Değerli öğretmenlerim,
Bugün sınıfımda yaşadığım bitkinliği, tükenmişliği, o 4 kuzunun beni hiç iplemediğini, aileden gram yardım görmediğimi, hala e-l birleştirmesinde olduğumu ben de anlatayım mı?
Ya da hasta olduğumu üşüttüğümü, vücudumun sağ taraf bel omuz arasını kullanamadığımı...
İşimiz zor, yolumuz kısa. Herkes bizden 1. Dönem sonu seslerin bitmesini, kuzuların okur yazar olmasını bekliyor. Hatta benim müdürüm 23 Nisan dan önce şöyle pastalı meşrubatlı şaşalı görkemli Okuma Bayramı bekliyor. Aklıma geldikçe önce sınıfıma bakıyorum sonra basıyorum kahkahayı.
Biraz daha uzatacağım kusuruma bakmayın.
Maksadım üzerimizdeki bu kasvetli havayı dağıtmak.
Bir anı:
Geçen sene 4 ten mezun ettiğim sınıfımdan;
2. Sınıftayız, sitemizden indirdiğim ödevmatik programı ile a4 e çalışma kağıdı hazırladım. Bir yüzünde 2 bas. normal toplama, diğer yüzünde 2 bas. eldeli toplama.
Sınıfta dağıttım, yapmalarını bekliyorum. Ben diyeyim 4 dakika siz deyin 5 dakika sonra Hüseyin im koşa koşa geldi.
-BİTÜDÜM ÖRTMENÜM.
kağıdın eldesiz toplama kısmı tamam. Eldeli toplama kısmı yok.
Hüseyin bu tarafı neden yapmadım aslanım diye sordum. Cevap:
-Eriniyom yaa.
Biraz uzun oldu. Hakkınızı helal edin.
Bakanlığın talimatı var hocam. Mayıs sonundan önce okuma bayramı yapmayın diyor.
Sizin müdürün bundan haberi yok ellaam.
Dertler aynı arkadaşlar. Yazıları okuyorum yıllardır. Dertli yazanlar dönem sonunda kayboluyor günlüklerden. İkinci sınıf başında tekrar ortaya çıkıp ortalarda işler yoluna girince yine kayboluyorlar.
Çok yazmasam da tüm yazılanları okuyorum. Lütfen çocuklar okumaya geçince ya da işler yoluna girince de burada yazmaya devam edin.
Tüm zorluklara rağmen hala en sevdiğim sınıf birinci sınıf. Büyüyünce sorunlar da artıyor. Hepimize kolaylıklar diliyorum. Huzurlu geceler.