Hem Anne Hem Öğretmen Olanların Grubuna Beklenenler

Çevrimdışı tubilig01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 4.423
  • 2.021
  • 4.423
# 03 Haz 2014 23:01:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
anneler!!

tatil için nereleri önerirsiniz? malum 2 çocukla..
12-20 yaş arası çocuk hastası olan,nöronlarinizin ivme kazandigi anlarda imdata yetişecek olan,konu komsu akraba kızlarının ortamda bulunacağı bir tatil öneriyorum.yer mühim degil. :D
Not:2 çocuk sahibi bir annenin önerisidir. ;D

(Şaka bi yana bende öneri bekliyorum arkadaşlar)  ;)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.934
  • 228.304
  • 28.934
  • 228.304
# 03 Haz 2014 23:10:07
Çocuğun dikkat dağınıklığı
-Hocam, çocuğum 15 yaşında, dikkat dağınıklığı var ve derslerinden çok geri kalıyor. Bir anne olarak ne yapabilirim?
-Allah çocuğunuzun bahtını açık eder inşallah. Onun ahlakı ve başarısı için Allah’a yürekten dua edin ki, o sizin duanızın meyvesi olsun. Anne olarak şu üç hususu dikkate alabilirsiniz:
• Öncelikle çocuğunuzu doktora götürdünüz mü? Doktorun ortaya çıkarabileceği geniz eti, burun tıkanıklığı gibi zihnini zayıflatan ciddi bir sorunu olabilir.
• Ciddi bir sorun bulunmamışsa, gerçekten dikkat dağınıklığı mı var? Yoksa motivasyonunu farkında olmadığınız başka nedenler mi yok ediyor?
-Şayet sorun motivasyon eksikliği ise, bu, istediğinde çalışmasından ve çalıştığında başarmasından anlaşılır. Durum bu ise,
• Aile içi huzur, sevgi, kaynaşma, sahiplenme, aidiyet, paylaşma davranışlarını artırmalısınız.
• Çocuğu ev işlerine karıştırmalı, birlikte çalışarak harekete geçirmelisiniz.
• Uyarıcı kitaplar öğütlemeli, geleceğine yönelik hayaller, idealler göstermelisiniz.
• Çalışkan, disiplinli arkadaşlar edinmelerine yardım etmelisiniz.
-İkinci ihtimal sorunun Zihinsel Şifa’da açıkladığımız gerçek bir zihin-beyin yetersizliğine işaret etmesidir. Çocuğun beyni aç veya enerjisiz kalıyorsa çabalasa da dikkatini toparlayamaz, öğrenme güçlüğü yaşar. Beyninin iyi beslemesi için şu önerileri uygulayabilirsiniz:
• Gazlı veya işlenmiş şekerli kola, pasta vs. yiyecek ve içecekleri kaldırın. Aşırı şeker beyni aç bırakır.
• Ağırlığı 50 kilo ise günlük, 1.5 litre su içmeye çalışsın.
• Saat 11.00 itibariyle yatsın. Odasında ışık, tv, cep telefonu vs. bulunmasın. Uykusunu alamıyorsa zihni geriler.
• İnternet oyunları zihnini yüzeyselleştirmiş olabilir. Varsa oyunları azaltsın veya bıraksın.
• Belki çocuğu dengeli beslemiyor olabilirsiniz. Günümüz çocukları pasta, patates, sosis, salamla zehirleniyor. Hep karbonhidrat beslenme değildir. Doğallığı, meyvesi, sebzesi bol olan bir mutfağınız olsun.
• Çocuk aile içinde bir sorundan, ilgisizlikten, yalnızlıktan bunalıyor ve bu stres yüzünden de zihin enerjisi azalıyor olabilir. Çocukla ortak etkinlikleriniz olsun. Uygun arkadaşlar edinmesine yardım edin. (Not, bu cevabı her yaştan insanın zihinsel performans geliştirme çabalarına uyarlayabilirsiniz.) Dr. Muhammed Bozdağ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.934
  • 228.304
  • 28.934
  • 228.304
# 04 Haz 2014 23:05:43
ÇOCUKTA ÇEKİNGENLİK - SORULAR
“Çocuğun çekinliğini yenmesi için ebeveynler ne yapmalıdırlar?”
Erken önlem almalıdırlar:
Çekingen çocuk, henüz daha 1,5-2 yaşına gelmeden bu özelliğini belli etmeye başlar. Çocuğun çekingen olup olmadığını anlamak için illa konuşmaya başlamasını beklemeye gerek yoktur. Çocuk bakışıyla, gülümsemesiyle, oynamasıyla, agulamasıyla da karşısındaki kişi ile ilişki kurar.
Eğer 2,5-3 yaşlarına gelmiş ve hala iletişime geçmiyor, yabancı kimselerin yanında tedirgin oluyorsa ebeveynlerin bir takım önlemler alma vakti gelmiş demektir. Önlemler ne kadar erken alınırsa, çocuk çekingenliğini yenmede o kadar yol kat edilir.
Bu yaşlardaki çocukların çekingenliklerinin nedenleri arasında, genellikle günlük yaşamlarının ev ortamı ile sınırlı olması, sürekli TV karşısında olmaları, anne-babaları ile yeterince oyun oynayamamaları yer almaktadır. Ebeveynler bu hususlara dikkat etmelidirler.
Çocuğu anaokulu ya da kreşe göndermelidirler:
Anne çalışmadığı takdirde, çocuğu anaokulu ya da kreşe göndermek için onun 3 yaşına gelmesini beklemek daha uygundur. Ancak çocukta çekingenlik gözlemleniyorsa, henüz 3 yaşına gelmemiş olsa bile en azından haftanın bir iki günü sadece oyun gruplarına gönderilmesi iyi olur. Oyun grupları sayesinde anne çocuğunu gözlemleme ve dolayısıyla tanıma fırsatı edinmiş olur. Çocuğun iletişim kurmadaki eksikliklerini ve güçlüklerini fark eder. Oradaki öğretmen ve psikoloğun yönlendirmesiyle de bu hususta çocuğa nasıl yaklaşması gerektiğini öğrenir.
Yaşı ilerledikçe gün sayısı ve gün içerisinde geçirdiği saat süresi arttırılabilir. Yaşı bük olan çocukların tam zamanlı gitmesi daha etkili olur. Anaokulu deneyimiyle birlikte çocuğun sosyalleşmesinde gözle görülür bir fark olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun adaptasyon sürecinin sağlıklı bir şekilde geçirilmesidir (bknz: "Anaokulunda Çocuk").
Ekrana sınırlama getirmelidirler:
Özellikle 3 yaş öncesi çocuklar ekran karşısında olabildiğince az vakit geçirmelidirler. Çünkü ekran karşısında iken çocuk pasif alıcı konumundadır. İletişime geçmesini gerektirecek bir durum yoktur bu nedenle kolaydır. Çocuk buna alıştığı takdirde yaşıtları ile oynamanın keyfine varamayacaktır.
Çocuğa dengeli davranmalıdırlar:
Ebeveynler bir gün onayladıkları şeye ertesi gün ceza veriyorlarsa, çocukla güzel güzel oynarken aniden sinirlenip bağırıyorlarsa, kısa zaman aralıklarında bir sevip bir kızıyorlarsa, bir ebeveynin evet dediğine diğeri hayır diyorsa çocuklar neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda sağlıklı değerlendirmeler yapamazlar ve kararsız kalırlar. Bu nedenle girdikleri ortamlarda hata yapmaktansa geri planda durmayı tercih ederler. Bu ise onların sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler.
Çocuklarına değer verdiklerini onlara hissettirmelidirler:
Elbetteki lafta her ebeveyn çocuğuna değer verdiğini söyler. Ancak bu, eyleme geçmediği takdirde çocuk için inandırıcı olmaz. Çünkü çocuk duyduğundan ziyade gördüğüne inanır.
Ebeveynler çocukla düzenli olarak kaliteli zaman geçirmeye özen göstermelidir. Babasının işini gücünü bırakıp 10 dakika için olsa bile kendisi ile oyun oynadığını gören çocuk kendisine önem verildiğini hisseder.
Yine ebeveynler çocuklarını dinlerken baştan sağma bir şekilde değil, aktif bir şekilde dinlemelidirler. Böylece çocuk, söyleyeceklerinin ebeveynleri için önemli olduğunu fark eder. Bunu fark eden çocuk, düşüncelerini dile getirmekten, duygularını ifade etmekten mutluluk duyar.
Kendisini değerli hisseden çocuk kendisi ile daha barışık olur. Kendisi ile barışık olan çocuk ise hata yapsa da dünyanın sonu olmadığını, ailesinin yine kendisine değer vereceğini bilir. Sonrasında ise bunu diğer insanlara geneller, kendisinin onlar için de değerli olduğunu düşünür. Bu sayede yeni durumlar ve yeni kimseler onlar için tedirginlik kaynağı olmaktan çıkar.
Çocuğun özgüvenini desteklemelidirler:
Ebeveynler çocukların bir şeyleri başarabileceklerine dair olan inançlarını güçlendirmelidirler. Bunun için çocuğa yapabileceği sorumluluklar vermelidirler. Başarılarılarını başkaları ile paylaşmalı ve övmeliler ancak başarısızlıklarını eleştirip başkalarına anlatmamalıdırlar. Karşılaştığı problemlerde önce kendisinin çözümlemesi için fırsat vermeli, eğer ki çocuk kendisi halledemezse o zaman devreye girmelidirler. Çocuğu aşağılamamalı ve başkaları ile kıyaslamamalıdırlar.
Çocukta telaffuz bozukluğu, kekemelik gibi dil problemleri varsa, bunlar çocuğun özgüvenini zedeler. Dediklerinin karşısındaki tarafından anlaşılamaması ya da karşısındakinin onunla dalga geçmesi, çocuğu iletişime geçmekten alıkoyabilir. Bu nedenle bu tür problemler çocuk ilköğretim sürecine başlamadan önce çözümlenmiş olmalıdır.
Çocuğu farklı sosyal ortamlara sokmalıdırlar:
Bu farklı ortam park, sinema, alışveriş mekanları olabileceği gibi spor ya da sanat aktiviteleri içeren kurslar da olabilir.
Bu tür kurslardan herhangi birine giden çocuk ona ilgi duyduğu için kayıt olmuştur. Diğer çocuklar da ilgi duydukları için o kursa kayıt olmuşlardır. İlgi alanları ortak olan çocukların konuşacak ortak bir mevzusu olur. Kurslar çekingen çocukların sosyalleşmesi için zemin hazırlar. Ayrıca herhangi bir alanda başarılı olmak çocuğun özgüvenini de arttırır. Özellikle okul çağı çocukları için bu kurslar etkili olur.
Çocukla ilgili gerçekçi beklentiler içinde olmalıdırlar:
Her çocuk kendi potansiyeli içinde ele alınmalıdır. Bütün bu yukarıda bahsi geçen noktalara dikkat edildiği takdirde çocuğun çekingenliğini yenmesi konusunda önemli bir yol kat edilecektir. Ancak çok çekingen ya da çekingenliği bir kişilik özelliği olan çocuğun aşırı sosyalleşmesi, tüm çekingenliğini yenmesi beklenmemelidir. Çocuğun durumu başlanılan noktaya göre değerlendirilmelidir. Çocuk ilk başladığı noktada değil, ilerleme kaydetmişse ebeveynler doğru yoldadır. Bu şekilde devam etmelidir. İlerleme kaydedilemiyor, bilakis çocuk her geçen gün daha da çekingen oluyorsa bir uzmana başvurulmalıdır.
Haftaya çekingenlik konusundaki sorulara devam edilecektir, görüşmek üzere.
Psikolog Canan Cantürk

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 09:06:15
gelin olmak ne zor iş
İyi kaynana yoktur sözüne inanmak istemiyorum ama yok işte ondan sonra sen kendini neden dışlanmış hissediyorsun deniyor ooof of öyle canım sıkıldı ki sabah sabah :(

Çevrimdışı njlozcan

  • Aktif Üye
  • **
  • 41
  • 17
  • 41
  • 17
# 05 Haz 2014 09:10:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
gelin olmak ne zor iş
İyi kaynana yoktur sözüne inanmak istemiyorum ama yok işte ondan sonra sen kendini neden dışlanmış hissediyorsun deniyor ooof of öyle canım sıkıldı ki sabah sabah :(
hocam iyi kaynana yoktur lafina cok guldum mutlu ask yoktur gibi oldu:)

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.485
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.485
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 09:11:11
Annelerimiz , anne adaylarımız ve çocuklarımızın psikolojik gelişimi ve değişimi konularında her türlü bilgi paylaşımı ve desteğe hazır olduğumu yazmak istedim.

sağlıklı nesiller için bu başlığı daha canlı tutalım artık değil mi :)

Çevrimdışı neolacak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 592
  • 1.711
  • 592
  • 1.711
# 05 Haz 2014 09:15:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
gelin olmak ne zor iş
İyi kaynana yoktur sözüne inanmak istemiyorum ama yok işte ondan sonra sen kendini neden dışlanmış hissediyorsun deniyor ooof of öyle canım sıkıldı ki sabah sabah :(
ama ben kaynanami gerçekten seviyorum ya :) onun dediklerine takilmam lafimi hiç esirgemem...tabi bunlari yaparken kavga ederek değil sohbet ederek yapariz...

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.478
  • Müdür Yardımcısı
# 05 Haz 2014 09:18:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
gelin olmak ne zor iş
İyi kaynana yoktur sözüne inanmak istemiyorum ama yok işte ondan sonra sen kendini neden dışlanmış hissediyorsun deniyor ooof of öyle canım sıkıldı ki sabah sabah :(
kaynana kaynana ......
acıyorum sana :)

Çevrimdışı çiğdemehmet

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.593
  • 6.325
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.593
  • 6.325
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 05 Haz 2014 09:44:51
Denk geldi. benim de kaynanam geldi 3 gündür:) İlk 3 gün iyi gidiyor zaten, sonra biraz değişiyor. Köy, bsi, çocuk, okul bi de kaynana... Yeme de yanında yat:)

Çevrimdışı ESÜNALES

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.014
  • 3.072
  • 1.014
  • 3.072
# 05 Haz 2014 09:55:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
gelin olmak ne zor iş
İyi kaynana yoktur sözüne inanmak istemiyorum ama yok işte ondan sonra sen kendini neden dışlanmış hissediyorsun deniyor ooof of öyle canım sıkıldı ki sabah sabah :(
yok dostum en iyi gelin olsan da yaranamazsın zaten en iyi kaynanaya da denk gelen gelin biz olmuyoruz ona da yaranılmıyor :D

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 10:35:15
Allahım sana havale ediyorum sen bildiğin gibi yap artık çok yoruldum sabır da istemiyorum üstüne dert geliyor o zaman artık herkesi bildiğin gibi yap.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
kaynana kaynana ......
acıyorum sana :)

bana mı acıyorsun kaynanama mı ?

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 10:57:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Annelerimiz , anne adaylarımız ve çocuklarımızın psikolojik gelişimi ve değişimi konularında her türlü bilgi paylaşımı ve desteğe hazır olduğumu yazmak istedim.

sağlıklı nesiller için bu başlığı daha canlı tutalım artık değil mi :)
Terzi kendi söküğünü dikemiyor kimi zaman canım arkadaşım. pedagoji aldık o kadar ama ::) Desteğini hissetmek güzel. Sorularımı hazır edince aşındırırımkapını ::) :) Teşekkürler şimdiden ..

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 11:01:00
Oh kaynanamın oğluna ayırdığı sarma varsa benim de öğrencilerim var getirmişler :D  allahım senin adaletine inanıyorum sığınıyorum

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.611
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.611
  • Müdür Yardımcısı
# 05 Haz 2014 11:07:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Oh kaynanamın oğluna ayırdığı sarma varsa benim de öğrencilerim var getirmişler :D  allahım senin adaletine inanıyorum sığınıyorum
Oğluna ayırdığı sarma mı?  :o Sadece oğluna mı ayırmış sana yok mu?

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 11:09:24
Oğlu derken arıpınarın oğlu değil mi ???

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK