arkadaşlar bu duyuruyu paylaşmak istedim :
KAMUOYUNA, MEDYAYA VE ÇOCUKLARIN KORUNMASINDAN SORUMLU
TÜM YETKİLİLERE DUYURULUR…
MEDYADA ÇOCUĞUN İSTİSMAR EDİLMESİNE ARTIK DUR DEYİN !
ÇOCUĞUN İHMAL VEYA İSTİSMAR EDİLMESİ SUÇTUR.
‘Bir şarkısın sen!’ adlı televizyon programı bir drama dönüşmesin!
Bugüne kadar medya da yer alan bir çok televizyon programın da, dizi filmlerde ve reklamlarda çocuklara rol verilmiş ve bu rollerde çocuklar çoğu zaman istismar edilmiştir. Yetişkinlerin pazarlama stratejilerinde yer alan çocukları kullanarak kar etme amacı güden bu programların yapılması nedeniyle çocuklara maddi ve manevi zararlar verilmektedir.
Hali hazırda Atv' de yayınlanan ‘Bir şarkısın sen!’ adlı televizyon programının içeriğinde katılımcı ve izleyici çocuklar üzerinde bedensel ve ruhsal zararlara sebep olacak nitelikleri barındırmaktadır.
Her ne kadar bu programda çocukların yarışmadığı belirtilmekte ise de; programın yapısı itibariyle çocukların bir çok açıdan zarar görebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Programa katılan çocukların yaşı, fiziksel ruhsal gelişimi, bulunduğu ortam, kendisine sunulan geçici imkanlar,hayatlarının olağan akışının dışında bir yaşam ve giyim tarzı, program yapımcılarının kendilerinden beklentileri, performans,yorgunluk, aile ve çevrenin üzerlerinde yaratacağı baskı, program içeriğinin yüklediği "beklentiyi karşılayamazsam,başaramazsam" psikolojisi, başarı uğruna gösterecekleri aşırı efor, eğitim gördükleri asıl ortamdan uzaklaşması, aldıkları rol modeller, sahne ve ekranda sürekli bulunmanın çocuk üzerinde yaratacağı sanal ortam, gerçeklikten kopma ve bir çok çocuk açısından geçici de olsa yazılı ve görsel medyada yer almanın yaratacağı "şöhret" sanrısı, soyut düşünme, muhakeme kurma, kavram ve algıların değişmesine neden olunması ve bu nedenle çocuğun bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesi veya olasılığı anılan çocukların görebileceği zararlardan sadece birkaçıdır. Bu ihtimaller bile, anılan çocukların korunması gereğini doğurmaktadır.
2005 yılında yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunumuz, bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen çocukları korunma ihtiyacı olan çocuk olarak tanımlamaktadır.
Bu kanun korunma ihtiyacı olan çocukların haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektedir. Aynı kanunun 5.maddesi koruyucu ve destekleyici tedbirlere yer vermiş olup bu tedbir kararlarının alınmasında Cumhuriyet Savcısının istemi veya çocuk hakimlerine kendiliğinden hareket etme yetkisi vermiştir.
Çocukların korunma ihtiyacını doğuracak bu tür ortamlara sürükleyen, onay veren ve bu amaçla kar eden, menfaat sağlayan (ayni veya nakdi yardım ya da ün sahibi olma vb.) veya herhangi bir menfaat sağlanmamış olsa dahi çocuğun istismarına sebebiyet veren aileler Türk Ceza Kanununda düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal suçu ile aynı konutta yaşayan aile bireylerine kötü muamele suçunu işlemektedirler.
Türk Medeni Kanunu da çocuğunu ihmal veya istismar eden ailelerin velayet hakkının sınırlandırılabileceği ya da kaldırılabileceğini düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu, velâyet hakları kaldırılsa bile onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddî ve manevî özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlâk, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya babaya, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını belirtmiştir.
Ülke olarak onaylamış olduğumuz ve Anayasamızın 90/son maddesi bağlamında "kanunlar üstü bağlayıcılığı" bulunan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince de, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemlerin alması zorunludur.
Ayrıca aynı Sözleşme ile çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkı kabul edilmiştir.
Yukarıda belirttiğimiz hususlar çerçevesinde;
- Özellikle yazılı ve görsel medyada olmak üzere her türlü ortamda çocukların istismara açık şekilde kullanılmalarına son verilmesini,
- İstismar suçunu işleyenler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını,
- Medyada etik ilkeler ve özellikle çocuklara özgü düzenlemeler ile çocukların edensel ve ruhsal sağlığını bozabilecek her türlü yayın ve ortamdan korunmalarını,
- Çocuğun ihmali ya da istismarına neden olabilecek programlara ilişkin yaptırımların uygulanmasını
talep ediyor,
YETKİLİ VE GÖREVLİ TÜM KAMU KURUM VE KİŞİLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ...
Ankara Barosu
Çocuk Hakları Merkezi