Ben tıp istedim psikiyatrist olmak.Babam felçli ağır hastaydı hazırlandığım yıl.Ona bakıyordum .Maddi sıkıntılar da çoktu.Ders çalışacak zaman bulamıyordum.İlk yılımda ek puanla Hacettepe Matematik geliyordu ama yine babama bakmam nedeniyle Dicle'yi yazdım.Tek tercih yaptım.Tıp olmadı
hayalimdi gerçeğim başka imiş ama şükür kardeşim tıp bitirdi. Öğretmenliğe başlayınca pişman oldum.Lisede değilde ana okulunda öğretmen olsaydım minik masum çocuklarla uğraşsaydim dedim kendime defalarca.
Her şerde bi hayır vardır diyelim.
Ben de lisede ailemin maddi imkansızlığı nedeniyle eşit ağırlık bölümünü seçtim.Son sınıfta dersaneye gidemem.Her şekilde edebiyatı da matematiği de yaparım diye.Sayisal dersleri dersane olmadan yapamam kaygisi yaşadım. Oysa sınıfın en iyi öğrencisiydim.O zamanın en güzel anadolu liselerinden birinde okuyordum.
Lisede okul birincisi olarak mezun olup sınıf öğretmenliğinin en iyi fakültelerinden birinden mezun oldum.
Şimdi de diyorum ki bu kadar hassas düşünmeye değer miydi?