Herkese günaydın zümrem
Yine kaçtı uykular ne olacak bu gidiş bilemiyorum. Ancak sizi tebrik ederim. Fazla ilerlememiş sayfalar
Arkadaslar planlara fazlatakılmayın. Sınıfın seviyesine göre çizgi çalışmaları ve kasım başındada sesleri verin gitsin.1. sınıfta önemli olan çocukları okuma ve yazmaya geçirmektir.
Ayrıca eğitimi zevkli hale getirmek için akıllı tahta, projeksiyon, morpa kampüs, ece ile egenin öğrenme bahçesi gibi araç ve gereçlerden yararlanabilirsiniz.
Ben mesela bir veli vasıtası ile bir okulda yenilenen ve fazla kalan bir akıllı tahtayıo getirdim.Daha iyi olacak inş.
Eğer çok sıkışırsan Ece ile Efe okuma stini al. Orada bir öğretmen kılavuzu var. O kılavuzun cd si de var.Kılavuzda cd yi ne zaman göstereceğin, kitabı ne zaman kullanacağın nerde ne yapacağın tek tek resimlerle anlatılmış oradan da yararlanırsın. Cd sinde her ses için bir şarkı var. Zaten ece ve efe iki arı. Onlar konuşuyor, yazıyor, çocuklara herseyi öğretiyor. Sen rahaına bak. Aç projeksiyonu ne ses kalır, ne gürültü.
Çocukar izlesinle ece ile efeyi.İnan hem okuma yazmayı sevecekler hem de kısa sürede okuma ve yazmaya geçecekler...
Kuralları öğretmek istiyorssanızda bir set var. Aslancık diye. Sınıf ortamı hayvan kuklaları ile canlandırılmış. Günde 10dk izlet nasıl tesirli oluyor bir bak..
Tesekkürler
Öğretmenim ne olur yanlış anlamayın ama yazdıklarınızı şaşkınlık içinde okudum. Bizim fonksiyonumuz nedir sınıfta. Herşeyi televizyondan öğrenecekse çocuklar? O halde setleri alsınlar evde izlesinler daha rahat olur. Madem biz keyfimize bakacağız.
Çocuklar birşeyi sadece izleyerek öğrenebiliyor olsaydı sabahtan akşama kadar Caillou ve Pepee izleyen günümüz çocuklarında hiç davranış problemi olmaması gerekirdi. Çünkü iki kahraman da ideal çocuklar ve çizgi filmlerin amacı çocuklara davranış kurallarını öğretmek. Ama benim gördüğüm kadarıyla pek başarılı değiller.
Çocuklar izleyerek değil yaparak, hareket ederek öğrenirler öğretmenim. Hani reklamda diyor ya "kirlenmek güzeldir" diye. Çocuklar işe ellerini sokarlarsa en iyi öğrenirler. Bizim okuldaki fonksiyonumuz çocukları sınıfta zaptetmek değil. Öyle düşünürsek 60 aylık çocuğu evden uzak olsun diye okula gönderen veliyi onaylamış oluruz. Onları kendine, çevresine, milletine yararlı bireyler olarak yetiştirmek zorundayız. Bu işi bilgisayar ve projeksiyona bırakacaksak biz neden öğretmen olduk. Tamam interneti etkin olarak kullanacağız da "rahatına bak, ne ses kalır ne gürültü" gibi bazı sözleriniz yanlış geldi bana. Sınıf sesli, hareketli ve bazen de gürültülü bir yer olmalı. Yıllardır öğretmenler de veliler de bakanlıklar da rahatına baktığı için şu an biz velilerden, çocuklardan, komşumuzdan bakanlıklardan şikayet edip duruyoruz zaten. Onları da rahatına bakan öğretmenler yetiştirdi çünkü. Lütfen artık keyfimize. bakmayalım, uykularımızı kaçıralım, farklı ne yapabilirim diye düşünelim. Mesleğimizi, öğrencilerimizi yüceltmek için çalışalım. Sanıldığı gibi kolay değil dünyanın en zor mesleğine sahibiz çünkü.
Sizi tanımıyorum, nasıl bir öğretmen olduğunuz hakkında hiçbir bilgim yok. Sizi eleştirmiyorum da. Böyle bir hakkı kendimde göremem zaten. Sadece yazdıklarınızın bana hissettirdiği şeyleri paylaşmak istedim. Umarım sizi yanlış anlamışımdır. Son zamanlarda okulda yaşadığım bazı sıkıntılardan dolayı sağlıklı düşünemiyorumdur da yazdıklarınızı yanlış yorumlamışımdır.
Hepinize huzurlu bir hafta sonu dilerim