Bütün anne babaların isteği iyi ve başarılı çocuklar yetiştirmektir. Bu çok önemli bir yaşam biçimidir. Aileler çocuklarıyla ilgili hoş sözler işittiklerinde, çevrelerinden, yakınlarından iltifatlar aldıklarında çok mutlu olurlar, gurur duyarlar. Bu bir yerde onların başarısının değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesidir.
Bizim toplumumuzda iyi yetişmiş bir çocuk kavramının içinde saygılı çocuk, sessiz, büyüklerinin yanında sesini çıkartmayan, fikrini söylemeyen bir tutum da yer almaktadır. Burada uzmanlar 'çocuk büyüklerine saygı göstermeli, ama bunun yanı sıra büyüklerinin yanında konuşabileceği zamanı, yeri bilmelidir' demektedirler. Yani çocuk aktif olarak, saygılı bir şekilde fikrini söylemelidir. Özellikle bu tavrı ailesi tarafından desteklenmeli, teşvik edilmelidir. Örneğin ufak çocuklarda çocuğa alınacak bir kıyafetin rengi konusunda çocuğa söz hakkı tanınabilmelidir. Bu çocuğun kişiliğinin gelişmesi için çok önemli ve olumlu bir gelişmeyi sağlayacaktır.
Çocuklara istenen davranışları öğretirken onları teşvik edici, destekleyici, gayrete getirici, kendilerine güvenlerini oluşturucu davranışları kullanmak her durumda başarılı sonuçlar doğurmaktadır. Sen küçüksün yapamazsın şeklinde veya ya düşürürse şekline kaygılı tavırlar onları olumsuz etkileyebilmektedir. Her çocuğun yapabileceği kendine uygun durumlar vardır. Her yaşta çocuklar aileleri için bir şeyler yapmak, işe yaramış olmaktan çok mutluluk duyarlar. Ufak kız çocuklarına sofrayı kurmakta annelerine yardım edebilme olanağı sağlamalıdır. Yine ufak erkek çocukları da tatil günlerinde babalarına ev tamiratlarında veya iş yerlerinde yardım edebilecek olanaklara sahip olmalıdırlar. Çocuğa verilmek istenen mesaj 'yaşına uygun işleri sen de yapabilirsin' olmalıdır. Kendi kendine giyinmek, yemeğini kendinin yemesi, yaşına uygun sorumluluklar almasını desteklersek, çocuğun kişiliğini ve kendine güvenini geliştirmiş oluruz. İyi yetişmiş bir çocuk da kendine güveni olan kişilikli bir çocuktur.