İlk kim "bayramlar tatildir, güneye inelim" dedi, ilk hangi araba yolunu memleketten sahile çevirdi?
İlk hangi evde kalkılmadı bayram namazına, erkenden uyanmadı ev halkı, ilk hangi evde bayramlaşılmadı?
Hangi hain bayramda kapısına gelen çocukları kaçırdı ilk kez? Annelerin gönlüne şüphe, korku tohumları ekti. Onun yüzünden kapılar kapandı ve çalınmaz oldu. Çocuklar bir film geri sarıyormuş gibi anlamsızca uzaklaştılar kapı önlerinden. Şekerler, mendiller, kolonyalar kapının arkasında kaldı.
İlk kim kucak kucak kıyafet, ayakkabı taşıdı eve, bayramlık denen o güzelim heyecanın bir önemi kalmadı. İlk kim yatağımızın başından bayramlıklarımızı, kalbimizden bayram heyecanını alıp kaçtı?
Kim yırtıp attı kartpostalları? İlk SMS'i kim gönderdi? İlk kim "dur yaaa boşuna arıyoruz milleti, yazıverelim facebook’tan olsun bitsin" dedi?
Kenarı işli mendilleri kim kaldırıp yerine kâğıt mendil koydu? Yahu el kadar mendilden, içindeki 5 liradan ne istedin?
Ne istedin sen benim en güzel günlerimden, çocukluğumdan, bayramımdan?
Alan daraldı, daraldı, daraldı, küçücük köylere, beldelere sıkışıp kaldı bayram. Bir avuç insanın yaşatma telaşı var bugün. Kolonyanın, baklavanın, kavurmanın, sarmanın, şekerin, kahvenin belki de son demleri. Kim yaptı bunu?
Modernizm mi? Şehirleşme mi? Bireysel mutluluğun toplumsal mutluluğa tercih edilmesi mi? Her neyse, biri yaptı, biz de alkış tuttuk. Başlı başına bir mutluluk vesilesi olan bayramları el birliğiyle geride bıraktık. Şimdi “nerde o eski bayramlar” demek kolayımıza gidiyor. Bayramlar burada, her yıl iki kez, düzenli olarak geliyor. Kapıyı açmayan biziz... Açalım ve tutalım ellerinden. Çünkü bayramlarda kapımıza gelen çocuklar poşetlerinde ağır yükler taşır. Biz onlara şeker veririz, onlar bize çocukluğumuzu.
Ev Yapımı Sihirli Değnek, Şermin Yaşar