Hayat Felsefeniz Nedir?

etrafın yanlışlar yumağı olmuş olsa bile, herkes kaytarmanın bir yolunu bulmuşsa da sen her zaman doğru olanı yap...
unutma, "herkes kendisine yakışanı yapar"

ve

"tartışmaya giren haklı dahi olsa, haksızdır."
yani gerçekten suskunluk asalettendir...

 Herşeyde bir hayır vardır.
Bugün hayatının son günü olabilir.
Kendini yenilemek demek yeni olan herşeyi bilmek demek değildir.
Herkes bildiği işi yapmalı.
Sakin ol ama sessiz olma.
Sevdiğin insanlara yanlışlarını söyle ki onları daha uzun süre sevebilesin.

En güzel hayat felsefesi Peygamber Efendimizin söylediği: "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışınız." hadis- i şerifidir.

Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin,hiç kimseyi aldatmayacaksın;memleket için gerçek idealin ne ise onu görecek,hedefe yürüyeceksin...
Herkes senin aleyhinde bulunacaktır;herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır;önüne sonsuz engeller yığacaklar fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın.Kendini büyük değil,küçük,zayıf,vasıtasız,hiç kabul ederek,kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak,bu engelleri aşacaksın.
Bundan sonra da sana büyüksün derlerse söyleyenlere güleceksin...
M.KEMAL ATATÜRK

Vee Haktan Asla Ayrılmayacaksın(emine Öğretmen)

..............el Mülk Ü Lillah...

Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır.
Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir...

Şükür ve sabır üzerine kurduğum bir hayat...

gelelim benim felsefemi yansıtan sözlere ;

Dağ tepesinde bir çam olamazsan
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol.
Bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol.
Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız,tayfa olmaya mecburuz.
Dünyada hepimiz için bir şey var.
Yapacağımız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde olamazsan patika ol.
Güneş olamazsan yıldız ol.
Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her ne isen onun en iyisi olmalısın.

    Hayatı felsefeyle değerlendirmiyorum.

Erdal Demirkıranın kitaplarını okuyorum ve onun hayat felsefesi cok ilgimi cekiyor. benzerlikler cok fazla :

Kashna Felsefesi

Yıldızlarla misket oynayan bir adam vardı, güneşi hep sağ cebinde taşırdı. Bir gün, herkes uyurken çığlık attı karanlığa. Güneş ürktü. Yere düştü sağ cepten. Herkes oraya geldi. Her gelene bir yıldız verdi adam. Yıldızı alanlar gece karanlığında dokundular güneşe, eli yanmıyordu kimsenin. Gözleri kamaşmıyordu. Güneşe dokunduğuna da şaşırmıyordu hiç kimse. Yıldızları dağıtırken güneşimsi bir parıldama oluyordu adamın gözlerinde. Sanki yüz binlerce yıldız vardı cebinde. Nasıl olduğunu anlayamamıştık o gün. Meğer adam her gece Kaf Dağı’nın Arkası’na gidip yıldız topluyormuş uçsuz gökten.

Bu yazı kaf dağının arkasından alınmıştır.

Neler yapabileceğini bilmiyorsun, ne olduğunu hiç bilmiyorsun. Baksana ayakların yere basıyor, bunu nasıl başarıyorsun?

Bilsen, uykuların kaçar, başını hiç olmadığı kadar dik tutarsın. Para pul, şan şöhret… bir anda avucunun içindeki sıradan bir mikroba dönüşür. Zor dediklerinde gülüp geçersin, imkansız dediklerinde kahkaha atarsın rüzgara karşı.

Bir bilsen akşam yastığa koyduğun şeyin zavallı bir küreden ibaret olmadığını. Trilyon dolarlarla ölçülemeyecek bir hazineyi her gece öyle hunharca atabilir miydin yastığa yorgana?

Hiç şaşırmazdın Atatürk’lere, Lincoln’lere, Gandhi’lere… Vay be demezdin Picasso’lara, Da Vinci’lere, Dali’lere… Aklını almazdı Edison’lar, Newton’lar…

Bilmiyorsun. Kendini bilmiyorsun ...

Kashna bilmektir. Kendini tanımaktır. Bir mükemmellik tutkusudur. En iyiyi yakalama çabasıdır. Kashna, oksijene saygı duymaktır nefes alırken, zirveleri zorlamaktır. Değerini bilmektir ormanda duran bodur bir ağacın. Kashna kaygısızca koşmaktır en çetin yollarda… İmkansıza aşık olmaktır Kashna. Önyargılardan arınmaktır. Haddini bilmektir. Mazeret üretmeden yaşamaktır. Kashna, dik durmaktır en güç zamanlarda. Vazgeçmemektir, göğsünü germektir fırtınalara, geleceğe dokunmaktır kaygısızca, meydan okumaktır, en olmaktır, bağırmaktır avaz avaz, haykırmaktır karanlığa.


Kashna, abartısız yaşamaktır. Kibrit kutusuna dünyayı sığdırmaktır, gemilere rağmen başarmaktır Kashna.

Güneşe dokunmaktır, yıldız toplamaktır Kaf Dağı’nın Arkası’ndan…

Yıldızlarla misket oynayan bir adam vardı ya hani? Geçen karşılaştık, yine yıldızlar vardı avuçlarında, yine geceydi, yine yıldız dağıtıyordu adam ve güneş ağlıyordu ay gülerken…

herkes kendine yakışanı yapar.

Hatıralarınız hayallerinizden fazla olmamalı..

İmzadaki cümle
Hep şükür ve kanaat
Verdiği sözde durma

Arkadaslar hayat felsefeniz nedir?
Amacınız nedir?
Ne icin yaşıyorsunuz?

Hayırlı akşamlar.
Eğer sorularınızın DOĞRU cevabını öğrenmek istiyorsanız şu şekilde sormanız daha uygun olur:

Arkadaşlar hayat felsefemiz ne olmalıdır?
Amacımız ne olmalıdır?
Ne için yaşamalıyız?
İnsanlar hayatları boyunca HATALAR/YANLIŞLIKLAR yapar.  Bu yüzden hayat felsefelerini, amaçlarını, yaşama sebeplerini farklı farklı belirtebilirler.

Hayat felsefemiz emaneti sahibine aldığımız gibi sağlam olarak teslim etmek dışında bir şey olabilir mi?

Emaneti nasıl koruyacağımızdan başka bir amacımız olabilir mi?

Yaşama sebebimiz emaneti korumak değil midir?

Bilmeyenler için emanetin öz bir  tarifini yapayım:
Emanet : Ruh ve bedenden oluşan candır. Ruh ve beden bize emanet olarak verilmiştir. Zamanı gelince HERKES istese de istemese de sahibine teslim edecektir.

Fazla Ciddiye Almayın Bu Hayatı! Nasıl Olsa İçinden Canlı Çıkamayacaksınız...  N.f.k