Merhabalar
Öğleden sonra ufak çapta bir sinir krizi geçirdim. Tamam itiraf ediyorum büyükçeydi
Şunu bir kez daha anladım. Sinirlendiğimiz zaman çocukların beyni tamamen duruyor. Metin oluşturacaktık. Atla'yı okuyamadılar. Birden sinirlendim. Ben sinirlenince ala'yı el Ela'yı Ata diye okumaya başladılar birden. Öyle olunca ben daha çok sinirlendim. Sonra yaşananları pek hatırlamıyorum ama bir öğrencim tat ve atlanın aynı olduğunda ısrar ediyor, bir diğeri de a'yı gösterdiğimde e diyordu. Hatta atla sözcüğünü hayatlarında ilk defa gördüklerini bile iddia eden oldu. Şaka gibi ama böylece gün sonunda 16'da 16 başarısızlığa ulaştık ve eli bile okuyamayan çocuklara kavuştuk
Aman Allaaaah biri gelse sınıfa sen beş hafta ne yaptın bu çocuklarla diye sorardı. Halbuki sabah ne güzel okuyup yazıyorlardı desem inanmaz kimse.
Neyse, bu sefer bolca tombala oyunu ve 8 küçük okuma metniyle eve yolladım. Pazartesi öyle ya da böyle i'ye geçeceğiz.
Sınıf ortamı ne kadar destekleyici ve keyifli olursa öğrenme o kadar kolay oluyor. Atmosfer gerginleştikçe beyinler öğrenmeye tamamen kapanıyor. Bugünkü dersim bu oldu.
bu da olmamalı değil mi?
olmamalı. Evet arada bilmedikleri ses verilir. Dikkat çekmek, ilgiyi arttırmak için. Ama dört beş ses sonraki olmamalı bu. Örneğin t sesinde yapacaksak bunu i, bilemedin n ile bir sözcük verilebilir. Ama t sesinde çalışmaya m koymak üstelik bir de yazmasını istemek hiç mantıklı değil. Üstelik daha ilk grupta, çocuklar daha ne yaptığımızın bile tam olarak farkına varamamışken olacak iş değil.
Ne diyelim, hakkımızda hayırlısı olsun. Hepinize keyifli ve huzurlu bir hafta sonu dilerim şimdiden.