İlksan'in kapatılıp kapatılmaması kanunla olur. İlksan'a zorunlu üyelik olmaması gerekir. Bu da kanunla olur. Baknin bir imzasına bakar. Neden ilksan'a yüklenmek yerine Meb'e yazmıyorsunuz.
İkincisi zarar ettiğini iddia eden arkadaşlar var. neden suç duyurusunda bulunmuyorlar. Ya da zarar edip etmediği hususunda bir bilgi sahibi değillerse neden karalamaya çalışıyorlar.
İlksan mevcut kanunlara göre kurulan bir kuruluş. Bunu kabul ediyoruz ama 1943 tarihli bir kanun. Her zaman özgürlük ve femokratik hakkardan bahsedenler,neden böyle çağ dışı bir kanunun arkasına geçip İlksanı savunuyor. Yoksa bizim bilmediğimiz bir karları mı var bazılarının? Yoksa bu forumda defalarca hesaplar yapıldı ilksanın üyeler için karlı bir kurum olmadığı ortata konuldu. Ama ben işin sadece maddi boyutunda değilim. İhlas ve samimiyet boyutundan bakıyorum. Kapanmasın ama gönüllü olsun... illa zorunlu üyelik oksun diyenleri anlamıyorım. Hele de farklı branştaki öğretmenlerin kendileri ile alakası olmadığı halde sırf siyaset olsun diye ilksan avukatlığına soyunmalarını şiddetle kınıyorum.
Esas konuya gelince: Evet ilksan 1943 tarihli bir kanun ürünüdür. İşin ilginç yanı ilkokul öğretmenleri ile ilgili olan bu kanunun ilksan ile ilgili maddesi dışındaki bütün maddelerin yürürlükten kalkmış olmasıdır. Bildiğiniz gibi 2015 toplu sözleşmesinde üyeliğin gönüllü olacağı imza altına alınmıştı. Anayasanın 53. Maddesi toplu sözleşme hükümlerinin kesinliğinden bahsetmektedir. Şimdi görülen davanın konusunuda tam bu durum oluşturmaktadır aslında. Yani dava zorunlu üye yapılıp yapılmayacağı değil, anayasa ile teminat altına alınan toplu sözleşmenin statüsünün belirlenmesi davasıdır. Yani toplu sözleşme hükmü ile bir kanun maddesi değişir mi değişnez mi davasıdır.Tabiki hemen meclis kanunu değiştirsin sorun çözülsün meselesi değildir yani. Çünkü toplu sözleşme hükümleri resmi gazetede yayınlandıktan sonra kanun hükmünde olamayacaksa, toplu sözleşmedeki bütün maddeler için ayrı bir kanun yapılacaksa toplu sözleşmenin ne hükmü var o zaman? Ayrıca bu dava kabul edilir ve toplu sözleşme hükmü yok sayılırsa(yani zorunlu üyelik devam ederse) o zaman bugüne kadar yapılan toplu sözleşmede kazanılan bir çok maddenin kanuni dayanağı olmadığı varsayılarak hepsi mahkemelik olabilir. Yani toplu sözleşme karalarını anayasada açıkça belirtildiği halde kesin hüküm olarak saymazsan o zaman bütün kazanımlar havada kalır.yani hukuki bir karşılığı olnaz diye düşünüyorum.