Hem Anne Hem Öğretmen Olanların Grubuna Beklenenler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.651
  • 226.350
  • 28.651
  • 226.350
# 16 May 2013 07:11:35
Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?”


“Sohbet ediyor musunuz?”

“Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.”

“Kaç yaşında?”

“On yedi yaşında.”

“Mesela ne diyorsunuz?”

“Sınavların yaklaştığını söylüyorum; derslerine çalışması gerektiğini söylüyorum; böyle giderse sınıfta kalacağını, arkadaşlarından geri kalacağını, ilerde çok pişman olacağını, ama o zamanda duyulan pişmanlığın işe yaramayacağını anlatıyorum.”

“Siz konuşup, nasihat ediyorsunuz.”

“Evet.”

“Ama, onunla sohbet etmiyorsunuz.”

“Valla bilmem; biz bildiğimiz kadarıyla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz.”

“Doğru, bildiğiniz kadarıyla elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Ama konuşmak, nasihat etmek, sohbet etmek değildir. Siz sohbet etmesini bilmiyorsunuz.”

Kadın haklı olarak “neden bahsediyorsunuz,” diyen bir yüz ifadesiyle bana baktı.

İçim burkuldu. Anne acı çekiyordu ve çocuğuna yardım etmek istiyordu, ama kendini çaresiz hissediyordu.

***

Öğrencileri ve anababaları birlikte çağırdım. Danışmalığını yaptığım okulun küçük tiyatro salonunda buluştuk, öğrencilerle birlikte anababalar da oturdu.

Ufacık sahneye çıktım, bir sandalye attım oturdum, yanı başıma bir boş sandalye koydum.

“Buradaki öğrencilerden kim benimle sohbet etmek istiyor?” diye sordum. Kalkan ellerden birini gelişigüzel seçtim. Selim adıyla anacağım bir öğrenci yanımdaki sandalyeye geldi oturdu.

“Adın ne?”

“Selim.”

“Kaç yaşındasın?”

“On iki.”

“Bugün ayın kaçı?”

“24 Aralık 2008.” (Gerçek tarihtir; bu uygulamayı o gün yaptım.)

“Selim, gözünü kapa, beni iyi dinle. Gözünü açtığın zaman aradan yirmi yıl geçmiş olacak. 24 Aralık 2028 tarihinde gözünü açmış olacaksın. Tamam mı?”

Anladığını belirtmek için başını salladı.

“Lütfen gözünü aç.”

Selim, gözünü açtı.

“Bugünün tarihini söyler misin?”

“24 Aralık 2028.”

“Kaç yaşındasın?”

“Otuz iki.”

“Ne iş yapıyorsun?”

“İç mimarlık.”

Göz ucuyla anneye babaya bakıyorum; yüzlerinde hayret belirten hafif bir tebessümü var. Belli ki, onlar da Selim’in söylediklerini benimle birlikte ilk defa duyuyorlar.

“Nerede çalışıyorsun?”

“New York, Manhattan’da.”

Anne, babanın yüzünde saklayamadıkları büyük bir şaşkınlık ifadesi.

“Evli misin?”

“Hayır.”

“Arkadaşlarından evlenenler oldu mu?”

“Kızların hepsi evlendi.”

Gülüşmeler..

“Çalıştığın yere beni götürür müsün?”

“Ofisim, Manhattan’da 86 katlı bir binanın 42. Katında.”

Gülüşmeler devam ederken hayalen o binaya yürüdük, asansöre bindik, 42. Katta indik.

“Burası ‘home office,’” dedi.

İçeri girdikten sonra açıkladı:

“Dubleks daire: aşağıda salon ve mutfak var. Yukarda yatak odası ve ofis odam.”

“Selim, salonda neler var?”

“Salonda masa var, koltuklar var, sandalyeler var; komodin var, sehpalar var.”

“Duvarlarda ne var?”

“Resimler var, fotoğraflar. Ailemin fotoğrafı da var.”

“Ailenin fotoğrafına bakınca neler görüyorsun? Beraber bakabilir miyiz?”

“Annem ar, babam var. Ailece çektirdiğimiz bir fotoğraf. Abim var, ablam var, ben varım.”

“En küçük sen misin?”

“Evet.”

“Selim, bu fotğrafa baktığında, içinde ‘keşke!” duygusu beliriyor mu? İçindeki herhangi bir ‘keşke’nin sesini duyuyor musun?”

Hiç beklemeden “Evet,” dedi.

“Haydi, anlat bize,” dedim.

“Ben, babamla birlikte futbol maçına gitmeyi çok istedim. Bir de hafta sonları onunla top oynamak, kırlara gitmek istedim. Güreşmek istedim. Ama babam çok yoğundu; çalışmak zorundaydı, olmadı, zaman bulamadı. Ne yapalım, böyle oldu.”

Baba’ya baktım; gözlerinin yaşını tutmaya çalışıyor, ağlamamak için dudaklarını ısırıyordu.

Selim’e teşekkür ettim. Ve sordum:

“Selim, bu konuşmamızda, sana büyüklük tasladığımı, sana nasihat etmeye çalıştığımı hissettin mi?”

“Hayır!”

“Olanla ilgili olarak mı konuştuk, olması gereken üzerine mi?”

“Olanla ilgili olarak konuştuk.”

“Selim, seninle yeniden böyle sohbet etmek istesem, benimle konuşmak ister misin? Konuşmamızdan zevk aldın mı?”

“Yeniden konuşmak isterim; sohbetimizden zevk aldım.”

***

Sohbet özel türden bir konuşma, kendine özgü özellikleri olan bir söyleşidir.

Sohbet içinde olan iki insan o an için güç, onur ve değer yönünden eşittir ve olanı paylaşırlar; olması gereken üzerinde konuşmazlar.

Korku kültürünün olduğu yerde sohbete izin verilmez.

Türkiye’nin aydınlık geleceğinde anababaların çocuklarıyla sohbet içinde olmasını diliyorum.

Doğan Cüceloğlu (26.06.2011)

Çevrimdışı demet1210

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 200
  • 230
  • 200
  • 230
# 16 May 2013 09:15:24
günaydın arkadaşlar dün dr kontrolüm vardı normalde 29 haftalık hamileyim bebeğin gelişimine göre ise 30. haftanın sonları gibi görünüyor. Sanırsam tosun bir oğluşum olacak:) doğum öncesi iznim için dr 31. haftada gel iş görebilir raporu vereyim dedi sizler hangi haftada bu raporu aldınız. birde raporu normal doğum tarihine göremi yani 40 hafta olarak mı yoksa sezeryan tarihinize göremi hesaplandı

Çevrimdışı gayemaye

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.820
  • 3.044
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.820
  • 3.044
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2013 09:46:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
günaydın arkadaşlar dün dr kontrolüm vardı normalde 29 haftalık hamileyim bebeğin gelişimine göre ise 30. haftanın sonları gibi görünüyor. Sanırsam tosun bir oğluşum olacak:) doğum öncesi iznim için dr 31. haftada gel iş görebilir raporu vereyim dedi sizler hangi haftada bu raporu aldınız. birde raporu normal doğum tarihine göremi yani 40 hafta olarak mı yoksa sezeryan tarihinize göremi hesaplandı
Normal olan tarihe göre ,40 haftaya göre hesaplanır öğretmenim.

az kalmış sizinde. allah sağlıklı bir şekilde kucağınıza almayı nasip etsin bebeğinizi.

Çevrimdışı demet1210

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 200
  • 230
  • 200
  • 230
# 16 May 2013 09:59:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Normal olan tarihe göre ,40 haftaya göre hesaplanır öğretmenim.

az kalmış sizinde. allah sağlıklı bir şekilde kucağınıza almayı nasip etsin bebeğinizi.
bende 40 haftaya göre hesaplanır biliyordum fakat dün dr haftaya gel yazalım dedi bir sıkıntı olmaz inş birde benim oğluşumun gelişi haftasına göre 10 gün kadar önde belki de dr ondan dolayı demiş olabilir

Çevrimdışı sametefe67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 638
  • 779
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 638
  • 779
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2013 10:05:14
 

eğitimhanenin güzel anneleri Regaip kandilimiz kutlu olsun.
Yaptığımız ibadetler ve dualar kabul olsun.

Çevrimdışı yasemin_52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 563
  • 521
  • 563
  • 521
# 16 May 2013 15:35:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
arkadaşlar ben tek öğretmenim.süt izni vermediler bende çocuğu yanımda getiriyom. istediğim zaman da emziriyorum suan 4.5 aylık. ek gıdaya ne zaman geçtnz
     Şimdi başlayabilirsiniz bence...Azar azar,meyve suyu ve yoğurtla başladım ben 9 aylık oğlumda...Çok şükür yemek yemeye hevesli gibi şimdilik.Diğer iki çocuğumda sütüm de daha boldu 6 aydan  önce kesinlikle başlamam dedim kaynanamın ısrarlarına rağmen...Hala yeme problemleri var.
    Çiğneme refleksi için 6 ay çok geç.1 çay kaşığıyla başlayıp yavaş yavaş arttıracağınız için zaten 1 çay bardağı meyve suyuna 5,5 ayda anca geçersiniz..Sonrası da az pütürlü gıdalar 6. ayda ancak öğrenebilir..

Çevrimdışı TUĞBATANIŞ

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 531
  • 634
  • 531
  • 634
# 17 May 2013 08:32:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
     Şimdi başlayabilirsiniz bence...Azar azar,meyve suyu ve yoğurtla başladım ben 9 aylık oğlumda...Çok şükür yemek yemeye hevesli gibi şimdilik.Diğer iki çocuğumda sütüm de daha boldu 6 aydan  önce kesinlikle başlamam dedim kaynanamın ısrarlarına rağmen...Hala yeme problemleri var.
    Çiğneme refleksi için 6 ay çok geç.1 çay kaşığıyla başlayıp yavaş yavaş arttıracağınız için zaten 1 çay bardağı meyve suyuna 5,5 ayda anca geçersiniz..Sonrası da az pütürlü gıdalar 6. ayda ancak öğrenebilir..

Katılıyorum size öğretmenim. 6.ay geç bence de.. ilk oğluma 6 aylıkken başladım ikinciye 4 aydan sonra.. aralarında çok fark var..

Çevrimdışı sametefe67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 638
  • 779
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 638
  • 779
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 May 2013 09:45:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Katılıyorum size öğretmenim. 6.ay geç bence de.. ilk oğluma 6 aylıkken başladım ikinciye 4 aydan sonra.. aralarında çok fark var..
ben de ikinciye 4.aydan itibaren başlamıştım.maşaallah yeme ile ilgili bir sıkıntımız hiç olmadı.Fakat büyük oğlumda geç başladım çok sıkıntı oldu.Şuan 10 yaşında hala sıkıntı var.Erken başlamakta fayda var.

Çevrimdışı ipolat

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 82
  • 377
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 82
  • 377
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 May 2013 17:02:31
8.11.2012 tarihinden beri hem anne hem de öğretmenim. henüz çalışmaya başlamadım, ücretsiz izne ayrıldım. seminer döneminde başlayacağım insallah. Anne olmak çok zor ama harika bi duygu. öğretmen olmak da aynı şekilde. bakalım ikisi bir arada nasıl olacak?

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 May 2013 17:36:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
8.11.2012 tarihinden beri hem anne hem de öğretmenim. henüz çalışmaya başlamadım, ücretsiz izne ayrıldım. seminer döneminde başlayacağım insallah. Anne olmak çok zor ama harika bi duygu. öğretmen olmak da aynı şekilde. bakalım ikisi bir arada nasıl olacak?
bende sizinle ayni durumdayim ogretmenim. 9 mayis 2012 den beri anneyim.oglumdan hic ayrilmadim,ucretsiz izindeyim. Aklima gelince uzuluyorum ama saglikli olsunlar.sukursuzluk etmekten korkuyorum. alisiriz zamanla. Ne yapalim.calisan anneleriz iste.en buyuk armaganda ucretsiz izine cikabilmemiz olmus. Hayirlisi olsun.

Çevrimdışı sebnem35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.765
  • 26.585
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.765
  • 26.585
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 May 2013 07:14:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
arkadaşlar ben tek öğretmenim.süt izni vermediler bende çocuğu yanımda getiriyom. istediğim zaman da emziriyorum suan 4.5 aylık. ek gıdaya ne zaman geçtnz
Öğretmenim eskiden 6 aydan önce başlanmıyordu ancak şimdi pek çok uzman 4 aydan itibaren öneriyor. Ancak önemli bazı noktalar var. Bir yaşına kadar adının ek gıda olduğunu unutmayın öncelikli olan hep anne sütü olsun. Bir çay kaşığı bile yese yeterlidir. Burada amaç çocuğu doyurmak değil. Sindirim sistemini hazırlamak, çiğnemeyi ve yutmayı öğretmek ve yiyeceklerin tadına alıştırmak. Bütün gıdalara bir anda başlamayın. Doktorunuzla görüşün size bir takvim verecektir. Biz ilk mevsim meyveleriyle başlamıştık. Bebeğinizi önce emzirin ardından bir sonraki emmesine yaklaşık 1,5 saat kala ek gıdayı verin. Yani çok aç olmasın ama tok da olmasın. Asla rondodan geçirdiğiniz yiyecekleri vermeyin. Meyveler için cam rende sebzeler için buharda pişirip çatalla ezin ki pütürlere alışsın. İki yaşına gelmiş çiğnemeyi bilmeyen bebekler tanıyorum rondo yüzünden. Sakın tadını beğensin diye tuz ve şeker katmayın ki yiyeceklerin gerçek tadına alışsın ve hayat boyu bu iki zararlı maddeye düşkün olmasın. Önerim kendi yemeklerinizde de tuzu iyice azaltın. Sebzeler için en güzeli buharda pişirmek. Bir de öğretmenim ilk günden itibaren eline kaşık verin. Siz yedirirken o da kaşığı sallasın. Böylece kendini beslemeye başlamak için de ilk adımı atmış olur. Biz öyle yaptık. Kızım 8 aylıktan beri kendi kendine yemek yiyor. Elbette 2 yaşına kadar bir yandan da biz yedirdik ama. Bebe bisküvisinin de abartılı şekilde tok tuttuğunu hatırlatmak isterim. Bir de en önemlisi siz yeni başlıyorsunuz. Ne olursunuz ek gıdayı yemeyen bebeğinizi zorlamayın, yalvarmayın. Bir yaşına kadar sadece anne sütünün bile yeterli olduğunu unutmayın. Eğer ilk günden mücadeleye başlarsanız bebeğiniz için yemek yemek bir eziyete dönüşür ve böyle devam eder. Reddettiği anda bir ara verin ikinci kez de reddederse bırakın yemesin. İlk zamanlar zaten muhtemelen zorlanacaktır. Yemek saatleri eğlenceli geçerse büyüdüğünde de yemekten keyif alır. Bazı gıdaları şiddetle reddedecektir. Böyle bir durumda o gıdaya bir iki hafta ara verin. Kızım kıymayı ilk ağzına aldığında ağlamıştı. Bir ay önüne koymadık. Sonra yedi ama halen et sevmiyor. Köfte yemiyor mesela. Bazı şeyleri sevmeme hakkını saklı tutun.
Bebeğinizle yemek saatleriniz eğlenceli geçerse aşırı derecede pis ama mutlu olacaktır emin olun. Bırakın eliyle, ayağıyla, kaşığıyla yesin. Başına geçirsin tabağını. Çok zahmetli ama sonucu sizi mutlu edecektir.
Bir annenin aynı anda hem sürekli pırıl pırıl tertemiz bir evi hem mutlu bir bebeği hem dinlenmiş ve huzurlu bir bedeni olamaz. Bence ilkinden taviz vermek en güzeli ;)

Hepinize ailenizle huzurlu bir tatil dilerim :)

Çevrimdışı temisss

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 432
  • 772
  • 432
  • 772
# 18 May 2013 10:33:37
Bir çiçekle bahar gelmezmis
hava isininca kaldirdik sobayı bebeler sira ile hasta oldular
kucugum birde dis cikariyor hepsi üst üste. geldi
Buyuk tam iyilesmeden küçükte hasta oldu 3gündür o da perisan

Çevrimdışı serap özkan54

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.208
  • 1.747
  • 1.208
  • 1.747
# 18 May 2013 13:00:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir çiçekle bahar gelmezmis
hava isininca kaldirdik sobayı bebeler sira ile hasta oldular
kucugum birde dis cikariyor hepsi üst üste. geldi

Buyuk tam iyilesmeden küçükte hasta oldu 3gündür o da perisan

geçmiş olsun öğretmenim...biz de kalorideri 2 gün önce kapattık..tekrarladı bizde grip..yeniden başladık antibiyotiğe :( Allah beterinden korusun inşallah..

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.288
  • 42.282
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.288
  • 42.282
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 May 2013 16:43:25
Kızım 2 yaşında.Tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlamak istiyorum.Hazır olduğunun sinyallerini verdi.Alıştırma kilodu,klozet adaptörü aldım.
Yalnız kızım bakıcıda.Seminer zamanı ya da yazın mı alıştırmaya başlasam karar veremedim.Bezi çıkardıktan sonra tekrar takmak istemiyorum.
Bir diğeri de nasıl bir sıra izlesem?
Uyguladığınız değişik metodlar var mı?
 Şimdiden teşekkürler cevaplar için :)

Çevrimdışı pelinBAS05

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.680
  • 3.563
  • 1.680
  • 3.563
# 18 May 2013 16:58:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kızım 2 yaşında.Tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlamak istiyorum.Hazır olduğunun sinyallerini verdi.Alıştırma kilodu,klozet adaptörü aldım.
Yalnız kızım bakıcıda.Seminer zamanı ya da yazın mı alıştırmaya başlasam karar veremedim.Bezi çıkardıktan sonra tekrar takmak istemiyorum.
Bir diğeri de nasıl bir sıra izlesem?
Uyguladığınız değişik metodlar var mı?
 Şimdiden teşekkürler cevaplar için :)
Hocam kızınız hazırsa  da havaların iyice ısınmasını ,evdeki halıların toplanmasını beklemenizi tavsiye ederim . Bir hafta boyunca her sabah kalktığında ,yemeklerden kırk dakika sonra lazımlığa oturtup ,başarıyla tamamladığında sözlü yada çikolata şeker gibi ödül vermenizi öneririm. geceyi de birlikte alıştırmalısınız . gece yatmadan önce ,yattıktan bir saat sonra ve iki saat sonra tam uyandırmadan tuvalete kaldırabilirsiniz .Allah kolaylık versin . benim kızımda hazır olduğunda hiç zorlanmadan alışmış tı .ama her çocuk farklıdır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK