İnternet, yüzyüze eğitimi bitirebilir mi?

İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, internetin Türkiye’ye gelişinin 13. yılını sempozyumla kutluyor. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Avcı son dönemde eğitim teknolojilerinde yaşanan ilerlemelerin, özellikle gelişmiş ülkelerde, eğitim ve öğretimin yapısını değiştirmeye başladığını söyledi. Avcı, “Uluslararası bir kalite standardını yakalayabilmek için üniversitelerimiz arasında çağın getirilerine uygun bir eğitim politikası uygulanmalıdır” dedi.

İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi’nde bugün başlayan sempozyumun açılışında konuşan Prof.Dr. Yusuf Avcı, bilişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşması gerektiğini vurguladı. Avcı, bunun gerçekleşmesi durumunda eğitim düzeyi farklılıklarının dengelenebileceğini söyledi. Prof. Dr. Avcı, internetin öğretim sürecinde kullanılmasıyla birlikte sınıfların öğretmenin rehber olduğu ortamlara dönüştürülebileceğini kaydetti.

Günümüz teknolojisinin ilerlemesi ve eğitime verilen önemin artmasıyla. eğitim sorunlarının çözümünde teknolojiden faydalanmanın kaçınılmaz olduğunu belirten Avcı, “Bu teknolojilerden biri de bilgisayardır. Bilgisayarı eğitim sistemimize sokmak da en tabii gerçekçiliktir” diye konuştu.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, “Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eğitimde teknolojinin kullanılması ve bilgi teknolojileri çağının yakalanabilmesinde öğretmenler için başlatılan dizüstü bilgisayar projesi eğitime büyük ölçüde fayda sağladı” dedi.

En ücra köye bile bilgisayarın gitmesi için çalıştıklarını kaydeden Balıbey, “Öğretmen atamaları yapılmadan önce bilgisayar ve internet bilgilerini sorguluyoruz. Böylece kurada çektikleri yere atamaları yapıldığında, neresi olursa olsun, oradaki öğrencilere bilgisayar ve interneti öğretecek” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Haluk Bingöl ise Türkiye’ye internetin 1995 yılında kazandırıldığını dile getirerek, internetin herkesin eşit olarak faydalanabildiği bir araç olması gerektiğini söyledi.

Bingöl, internete ulaşabilenlerle ulaşamayanlar arasındaki ayrıma dikkat çekerek, interneti olan bir kişi, arama motoru olan Google’dan istediği bilgiye istediği zamanda ulaşabilirken, interneti olmayan birinin ise böyle bir olanağa sahip olamadığını vurguladı.

Öğretim için yüzyüze olmaya gerek yoktur.  İnternetin eğitim verebilmek gibi bir özelliği yoktur. Bu nedenle öğretmenlik mesleği işlevi değişerek ilelebet var olacaktır.

internetin yüzyüze eğitimi bitirebilmesi mümkün değil.

Bitireceğine inanmıyorum çocuklar için yeterli yönlendirme yapamaz..

internek bir araçtır eğitimin bir parçasıdır yüz yüze eğitim olmadan amaca ulaşmak mucize ile olur tabii...

kesinlikle sana katılıorum sonperde38 bence de internet bir amacı gerçekleştirmeden öteye gitmeyecek bir araçtır...

Eğer öyle olacak olsaydı şimdiye kadar her birimiz birer profösör olurduk galiba...

Habitat hocama katılıyorum başından kalkamıyoruz ki.Ders bittikten hemen sonra internetteyiz.Etkileyeceğini zannetmiyorum ben de.Saygılar

bu teknoloji sonucta insan eliyle çalışıyor

öğretmensiz eğitim olmaz

 bence yüzyüze eğitimin yerini hiçbirşey tutmaz mesela açıköğretim okuyan bir insan normal üniversite okuyanlara göre sınavlarda daha zorlanıyor..Yüzyüze eğitim şart!!

Eğitim ve öğretim anında dönüt vermeye dayalı bir süreçtir. O nedenle internet yüzyüze eğitimin yerini  alamaz.

Hocalarım hadi elektrikler gitti ve bu köy yerinde 3 gün gelmedi.
İntretmensiz ne olacak hâl.
Peki güzelde köylere nasıl bir formül düşünülür acaba, çünkü 17bin birleşik sınıflı okul denmişti.
Şimdi internetten öğrenme,intretmenli öğrenme mi oluyor.
Öyle bir şeyi becerse Japonya becerirdi şimdiye kadar. Adamlar öğretmenlerini daha çok bilgi ve birikimle donatıyorlar, teknolojiye inat.Öğretmeni inadına fazlalaştırıyorlar ve rehber olabilecek şekilde eğitiyorlar.O googlen arama motorunu verin öğrencinin eline, bakın size ne güzel oyunlar öğretir oradan.Hem de 24 saat.Uyumaz bile.Yemeğini de klavyenin üzerinde yer.Klavyenin üzerine bir de yastık ve battaniye.Yanına bir lazımlık.6 ay kalkmaz oyunun başından.Veliler de , vah yavrum öğrenmek için kendisini ne kadar paralıyor. derler.
Saygılar.