma olanlar ayağa kalkar, yerlerini değiştirir. Bu arada ayaktaki oyuncu kendine bir yer bulmaya çalışır. İkincide başka grup meyve ismini söyler. Bu kez de bu meyveler yer değiştirir. Eğer ebe " Meyve Sepeti " derse her cins meyvenin yerlerini değiştirmesi gerekir.


10-AVCI ADAM :
Bir lider seçilir. Bu lider, herhangi bir yöne doğru yürür ve " Kim benimle ördek ( Ayı,Tilki, Geyik ) avlamaya gelir ?" der. Bütün çocuklar arkasına dizilir ve aynı şekilde lider (avcıyı) izlerler. Avcı dönüp hepsini görünce silahını onlara çevirir ve " Bumm " der. Bunun üzerine ayaktaki çocuklar koşarak kendi yerlerine otururlar. Kim yerine önce oturmuşsa bir dahaki sefere o lider ( Avcı ) olur.


11-UYKUCU HOROZ :
Tüm çocuklar yumurta olup, yere otururlar. Uyur gibidirler ve gözlerini açmazlar. Öğretmen tek tek başlarına dokunur. Başına dokunulan çocuk, sessizce kalkar ve öğretmenin peşinden gelir. Son çocuk kalana kadar, öğretmen çocukların başlarına dokunarak kaldırır. Sona kalan çocuğun etrafında sessizce halka olunur. Ve birden, “uykucu horoz, uykucu horoz kalk artık!” diye bağırırlar. Uykucu horoz arkadaşlarını yakalamaya çalışır.


12-MİKROP :
Sayışmacayla seçilen çocuk mikrop olur. Arkadaşlarına dokunarak onlara hastalık bulaştırmaya çalışır. Diğerleri de mikroptan kaçmaya çalışırlar. Hastalık kapan çocuk, hasta rolü yaparak yere oturur. En sona kalan çocuk diğer oyunda mikrop rolünü alır.


13-ÇORAPLAR – AYAKKABILAR :
Sınıf iki eşit gruba ayrılır. Oyun alanının bir başına ve bir de sonuna ikişer daire çizilir. Çocuklar çoraplarını çıkarıp ilk daire içine koyarlar. İkinci dairenin içine de ayakkabılarını koyarlar. Yarışma başlayınca çocuklar sırayla ilk önce ilk daireye giderek çoraplarını, ikinci daireye giderek ayakkabılarını doğru bir şekilde giyerek, sıranın arkasına geçer, yerini arkadaşına bırakır. Oyun her çocuk yarışana kadar devam eder.


14-DUDAK OKUMA :
Çocuklar öğretmeni rahatlıkla görebilecekleri biçimde otururlar. Öğretmen ses çıkarmadan sadece dudaklarını oynatarak bir şeyler söylerken çocuklar da öğretmenin ne söylediğini anlamaya çalışırlar.


15-NE SESİ? :“Ne sesi?” oyunu için masalara geçilip, sandalyelere oturulur. Çocuklar gözlerini, masaya yatarak kapatırlar. Bu sırada, onlara çeşitli sesler dinletilir. (Anahtar sesi, alkış, tef, kapı açma vb.) Bu seslerin neye ait olduğunu tahmin etmeleri istenir. Sesler hızlı yavaş, ince–kalın vb. şekillerde çıkarılarak, oyun zenginleştirilir.


16-BÜYÜ-KÜÇÜL :Öğretmen “büyü büyü büyü” dedikçe çocuklar bedenleriyle büyürler, “küçül küçül küçül” dedikçe bedenleriyle en küçük hali alırlar.


Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:41:57


17-MEKTUP VAR :  
Çocuklar halka olurlar ya da dağınık biçimde yerleşirler. Bir ebe seçilir. Ebe, elindeki zarfla halka dışında dönerek**“mektup var, mektup var “**diye bağırır. Zarfı bir arkadaşının arkasına bırakır. Arkasına zarf bırakılan çocuk, “postacı, zarfını düşürdün!” der ve yağ satarım oyunundaki gibi kovalamaca başlar.


18-ŞAPKA :Çocuklar halka olurlar. Bir şapka müzik eşliğinde kafadan kafaya dolaşır. Müzik durduğunda şapka kimdeyse bir şarkı söyler.


19-YUVARLANMA :Çocuklar 3-4’lü gruplara ayrılarak, halı üzerinde yuvarlanmaları söylenir. Oyun başlangıcında onlara “Şimdi kendinizi bir lastik top olarak düşünün ve sizi birisi yuvarlıyor” ifadesi kullanılarak oyuna başlanır. Oyun bitiminde çocuklara sorular yöneltilip(top gibi yuvarlanırken neler hissettin, seni kim yuvarlıyordu, nereye gidiyordun, nasıl bir toptun, hangi renkteydin? vb.) duygu ve düşünceleri dinlenir.


20-SU TAŞIMA YARIŞI :
Sınıf iki gruba ayrılır. Her gruba bir bardak ve kova verilir. Sıra ile bardakları doldurup, karşıdaki kovaya boşaltmaları söylenir. Kovasını ilk dolduran grup, oyunu kazanır


21-BONCUK TOPLAMA :
“Boncuk Toplama” oyununda çocuklar ikili eş yapılır ve ellerine birer plastik bardak verilir. Halı üzerine renkli boncuklar serpiştirilir. Çocuklar boncukları toplayıp, bardağa koyarlar. Bardağını boncukla ilk dolduran, oyunu kazanır.


22-MISIR PATLATMA :
Çocukların halka olup, yere çömelmeleri istenir. Öğretmen mısır patlatmak için yapılan işlemleri hikâyeleştirerek anlatır. Çocuklar da anlatılanları, hareketlerle gösterirler. Mısırlar patlamaya başladığında öğretmen “pat” diyerek, ayağa kalkar ve çocukların da aynı şekilde ayağa kalkması söylenir. Öğretmen bazen onları yanıltmak için “pat” demeden ayağa kalkar. Öğretmenle birlikte ayağa kalkanlar, yanıldıkları için oyun dışı kalırlar.


23-GÖRMEDEN GÖZLÜK TAKMA :
Büyükçe bir adam başı çizilir. Çocuklara bu adamın iyi göremediği ve gözlüğe ihtiyacı olduğu belirtilir ve hazırlanmış gözlük resmini uygun şekilde yerleştirmeleri istenir. Çocuklar sıra ile gelirler ve gözleri kapalı olarak, resme gözlük yerleştirmeye çalışırlar. Arkadaşları da sözel yönergelerle ona yardımcı olurlar.


24-BİR,İKİ,ÜÇ,DÖRT, BOM! :
Çocuklardan 1–10 arası sayıları sayarken**5 ve 10 yerine “bom” demeleri istenir. Her çocuk sayı saymaya teşvik edilir, gerekli durumlarda yardım edilir.


25-KİM YOK OYUNU :
Çocuklar yere oturtulur. İçlerinden birini ebe seçerler. Ebe başını öğretmenin kucağına koyar, gözlerini yumar. ( çocuk gözünü, bir başka yerde de yumabilir ) Öğretmen, ebeye sezdirmeden, bir çocuğu işaretle dışarıya çıkartır. Ebe gözlerini açar; Öğretmen ebeye "Kim yok ?" diye sorar. Çocuk bilirse ebelikten kurtulur. Adı bilinen çocuk ebe olur. Ebe, üç ad saydığı halde bilemezse yeniden ebe olur, yumulur.


26-PANDUF EŞLEME :
Çocuklar oyun alanında yerde otururlar. Tüm panduflar ortaya toplanır. Panduf çiftleri birbirinden ayrılarak karışık bir görüntü oluşturulur. Sayışmaca ile iki çocuk seçilir. Başla komutuyla müzik eşliğinde çocuklar pandufları eşleştirerek kendi alanlarına biriktirirler. Panduflar tükenince her iki çocuğun da birikimi sayılır. Fazla eşleştirme yapan alkışlanır.


27-AYNA OYUNU :
Bir çocuk "ayna" olur. Başka bir çocuk da karşısına geçer, ayna olan çocuğun yaptığı devinimleri öykünerek aynısını yapar. Güldürücü devinimler çocukların daha çok hoşuna gider. Nasıl devinimler yapılacağı konusunda çocuk özgür bırakılmalıdır. İstenirse, bir çocuk ayna olduğunda, tüm çocuklar karşısına geçip onun devinimlerini öykünmeyle yaparlar.


28-GÜLME OYUNU :
Çocuklar halka olurlar, bir ebe seçilir. Ebe eline bir top alır, topu havaya atar. Top yere düşünceye kadar bütün çocuklar gülerler. Top yere düşünce bütün çocuklar susarlar. Top havadayken gülmeyen, yada top yere düşünce susmayan çocuk, oyun dışı kalır.
Bu oyunda topu yukarı atacak çocuk bulunamazsa, ebenin görevini öğretmen üstlenir.


29-BONCUK TOPLAMA :
“Boncuk Toplama” oyunu için, sınıftaki çocuklar üçerli gruplara ayrılır. Gruptaki çocuklara renkleri kırmızı, sarı ve mavi olan birer bardak verilir. Halı üzerine büyükçe bir daire çizilerek, içine kırmızı, sarı, mavi boncuklar, karışık olarak dökülür. Gruptakiler bardaklarının rengindeki boncukları, tek tek hızla toplayıp, dökmeden gelerek, belirlenen kavanoza boşaltırlar. İlk tamamlayan oyunu kazanır. Oyun diğer grupların da aynı şekilde oynamasıyla sona erer.


30-ALİ KUTUDA  :
Bütün çocuklar sıra aralarındaki boşluklarda ayakta dururlar. Öğretmen ; "Ali kutuda." dediği zaman herkes çömelik vaziyet alır. "Ali kutudan çıktı." deyince herkes ayağa kalkar. Öğretmen bu tempo ile giderken bazı komutlarda değişiklik yapar. Bu değişiklikte yanlış yapanlar yerlerine otururlar. En sona kalan sınıfın birincisi olur.


32-EŞYA VE YER :
Bütün çocuklar sıralarında otururlar. Öğretmen bunlardan 6-8 tanesini çağırarak yazı tahtasının önünde yüzleri arkadaşlarına dönük olarak tutar ve hepsine bir isim verir. ( Örneğin ; Renkler, Kuş isimleri, Şehir ismi veya oyuncak isimleri gibi ) Bundan sonra oturanlar sıralarının üzerine başlarını koyarak gözlerini kaparlar. Öğretmen tahtadakilerin yerlerini değiştirir. Bundan sonra herkes bakar, bir kaç gönüllü istenir. Bu gönüllüler arkadaşlarının yer ve isimlerine göre onları tekrar dizerler.


33-SİNCAP VE CEVİZ :
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci sincap olur ve ceviz olarak eline silgiyi alır. Diğer öğrenciler, başlarını sıralarının üzerine koyarlar ( Uyuyormuş gibi ). Yanlız bir elleri, avuçları açık olarak yandadır. Sincap, cevizle arkadaşlarının arasında dolaşırken, Cevizi ( Silgiyi ) bir arkadaşının eline bırakır ve yerine oturmak üzere kaçar. Yerine ulaşıncaya kadar yakalanamazsa kurtulur. Eline ceviz konulan öğrenci sincabı yakalayamazsa kendisi bir sonraki oyun için sincap olur.


34-KİM SAKLADI :
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci kara tahtanın önüne getirilir. Diğerlerine arkası dönüktür ve gözlerini kapatır. Diğer bir çocuğu sınıfta bir yere saklar veya dışarı çıkarırlar. Öbür çocuklar da yerlerini değiştirerek karışık otururlar. Bundan sonra tahtada bekleyen öğrenciye  "Kim saklandı ?" derler. Gözlerini yuman çocuk arkasını dönerek kimin dışarıya çıktığını veya saklandığını bulmaya çalışır. Bulamazsa ebe değiştirilir ve böylece oyun devam eder.
 

35-ÜÇ KÜÇÜK KUZU :
Bir çocuk ( Büyük Kurt ) sınıfın önünde ve ayaktadır. Diğerleri yerlerinde oturmuştur. Kurt, sıraların arasında dolaşır. Üç küçük kuzunun ellerine vurur ve yine sınıfın önüne gelerek ; "hurr, hurr" der. Bu kelimeler ile birlikte ellerine vurulan üç kuzunun yerlerini değiştirmesi gerekir. Kurt da bu kuzulardan birinin yerine oturmaya çalışır. Ayakta kalan kuzu bir sonraki oyun için Kurt olur. Oyun böylece devam eder.


36-KARŞILA VE GEÇ :
Öğretmen sınıfın önünde ve ortadadır. İki elinde birer silgi veya fasulye torbası tutar. Sağ ve sol gerisinde iki öğrenci vardır. İşaret verildiğinde bu iki öğrenci öğretmenin elindeki silgileri alır ve sıraların yanında koşuya başlar. Bu öğrenciler arkada karşılaşırlar. Öğretmene silgiyi önce getiren oyunu kazanır.


37-BEKÇİ KÖPEĞİ :
Bir yere bir cisim ( Nesne ) konur. Yanında gözleri kapalı bir bekçi köpeği durur. Diğer öğrencilerden birisi sessizce nesneyi oradan almaya çalışır. Eğer köpeğin haberi olmadan onu alabilirse, bir dahaki oyun için "Bekçi Köpeği" olur. Eşya alırken köpek farkına varırsa "hav hav" diyerek arkadaşını yakalar. O zaman yeni bir bekçi köpeği seçilir.


Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:45:48


     *                        İLK OKUMA YAZMA                               *
*  SERÜVENİ İLE İLGİLİ KÜÇÜK AMA ÖNEMLİ BİR KAÇ HATIRLATMA    *



•   Sınıf tahtanızı güzel yazı defterindeki gibi çizgili hale getirmeyi ihmal etmeyin. Her verdiğiniz yeni çizgi veya harfte, ilk denemeleri sınıf tahtasında yaptırın. 1.sınıf öğrencileriniz için tebeşir israfından korkmayın ve tahtanın başlıca kullanıcıların onlar olduğunu daima hatırlayın. Tahtada yazmayı bitiren kum havuzunda yazmaya devam etsin. Sonra sınıfın duvarına geçsin parmağını kullanarak. Belki arkadaşının avucunun içi bile onun yazı tahtası olabilir. Seçeneklerinizin, hayal gücünüzle sınırlı olduğunu unutmayın  :)


•   Okulunuzda kullanılmayan sınıf tahtası varsa, altına sıralar yerleştirerek sınıf tahtasından bir masa oluşturabilir; her öğrencinizin her etkinliği denemesi için daha çok fırsatlar yaratabilirsiniz. Çizgi çalışmalarının ve harflerin öğrenildiği ilk zamanlar, bu tahtadan masa, sizin kurtarıcınız olacaktır. Dikte çalışmalarını da yine bu tahta yardımıyla kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Tek bir dezavantajı var; siz de öğrencileriniz de tebeşir tozlarıyla iç içe olacaksınız; toz yapmayan tebeşir edinebilirseniz, bu sorun da ortadan kalkacaktır. Ben bu tahtayı geçen sene de kullandım ve oldukça faydasını gördüğüm için sizlere de tavsiye ediyorum.


•   “ Acele etmek ” kavramını, 1.sınıf öğretmeni olarak bu sene lügatınızdan çıkarın. Müfredatın bize sağladığı, eğitim öğretim yılı sonuna kadar ilk okuma yazma süreci devam eder, esnekliğini mutlaka, sonuna kadar kullanın. Ne harflere geçişte; ne güzel yazı defterinden çizgili deftere geçişte acele etmeyin. Düzenli çizgi çalışmalarında öğrencilerinizin seviyesini, bilek ve parmak işlekliğini gözlemleyin. Eğer taşlar yerine oturmuşsa; kurallar kavranıp doğru şekliyle uygulanıyorsa harf öğretimine yelken açın. Ama öğrencilerinizin kaslarının yeterince  gelişmediğini gözlemledinizse, harf öğretiminde geç kaldığınızı düşünerek harflere geçiş yapmayın. Çünkü harfleri öğrenseler bile, bu sefer de yazılarını düzeltmek için çok daha fazla emek ve enerji harcamanız gerekecektir.


•   Çizgi çalışmaları süresince farklı aralıklı çizgi çalışma kağıtlarını kullanmanızı; doğru aralığa yazım, öğrencileriniz tarafından öğrenilmişse harflerle birlikte güzel yazı defterine geçmenizi tavsiye ediyorum. Öğrencilerinizin durumuna göre, sömestr tatilinden sonra veya sene sonuna doğru  normal çizgili deftere geçiş yapabilirsiniz. Bu geçişin zor olacağına dair endişe taşımanıza ise hiç gerek yok; öğrencileriniz sandığınızdan daha kabiliyetli olduklarını görünce çok mutlu olacaksınız.  :)


•   Öğrencilerinizi şaşırtın: Basitten karmaşığa doğru yaptıracağınız çizgi çalışmalarında bazen bir basamak sonraki çalışmayı koyun önlerine. Biraz kendilerini zorlamalarına fırsat verin. Daha sonra, zor olan çalışmayı kaldırarak yapmaları gereken çalışma kağıtlarını dağıtın. Zoru gördükleri için, daha sonra dağıttığınız çalışma, onlara çok kolay gelecek ve zevkle yapacaklardır. Yapmakta zorlandıkları çalışmaya sıra geldiğinde “ Daha önce yapamadınız çalışmayı dağıtacağım.Ben eminim ki, artık bunu çok kolay yapacaksınız.Ben güveniyorum size ” diyerek onlardaki kendine güven duygularını geliştirerek etkinlikleri zevkli hale getirin.


•   Sınıfta disiplin sorunlarını mutlaka yaşanacaktır. Hem 1.sınıf öğrencisi oldukları için; hem oyun çağında oldukları için; hem de sosyal ortam kurallarıyla yeni yeni tanışmaya başladıkları için bu sorunların her yerde yaşanması çok normal. Onlara kuralları sözel olarak kavratmanız çok zor olacaktır; bunun yerine bire bir uygulama ile ancak bu kuralları içselleştirebilirsiniz.




Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 26 Eyl 2007 01:47:05

•   Öğrencileriniz yerlerinde sabit oturmayıp, sürekli sınıfta mı dolaşıyorlar?  Bu zaten onların bulunduğu yaş diliminden kaynaklanan bir olay. Hareket etmek, sürekli farklı uğraşlar içinde olmak onlar için temel ihtiyaç bu dönemlerinde. O yüzden, öğrencilerinizi bulundukları yaş diliminin özelliklerinden mahrum edip, sabit olarak oturtmaya çalışmayın. Bırakın, ders esnasında bile istedikleri gibi sınıfta dolaşsınlar. Ama bu özgürlüklerini, sizin koyduğunuz kurallara riayet etmeleri ölçüsünde verin. Mesela, onlara “ Ayağa kalkmanız serbest, istediğiniz gibi sınıfta dolaşabilirsiniz. Ancaaakkkk, her gittiğiniz yerde size verdiğim etkinliği yapmaya devam edeceksiniz ve diğer bir kuralımız da ayakta dolaşan arkadaşımızın konuşma hakkı yok. Eğer yerine oturursa ve benden izin alırsa, konuşabilecek. “ deyin. Bunu da bir oyunmuş gibi lanse edin ( kurallara en çok ben uyuyorum oyunu   ) Kurala uymayanı, sıradaki oyununuza almayacağınızı da özellikle belirtin.Sevdiği etkinlikten mahrum etmek, en etkili ceza yöntemlerinden biridir ne de olsa  :)


•   Bir de madem sabit oturmuyorlar, ayakta dolaşmak istiyorlar, siz de sınıfınızın uygun yerlerine boş sıra ve masalar yerleştirin. İsteyen kişinin , verdiğiniz etkinliğe devam etmek şartıyla, sınıfta farklı yerlerde oturabileceğini söyleyin. Kurallara uyma, zamanla davranış haline geleceği için, onlara sunduğunuz bu özgürlükleri yavaş yavaş ellerinden alın. Bir anda getireceğiniz yasaklar kural ihlallerine ve sıkılmalarına yol açacaktır. Bu konuda en büyük yardımcımız yine oyunlar olacaktır. Zaman ilerledikçe, kendi sırasında oturanı ödüllendirirseniz, diğerleri de bunu benimseyecektir; tenefüs ziline kadar sınıfta dolaşmayanı ödüllendirmeniz de yine bu davranışın kazanılması için yeterli pekiştireç olacaktır. Amacımız, onların verdiğimiz etkinlikleri gerçekleştirmeleri; o zaman biraz da biz onların kurallarına uyarak ve ince ayarı kaçırmayarak bunu çok kolay yapabiliriz diye düşünüyorum.


•   Ders materyaliniz sadece kalem ve kağıtlar değildir. Öğrencilerinizin parmakları; mutlaka sınıfınızda bulundurmanız gereken kum havuzunuz, sınıfınızın ve koridorun duvarları, okul bahçesi, varsa bilgisayar sizin başlıca ve her an elinizin altında olan materyallerinizdir. Tenefüslerde bilgisayarda açacağınız paint ( resim çizme ) programıyla öğrencileriniz öğrendikleri çizgi çalışma alıştırmalarına devam edebilirler. Hem fare kullanımını öğrenirler, hem de yapacakları çalışma onlara zevk verir. Her öğrencinizin paintte yaptığı çalışmanın çıktısını alıp, sınıfa asabilir veya imzalayıp velisine göstermesi için öğrencinize verebilirsiniz; bu öğrencilerimizin şevkini her zaman ayakta tutacak başlıca kaynaklarımızdan bir tanesi olabilir.


•   Öğrencilerinizin hazırladığınız çizgi çalışma kağıtlarında, belirlediğiniz aralığa yazmaları için benim bu sene kullandığım yöntemi uygulayabilirsiniz: Dışına taşırmamaları gereken sınır çizgilerinin dışında onları düşman askerlerinin beklediğini; eğer çizdiği çizgi üstten taşarsa hemen silahını çıkarıp onu vuracağını; alttan taşarsa da ayaklarından vuracağını söylüyorum. Eğer şeklin üst ve alt kısmını ( baş ve ayak diyorum onlara) çizgilerimize değdirmezlerse de dışarıdaki askerlerin içeri, yurdumuza girerek, herkesi vuracağını söylüyorum. Dışarı taşırmış olanları; “Eyvah, asker seni vurmuş” diyerek ellerimle silah şekli yapıp öğrencime dokunuyorum. O da vurulma taklidi yaparak düşüyor. Hep beraber gülüp eğlenirken, doğru yazma kurallarını da öğrenmiş oluyoruz. ” Kimler askerlere kendilerini vurdurmaz; yurdumuzu Atatürk ve Türk askerleri gibi en iyi şekilde korursa, onlara bir sürprizim olacak diyerek ” de güdülenmeyi ders sonuna kadar muhafaza ediyorum. Bu şekilde milliyetçilik duygularını da harekete geçirirken,sınıfta disiplin sorunları oluşmasının da önüne geçmiş oluyorum.


•   Silgi kullanımını yasaklamanızı tavsiye diyorum. Hem askerlere vurulmamak; hem de vaat ettiğiniz ödüle ulaşmak için daha dikkatli ve özenli çalışmalar üreteceklerdir. Silgi kullanamayacaklarını bildikleri için de, çalışmalarına daha fazla özen göstereceklerdir.

•   Öğrencilerinizin güdülenmesini arttırmak ve daha güzel etkinlikler ortaya çıkarmalarını sağlamak için, yaptıkları güzel çalışmaları vesile ederek velisine bir  teşekkür mektubu yazıp, öğrencinizle gönderebilirsiniz. Bu hem öğrencinizin, hem de velinizin ilgi ve gayretini arttıracaktır.


•   Öğrencilerinizin yaptıkları çalışmaları mutlaka sınıfta sergileyin.Panolar yetersiz gelirse, sınıfınızın duvarlarına aynı simetride alt alta ipler yerleştirir ve çalışmaları renkli mandallarla sergilerseniz, öğrencileriniz yine yaptıklara çalışmalara daha bir özen gösterecektir.


•   Ders kitaplarında düz yazı kullanılıyor ve öğrencilerimiz okumakta olmasa bile düz yazıyı el yazısına çevirmekte zorlanabiliyorlar. Bunun önüne geçmek için de; hazırladığımız çalışma kağıtlarının altına hece, kelime, cümle veya metnin bir de düz yazıyla yazılmış halini eklerseniz bu sorunların da önüne geçmiş olursunuz.

 ( … )



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK