[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Aklıma gelen ilk şey;
Atatürk, diğer ülke devlet başkanlarını akşam yemeğinde ağırlayacaktır. Sofrada her türlü, hazırlık yapılmakta, ülke başkanlarının, birbirleriyle olan iletişimi, nerede oturacağı, oturacağı sandalyelerin ulusal ilişkilere göre dahi her şey hesaplanmaktadır.
Atatürk vaziyeti, kontrol için salona gelmiştir. Masayı düzeltmekle uğraşan görevlilerden biri, onca telaş arasında, Atatürk'e şu soruyu sorar.
-Paşam, kaymakam hangi sandalyede oturacak?
-Ne kaymakamı ?
-Yalova kaymakamı efendim.
Atatürk, yapılan işin ciddiyetini kavrayamayan , görevliye sitemli şekilde şöyle der;
-Kim takar Yalova kaymakamını ?...
Sizin durum; biraz "Selamsız Bandosu" na benzemiş. Öğrencileriniz adına çok üzüldüm. Bence kaymakama bir mektup yazıp, öğrencilerinize bir ziyaret borcu olduğunu hatırlatın.
Bu arada size ve tüm forum moderatör, yazar ve şair öğretmenlerimize de iyi tatiller dilerim. Hepimizin sessiz sakin bir tatile ihtiyacı var.