İl Dışı Tekrarlansın 2016

Çevrimdışı voltran

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.390
  • 5.294
  • Müdür Yetkili
  • 2.390
  • 5.294
  • Müdür Yetkili
# 28 Haz 2016 23:58:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar sendikalarıniz varsa onlarla irtibata geçin ben geçeceğim bende tekrarlansin istiyorum sizlerde geçin daha kolay sesimizi duyarlar ben birde eşyalarımı topladım evde herşeyi koliledim şimdi gidip tekrar mı açayım çok zoruma gidiyor
geçen sene hepsiyle irtibata geçtik ama dikkate alan olmadı bu senede dikkate alan bir sendika olmayacak önce üyesi misin diye bakıyor her halükarda kulak ardı ediyorlar.

Çevrimdışı 25+ylm

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 117
  • 54
  • 117
  • 54
# 29 Haz 2016 10:45:49
Güncell

Çevrimdışı yelcin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
# 29 Haz 2016 11:00:46
Sadece il dışı değil il içi de tekrarlansın!

Çevrimdışı voltran

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.390
  • 5.294
  • Müdür Yetkili
  • 2.390
  • 5.294
  • Müdür Yetkili
# 29 Haz 2016 11:06:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sadece il dışı değil il içi de tekrarlansın!
zaten bizde onun için çabalıyoruz. İkisi birlikte yapılsın zaman sorununa çözüm olur

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 02:51:05
Bakanlığın geçmiş yıllardaki uygulamalarına bakarak, sıraların ikinci kez çalıştırılabileceğini öngörebiliriz. Çünkü:

1-      İl içi atamalardan sonra yapılan il dışı atamalar ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirme işlemleri sonrası  okul ve kurumlarda norm boşluğu gerçekleşecektir. Değim yerindeyse taşlar yerinden oynayacaktır,

 

2-      Taşların yerinden oynaması bu kadarla da kalmayacak, Ağustos ayında mazeret tayini döneminde de devam edecektir. Öğretmenlerin Ağustos ayında eş, eğitim ve diğer nedenlerle mazeret tayini isteyecek olması taşları yeniden yerinden oynatacak, yeni boş kadrolara neden olacaktır,

 

3-      Oluşan boş kadro sayısı, temmuz ayından sonra, emeklilik işlemlerinin bitmesi ile daha da artacaktır,

 

 

4-      Ayrıca yönetici görevlendirme takvimine göre, yapılacak müdür ve müdür yardımcısı görevlendirmeleri okul ve kurumlarda yeni öğretmen ihtiyacı meydana getirecektir,

 

5-      Norm kadro fazlası öğretmen varlığı,

 

6-      İstisnai olarak bu sene, Ağustos ayında ilk atama yolu ile öğretmen atamalarının gerçekleştirilmeyecek olması, sıraların ikinci kez çalıştırılması için belki de en önemli gerekçe olacaktır.

 

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığının geçmiş yıllardaki uygulamalarına baktığımızda ve yukarıdaki gerekçeleri göz önünde bulundurduğumuzda, 2016 Ağustos ayı içerisinde il içi sıraların ikinci kez çalıştırılmasını mümkündür diyebiliriz.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı karabacak1903

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 85
  • 20
  • 85
  • 20
# 30 Haz 2016 03:27:32
Güncel

Çevrimdışı KASIM05

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 410
  • 794
  • 410
  • 794
# 30 Haz 2016 04:50:29
Arkadaşlar kendilerine göre çıkarımlarla sıra çalıştırılmasından, çeşitli nedenlerle norm açığı okacağından bahsetmişler ama, ülke genelini tek il gibi düşündüğünüzde bu çıkarımların yanlışlığı anlaşılabilir. Yani yeni atama olmadığı sürece birilerinin bir yerden başka yere gitmesi açığı nasıl kapatsın? Burdaki fenci diğer okula gidince gittiği okuldaki açığı kapatırken ayrıldığı okuldayeni açık oluşur. Bu nedenle sıra çalıştırılması mantıklı olmadığı gibi, bilakis önümüzdeki yıllarda tamamen tıkanmaya sebep olabilir. Bence meb'den daha mantıklı ve gerçekçi haklar talep edelim.Özellikle özlük haklarımızın iyileştirilmesi konularında....

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 04:55:50
ÖĞRETMENİM EĞER BU SAYFAYA GİRDİYSEN SEN DE 2. İL DIŞI İSTİYORSUN DEMEKTİR. KAYITSIZ KALMA BU YAZIYI SENDİKALARA ,EĞİTİM SİTELERİNE BİZİM SESİMİZİ DUYACAK HERKESE GÖNDEREREK SESİMİZİ DUYURALIM ARKADAŞLAR!
2014'DE BAŞARDIK BU DA YIL NEDEN OLMASIN!


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI?NIN DİKKATİNE!

Doğu bölgelerinde çalışan birçok öğretmen zorunlu hizmetlerini bitirmelerine rağmen yer değiştiremiyor. Batı bölgelerine tayin olamıyor. Bakanlığın, anayasanın eşitlik ilkesini uygulaması için onbinlerce il dışı mağduru öğretmenin dava açmasını mı beklemektedir? Yıllardır doğu bölgelerinde çalışıp o bölgelerde çakılı kalan öğretmenler için bakanlığın acil çözüm üretmesi beklenmektedir. Uzun soluklu çözümler (sözleşmeli öğretmenlik gibi) doğu görevini bitirmiş öğretmeni o bölgede daha fazla bırakmaktan başka bir şey ifade etmeyecektir. Çözüm üretilmediği takdirde anayasal fırsat eşitliği, imkan eşitliği gereği onbinlerce öğretmen dava açmaya hazırdır.

İl dışı atamalarda çoğu branş hüsrana uğradı. Puanlar o kadar yükseldi ki, örnek olarak bir sınıf öğretmeninin 1. bölgede çalışabilmesi için doğuda en az 15 yıl öğretmenlik yapması gerekiyor. Matematik, fen, ingilizce, türkçe gibi birçok branş da farklı durumda değil. Bu sorunu çözmek MEB?in, MEB müsteşarlarının sorumluluğundadır. Adil bir çözüm sunulmadığı takdirde öğretmenlerimiz hukuki yoldan haklarını arayacaklardır.

Öncelikle MEB tam bir fiyasko olan il dışı atamalarının ikincisini yapmalıdır. İkinci il dışı atamalarında,

- İl dışı atamalardan, temmuz ayı emeklilik işlemlerinden, Ağustos ayındaki özür atamalarından oluşacak tüm normları açmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı doğuda çakılı kalmış öğretmen sorununun ?aile bütünlüğü? gerekçesiyle hukuki hak kazanmış eş durumu atamaları kadar önemli ve hukuki bir sorun olduğunu görmelidir. Anayasanın 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen eşitlik ilkesinden yararlananlar açısından bir temel hak, yani eşit işlem görmeyi ya da ayrım gözetilmemesini isteme hakkını doğurduğu tartışmasızdır. Bununla birlikte eşitlik, aynı zamanda, muhataplarını yani devlet organları ve idare makamları anayasal bir buyruk ile devlet yönetiminde benimsenmesi gereken, egemen temel bir ilkeyi vurgulamaktadır. Bu anlamda eşitlik ilkesinin il dışı atamalarda sürekli ihlal edilmiş olduğu açıkça ortadadır. Sadece eşitlik ilkesinin değil daha birçok anayasal temel ilkeler il dışı mağduru öğretmenlerin hukuki dayanağıdır.

Hiç kimse 10 yıldır doğuda çalışan bir öğretmenin gideceği yere 1 yıllık öğretmenin yerleşmesini açıklayamaz. Yine hiç kimse branşı nedeniyle, bakanlığın plansız ve dengesiz yerleştirme politikası nedeniyle, doğu görevi afları, branşları birbirine karıştırma gibi kısa dönemli çözümlerin sonucunda oluşan büyük sorunları doğuda çakılı kalmış öğretmenlerin sırtına yükleyemez. Hem anayasaya hem de insan haklarına aykırı bu sorunu çözmek için MEB derhal her öğretmenin eşit bir şekilde doğu görevini yaptığı bir sistemi Türk eğitim sistemine uygulamalıdır. Bu sistemin ne olduğunu bakanlık bürokratları çok iyi bilmektedir. Aksi takdirde sorunun çözüm yolu mahkemelerdir.

Bir diğer husus emekliliği gelmiş öğretmenlerin yolluk almak için yaptığı tayinler. 2015 il dışı atamalarda emekliliğine az bir süre kala sadece yolluk almak için tayin olan öğretmen sayısını (Haziran ayı?nda il dışı tayin isteyip, Temmuz ayı?nda emeklilik işlemlerini başlatan öğretmen sayısı) MEB kamuoyuyla paylaşmalıdır. Bu öğretmenler için yönetmeliklerde düzenleme yapılmalıdır. Bu düşüncedeki öğretmenler hem devleti zarara uğratmakta, hem de memleketine gitmek için yıllarca bekleyen öğretmenlerin önünü gereksiz şekilde kapatmaktadır. Bu konuda sorumluluk bakanlıktaki ilgili kişilerindir. Bu sorumlu kişiler, Türk ceza kanununun 257. maddesi gereği kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olan, yönetmelikteki boşluğu kullananlara dolaylı yoldan da olsa menfaat sağlamış olan kişilerin cezasını kendi içlerinde değerlendirmeli ve bu sorunu derhal çözmelidirler.

MEB bürokratları, doğu görevi affıyla ortaya çıkarılan ayrıcalıklı zümreyi, mazeret durumundaki keyfi atamaları, zorunlu hizmeti hiç yapmamış ya da az yapmış kişileri anayasanın eşitlik ilkesi gereği doğu görevi yapmış kişilerle eşit duruma getirmelidir.

MEB bürokratları tüm bu adaletsizliklerden dolayı sabrı tükenmiş, inancını yitirmiş öğretmenleri sahiplenmeli, sorunların çözümünden kendilerinin sorumlu olduğunu görmeli ve ikinci il dışını adil bir şekilde yapıp geçmişte yapılan hatalardan doğan eşitsizlikleri yeni bir sistemle gidermelidir.

Öğretmenlik Mesleğinde Eşit ve Adil Bir Düzen İsteyen Öğretmenler.

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 05:32:05
BU ŞEKİLDE DÜZENLEYEREK SENDİKALARA GÖNDERDİM. GÖNDERMEYE DE DEVAM EDECEĞİM. EŞ DURUMU ATAMASINA KADAR YETERLİ BİR BOŞLUK VAR O ARADA 2. İL DIŞI RAHATLIKLA YAPILIR. BUGÜNDE İTİBAREN GÖNDERELİM. SOSYAL MEDYADA ARKADAŞLARINIZA GÖNDERİN . BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM SABRIN SONU SELAMETTİR.

Doğu bölgelerinde çalışan birçok öğretmen zorunlu hizmetlerini bitirmelerine rağmen yer değiştiremiyor. Batı bölgelerine tayin olamıyor. Bakanlığın, anayasanın eşitlik ilkesini uygulaması için onbinlerce il dışı mağduru öğretmenin dava açmasını mı beklemektedir? Yıllardır doğu bölgelerinde çalışıp o bölgelerde çakılı kalan öğretmenler için bakanlığın acil çözüm üretmesi beklenmektedir. Uzun soluklu çözümler (sözleşmeli öğretmenlik gibi) doğu görevini bitirmiş öğretmeni o bölgede daha fazla bırakmaktan başka bir şey ifade etmeyecektir. Çözüm üretilmediği takdirde anayasal fırsat eşitliği, imkan eşitliği gereği onbinlerce öğretmen dava açmaya hazırdır.

İl dışı atamalarda çoğu branş hüsrana uğradı. Puanlar o kadar yükseldi ki, örnek olarak bir sınıf öğretmeninin 1. bölgede çalışabilmesi için doğuda en az 15 yıl öğretmenlik yapması gerekiyor. Matematik, fen, ingilizce, türkçe gibi birçok branş da farklı durumda değil. Bu sorunu çözmek MEB?in, MEB müsteşarlarının sorumluluğundadır. Adil bir çözüm sunulmadığı takdirde öğretmenlerimiz hukuki yoldan haklarını arayacaklardır.

Öncelikle MEB tam bir fiyasko olan il dışı atamalarının ikincisini yapmalıdır. İkinci il dışı atamalarında,

- İl dışı atamalardan, temmuz ayı emeklilik işlemlerinden, Ağustos ayındaki özür atamalarından oluşacak tüm normları açmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı doğuda çakılı kalmış öğretmen sorununun ?aile bütünlüğü? gerekçesiyle hukuki hak kazanmış eş durumu atamaları kadar önemli ve hukuki bir sorun olduğunu görmelidir. Anayasanın 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen eşitlik ilkesinden yararlananlar açısından bir temel hak, yani eşit işlem görmeyi ya da ayrım gözetilmemesini isteme hakkını doğurduğu tartışmasızdır. Bununla birlikte eşitlik, aynı zamanda, muhataplarını yani devlet organları ve idare makamları anayasal bir buyruk ile devlet yönetiminde benimsenmesi gereken, egemen temel bir ilkeyi vurgulamaktadır. Bu anlamda eşitlik ilkesinin il dışı atamalarda sürekli ihlal edilmiş olduğu açıkça ortadadır. Sadece eşitlik ilkesinin değil daha birçok anayasal temel ilkeler il dışı mağduru öğretmenlerin hukuki dayanağıdır.

Hiç kimse 10 yıldır doğuda çalışan bir öğretmenin gideceği yere 1 yıllık öğretmenin yerleşmesini açıklayamaz. Yine hiç kimse branşı nedeniyle, bakanlığın plansız ve dengesiz yerleştirme politikası nedeniyle, doğu görevi afları, branşları birbirine karıştırma gibi kısa dönemli çözümlerin sonucunda oluşan büyük sorunları doğuda çakılı kalmış öğretmenlerin sırtına yükleyemez. Hem anayasaya hem de insan haklarına aykırı bu sorunu çözmek için MEB derhal her öğretmenin eşit bir şekilde doğu görevini yaptığı bir sistemi Türk eğitim sistemine uygulamalıdır. Bu sistemin ne olduğunu bakanlık bürokratları çok iyi bilmektedir. Aksi takdirde sorunun çözüm yolu mahkemelerdir.

Bir diğer husus emekliliği gelmiş öğretmenlerin yolluk almak için yapan öğretmenler için yönetmeliklerde düzenleme yapılmalıdır. Bu düşüncedeki öğretmenler hem devleti zarara uğratmakta, hem de memleketine gitmek için yıllarca bekleyen öğretmenlerin önünü gereksiz şekilde kapatmaktadır. Bu konuda sorumluluk bakanlıktaki ilgili kişilerindir. Bu sorumlu kişiler, Türk ceza kanununun 257. maddesi gereği kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olan, yönetmelikteki boşluğu kullananlara dolaylı yoldan da olsa menfaat sağlamış olan kişilerin cezasını kendi içlerinde değerlendirmeli ve bu sorunu derhal çözmelidirler.

Doğu görevi affıyla ortaya çıkarılan ayrıcalıklı zümreyi, mazeret durumundaki keyfi atamaları, zorunlu hizmeti hiç yapmamış ya da az yapmış kişileri anayasanın eşitlik ilkesi gereği doğu görevi yapmış kişilerle eşit duruma getirmelidir.

Tüm bu adaletsizliklerden dolayı sabrı tükenmiş, inancını yitirmiş öğretmenleri sahiplenmeli, sorunların çözümünden kendilerinin sorumlu olduğunu görmeli ve ikinci il dışını adil bir şekilde yapıp geçmişte yapılan hatalardan doğan eşitsizlikleri yeni bir sistemle gidermelidir.

Öğretmenlik Mesleğinde Eşit ve Adil Bir Düzen İsteyen Öğretmenler.

Çevrimdışı serdarsa48

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 763
  • 390
  • 763
  • 390
# 30 Haz 2016 06:20:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
BU ŞEKİLDE DÜZENLEYEREK SENDİKALARA GÖNDERDİM. GÖNDERMEYE DE DEVAM EDECEĞİM. EŞ DURUMU ATAMASINA KADAR YETERLİ BİR BOŞLUK VAR O ARADA 2. İL DIŞI RAHATLIKLA YAPILIR. BUGÜNDE İTİBAREN GÖNDERELİM. SOSYAL MEDYADA ARKADAŞLARINIZA GÖNDERİN . BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM SABRIN SONU SELAMETTİR.

Doğu bölgelerinde çalışan birçok öğretmen zorunlu hizmetlerini bitirmelerine rağmen yer değiştiremiyor. Batı bölgelerine tayin olamıyor. Bakanlığın, anayasanın eşitlik ilkesini uygulaması için onbinlerce il dışı mağduru öğretmenin dava açmasını mı beklemektedir? Yıllardır doğu bölgelerinde çalışıp o bölgelerde çakılı kalan öğretmenler için bakanlığın acil çözüm üretmesi beklenmektedir. Uzun soluklu çözümler (sözleşmeli öğretmenlik gibi) doğu görevini bitirmiş öğretmeni o bölgede daha fazla bırakmaktan başka bir şey ifade etmeyecektir. Çözüm üretilmediği takdirde anayasal fırsat eşitliği, imkan eşitliği gereği onbinlerce öğretmen dava açmaya hazırdır.

İl dışı atamalarda çoğu branş hüsrana uğradı. Puanlar o kadar yükseldi ki, örnek olarak bir sınıf öğretmeninin 1. bölgede çalışabilmesi için doğuda en az 15 yıl öğretmenlik yapması gerekiyor. Matematik, fen, ingilizce, türkçe gibi birçok branş da farklı durumda değil. Bu sorunu çözmek MEB?in, MEB müsteşarlarının sorumluluğundadır. Adil bir çözüm sunulmadığı takdirde öğretmenlerimiz hukuki yoldan haklarını arayacaklardır.

Öncelikle MEB tam bir fiyasko olan il dışı atamalarının ikincisini yapmalıdır. İkinci il dışı atamalarında,

- İl dışı atamalardan, temmuz ayı emeklilik işlemlerinden, Ağustos ayındaki özür atamalarından oluşacak tüm normları açmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı doğuda çakılı kalmış öğretmen sorununun ?aile bütünlüğü? gerekçesiyle hukuki hak kazanmış eş durumu atamaları kadar önemli ve hukuki bir sorun olduğunu görmelidir. Anayasanın 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen eşitlik ilkesinden yararlananlar açısından bir temel hak, yani eşit işlem görmeyi ya da ayrım gözetilmemesini isteme hakkını doğurduğu tartışmasızdır. Bununla birlikte eşitlik, aynı zamanda, muhataplarını yani devlet organları ve idare makamları anayasal bir buyruk ile devlet yönetiminde benimsenmesi gereken, egemen temel bir ilkeyi vurgulamaktadır. Bu anlamda eşitlik ilkesinin il dışı atamalarda sürekli ihlal edilmiş olduğu açıkça ortadadır. Sadece eşitlik ilkesinin değil daha birçok anayasal temel ilkeler il dışı mağduru öğretmenlerin hukuki dayanağıdır.

Hiç kimse 10 yıldır doğuda çalışan bir öğretmenin gideceği yere 1 yıllık öğretmenin yerleşmesini açıklayamaz. Yine hiç kimse branşı nedeniyle, bakanlığın plansız ve dengesiz yerleştirme politikası nedeniyle, doğu görevi afları, branşları birbirine karıştırma gibi kısa dönemli çözümlerin sonucunda oluşan büyük sorunları doğuda çakılı kalmış öğretmenlerin sırtına yükleyemez. Hem anayasaya hem de insan haklarına aykırı bu sorunu çözmek için MEB derhal her öğretmenin eşit bir şekilde doğu görevini yaptığı bir sistemi Türk eğitim sistemine uygulamalıdır. Bu sistemin ne olduğunu bakanlık bürokratları çok iyi bilmektedir. Aksi takdirde sorunun çözüm yolu mahkemelerdir.

Bir diğer husus emekliliği gelmiş öğretmenlerin yolluk almak için yapan öğretmenler için yönetmeliklerde düzenleme yapılmalıdır. Bu düşüncedeki öğretmenler hem devleti zarara uğratmakta, hem de memleketine gitmek için yıllarca bekleyen öğretmenlerin önünü gereksiz şekilde kapatmaktadır. Bu konuda sorumluluk bakanlıktaki ilgili kişilerindir. Bu sorumlu kişiler, Türk ceza kanununun 257. maddesi gereği kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olan, yönetmelikteki boşluğu kullananlara dolaylı yoldan da olsa menfaat sağlamış olan kişilerin cezasını kendi içlerinde değerlendirmeli ve bu sorunu derhal çözmelidirler.

Doğu görevi affıyla ortaya çıkarılan ayrıcalıklı zümreyi, mazeret durumundaki keyfi atamaları, zorunlu hizmeti hiç yapmamış ya da az yapmış kişileri anayasanın eşitlik ilkesi gereği doğu görevi yapmış kişilerle eşit duruma getirmelidir.

Tüm bu adaletsizliklerden dolayı sabrı tükenmiş, inancını yitirmiş öğretmenleri sahiplenmeli, sorunların çözümünden kendilerinin sorumlu olduğunu görmeli ve ikinci il dışını adil bir şekilde yapıp geçmişte yapılan hatalardan doğan eşitsizlikleri yeni bir sistemle gidermelidir.

Öğretmenlik Mesleğinde Eşit ve Adil Bir Düzen İsteyen Öğretmenler.

Hocam uğraşma derdi koltuk olanlar ancak koltuk gidince biseyler yaparlar

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 07:05:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam uğraşma derdi koltuk olanlar ancak koltuk gidince biseyler yaparlar
Hocam 2014'te inanan arkadaşlarla nasıl uğraştıysak ve basardıysak yine aynısını yapacagiz.
Akarsu , çukurunu kendi kazar.  1 dakikanı almaz mail göndermek. Benimle olacak iş değil hocam herkes senin gibi düşünür umitsiz olursa zaten olmaz.

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 12:24:12
Guncel

Çevrimdışı hisar44

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.469
  • 877
  • 1.469
  • 877
# 30 Haz 2016 12:26:46
Destek olalim

Çevrimdışı 25+ylm

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 117
  • 54
  • 117
  • 54
# 30 Haz 2016 12:49:18
hep beraber destek

Çevrimdışı muptela_sana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.497
  • 2.483
  • 1.497
  • 2.483
# 30 Haz 2016 17:56:47
Arkadaşlar! Desteklerinizi Bekliyoruz...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK