İletişim Çatışmaları Ve Empati

Çevrimdışı suleyman45

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
01 Ara 2012 10:23:01
Konu başlığının en iyi bu olacağını düşündüm ve Prof. Dr. Üstün DÖKMEN Hocamızın aynı isimli kitabı var bildiğiniz gibi...

Toplum olarak en büyük sorunumuzun bu olduğunu düşünüyorum. Kendi düşüncelerimiz, eylemlerimiz önemli ve değerli, diğerlerinin ki ise işimize gelmiyorsa ve bizim için bir önem arzetmiyorsa önemsiz, kıymetsiz ve sorun olarak görülüyor.

Hep "empati" kelimesini duyuyoruz, anlamını anlamaya çalışıyoruz ama uygulamalarda bunu göremiyoruz.

Sabah sabah bu konuyu açarken gene tedirgin oldum. Çünkü güzel şekilde ifade edilen mesajlardan sonra bazı konularda birileri fitili ateşleyecek ve ardından da birileri gidecek onun peşinde... Biraz da gazla çalışan bir toplumuz. Saman alevi gibi harlar, 5 dk sonra söneriz.

Siyasetçilere, onların taraftarlarına bakarsak iletişim sıfır. Spora ve onların taraftarlarına bakarsak iletişim sıfır. Sosyal medyadaki ve sanal ortamdaki iletişimlere bakarsak, durum gene sıfır. Aynı toplumda yaşayan vatandaşlara bakarsak iletişim sıfır.

İletişim kuramıyoruz, empati kuramıyoruz. Manevi değerler, her geçen gün azalıyor, yok oluyor. Öğretim bir şekilde yapılıyor ama eğitimi göremiyoruz.

Bazen de duygu, düşüncelerimizi uygun şekilde ifade edemediğimiz için yanlış anlaşılabiliyoruz. Aslında niyetimiz bu olmadığı hâlde ifade yetersizliğinden, biraz da karşı tarafın buna önyargılı bakmasından dolayı hemen kopmalar ve çatışmalar başlıyor.

Toplum olarak en öncelikli olarak bu konularda düzelmeye gitmemiz gerekir.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Ara 2012 09:29:54
Öncelikle ana konumuz eğitim olmalı arkadaşlar.Süleyman45 öğretmenime sonuna kadar katılıyorum.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Ara 2012 09:32:31
Yeni yetişen nesil üretici olmak yerine tüketici olmayı yeğliyor.Bu da toplum tarafından destekleniyor.Maddi ve manevi değerler ikinci plana itiliyor.Bence sonuçlar bayağı vahim.

Çevrimdışı Derin87

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 131
  • 987
  • 131
  • 987
# 18 Ara 2012 09:43:44
empati kurabilmek için öncelikle karşımızdakini dinlememiz anlamaya çalışmamız gerekir. önceliğimiz dinleme olmalı. karşındakini anlarsan empati kurabilirsin. öğrencilerimizi anlamadığı konularda dinlemeli. öğrencimiz farklı davranışlar sergiliyor ve disiplinsizlik yapıyorsa bunun nedenini dinleyerek sorunlarını anlamaya çalışarak ve çözüm üreterek ona yakınlaşabiliriz. beni dinlemeyen beni anlamayan öğretmeni bende dinlemem diyen bir öğrenci yetiştirmek istemiyorsak bunu mutlaka yapmalıyız.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Ara 2012 10:44:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Konu başlığının en iyi bu olacağını düşündüm ve Prof. Dr. Üstün DÖKMEN Hocamızın aynı isimli kitabı var bildiğiniz gibi...

Toplum olarak en büyük sorunumuzun bu olduğunu düşünüyorum.
Kendi düşüncelerimiz, eylemlerimiz önemli ve değerli, diğerlerinin ki ise işimize gelmiyorsa ve bizim için bir önem arzetmiyorsa önemsiz, kıymetsiz ve sorun olarak görülüyor.
Hep "empati" kelimesini duyuyoruz, anlamını anlamaya çalışıyoruz ama uygulamalarda bunu göremiyoruz.
Sabah sabah bu konuyu açarken gene tedirgin oldum. Çünkü güzel şekilde ifade edilen mesajlardan sonra bazı konularda birileri fitili ateşleyecek ve ardından da birileri gidecek onun peşinde... Biraz da gazla çalışan bir toplumuz. Saman alevi gibi harlar, 5 dk sonra söneriz.
- Siyasetçilere, onların taraftarlarına bakarsak iletişim sıfır.
- Spora ve onların taraftarlarına bakarsak iletişim sıfır.
- Sosyal medyadaki ve sanal ortamdaki iletişimlere bakarsak, durum gene sıfır.
- Aynı toplumda yaşayan vatandaşlara bakarsak iletişim sıfır.
İletişim kuramıyoruz, empati kuramıyoruz. Manevi değerler, her geçen gün azalıyor, yok oluyor. Öğretim bir şekilde yapılıyor ama eğitimi göremiyoruz.
Bazen de duygu, düşüncelerimizi uygun şekilde ifade edemediğimiz için yanlış anlaşılabiliyoruz.
Aslında niyetimiz bu olmadığı hâlde ifade yetersizliğinden, biraz da karşı tarafın buna önyargılı bakmasından dolayı hemen kopmalar ve çatışmalar başlıyor.
Toplum olarak en öncelikli olarak bu konularda düzelmeye gitmemiz gerekir.
Hayırlı günler dilerim.

Konuya yazılan mesajlara bakınca korktuğunuzun başınıza gelmediği kanaatine ulaştım, sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. :)
Her zaman olduğu gibi muhalif tavrımı takınıp, düşüncelerinize katılmadığımı belirteyim.
Toplumumuzda çok güçlü bir iletişim mevcuttur, sadece iletişim sağlıklı değildir.
Biraz daha NET söylemek gerekirse toplumumuz ERGENLİK DÖNEMİNE girmiştir.
Bilindiği gibi ergenlik dönemlerinde ebeveynler ile ergenlik dönemine giren arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması çok zordur.
Siyasetçiler, öğretmenler, doktorlar vs. toplumun ebeveynleri konumundadırlar.
Toplumun geri kalan kısmı ise ergenlik dönemini yaşamaya başlamıştır ve ergen insan özelliklerini göstermektedir.
Diğer bir deyişle toplumumuz kimlik bunalımı yaşamakta ve kimliğini tanımlamaya/kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Daha önce çocukluk döneminde olan toplumumuz, siyasetçilerin, öğretmenlerin, doktorların vs. sözünden çıkmayan bireylerden oluşurken, artık özgürlüklerine sahip çıkma çabasındadırlar.
Toplumun ebeveynleri konumundakiler ise bu duruma hazırlıksız yakalanmışlardır.
Ne yapacaklarını bilemeden, panik içinde hareket etmekte, sürekli yanlışlar yapmaktadır.

Zaman içinde toplumumuz OLGUNLUK dönemine girecek ve mutlu mesut bir hayat dönemi başlayacaktır :)

Çevrimdışı suleyman45

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Ara 2012 11:18:44
Size de hayırlı günler Turgut Bey.

Yazımda, koyu renklerle alıntıladığınız bölümde demek istediğim; Aynı konuya farklı yaklaşımlarda bulunanlar değil, aynı konuya değil de konuyu saptırarak başka şeyler yazanlar içindir. Bunu çoğu yerde görüyoruz. Örneğin bir video paylaşım sitesinde bir sanatçının parçasını dinlemek için açıyorum, konu şarkıyla ilgili değil de etnik çatışmalarla ilgili oluyor. Sonrasında da küfürler, aşırı kutuplaşmalar vs. Bazen burada da oluyor bu gibi durumlar... (Konunun saptırılması açısından)

Tabiki katılmayabilirsiniz. Sizin gözlemleriniz ve düşünceleriniz bunu gerektiriyordur, benim düşüncelerim ve gözlemlerim bunu...

Kimlik bunalımı sözünüze katılıyorum. Kendi kimliğimizi bulmaktan çok, özentici unsurlarla kimlik oluşturmaya çalışıyoruz. Bu gibi konularda çoğu zaman örnek alınan yabancıları bile geçebiliyoruz.

Tabiki umutlarımızı kaybetmiyoruz ne olursa olsun. Hayatta mücadelelerimizi bırakmamalıyız ve karamsarlığa düşmemeliyiz...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 Ara 2012 11:36:54
Hayırlı günler dilerim.

Toplumumuz ergenlik dönemini yaşayan kişiler gibi, SUÇU başkasına atamayacakları konulara ilgi göstermiyor.
Toplum olarak en büyük sorunumuzun bu olduğunu düşündüğünüz bir konuya hiç değilse konuyu saptırmak için ilgi gösterilse daha iyi olurdu diye düşünmüştüm.
Bu nedenle sevinmek ile üzülmek arasında kararsız kaldım.

Toplumumuzda iletişim konusunda problemler olduğunu inkar edecek kimse olduğunu sanmıyorum ama egitimhane üyeleri bile konuya DUYARSIZ kaldıktan sonra...
Yılmak yok, yola devam :)

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Ara 2012 13:25:08
  Acaba empati eksikliğinin nedenlerinden ya da sonuçlarından biri de toplumun ortak hafızasının aşınması olabilir mi?
  Bence çocuklarımıza eskiden olduğu gibi masallarımızı, masal kahramanlarımızı sevdirmeliyiz. Çocuklar arasında ortak bir yaşam, eğlence, yaşama kültürü oluşturabilmek bunun içine de tüm yurdumuzu almak için masallara, kahramanlık hikayelerine, deyimlere, atasözlerine,... ihtiyacımız var. Çocuklar hiç olmazsa bu şekilde hesi birden aynı etkinlikten hoşlanacak, aynı olayları konuşacaktır.

Çevrimdışı sewil23

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.257
  • 10.734
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.257
  • 10.734
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2012 11:39:03
en azından ses tonunu ayarlama özelliğimiz bile olsa belki de birçok konuda sorun yaşamayacağız. ama malesef iletişim konusunda çok zayıf bir ülkeyiz. çünkü; ne kendimizi doğru olarak ifade edebilme çabamız var ne de karşıdakinin bunu yapmasını bekleyecek sabrımız...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 Ara 2012 16:34:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hep "empati" kelimesini duyuyoruz, anlamını anlamaya çalışıyoruz ama uygulamalarda bunu göremiyoruz.

Hayırlı günler dilerim.

Kendimi tanıyorum programının 30.12.2012 tarihinde yayınlanacak bölümünün konusu : Empati
Yayın saati: 11.00
Tekrarı: aynı gün 23.00'da

Çevrimdışı suleyman45

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 16.578
  • 27.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2014 23:31:44
Bu konuyu 2 yıl önce bugünlerde açmıştım ama pek ilgi çekmemişti. :)

Bu aralar konularda iletişim çatışmalarını görünce tekrar konuyu güncellemek istedim. Belki şimdi birşeyler paylaşmak isteyenler çıkar. ;)

Çevrimdışı sevde5

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.377
  • 6.716
  • 2.377
  • 6.716
# 07 Ara 2014 23:35:51
Empati kurabilsek keşke sozlerimiz de kirici olmazhiç sorun kalmaz.

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2014 23:38:32
öğrencilere empati çalışmaları yapılmalı sık sık üniversitedeki hocamız bu konuda baya ısrar ederdi bize çok örnek yapılbilir . Aklıma gelmişken yarın yaptırayım çoktan yaptırmamıştım.

Çevrimdışı calikusu66

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 446
  • 932
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 446
  • 932
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2014 23:49:38
Tartismaktan korkuyoruz!
Tartismak; ne dusunuldugunun, ne hissedildiginin, farkli bir pencereden manzaranin degisebildigini gorebilmek icin bir firsat. Empati kurmanin buradan gectigini dusunuyorum.
Gelelim tartisma kelimesinin cagristirdiklarina; catisma, asagilama, degersizlestirme vb. Malesef...
Insan tartisirken karsi tarafin dusuncelerinde kendi eksilerinin arti ya da tam tersi oldugunu goremez mi?
Onu boyle dusunmeye iten yasantilarinin oldugunu anlayamaz mi?
Ama zor is. Kolayi varken.
Etiketleyip, kiracaksiniz konu kapanacak.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 09 Ara 2014 11:31:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Toplumumuzda çok güçlü bir iletişim mevcuttur, sadece iletişim sağlıklı değildir.
Biraz daha NET söylemek gerekirse toplumumuz ERGENLİK DÖNEMİNE girmiştir.
Bilindiği gibi ergenlik dönemlerinde ebeveynler ile ergenlik dönemine giren arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması çok zordur.
Siyasetçiler, öğretmenler, doktorlar vs. toplumun ebeveynleri konumundadırlar.
Toplumun geri kalan kısmı ise ergenlik dönemini yaşamaya başlamıştır ve ergen insan özelliklerini göstermektedir.
Diğer bir deyişle toplumumuz kimlik bunalımı yaşamakta ve kimliğini tanımlamaya/kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Daha önce çocukluk döneminde olan toplumumuz, siyasetçilerin, öğretmenlerin, doktorların vs. sözünden çıkmayan bireylerden oluşurken, artık özgürlüklerine sahip çıkma çabasındadırlar.
Toplumun ebeveynleri konumundakiler ise bu duruma hazırlıksız yakalanmışlardır.
Ne yapacaklarını bilemeden, panik içinde hareket etmekte, sürekli yanlışlar yapmaktadır.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yıllar önce yazdıklarımı okuyup, ne güzel tespitler yapmışım diye düşündüm ve mutlu oldum. :)
Egitimhane üyelerinin düşüncelerime katılıp katılmadıkları çok merak ediyorum.
Şahsımı ergenlik davranışları sergileyen (kimliğini tanımlamaya / kabul ettirmeye çalışan) biri olarak görüyorum ve öğretmen sıfatıyla ebeveyn konumunda olduğunu düşündüğüm forumdaşlarımın kendi davranışları hakkında düşüncelerini öğrenmek istiyorum.

Toplumumuzdaki ebeveynlerin ergenlere davranışlarını şu şekilde sınıflandırabilirim:
  • Çocuk işte saçma sapan konuşuyor
  • İlgi çekmek için yapıyor, yaptıklarını görmezden gelin, zamanla geçer
  • Sus evladım, yapma evladım
  • Odana git, çıkma odandan
  • Her şeye karışma sen bakiiim
  • Evlat işte atsan atılmaz, satsan satılmaz
  • Çocuğu meşgul edecek bir şeyler bulun, olur olmaz her şeye karışmaz
....

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Toplum olarak en büyük sorunumuzun bu olduğunu düşündüğünüz bir konuya hiç değilse konuyu saptırmak için ilgi gösterilse daha iyi olurdu diye düşünmüştüm.
...
Toplumumuzda iletişim konusunda problemler olduğunu inkar edecek kimse olduğunu sanmıyorum ama egitimhane üyeleri bile konuya DUYARSIZ kaldıktan sonra...

Toplumumuzda ebeveynlerin bir diğer özelliği de problemleri görmezden gelip, her şey güllük gülüstanlık gibi davranmasıdır.
Taraflar arasında çatışma yaşanmasın diye problemler gündeme getirilmez, getirilse bile bir şekilde kapatılmaya, geçiştirilmeye çalışılır.
Çözüm için kafa yorulmaz, fikirler paylaşılmaz.
Halbuki, çözüm odaklı çatışmalar faydalıdır.

Özellikle kendilerini ebeveyn konumunda gören forumdaşlarımdan düşüncelerini paylaşmalarını rica ediyorum.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK