-ALINTI-
HAYATIN DÖNÜM NOKTALARI
İnsanoğlunun hayat serüveninde yaşadığı, karşılaştığı özel günler, önemli anlar ve anılar vardır. Evvela en önemlisi insan olarak yaratılmasıdır. Yaratılmışların en şereflisi olarak müşerref olmasıdır. Yüce Rabbimiz (cc) bizleri insan olmamız hasebi ile tabiri caiz ise şanslı kılmış, kendisine kul kabul etmiş ve bizleri kendisine muhatap görmüş. Ne bahtiyarlık. Bizleri tüm varlıklardan üstün tutmuş da yaratmış. Mevsimlik açan, sonrasında solup rüzgarın esintisi ile ordan oraya savrulan, toprak olan bir yaprak bir bitki olarak yaratmamış. Havada uçan bir kuş, denizde yüzen bir balık veya insanların hizmetinde olan dünyadan bihaber dört ayaklı mahluk olarak da yaratmamış. Bizi, düşünen, idrak eden, duyan ,gören, hisseden, seven, sevilen, kulluk eden ve sonunda cennetle şerefyab olan ahseni takvim üzere yaratmış.Evet, hayat henüz başlamadan yaşamın en önemli hadisesi, dönüm noktası bu olsa gerek.
Dünyaya gözlerini açtıktan sonra bir yandan yaşamaya bir yandan da ölmeye başlar insan. Her geçen saniye, her dakika insanı biraz daha yakın eder ölüme.Büyük bir hızla ilerler zaman ne olduğunu anlamadan…beklemez seni akrep döner durur. Yelkovan arkadan yarış tutturur bize hissettirmeden. Göz açıp kapayıncaya kadar geçmiştir ömür artık.
Yaşam ve ölüm arasında gelişip büyüyen insanoğlu türlü türlü hadiseler yaşar badireler atlatır. Acısıyla tatlısıyla bir romandır her hayat. O hayatların belli devreleri vardır ki dönüm noktasıdır insanoğlu için. Bunlardan birisi, dünyaya düşünen bir varlık olarak gelmektir dedik. Sanırım ikinci sırayı üniversiteyi kazandığı gün alır. Zira istikbal söz konusudur. Gelecek adına umut ve ümit verici bir hadisedir. Çaresizlikten doğan bir çaredir o an… sisli ufukların açılmasıdır o müjdeli haber..stresli bir çabanın meyvesidir adeta..Yeni yeni arkadaşlar dostluklar yaşantılar… Farklı bir atmosferdir. Beşikten mezara kadar yapılacak olan ilmin kale kapısıdır. Kısacası unutulmayacak bir andır, bir dönüm noktasıdır hayatın. Dostlarına ve en önemlisi fedakar ailesine vereceği en güzel hediyedir o haber..
Üniversite su gibi gelip geçer hiç farkına varmadan .en güzel hatıralar gerilerde anılarda ve fotoğraflarda kalır. Nasıl geçtiğini anlamadan eline verirler diplomayı güzel bir törenle yoluna devam et artık derler ve bizleri başka duraklara gönderirler. Eğitim hayatında yaşanan anılar elbette ki değerlidir ama hayatın dönüm noktası diye mulahaza ettiğim duraklardan olmadığı kanaatindeyim..
Üçüncü durağa gelecek olursam, bu durak erkekler açısından önem arz eder yaşamda. Zira erkek olarak yaratılanlara has bir durumdur. Bazı istisnaları var tabi ki.. Bayanlar darılmasınlar. Onların da hayatlarında erkeklerden farklı önemli dönüm noktaları vardır. Anne olmaktır mesela..Öyle bir hadisedir ki, anne olmak lazım o mertebeye erişmek için. Erkekler ne yapsa geçemez onları bu konuda. Erişemezler çünkü, onlarda o merhametli ellerin tezgahından geçer o sıcak sevgi dolu yürekte büyürler. Allah’ın dünyadaki görevli meleğidir adeta insanı yetiştiren ve hakkı hiçbir zaman ödenemeyecek olan. Anne olmak!. Fazla söze ne hacet. Öyle bir dönüm noktasıdır ki ayaklarının altını dahi öpülesi makama yüceltmiştir Rabbimiz. Cenneti ayakları altına sermiştir onların. Cennet değersizdir ananın fedakarlığı ve merhameti karşısında.
Evet nerde kalmıştık? Üçüncü durak. Sanırım askere gitmektir erkekler için.O da annelik kadar olmasa da kutsallığı vardır.Kutsaldır çünkü müjde vardır. İnsanlığın İftihar tablosu Efendimiz (sav)’in müjdesiyle taçlanmıştır bu görev..Yakmaz o gözleri cehennem ateşi, yakmaz o ateş, vatanı gözleyen gözleri..” iki göz vardır buyuruyor, onlara cehennem ateşi dokunamaz. Biri Allah için ağlayan göz bir diğeri Vatan topraklarını gözleyen, nöbetini tutan göz!!” İşte müjde apaçık ortada. Elinde silah, sıcak yatağını terk etmiş, uykusundan fedakarlık yapmış, zemherinin kavurduğu dağlarda, hudutlarda , sınır boylarında… Göz kırpmadan vatanı gözleyen bir göz!! Öyle bir rütbe ki adını Efendimizden (SAV) almış ve hürmeten Mehmetçik olmuş her biri Muhammed’in askeri timsali bir rütbe. İşte bir dönüm noktasıdır askerlik insan hayatı için. İbadet niyeti ile yapılacak kutsal bir görev.Her saniyesi her dakikası yaratanla bağlantılı bir bekleyiş. Uykusu da ibadet yürümesi de… Orda olduğu müddetçe, yemesi içmesi de… Tabi şuurunda ise!!! Her geçen gün hasene olarak yazılır deftere. Hasretle yanan çiğer kefarettir cürümlerine. Asker ocağında Mehmetçik’in, sılada ise ana yüreğinin akıttığı göz yaşları berd-ü selam olur Cehennemin alevlerine İşte bu sebeptendir ki askerlik bir dönüm noktasıdır hayat-ı dünyeviyede.
Gelelim dördüncü durağa.. Bu durak da kutsaldır bizler için. Dinin yarısıdır. Dinin kurtuluşuna vesiledir. Yeni bir hayattır. Ortaksındır artık.Tek kişi değilsindir.Beraberce hareket etmenin ve düşünmenin güzelliğini yaşarsın. Acını , sevincini, hayatının en güzel günlerini, sırlarını paylaşırsın.Hem dünyan hem de ukban cennet olur o birliktelik sayesinde. Evlilikten bahsediyorum. Önemli bir dönüm noktasıdır. Yeni bir sayfa açarsın hayata. Geçmişi siler atarsın adeta. Değiştiğini hissedersin tepeden tırnağa. Belki ağır bir sorumluluktur ama bu insana Mevla’dan bir lütuftur. Her şeye değer bir durumdur. Yenilenirsin. İbadet hayatın dahi yenilenir. Kıldığın namaz, tuttuğun oruç farklı bir mana olur mana aleminde, artık daha anlamlıdır daha kabule şayandır kulluğun. Neden anlamlı olmasın ki? Ne de güzel söylemiş eskiler; iki gönül bir oldu mu mekanlar da seyran olur gönüller de hoşnut olur.Kurdukları gönül köprüleriyle Sırat’larını inşa ederler imanlı yürekler. El ele verip sahili selametle geçerler ve cennet yamaçlarında gezerler. Sıcak bir yuva, huzurlu bir hayat, evlad-u iyal elbette ki bir sınavdır amma sonucunda o sınavı kazanmak da vardır. Soruyorum şimdi sizlere. İnsanın hayatında bir dönüm noktası değil midir evlilik?. Rabbim her bekara nasip etsin. Her seveni sevdiğine kavuştursun diyerek son durağa doğru yanaşalım istiyorum..
Kaç duraktan geçtik. Dört durak saydık insan hayatını değiştiren farklı kılan değişik buutlar açan dönüm noktası olan. En ciddisine gelelim isterseniz. Nefsimize zor gelen amma her nefsin tadacağı dünya hayatının bir gerçeği olan son duraktan bahsediyorum. Son durak kara toprak!!! Aslına rücu olmak!! Toprakla birlikte paklanmak.Namutenahi ufuklarda dolaşmak. Alem-i ukbaya yelken açmak. Yeniden dirilmenin şartı olmak. Evet, İnsan hayatının en önemli dönüm noktalarından biri de hiç şüphesiz ki ölüm anıdır. Nasıl , nerde, ne şekilde ? Üsdtadın dediği gibi:
Büyük randevu bilmem nerde saat kaçta
Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta.
Bilemeyiz nerdedir tahta gemimiz! Bilseydik sırsız ve anlamsız olurdu dünya gayemiz. Ama var ki şansımız hala hayattayız!!