HARMAN YERİ
Bir zamanlar yaz aylarında en çok ziyaret edilen/ettiğimiz yerlerden biriydi.
Biçerdöğerler gelmeden, hasat başlamadan önce eli öpülesi analarımız ellerinde çalgılarla gelir harman yerini sular, süpürür, lazım olan malzemeleri istif ederlerdi. Yardımlaşma, sohbet, ekili yerler, yapılacaklar, düğün dernek, yazın gelecekler, gübre, mazot borcu, biçer parası her şey konuşulurdu.
Tarladan gelen saplar bir yere yığılır, o zamanların meşhur "kara patoslarıyla" saman edilirdi. Tırpanla, Biçerdöğerler biçilen ekinler sal kurulmuş at arabaları ve traktörlerle getirilir, daire şeklinde yere serilir, döven denilen altı taşlı tahtadan araçlarla gün boyu üzerinde dönülür, yabaltılarla aktarılır sonrasında yığılır, usta adamların ellerinde saman bir yana buğdayı, arpası, mercimeği bir yana ayrılırdı. Her tarafta sap saman toz uçuşurdu. Kulaklar, burun, gözler dolar, eller ayaklar çatlar, harman bitiminde simsiyah olurdu herkes. Gaynak'tan, Gazan'dan, tulumbalardan; "Hadi emmin gurban ossun hemen guş gibi al gel sana gazoz alacam" diye kandırılır buz gibi sular getirtilir "depeye" dikilirdi. Bağlardan üzüm getirenler yol kenarında durur, sepet üzerindeki serilmiş bağ yaprakları özenle kaldırıp harman yerindekilere ikram ederlerdi.
Akşamları yer yatakları serilirdi harmana, toprak yerlere. Gökte ay, ne hayaller kurardık..
Kaynatılan çay, çalan radyolar, ağaç gölgeleri, koyun kuzu, sığır, manda sürüsü, gelengiler, köye gidenlere "ısmarıçlar" harmana getirilen yemekler, köpük ayranlar..
Çoluk çocuk, dövenden düşenler, samanda yatanlar, koşanlar...
Hey gidi günler hey!!
Aradan çook yıllar geçti. Şimdi sene 2021.
İmkanlar çoğaldı, teknoloji ilerledi, makineleşme hızlandı, eskilerin yerinde hep yeniler. Şimdi her şey kolay, her şey daha daha güzel. Ama o güzelliklerin hiçbiri bugünün "Cansız makinelerinde" maalesef yok.
Herkese hürmetler😔
#adamınbiri#