Her Yaştaki Gençlere Yazma Alışkanlığı Kazandırmak İçin Neler Yapılabilir?

Her yaştaki gençlere yazma alışkanlığı kazandırmak için neler yapılabilir?

Hayırlı günler dilerim.

Muhtelif mesajlarımda her öğretmenin en az bir kitap yazmış olması gerektiği düşüncemi ifade etmiştim.
Mesajlarımda, düşüncemi öğretmenlerle sınırlayacak şekilde ifade ediyor olsamda, herkesin kitap yazması gerektiğini düşünüyorum.
Türk insanının kitap yazmak konusunda ürettikleri mazeretleri geçersiz kılmak için bazı çalışmalar yapıyorum.
Bu çalışmalarımla ilgili bilgileri bir kaç gün içinde paylaşmak düşüncesindeyim.

TRTOKUL kanalında yayınlanan "Kendimi Tanıyorum" programının PROBLEM ÇÖZMEK bölümünde yapılan bir uygulamayı, gençlere yazma alışkanlığı kazandırmak noktasında çok yararlı olabilecek bir yöntem olarak algıladım.

Uygulama şu şekildeydi :
6 yüzünde farklı insan figürleri bulunan 9 adet zar atılıyor.
Kişiler, zarların üst tarafına gelen resimlerden ilham alarak, kurguladıkları birer yazı yazıyorlar.
Aynı resimlerden kişi sayısınca farklı yazı üretilebiliyor.
Zarların üzerindeki figürler kişilerin günlük yaşamlarında yaptıkları şeyleri göstermektedir.
Örneğin :
- Uyuyan insan
- Yemek yiyen insanlar
- Parkta oynayan çocuklar
- Ders çalışan çocuk
- Televizyon seyreden kişiler.
- Köpeğini gezdiren biri
- Alış veriş yapan bir insan
vs.
6*9=54 farklı resim...
Zarların her atılışında yüzlerce farklı kombinasyonlar oluşmakta ve yazmak için konu sıkıntı çekenlere yardımcı olmaktadır.

Yaz döneminde kendi kitabını yazmayı düşünecek forumdaşlarım için aşağıdaki MAZERETLER hakkındaki düşüncelerimi bu başlık altında paylaşmaya çalışacağım.

- Kitap yazmak için birikim gerekir. Benim birikimim yok.
- Kitap yazmak için uzun zaman ayırmak gerekir. Benim o kadar zamanım yok.
- Hangi konuda kitap yazabileceğimi bilmiyorum.
- Kitap bastırmak çok masraflı.
- Hemen her konuda yazılmış kitaplar var. Benim yazacağım kitaba ihtiyaç yok.
- Benim kitabımı kimse okumaz.
- Kitap yazmanın bana bir faydası yok.
vs.

Yeni öğretim yılının başında yazdığımız kitapları paylaşıyor olmak umuduyla...

Megalomani...

Megalomani...

Hayırlı günler dilerim.

Megalomani ya da büyüklük hezeyanı ya da büyüklük kuruntusu, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırmasıdır. Derin bir ruhsal sorunun belirtisidir. Megalomani, kendi başına bir hastalık değilse de oldukça şaşırtıcı bir psikolojik durumdur. Büyüklük hezeyanları kişinin, yetenekleri, nitelikleri ve yaşantısı hakkındaki mantıksız inançlara dayanır.

"Megalomaninin kökeninde çoğu zaman aşağılık kompleksi yatar." - H. Taner

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Herkes kitap yazabilir mi? Yazmasında. Kanıp alıyoruz zamanımdan çalıyor. Kitabın yazılabilmesi için sağlam bir alt yapı gerekir. Kişinin konuya çok hakim olması gerekir. Bir kitabı okumaya başlıyorsun, başı ayrı elden sonu ayrı elden çıkmış gibi. Olmaz efendim. Fiil zamanları bile etkiler okuyucuyu. Kimi yerde geçmiş zaman,kimi yerde geniş zaman kullanamazsın.

En önemlisi de SABIR. İki ayda kitap yazılmaz. Sakin, yaya yaya, acele etmeden yazacaksın ki sağlıklı bir ürün ortaya koyabilesin. Aldım elime kitabı,700 sayfa. Çok güzel başlıyor. Kendini alamıyorsun cümlelerin ahenginden kopamıyorsun. Geliyorum 500 lere bir acelecilik var artık cümlelerde. Ahenk mahenk klmadı. Gitti,geldi,gördü.... cümleler bunlar. Ne oldu? Kitabı bastırmak için sabırsızlandı mı yazarımız? Bu da olmaz. Demek ki neymiş, kitap yazmaya kolları sıvayan birinde sabır olacakmış. Öyle kalemi, kağıdı ele almakla,word sayfası açmakla kitap yazılmaz.
Hem gençlere önce kitap okuma alışkanlığı kazandıralım biz.yazmak lüksümüz olsun.
 Bu arada konu başlığındaki anlatım bozukluğunu düzelterek işe başlamak lazım.

Hayırlı günler dilerim.

Günümüzde yazılan kitapları üç kategoride değerlendirmek mümkündür.
1) Telif eserler
2) Tercüme eserler
3) Derleme eserler

Telif ve tercüme kategorisine giren eserleri yazmak birikim, zaman ve yoğun emek gerektirmektedir.
Kitap yazma tavsiyem, derleme eserler kategorisine girecek kitaplar yazmaktır.
Günümüzde ilgi gören ve ihtiyaç hissedilen kitaplar bu kategoride yer almaktadır.

Derleme eserlere örnekler :

MÜmin Sekman tarafından hazırlanan kitap serileri

Her Şey Seninle Başlar
İnsan İsterse / Azmin Zaferi Öyküleri
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )


M. Said Yalvaç tarafından hazırlanan kitap serileri
İnanç ve Hikmet
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ) [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Vehbi Vakkasoğlu tarafından hazırlanan kitap serileri
Öğretmenin Not Defteri
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

John C. Parkin tarafından hazırlanan kitap serileri
Boşver gitsin anlamında argo bir sözcüğü içeren 200 kadar cümleden 1 kitap oluşturmuş.

( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Bu arada konu başlığındaki anlatım bozukluğunu düzelterek işe başlamak lazım.

Hayırlı günler dilerim.

Özlü söz arşivimde şu şekilde bir söz mevcuttur :

İş yapmak isteyen yolunu, yapmak istemeyen nedenini bulur. - H.FORD

Beşerde kusur eksik olmaz. Ararsanız bulmakta zorlanmazsınız. Kusurları hoş görüyle karşılamak güzel ahlak belirtisidir.

(Varsa) Konu başlığındaki anlatım bozukluğunu ortadan kaldıracak bir başlık önerirseniz moderatör arkadaşlardan başlığı değiştirmelerini rica edebilirim.

Çok komik
Sofi'nin Dünyası kitabına gönderme yapmıştım bir yazınızda da bana baz aldığınız tek kitabın Kur'an olduğunu söylemiştiniz. Bundan sonra o kitaptan alıntı da yapmıştınız, hadi dedim olur böyle şeyler. Şimdi de bu başlığı açmışsınız. Yazdıklarım sizi bağlamayacaksa neden yazmamı istersiniz ki... (Birebir cevap vermezseniz sevinirim.)

Her yaştaki gence .... olarak düzenlerseniz başlığı anlatım bozukluğu kalkar. "Her " zaten çokluk ifade eden bir kelime bunun yanında genç kelimesine getirdiğiniz "ler" eki gereksiz olur ve anlatım bozukluğuna yol açar.

ah eskinin hikayeleri,romanları..7.sınıf öğrencilerime ingilizce hikaye anlatırken özlemiyor değilim kemalletin tuğcuyu.....

Güzel ahlak konusunda yorum yapmıyorum, tatsızlık olacak,bu da bana yakışmaz.

Allah yolunuzu açık etsin konu sahibi. Nokta.

(Varsa) demişsiniz ya, bakın öğretmen arkadaşımız çok açıklayıcı şekilde anlatmış.
Eleştirilere açıklık ile alakalı özlü söz arşivinizi bir yoklamanızı tavsiye ediyorum. Gözünüzden kaçmış olsa gerek.
Bu açıklamayı yapma gereği duydum ve asıl noktayı şimdi koyuyorum.

Hayırlı günler dilerim.

Kitap yazmak için zamanım yok diyenler için:

Bu mazeret plansız / programsız yaşayanlar tarafından kullanılır.
İşlerini önem sırasına koyarak yapma alışkanlığı edinen kişiler zaman problemi yaşamazlar.
Derleme kitaplar için ihtiyaç hissedilen bir çok doküman internet ortamında mevcuttur.
Örneğin
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden Mevlana hazretlerinin eserlerine ulaşılabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinden Risale-i Nur külliyatının tamamına ulaşılabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinden sahih hadislerin hemen hepsine ulaşılabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden muhtelif kuran meallerine ulaşılabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinden özlü sözlere ulaşılabilir.
vs.

Sadece bu kaynaklardan bir çok konuda derleme kitap yazmak mümkündür.
Günde yarım saat çalışarak, rahatlıkla 2 ayda bir kitap oluşturacak bilgi derlenebilir

Hayırlı günler dilerim.

Konu başlığındaki "anlatım bozukluğu" hakkında:

Bir forumdaşımın açıklamalarından başlıktaki "gençler" kelimesindeki -ler kısmının çoğul eki olarak ALGILANDIĞININ FARKINA vardım.
Yapılan öneriye uygun olarak başlıkta "Her yaştaki gence" ifadesini kullanacak olursam mesajın hedef kitlesi 10-30 yaş arası kişiler olarak ALGILANIR.
Halbuki mesajımın hedef kitlesi "Hangi yaşta olursa kendisini genç hisseden kişilerdir". -ler kısmı çoğul eki olarak değil cümleye "genç hissetmek" anlamı katması için kullanılmıştır.
Bu nedenle konu başlığının değişmesini uygun bulmuyorum.
Anlatım bozukluğuna dikkatimi çeken ve açıklama yapan arkadaşlara teşekkür ederim.

Hayırlı günler dilerim.

Hangi konuda kitap yazabileceğimi bilmiyorum.

22 Şubat 2012 tarihinde "Eğitim Ve Öğretim Arasındaki Farklar Nelerdir?" başlığıyla konu bir konu açmıştım.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
Konuya yazılan mesajlarda genellikle eğitim ve öğretimin ayrılmaz bir ikili olduğuna vurgu yapıldı.
Eğitim ve öğretim arasındaki farkı net olarak ortaya koyan bir forudaşım olmadı.
Yazılan mesajları dikkatle inceleyince, imza olarak kullandığım cümlenin aradaki farkı net olarak ortaya koyduğunun FARKINA vardım.
Bu aşamadan sonra, internet ortamında "Davranışlar" konusunda araştırma yapmaya başladım.
Bu konuda derli toplu bir bilgi bulamayınca hayretler içinde kaldım.

Yaptığım araştırma esnasında düşünce-duygu-davranış arasında çok yönlü bir ilişki olduğunun FARKINA vardım.

İhtiyaç hissettiğim bilgilere ulaşamayınca, bu ihtiyacı karşılamak amacıyla davranış ve duygular kategorileri bulunan bir web sitesi çalışması yapmaya başladım.
Web sitemde davranışlar ve duygular hakkındaki bilgileri derliyorum.
Önümüzdeki bir yıl içinde her bir duygu ve davranış ile ilgili bir kitaplık bilginin  derlenmiş olacağını umut ediyorum.
İnşallah Ekim 2013 başında "Her kitap 1 kelime ile başlar" e-kitap serilerini yayınlamaya başlayacağım.
E-kitaplarımın başlıklarının şu şekilde olmasını düşünüyorum.

Her kitap 1 kelime ile başlar - Özlü sözler
Her kitap 1 kelime ile başlar - Duygular
Her kitap 1 kelime ile başlar - Davranışlar
Her kitap 1 kelime ile başlar - Eğitim ve öğretim
Her kitap 1 kelime ile başlar - Çocuk
vs.

Çalışmalarımda şu anda ayet meali, özlü söz, muhtelif yazılar kategorilerine ağırlık veriyorum.
Ramazan ayında Hadis, Risale-i Nur külliyatı ve Mevlana'nın eserlerinden ilgili bölümleri derlemeyi hedefliyorum.

Web sitemdeki bilgilerin kopyalanmasını engelleyen her hangi bir özellik kullanılmamıştır.
Derlediğim bilgilerden yararlanmak isteyen arkadaşlar kopyala/yapıştır veya farklı kaydet yöntemiyle istedikleri bilgileri kullanma imkanına sahiptir.

Öğretimde bilgisayar teknolijisi kullanımının yaygınlaşması eğitime daha fazla ağırlık verilmesine imkan verecektir.
Bu gelişmeye paralel olarak kısa süre içinde duygu ve davranışlar konusunda kitaplara daha fazla ihtiyaç hissedileceği inancındayım.

Hangi konuda kitap yazabileceğini düşünen arkadaşlara duygu ve davranışlar konusuna ağırlık vermelerini tavsiye ederim.