İlginç Veli Hatıraları

Sayın whoojer82 öğretmenim, buyrun. Bu başlıkta yazmak istediğiniz mesajlarınızı yazabilirsiniz.
 Dediğiniz gibi bazı veli hatıraları topluma ışık tutacaktır.

                        TEMEL’İN  TORUNU

   Geçen akşam bir arkadaş telefon etti, torunu ilkokuldaymış, öğretmen öyle bir ödev vermiş ki, bizimkinin aklı ermemiş, biz de içinden çıkamadık.
   Çocuğun anası, babası işteymiş, gelince de yardım edeceklerini umuyor, torun sevgisi bir başka, “Ne yapacağımı bilmiyorum!” diyor, çocuk ağlayıp sızlanıyormuş, öğretmen, yarın bunu sorarsa, ne yaparım diyormuş...
Dayanamadık,”Bir daha sor bakalım” dedik, “Belki çözeriz!” Ne mümkün.

   AKLIMIZA M. Reşat SÜMERKAN’ ın  “Temel Ağa’nın mektupları” geldi, rahmetli Gündağ Kayaoğlu yayımlamıştı.
   “Temel Ağa” ya da torunu böyle bir soru sormuş, o da Rize’den Eskişehir’e yerleşen arkadaşı Niyazi’ ye mektup yazıp, anlatmış...
Bakın ne tatlı tatlı  anlatıyor:

  “ YAHU, bu uşakcuklar bi kariş boydalar. Daha oyin oynamasuni bile beceremiyler. Hani utanmasalar emzuk emecekler. Onlara oyle sorilar sorayiler ki; efendi, ayip değil ya, ben çözemeyrum. Geçen akşam geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da ağlayi. Zaten dertlerini hep bağa açar. Dedi ki: Ha bunlari anliyamadum. O yüzden de yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek. Dedum Ki: Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Şimdu oni çözeruk...
   
  Ne mümkün Niyazi kardaşum. Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmişlar. Tiren otobostan üzte bi daha hızlı gidiy. Otobos iki yerde on beşer dakka  istirahat vermiş. Tiren da bir yerde durmiş 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometre gidiymiş. Tiren beş saat sonra gideceği yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmış.

  Oğraştum yapamadum. Uşak ağlar. Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyorum oğa ki: Damat senun tanıduğun tahsilli bi otobos şoförü var ise oğa soralum, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşağu şoförler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yaruş etmiş bi şoför vardur da bize nasihat verur.   

   Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif edeyruk. Tiren görmemiş ki...Ne anasi görmüş, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum’ dan Sivas’ a gittiydum. Neysa kardaşum, o gece çok kızdım. Diyeceksun ki niye? UŞAK DAHA İNCİR AĞACUNDAN DUTİ AYIRAMAY; MEZGİTİ GÖSTERİYRUM, HAMSİ DİY; EFENDUM, YUMURTANIN FABRİKADA YAPILDIĞINI SANAY. BİZ GELDUK ARABA YARIŞTIRİRUK. Yani efendi otobos zamanında varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolcu mi pekliysun?  Eğer varacağı saat önemliysa, edersun yazıhaneye bi telefon, derler saa otobosun ineceği zamani, Bu kadarlik mesele içun sabiyi sübyani niye telef edersun? Uşacuklarda şarkı yok, türki yok, oyun yok; dayamiş oğa matematiği, Matematiği öğrenen, milleti soymanin hesabıni  daha iyi yapayi.”

  Temel Ağa’nın bu mektubu, bu günlerde analara, babalara, ninelere, dedelere, çok lazım olur.
BELKİ, ÖĞRETMENLER DE BİRAZ GÜLÜP, İNSAFA GELİRLER......       
   

             (Hasan PULUR – Milliyet Gazetesi, Olaylar ve İnsanlar)

yıllar önce köyde çalışıyorum. kız öğrencim durup dururken okula gelmemeye başladı. velisine haber gönderdim ders esnasında değilde akşam evime geldi.çocuk neden devam etmiyor diye sordum,hasta değil, problemi yok. hoca gelmeden sınıf geçirsen olmaz mı dedi, ben olmayacağını söyleyince, hoca ben kızımı çok seviyorum demez mi. iyiya seviyorsan okula gönder diplomaını alsın dedim.yoo hoca ben kızımı çok seviyorum gönderemem dedi ve gerçektende göndermedi.kızcağız aşırı baba sevgisine boğulduğu için okulu bitirremedi.işte buda cehaletin başka yüzü.

   On üç yıl önce 1. sınıf okutuyorum. O zaman kitapları veli parasıyla alıyordu.Bir öğrencim matematik kitabını evde unutmuş.Yanındaki arkadaşının kitabını ortaya sürerek ''beraber çalışın'' dedim.
   Ertesi günü kitabın sahibi olan çocuğun annesi ''Ben o kitabı para ile aldım .Neden başkasının kullanmasına izin verdiniz ?''diye hesap sordu.
   Bir süre o veli ile soğukluk yaşadık. Daha sonra birbirimizi tanıyınca konu unutuldu.Önce sınıf annesi olup beş yıl boyunca en iyi yardımcım oldu.Eşlerimiz tanıştı, aile dostu olduk.Çocuğunu mezun ettim, arkadaşlığımız sürdü.
   Sonra...Velim kanser oldu, kanseri yenemedi,kaybettik.

   Şimdi ne zaman iki öğrencinin arasına bir kitap sürsem o velim aklıma geliyor.Çok iyi bir insandı. Allah rahmet eylesin.

rahmetli ayrıntılara kafayı çok takıyormuş anladığım kadarıyla. kanserin bi sebebi de bu . Herkese sıkıntılardan uzak ,sağlık dolu bi hayat dilerim.

1. sınıfta aşı yüzünden bir velisin annesiyle tartışmak zorunda kaldık. Bulunduğum ilçede daha önceden tarihi geçen aşıların yapılmasından dolayı ölen ve sakat kalanlar olmuş. Hayat bilgisi dersinde aşı olmanın öneminden söz ederken nasıl aşı olmayın diyebiliriz ki! Sonuç da öğrenciye hiçbirşey olmadı. Tartışma ve sıkıntı yanımıza kar kaldı.Aşı yaptırmadan önce velinin dilekçe ile onayını alın derim..

Bir hatıra da benden, daha doğrusu beraber çalıştığımız  bir arkadaşımın başına gelmiş.

  Kitapların bedava dağıtılmadığı zamanlarda kitap defter listesi verirdik o zaman.
   Listeyi alan veli geliyor öğretmen arkadaşa, parası olmadığını, bu istenenleri alamayacağını ağlayarak anlatıyor.Arkadaşın da yüreği elvermiyor, gidip ertesi gün kendi parası  ile tüm listeyi tamamlayarak çocuğa veriyor.Öğrenci yıl içerinde bunları kullanıyor.
    Sene sonu gelince aynı veli ile vedalaşmak için geliyor.Öğretmene yaz tatilinde nerede tatil yapacağını soruyor.Arkadaş da belli olmadığını söyleyince veli gayet pişkin "Gidecek yeriniz yoksa bizim yazlığa beklerim."diyor.
   Arkadaş çıldırmış bir durumdaydı öğretmenler odasında bunları anlattığında.

bie bi velimizin evine gittim. velimiz okul memurumuzun kardeşi. öğle arası gidip çay içtik. sene sonu gelince iki yıl boyunca hiç dersini yapmayan, kitap defter getirmeyen .ocuğun matematiği 1 düştüğü içinteşekkür alamamış. o veli karne dağıtımından 5 dakka sonra beni arayıp" SEN NASIL TEŞEKKÜR VERMeZSİN?" diye bana çıkıştı. peşinden 5 dakka sonra kocası suratı asık bana nefret dolu bakışlarla müdür yardımcısının yanında almış soluğu. sınav kağıtlarını görmek istediğini çocuğuna haksızlık yaptığımı söyledi( bu baba oğluna boş ver dersi deyip kağıt oynayan baba). açtık sınav kağıtlarını tekrar okduum. 38 olan notu 21 e indi. müdür yardımcısı da kağıdı okudu. e bana hak verdi elbet. ama bir bardak çay içtim evinde diye bana karşı bu denli saldırganca davranması hoş değildi. memurumuz olan ablası bişey diyemedi, çok utandı. odur budur velinin evine gitmem samimi olmam. haksız mıyım??

Görevde ilk yılımdı.5.sınıf öğrencimin velisi durumunu sormaya gelmiş.Bende zeki fakat ödevlerini ara ara yapmayan öğrencimin velisine dedim ki :

-Evde biraz ilgilenin.
Veliden gelen cevap:

Valla ben yeterince dövüyorum birazda sen ilgilen hoca!

Gülermisin ağlarmısın..

İkinci olay ise ertesi yıl 1.sınıfları okuturken başıma geldi.Sinirli bi şekilde bi velim bana gelip hocam bu çocuk kesin gerizekalı,okadar da dövdüm bişi öğretemiyorum dedi.Bende ne oldu ki diye cevap verdim.Aynen aktarıyorum.

Bak oğlum bu ne?
Çocuk: lllllll

Pat bi tokat.Gerizekalı o leeee

Bu ne oğlum ffffff

Pat bi tokat.Olum o feee

Çok gülmüştüm ama Sonra açıkladım sistemide halloldu sorun.

Bi defada bu yıl başıma geldi.Veli toplantısı yapıyorum.Dedim ki:

-1.sınıf anneleri çocuklarınızın yazısı iyi değil.Evde yazı çalışmalarına özen gösterelim.

Veli: Hocam ilk dönem çocuklar el yazısı öğrendi.2.dönemin Türkçe kitabı düz yazı?

Hem 6.sınıftaki kızıma öğretmenleri düz yazı yazın diyorlar..

Ben: ........ Sükunet.Diyecek kelime bulamadım.

Benim bir velim vardı, her gün çocuğunun durmunu sormaktan bıkmıyordu. Ya sabır çeke çeke o yılı zor bitirdim.
Fakat bu yıl 1.sınıfı okutacak arkadaşları sanıyorum yoğun bir veli-öğretmen dialoğu  bekliyor gibime geliyor...
  Öncelikle velilerinize şunları anlatmalısınız.

- Lütfen sınıf ortamımıza karışmayınız.Nasıl ki, karı-koca arasına girilmezse, sınıf ortamımıza müdahale etmeyiniz.

-Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.(Lütfen beni diğer şubelerle karşılaştırmayın.)

-Veliye,"Çocuğunuz yapamıyor,arkadaşlarından hep geri kalıyor...yerine, ileride inşallah daha iyi olur-olacak.Siz gayreti bırakmayın...diye söyleyin.

-Özellikle köy yerinde veliyle aranıza bir mesafe koyun,bugün elinizi verirsiniz, yarın kolunuzu almaya çalışabilirler.

Veli öğretmene inanırsa bir çok sorun ortadan kalkıyor...

velime çocuğunuz sınıfta uyuyor derslere çalışmıyor dedim velim de bana hocam biz çok zenginiz sadece diploma için okula gönderiyorum bırak yatsın ne zararı var dedi.

velime çocuğunuz sınıfta uyuyor derslere çalışmıyor dedim velim de bana hocam biz çok zenginiz sadece diploma için okula gönderiyorum bırak yatsın ne zararı var dedi.

Tam müzelik bi veli,al sakla tarihi değeri olur yıllar sonra...

velime çocuğunuz sınıfta uyuyor derslere çalışmıyor dedim velim de bana hocam biz çok zenginiz sadece diploma için okula gönderiyorum bırak yatsın ne zararı var dedi.

Gerek yoktu okula göndermeye, madem çok zengin yorulmasın zengin velimizin güzel yavrucağı, biz gelir evde verirdik diplomasını.

Tam müzelik bi veli,al sakla tarihi değeri olur yıllar sonra...

Yıllar sonrayı bile beklemeye gerek yok hocam. şimdiden bir değer bu örnek velimiz.