İlköğretimde Ev Ödevi

Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
22 Oca 2007 13:27:08
İhlas Haber Ajansının haberi dikkatimi çekti. Acaba öğrencileri hele de 1. sınıfları çok mu zorluyoruz ödev konusunda? Ben ödevsiz eğitimin sisteminin 1 ayağının eksik olacağını düşünüyorum. Ne dersiniz?

İlköğretim 1. sınıfta öğretmen ve okullar arasındaki rekabet, öğrencileri ve velileri olumsuz etkiliyor. İlkokul 1. sınıfta öğrencilerin okumaya erken başlamasını prestij olarak kabul eden öğretmenler, aşırı ödev yüküyle anne ve babaları zorluyor. Milli Eğitim Yönetmeliği'nde, 'ilkokul 3. sınıfa kadar öğrenciye ödev verilemez' denilmesine rağmen öğretmenler arasındaki rekabet çocuğu okula yeni başlayan ailelerde ödev stresini de beraberinde getiriyor.

Bursa Milli Eğitim Müdürü Reşat Kumbasar, velilerden aldıkları şikayetlerin başında öğrenciye çok ödev verilmesinin geldiğini açıkladı. Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, genellikle anaokulu çıkışlı öğrencilerden oluşan sınıfların okula adaptasyon problemi yaşamadığı için okumayı erken öğrendiğine dikkati çekerek, "1. sınıfta öğrencilerin okumaya erken başlaması öğretmenler arasında kaliteli olmanın ve prestijin göstergesi. Bu durum okullar arasında da geçerli. Öğrencilerin okumaya erken başladığı okullar, 'başarılı okul' olarak değerlendiriliyor. Yani okullar içinde kalite ve prestijin göstergesi olarak görülüyor. Aynı durum veliler için de söz konusu. Veliler öğrencinin erken okumaya başlamasını, evladının zeki olmasına yoruyor ve gurur kaynağı olarak görüyor. Komşu çocuğu okumaya başlayan, kendi çocuğu okuyamayan veli, öğretmeni ilgisizlikle suçlayarak tepki gösteriyor. Velilerin baskısı söz konusu" dedi.

Milli Eğitim müfredatının uygulanması halinde çocukların mart-nisan ayı gibi okumaya başlaması gerektiğini anlatan Türkoğlu, "Aralık ayında çocukların okumaya başlaması yeni bir durum değil. Yıllardır böyle. Bir öğretmen hakkında 'öğrencileri geç okuyor' diye söylenmesi, öğretmenin psikolojisini bozuyor. Kırtasiyelere gidin. Ders kitapları haricinde; ilkokul 1, 2, 3. sınıflara yönelik yardımcı kitaplar ve yaprak testler satılıyor. Şimdi bir de devreye internet ödevleri girdi. Hiçbir öğretmen diğer meslektaşından geri kalmak istemiyor. Yardımcı ders kitapları, yaprak testler aldırılıyor, internetten ev ödevleri veriliyor. İlköğretim 5. sınıfa kadar müfredatın uygulanıp uygulanmadığı iyi denetlenirse bu sorun çözülebilir. Ama oturmuş bir sistemi yıkmak da kolay değil" diye konuştu.

"AİLECE SOSYAL HAYATIMIZ BİTTİ"

İlkokul 1. sınıfa giden oğlu bulunan Bilişim Uzmanı Murat Yiğitpehlivan da, çocuğunun erken okumaya başlamasına sevinmesine rağmen her gün 3 saate varan ev ödevleri nedeniyle aile olarak zorlandıklarını vurgulayarak şunları söyledi:

Aile olarak sosyal hayatımız bitti. Hafta sonları da normal günlük verilen ödevin 2 katı ödev verildiği için bütün günümüz gidiyor. Çocuk oyunu unuttu. Öğretmenimiz ise ödevin çok olmadığını söylüyor. Mecbur öğretmene itimat ediyoruz. Biz de çok yorulduk. Her akşam aynı stresi yaşamaktan dolayı yıprandık. Ödev yaptırmak işkenceye döndü. Belli bir saatten sonra dikkatini toplayamadığımız için ödev yaptırmakta zorlanıyoruz. Bazen ödev yarım kalıyor. Bu durumdan memnun musunuz derseniz, ben böyle bir eğitim almadığım için memnun değilim. Biz o kadar çok ödev yapmazdık. Başımızda da kimse beklemezdi. Şimdi çocuğun başında beklemeyince ödev yaptıramıyoruz. Hanım bazen ödev yaptırmaktan ev işlerine fırsat bulamıyor."

"EV ÖDEVİ VERMEYE MECBURUZ"

İlkokul 2. sınıf öğretmeni İlyas A. ise, öğretmenlere Amerikan tarzı filmlerde görülen 10-15 kişilik sınıflarda uygulanacak sistemin dayatıldığını ifade ederek şöyle konuştu:

"Müfredatta, çocuklara kes yapıştır yaptır, böcekleri incele, resim yaptır deniyor. Bu benim işime de gelir. Ama benim sınıfımda 15 değil, 45 kişi var. Başka okullarda 60 kişiye kadar da çıkıyor. Kalabalık sınıfta öğrencilere kes yapıştır, resmi boya diye ders yaptırmam mümkün değil. Ayrıca sınıf mevcudu çok olduğu için öğrencilerin tamamını tahtaya kaldırmam zor. Bu nedenle okulda anlatılanların pekişmesi için ev ödevi şart. Çocuğunun geleceği için benim kadar anne baba da gayret göstermesi lazım. Çocuklar 'oyun oynayamıyor', 'çocukluğunu yaşayamıyor' doğrudur. Ama binanın temeli ne kadar sağlam olursa, diğer katlar da o kadar sağlam olur. Ben her bir öğrencimi kendi çocuğumdan ayrı tutmuyorum. Hepsinin iyiliğini istiyorum. Günümüzde iyi bir kariyer çalışmaktan geçiyor. Özel okullarda cumartesi pazar günü dahi ek ders yapılıyor. Kimse bu okulları sorgulamıyor. Ama devlet okulları sorgulanıyor. Öğretmenler arasındaki rekabeti normal karşılamak lazım. Başarı için her işte rekabet olması normal."

PSİKOLOG GÖRÜŞÜ

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Süleyman Atabek, öğrencilere yapabileceği kadar ödev verilmesini tavsiye ettiklerini belirterek, "İlkokul 1. sınıfta amaç okulu sevdirmek olmalı. Oyun çağından okul çağına yeni geçen çocuğu derse ve ödeve boğarsanız psikolojik problemler ortaya çıkar. Son zamanlarda problemli çocukların sayısında ciddi artış söz konusu. Çocuk oyun da oynayacak ders de çalışacak. Bizim için önemli olan hem sosyal alanda hem de okuldaki başarıdır. Mesela orta 3'e gelmiş bir çocuk ilkokul 3 düzeyinde ise eksiklerini takviye derslerle telafi edebilirsiniz. Ama sosyal anlamda ilkokul 3 düzeyine tekrar inmek mümkün değil. İlkokul 3 düzeyindeki çocuk çok daha kolay arkadaş olur ve çok daha kolay oyuna girer. Bu dönemi ders ve ödevleri nedeniyle yaşamayan ya da eksik yaşayan çocuk ortaokulda kolay arkadaş olamaz, lisedeki çocuk daha zor arkadaş olur. Bu problem gelecekte evliliğine ve topluma da yansır. Sosyal geriliği çözmek çok zor. Biz sadece ders ve ödevden ibaret bir hayatı önermiyoruz. Çocuk başarıyı okulla birlikte sosyal hayatta da yaşamalı. Aksi takdirde ileriki yıllarda okulu sevmeme, okuldan soğuma belirtileri ortaya çıkar. Çocuk derste başarılı olsa bile, asosyal nesiller ortaya çıkar" şeklinde konuştu.



Kaynak İhlas Haber Ajansı

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.530
  • 7.534
  • 14.530
# 22 Oca 2007 16:07:47
Haberi okudum,işin ilginç tarafı veli de,öğretmen de, psikolog da haklı :)
Bence önemli olan, çocuğun kapasitesini zorlamadan, öğrendiklerini pekiştirici kısa ama yeterli ödev verilmesi ve çocuğun ödevi zorunluluktan değil de severek yapabileceği şekilde düzenlemektir.Hiç ödev vermemek de bi çözüm değil.Sarraf gibi herşeyin ince ayarını yapmak zorundayız.Bu öğretmenlik de derinine indikçe ne kadar zor bi meslekmiş! Allah yardımcımız olsun :)

Çevrimdışı bahar

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 102
  • 96
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 102
  • 96
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Oca 2007 17:00:25
yazılanlarda herkes haklı,birleştirilmiş sınıf ve ödev.ikisini birbirinden ayıramıyorum.dozunu iyi ayarlamak lazım.tıpkı ilaç gibi doz aşımı olunca yan etki yapabilir.ama günde bir kaşık alınan ilaca da karşıysa veli o zaman ne yapmalı sizce.dozunu veliye göre mi ayarlıycaz yoksa seviyeye göre mi?az bile ödev versen kanunlarda yok diyip karşımıza gelen veliye ne diycez.o kadar zor işimiz var ki.sırat köprüsü gibi.ince bir şeyin üstünde dikkat ederek yürürsek sonu aydınlık ama önümüze gelen engele takılırsak aşağısı ateş.....öğretmen olupta 3 maymunu oynayanlar çok rahat ne acıki müfettişlerde birleştirilmiş sınıfta 3 maymunu oynamamızı istiyor.biz öğretmen olarak buna itilirsek öğretmen olmanın amacı ne anlamıyorum.
           eğitime önem veren bir avuç insanın derya olması duasıyla...............

Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
# 26 Oca 2007 01:24:13
Ödevsiz olmuyor. Ben başta 1. sınıflar olmak üzere tüm sınıflara ödevler hazırlayıp verdim gitti :)

Çevrimdışı öğretmenim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 198
  • 159
  • 198
  • 159
# 26 Oca 2007 09:55:06
Ben de çocuklara ödev kağıtları hazırlayıp verdim bile.
çünkü şimdiye kadar zorlayarak geldiğimiz konuları unutsunlar istemiyorum.
Şimdi çocukların çevresinde o kadar fazla algı var ki. kaynakları çok fazla .haliyle dikkatlerini çeken bir çok nokta var.ilgi alanları çok fazla.bizim çocukluğumuzda vericiler çok değildi tek kaynağımız öğretmenlerimizdi ve tak amcımız başarılı olmaktı.şimdiki çocukların daha farklı beklentileri var hayatta.okumayı yazmayı öğrenmek çok bişey ifade etmiyor onlar için. Belkide bu düşünceler sadece benim öğrencilerim için geçerlidir.

Çevrimdışı fel

  • Uzman Üye
  • *****
  • 839
  • 722
  • 839
  • 722
# 26 Oca 2007 11:08:09
Aynen bende her sınıfa ödev hazırladım zor oldu biraz ama tatilde yan gelip yatmaların agönlüm razı olmadı açıkçası.Bide hikaye kitabı verdim ve istedikleri bir hikayeyi özetleyerek defterlerine yazmalarını istedim...................

Çevrimdışı aliye6

  • Uzman Üye
  • *****
  • 411
  • 165
  • 411
  • 165
# 27 Oca 2007 19:02:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Haberi okudum,işin ilginç tarafı veli de,öğretmen de, psikolog da haklı :)
Bence önemli olan, çocuğun kapasitesini zorlamadan, öğrendiklerini pekiştirici kısa ama yeterli ödev verilmesi ve çocuğun ödevi zorunluluktan değil de severek yapabileceği şekilde düzenlemektir.Hiç ödev vermemek de bi çözüm değil.Sarraf gibi herşeyin ince ayarını yapmak zorundayız.Bu öğretmenlik de derinine indikçe ne kadar zor bi meslekmiş! Allah yardımcımız olsun :)



sudee öğretmenim ne kadar güzel söylemişsiniz.Öğretmen de veli de psikolog da haklı.
Ben açıkçası mesleğimin 3.yılındayım ama öyle çok ödev verdiğim olmadı.Çünkü gördüm ki çok ödev verirseniz o ödevlerin yapılıp da gelmesi daha da zor oluyor.O nedenle ben de çok ödeve karşıyım.Üstelik biz yarış atı değil insan yetiştiriyoruz.Benim amacım diğer okuldakilerden ya da diğer sınıftakilerden ileride olması ya da müfredatı yetiştirmek değil.Benim amacım kendinden ileride olsun (ne kadar ileri de olursa kardır) ve müfredatın hepsini değil öğrencilerin anlayabildiklerini bitireyim.Önemli olan da bu değil mi?Şahsen ben daha hiç matematik kitaplarını sonuna kadar bitirebilmiş değilimdir.Kimse de bana niye geridesin niye bitiremedin demedi.Öğrencilerim işlediğim yerleri anlasınlar bu önemli.Tabiki ek testler aldırılabilir, tabiki ek ödevler verilebilir.Ama öğrenci bunları zevkle yapmalıdır.Yani kararında olmalıdır.Aksi taktirde okuldan soğuturuz öğrencilerimizi.O zaman ödev vermesek dahi bir daha hiç bir şey yapmak istemezler.

Çevrimdışı ogretmen_1

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 53
  • 49
  • 53
  • 49
# 04 Şub 2007 20:17:11
arkadaşlar işlenen konuları pekiştirici nitelikte  kontrol edebileceğimiz şekilde 2. soru verile bilir diye düşünüyorum

Çevrimdışı chns

  • Uzman Üye
  • *****
  • 510
  • 161
  • 510
  • 161
# 05 Şub 2007 17:24:04
geçen yıl birinci sınıfı okuttum ve mümkün olduğunca çocuklara yazı odevi vermemeye çalıştım. ancak veli ve öğrencilerin aşırı ısrarı ile günde üç cümle yazı ödevi veriyordum. yazı ödevinin öğrencinin yazısını bozacağını düşünüyordum. çünkü çocuklar daha yeni yazmayı öğreniyorlardı. dolayısıyla yanlışlarını evde pekiştirerek gelmeleri bence hiç de mantıklı değil. bu yıl yazıları bayağı iyi . hatta benden daha güzel yazdıklarını söyleyebilirim. ama bol bol okuma ödevi veriyordum. bunun da yanlış olmadığı kanaatindeyim.

Çevrimdışı ayşegülaslanlı

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Şub 2007 20:34:26
chns hocam yazıları kötü olacak diye hiç düşünmemiştim daha önce..yazınızı okuyunca düşündümde bundan sonra (zaten 4 tane 1.sınıf öğrencim var)hergün aynı kitapları okumaktan bıktılar bilgisayardan metin hazırlayıp onları vericem okusunlar bide anlattırırım ne güzel olur  zaten okumada sıkıntıları olmasa herşey güzel olur.

Çevrimdışı düzce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 283
  • 38
  • 283
  • 38
# 06 Şub 2007 11:04:58
bende yükleme yaptım diyebilirim çocuklara sonucunda zorlu dönem geçirdik verilenleri unutma larını istemiyorum.tatil kitabı aldım her birine ve kendi hazırladığım etkinlikleri verdim onlara umuyorum yaparlar çünkü velilerime güveniyorum çünkü ilgililer

Çevrimdışı zorbey

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 127
  • 171
  • 127
  • 171
# 06 Şub 2007 11:39:12
Her ne kadar milli eğitim 3. sınıfa kadar ödeve karşı olsada 1. sınıf öğrencileri ödevle pekişmeyen her şeyi unutmaya meyilli oluyor. ödevleri birazda mecburi vermemiz gerekiyor.

Çevrimdışı ciminli

  • Uzman Üye
  • *****
  • 214
  • 958
  • Okul Müdürü
  • 214
  • 958
  • Okul Müdürü
# 06 Şub 2007 12:21:05
değerli öğretmenlerim ev ödevileri öğrencinin öğrendiklerini  tekrar niteliği taşıdığından ve bir  amaca hizmet ettiğinden  mutlaka verilmelidir

Çevrimdışı Ali AK01

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.110
  • 820
  • Okul Müdürü
  • 2.110
  • 820
  • Okul Müdürü
# 12 May 2009 00:26:42
Ödevleri çok verince öğrencinin özel hayatını kısıtlamış gibi görüyorum kendimi. iki güne bir ödev veriyorum.

Çevrimdışı ceyhan43

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.096
  • 1.057
  • 1.096
  • 1.057
# 12 May 2009 00:30:46
o günkü konuları pekiştiren ve yanında eğlenceli etkinlikler olan çalışma yaprakları veriyorum.
ali ak01 hocamıza katılıyorum.çok ödev vermemeye çalışıyorum

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK