işte tam aaynı sorun bende de var ve ben ne yapacağımı bilemiyorum...32 çocuk teker teker okut yazdır tenefüs öğle arası komple çalış yok yine yok yine yok 10 çocukta iş yokkkkk.
Öğretmenlerim bi karamsarlık, bi kötümserlik… Rahatlayın biraz. Daha yolun başındayız, şimdiden kendimizi bu havaya kaptırırsak istediğimiz gibi bitmez ki bu yıl… Tenefüste, öğlen aralarında dinlenelim, öğrencilerimizi de bırakalım dinlensinler. Hem tek tek okutmanın yararını görüyor musunuz bilmiyorum. Okuyanlar zaten okuyordur, okumayanlara ne yararı olur, bilemedim. Ama toplu halde okutunca bilmeyenler de (şimdilik) ezberler, (“aaaaa ben okuyorum” deyip gaza gelirler) sonra benzer kelimelerin aynı heceleri geldiğinde bağlantı kurmaya başlarlar. Dersleri nasıl işlediğinizi bilmiyorum ama; bırakın heceleri, kelimeleri bile tek başına okutup yazdırmayın derim ben. 2 kelimelik de olsa basit cümlelerin içinde okutup yazdırın ki anlamlı olsun. En basiti “it” kelimesini verirken bile örneğin “(masa) it” şeklinde yazın tahtaya. Ve hatta kelimeyi tahtaya yazmadan önce öğrencilerinizin cümle kurmasına fırsat verin. Bir de, sonu aynı heceyle biten kelimeleri alt alta yazıp bol bol okutursanız, o heceyi çok kolay öğrenir ve nerde görse tanırlar. (il-ili-Ali-eli-elli-teli-telli-etli-aletli-atletli-Laleli) Buna benzer bir çalışmayı eklemiştim dökümanlara. Sonuç olarak, biz sakin ve rahat olursak; onlar da rahat olur. Tedirginliğimizi hissederlerse (ki mutlaka hissederler) işte o zaman işimiz çok zor. Herkese kolaylıklar diliyorum…