Konya’da Üç Ayların Habercisi, Unutulmayan Gelenek Şivlilik
Konyalıların geleneksel günü şivlilik bu yılda Receb ayının ilk gününde başlıyor. Konya’da üç ayların habercisi, ‘ilk namaz’ olarak da adlandırılan bu gün Konyalıların unutulmayan geleneği durumunda.
Bu kültürel etkinlik ile Konya’da üç ayların başlangıcına en çok çocuklar seviniyor.
Şivlilik Konya’ya özgü olan üç ayların başlangıcının habercisi bir adettir. Geleneğe göre Receb ayının ilk gününde çocuklar kapı kapı dolaşıp şeker toplar. Kapısının önünde çocuk sesleri duyan Konyalılarda şeker, çikolata, gofret, üzüm gibi yiyecekleri çocuklara ikram eder.
ŞİVLİLİĞİN İLK AŞAMASI FENER ALAYI
Recep, Şaban, Ramazan İslam alemi için önemli üç aydır. Bazı kaynaklarda Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) bu üç mübarek ayla ilgili olarak, “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ise ümmetimin ayıdır” dediği rivayet edilir. Bu mübarek üç ayların başlangıcı, Konya’da önemli bir kültür haline gelen kutlamalarla idrak edilir. Bunlar ‘Fener Alayı’ ve ‘Şivlilik’ geleneğidir. Regaib Kandili öncesindeki gece, Fener Alayı olarak kutlanır. İlk aşama, bir önceki geceyle başlar. Üç aylar, o sene hangi mevsime denk gelmişse, Şivliliğin kutlanma şekli de ona göre şekillenir. Soğuk kış geceleri, bu kutlama için biraz elverişsizdir, ama yine de kutlama muhakkak yapılır. Akşam namazından sonra mahallenin bütün çocukları, gençleri, gelinleri mahalledeki en uygun yere toplanırlar. Bu alanda herkesin toplanma amacı “Fener Alayı” denilen kutlamayı gerçekleştirmektir. Mahallenin abileri, kutlama alanını hazırlarken; çocuklar, bakkallardan satın aldıkları, ortasında mum bulunan, kâğıttan yapılmış fenerleriyle gelir, kutlama alanındaki ateşin etrafında halka kurarlar. İsteyenler ateşin üzerinden atlayarak eğlenir. Eğlenceler ve oyunlar, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürer.
ŞİVLİLİK GELENEĞİ
Ertesi gün ise Şivlilik Günü olarak kutlanır. ‘Şivlilik’ kelimesinin kökeni tam olarak bilinmese de en güçlü tahmin, yöresel dilde “şivlilik”in, “kandil” anlamına geldiği yönündedir. Şivlilik Günü çocukların eğlencesidir. Regaib kandilinin sabahında, ellerine poşetlerini alan çocuklar, mahalle mahalle, ev ev dolaşarak kapıyı açanlara “kandiliniz mübarek olsun” sözleriyle birlikte “şivlilik” diye seslenirler. Konya halkı da bu güne önceden hazırlanır ve çocuklara verilmek üzere alışveriş yapılır. Herkes maddi imkânlar dâhilinde alınan hediyelerden (Bisküvi, çikolata, gofret, şeker vs.) kapıya gelen yani şivlilik toplayan çocuklara ikram eder. Çocukların bu tatlı telaşları akşama kadar sürer. Bunun yanında imkanı olanlar Regaib Kandili gündüzünde yöresel yiyeceklerden olan ve hamurdan yapılan ‘Bişi’ yaparlar. Yapılan Bişiler şivlilik için gelen çocuklara, komşulara, akrabalara dağıtılır.
AİLE BÜYÜKLERİNİN ELLERİ ÖPÜLÜR
Konya’da Namaz âdetleri bu kadarla kalmaz. Üç ayların gelmesiyle Konyalıların Namaz mübareği ziyaretleri başlar. Evlenip yuvadan ayrılan çocuklar yanlarına kendi çocuklarını alarak, tıpkı bayram ziyaretlerinde olduğu gibi, ailelerini ve akrabalardan yaşça büyük olanları ziyaret ederler. Büyüklerinin namazlarını özellikle “Namazın mübarek olsun” temennisiyle tebrik ederler. Bu ziyaretler sırasında anneler / kayınvalideler, evlat ve torunlarına zengin ananevi-yöresel yemekler ikram ettikleri gibi, yemekten sonra da evde bulunan bütün çerez ve meyve çeşitlerinden bir çetnevir sofrası hazırlayarak şivlilik ikramı yaparlar. Konya’da ebeveynin, hısım-akrabaların Namaz mübareğini ihmal etmek önemli bir kusurdur.
Konya’da, çağımızı saran modernleşmeye, globalleşmeye karşı dimdik ayakta kalarak varlığını sürdüren en güzel geleneklerden biridir, bu şivlilik. Gelir seviyesi ne olursa olsun, toplumun her kesiminden insanın bu geleneği sürdürme çabası da Konya adına mutluluk vericidir.
"Şivli şivli şişirdi, erken kalkan pişirdi.
İki çörek, bi börek bize şivlilik gerek. Şivliliiiiiiiiiiiik"