Sayın Hocam, eğitim hayatımın en zor Sınıfı ile karşı karşıyayım, İstanbul Bağcılar da bir sınıf düşünün ki 35 mevcuttan 23 canlı ders katılan vardı. Şu an Suriyeli öğrenciler ile birlikte tam 15-16 okuma yazma geçemeyen var. O kadar üzülüyorum ki uykularım kaçıyor. Hızlı okuma kitapçıkları hazırladım kaç defa , düzenli okuyan, okutan velilerimin çocukları çok mesafe aldı ama bir grupta düşünün ki hiçbir şey yok ve kesinlikle 6 öğrencimde özel eğitimlik, öğrenme güçlüğü var resmen. Anneleri ile konuşuyorum Hocam harfleri ertesi gün unutuyor deyip gidiyorlar . Ne yapsam ne etsem tavsiyelerinize ihtiyacım var
Merhaba öğretmenim! Öncelikle sizi tebrik ediyorum. 20 öğrenciniz okumaya geçmiş. Bir sınıf kadar öğrenciyi zaten okutmuşsunuz.
Öncelikle haftada kaç gün okula başlayacaksınız? Bizim gibi haftada 5 gün gidecekseniz, sınıfı iki gruba ayırın, birleştirilmiş sınıf gibi düşünün.Fotokopi çekmede sıkıntınız yoktur umarım. Bizim okuldaki makineler hep bozuk da ondan dedim.
Ben şu şekilde yapıyorum: İlk 3 ders okuyamayanlar ile Türkçe işliyorum. En baştan e sesinden başladım. Bir haftada k sesini bitirdik.İlk dönem 1,5 ayda n sesinin sonuna kadar gelmiştik ama çoğu unutmuş. O yüzden en baştan ama biraz seri şekilde başladım.
Siz de geriden gelen 15-16 öğrenci ile en baştan başlayın.3 ders Türkçe yapın. Diğerlerinin önüne de etkinlik koyun, yapsınlar. Matematik, Türkçe, Hayat Bilgisi, boyama, bulmaca vb. Sonra o etkinlikleri de toplayıp eve götürün, değerlendirin. Hatta not verin. Çocuklar ve veliler o zaman önemsiyorlar. Cidden çocukları çalıştırıyorlar. Etkinlikleri dağıtıp, gerisini takip etmezseniz, öğretmen önemsemiyor deyip yazmakla, soruları çözmekle uğraşmazlar ve sınıfta da siz diğerleri ile ders işlerken gürültü yaparlar.
Ben 4.derste ortak matematik yapıyorum. Köyde çalışıyorum ve çocuklar çok geriler. Köy, değişik bir köy, okumaya önem veren çok az. Rakamları bile unutmuşlar, baştan veriyorum şu an. Siz de seviyeye göre matematik yapın.
5. ve 6. derste de okuyan grupla, sınıfınızın seviyesine göre ders işleyin.Ben ş sesindeyim. Harfleri ağır ağır işliyorum. Zaten okuyorlar, sesin yazımını, heceleri, kelimeleri hızlıca verip, bolca metin yazdırıyorum.Bir cümle ben yazıyorum. Bir cümle dikte şeklinde onlar yazıyor. 10-15 cümleden oluşan metinleri hepsine okutuyorum.
Bu sırada, okumayan grubun önüne de hangi sesteyseniz onla ilgili etkinlik koyun. Baka baka deftere yazsınlar mesela. Sesle ilgili bulmaca çözsünler. Sıkılınca boyama yapsınlar. Rakamların yazımı gibi matematik etkinlikleri de olabilir.
Hayat Bilgisi ve diğer dersleri işlemeyi şu an düşünmüyorum. İlk önce okusunlar, okuduklarını anlasınlar, matematik de dahil hepsi halledilir. Ben birleştirilmiş sınıf okuturken 1. sınıflarda 2. dönem matematiğe başladım, hiç de geri kalmadık. Kendim matematiği sevdiğim için öğrencilerim de bu dersi severlerdi.
Ama haftada 2 gün okula gidecekseniz, yine sınıfı ikiye ayırın. 2 gün bir grupla, 2 gün diğer grupla ders işleyin. Okuyan grupla her derste ilerlersiniz. Diğer grupla da günde 4-5 saat Türkçe yaparsınız. Sıkıldıkça boyama, oyun, şarkı söyleme yapıp, tekrar harflere dönersiniz. 2 gün de size yetecektir, merak etmeyin.
Gruplarda seviye farkı mutlaka olacak ileride de. Ama pandemi bizim suçumuz değil. Bende de 2 özel eğitimlik çocuk var. Biri ileri düzeyde, birkaç senedir özel eğitime gidiyormuş. Diğeri de bu sene uzaktan eğitime geçtiğimizde başladı. Ağabeyi de otistik. Aile kendisi, özel eğitime başlattı, ben bir şey yapmadım. Siz de RAM a yönlendirin. Raporu olunca sınıfta bırakamıyoruz, onlar olduğu kadar. Hepsine yetmeye ne vakit, ne güç var.
Hiç Suriyeli öğrencim olmadı. O konuda okulunuzdaki öğretmenlerden yardım alın bence. Olduğu kadar
Ses temelli metin yöntemi ile okumayı öğrettiğimiz için kelimeden sonra, kelime ile ilgili hemen 3-5 cümlelik kısa metinler yazdırın, okutun. Tahtaya resimler çizin, öğretmen çizince çocukların daha çok hoşuna gidiyor.Ne kadar metin içinde sesleri öğretirseniz, cümle kavramı ve hızlı okuma da o kadar gelişiyor.
Dezavantajınız öğrenci sayısının kalabalık olması. Ama hocam gençsiniz, üstesinden gelirsiniz, eminim.
Kolaylıklar dilerim...