İnsan, Beyninin %100'ünü Kullanır.

Bu konuda genel olarak yanlış bir algılama var.
%10'u, %20'si, %5'i der kimisi. Böyle bir şey söz konusu değil.
Başka bir konuda yazdıklarımı paylaşmak istiyorum, bu yanlış algıyı ortadan kaldırmak adına.

---

İnsanlar tarih boyunca akıl erdiremediği şeylere mistik anlamlar yüklemiştir ve yüklemeye devam etmektedir.
Şimşek ve yıldırımın ne olduğunu anlayamamış Zeus'u yaratmış, depremi anlayamamış dünya öküzün boynuzunda demiş, kalbin çalışmasını anlayamamış ona kutsallık adletmiş, beyni çözememiş belli bir yüzdesini kullanıyoruz tamamını kullansak uçarız, ışınlanırız demiş...

Zamanla şimşekleri çözmüş, depremlerin nasıl olduğunu kavramış, kalbin hatta dolaşım sisteminin çalışma sistemini anlamış, beynin de tamamının kullandığını kanıtlamıştır insanlar.

Beyinde bildiğiniz gibi sinir hücreleri (nöron) vardır ve bu nöronlar çok sayıda bağlantı noktası (sinaps) ile mesaj iletir.
Bu nöron ve sinapsların sayısı kişiye göre değişiklik gösterir. Yani insanın deneyimleri, bilgi birikimi, arttıkça nöron ve sinaps sayısı da artar. Aynı zamanda zamanla bunların kapasiteleri de artar.
Aynı şekilde kullanılmayan nöron ve sinapslar da zamanla körelir ve ortadan kalkar.
Zaten canlıların kullanılmayan hiçbir unsurunun bünyede kalması söz konusu değildir. Kullanılmayan unsurlar körelir ve ortadan kalkar.

Sizin verdiğiniz örnekten yola çıkalım.
Mesela bir tat alma duyusunun olduğu bölümün tamamını kullanarak mı yiyecekten tadı alabiliyoruz?
Evet, tamamını kullanarak tat alıyoruz. Tabi herkesin aldığı tat farklıdır. Bunun da nedeni tat alma duyusunu yöneten merkezdeki nöron sayısı ve deneyimi ile alakalıdır ve her daim tamamını kullanırsın. Bu yüzden bebekler çoğu tadı alamaz ve tat alma duyusu zamanla gelişen bir şeydir. Geliştikçe gurmeliğe doğru gidersin.

Sözün özü; evet herkeste beyin var ve herkes farklı farklı kullanır ve nedeni de umarım açıklayabilmişimdir.
Sağlıcakla.

10 bin yıl öncesine ait bir çocuğu günümüzde eğiterek büyütsek yine bizimle aynı sayıda nöron ve sinapslara sahip olur mu?

beyin bedava iken neden %5 ini kullanalım ki nasıl olsa beyin bedava ...

 %78 -80 zaten suymuş insan beyninin. Geriye kalanla mı idare ediyoruz yani ?

%78 -80 zaten suymuş insan beyninin. Geriye kalanla mı idare ediyoruz yani ?

ona bakarsan bedenimizinde o kadarı su. aslında biz % 20-30umuz kadarıyız

%100'ünü kullandığını nasıl ispat ediyorsunuz.

depremi anlayamamış dünya öküzün boynuzunda demiş

Peygamber efendimiz, (Rabbim, benim rızkımı kılıcımın ucunda yarattı) buyurdu.
Yani (Düşmanlarla cihad eder, alınan ganimet malından payıma düşenle geçinirim) buyurdu.
Orada bulunan bir köylü, (Benim dünyalığım nerededir?) dediğinde, (Dünya, öküzün boynuzu üzerindedir) buyurdu.
Yani (Öküzünle tarlanı sürer, rızkını kazanırsın) buyurdu.
O zaman, sapanın ipini, öküzün boynuzlarına bağlarlar idi.
Boynuz bu işe de yaradığı için böyle buyurdu.
Köylünün çalışıp tarlasını sürmesini işaret eyledi.
Bazı kimseler bunu bilmediği için (Dünya öküzün boynuzunun üzerindeymiş) diyerek din kitapları ile alay ediyorlar.

Sevr, öküz demektir. Gökte öküz şeklinde dizilmiş yıldız kümeleri vardır.
Bu hadis-i şerif söylendiği zaman, o burcun, güneşten, yerküresine uzatıldığı düşünülen bir doğrunun uzantısı üzerinde bulunuyordu.
Dünya öküz burcundaydı. Boğa burcu da diyorlar. Âlimler, bu hadis-i şerifi başka türlü de açıklıyorlar.

%100'ünü kullandığını nasıl ispat ediyorsunuz.

263 kg halter kaldırmış sporcu var.
Benim azami kaldırabildiğim ağırlığımın yarısı kadar.
Bu durumda ben gücümün %100 ünü kullanmamış mı oluyorum?

Kişiler KESİN BİLGİYE sahip olmadıkları konularda bilmiyorum demek yerine doğru olduklarına inandıkları bilgileri söylerler.

Örneğin bir çok insan düşünme işleminin beyin tarafından gerçekleştirildiğini sanır.

Hac Suresi 46. ayette şöyle buyrulmaktadır:

Yer yüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.

Ayette aklın kalpte bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Bu KESİN BİR BİLGİDİR. Bu durumda düşünme işlevinin beyinde olduğunu iddia etmek doğru olmaz.

Bir çok organ gibi beyin ve kalpte egzersizlerle  geliştirilerek daha yüksek kapasite de kullanılabilir.  Bir çok kişi kalp ve beyin egzersizlerini angarya olarak görür.

Not: Kur-an'da kalp hem vücudumuzdaki et parçası anlamında kullanılmıştır, hem de soyut anlamda kullanılmıştır. Yukarıdaki ayeti kelimede hangi anlamda kullanıldığı kesin olarak bilinmemektedir.