2009 yılında sözleşmeli görev yaparken 15 aralık 2010´da kadroya geçen ve 15 Ocak 2011 de göreve başlatılan öğretmenler mağdur olacaktır.
Bilindiği üzere 5 Mayıs 2010 tarihinde yürürlüğüğe giren Öğretmen Atama Yer Değiştirme Yönetmeliğine göre özür grubu atamaları belirli bir takvime hatta tarihe göre yapılacağı yönetmelikte ortaya konmuştur. Bu konudaki öğretmenlerimiz mevcut düzenlemeye göre mağduriyete uğrayacağı Milli Eğitim Bakanlığının şu günlerde yayınladığı Sözleşmeli Öğretmenlerin Özür Grubu Atama klavuzundan da belli olmaktadır. Geçen yıl sözleşmeli öğretmenlerin özür grubu başvurularında “başvuru günün son günü itibari ile bir yılı tamamlama” gibi özel bir hüküm yokken mevcut yayımlanan kılavuzla bu şart getirilmiştir
Kadrolu öğretmenlerin özür grubu Başvurularında da, Sözleşmeli öğretmenlerin başvurularındaki gibi başvurunun son günü itibariyle 1 yıl şartı ve adaylıklarının kaldırılması şartı getirilirse 2009 yılında sözleşmeli görev yaparken 15 aralıkta kadroya geçen öğretmenler mağdur olacaktır , şöyleki 15 Aralıkta Kadroya geçen Öğretmnelerin okullarından ilişik kesip yeni okullarda göreve başlama tarihleri konusunda Milli Eğitim Bakanlığı, İl Mlli Eğitim Müdürlüklerine genelge göndererek genelgenin 5. maddesinde sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmelerinin 14/01/2010 tarihinden önce sözleşmelerinin fes edilmesi konusunda işlem yapmamaları konusunda uyarıda bulundu.
Yönetmelikte özür grubu atamaları ile ilgili hükümler ve tarihler dikkate alındığında;
Yönetmelikte Eş durumu özründen yer değiştirmelere ilişkin duyuru Personel Genel Müdürlüğünce her yıl en geç 15 Aralık ve 15 Temmuz tarihine kadar Bakanlık internet sayfasında yapılır. Duyuruda; kimlerin başvuruda bulunabileceği, başvuru tarihi, başvuru yeri, şekli ile diğer hususlara yer verilir. Başvuru tarihi duyuru tarihinden en geç on gün sonra başlatılır. Başvuru süresi beş iş gününden az on iş gününden fazla olamaz. Eş durumu özrüne bağlı yer değiştirmeler, ocak ve ağustos aylarında yapılır
Genelgeden dolayı
Yönetmeliğin bu maddesine göre yapılırsa
15 aralık en son duyuru günü olursa on gün sonra bakanlık 25 aralıkta başvurular alacak başvurular 10 iş günü sürer ise en son başvuru tarihi 8 ocak olacak ve 7 günlük bir zamanla bakanlığın haksız uygulamasından dolayı mağduriyetler olacağını daha önce yapmış olduğumuz “2011 Ocakta Eş Durumundan Tayin İsteyecekler Dikkat” başlıklı haberimizde dile getirmiştik. Ve bu endişemizde ne kadar haklı olduğumuz bir kere daha anlaşılmış oldu.
Dolayısıyla bakanlık kadrolarında sözleşmeli iken kadrolu atanan öğretmenlerinin özür başvurusunun son günü itibariyle 1 yıl şartı dolduramayacaklar yada adaylıkları kaldırılamayacak dolayısyla Aralık ayında bakanlık kadrosunda çalışan öğretmenler bakanlığın uygulamalarından dolayı aynı dönemde Baknalık kadrolarına yeni atanan öğretmeler arasında hakkaniyete ve hukuka aykırı işlem yapımış sözleşmeli iken kadroya geçen öğretmenleri mağdur etmiş olacaktır özür grubu atamalarıyla ailesinden çocuğundan ayrı kalan öğretmenlerin ailesinin parçalanmasına, bireylerin bir arada olamayan ailenin huzur ve mutluluğunun olamamasına bu suretle kamu görevlilerinin ailevi kaygılarla kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütemedikleri gibi Bakanlığa olan güvenini de sarsacaktır
Kaldıki T.C. Anayasa´sının 41. maddesinde, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." hükmü yer almaktadır bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunun devam ettirilmesi ve bu suretle kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütebilmeleri için gerekli ortamın sağlanmasının amaçlandığı kuşkusuzdur. Bu bağlamda, Anayasa ve anılan düzenlemelere göre, kamu görevlilerinin yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarında, idarenin, hizmet gereklerini göz önünde bulundurmakla birlikte, öncelikle, aile bütünlüğünün bozulmasına yol açmayacak uygulamaları gerçekleştirmekle yükümlü olduğu açıktır.
Bakanlığın Anyasamıza aykırı bir işlem tesis etmemesi yine Danıştay 5. Dairesi 1999/5400 E. ve 2000/2419 K. sayılı kararı da bu yöndedir:kılavuzu bir alt norm olarak kabul etmiş ve ilgili kararında
“Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü anayasadan, tüzükler yürürlüğünü kanundan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzükten almaktadırlar. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.”
Yine danıştay alt norm olan kılavuzdaki düzenlemelerin üst normlarda açıkca yer verilmeyen hükümleri karşısında düzenlemenin memur aleyhine yapılamaycağına dair birçok kararıda vardır.
Aynı dönemde atanan öğretmenleri arasında tek suçları sözleşmeli öğretmen olarak çalışan bu öğretmenlerimizin Bakanlığın, Çalışanları arasında Anayasal güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı hareket ederek bu uygulama bir kısım öğretmen fadalanırken sözleşmeli öğretmen olarak çalışırken kadroya geçenler faydalanamayacaktır
Bu konuda da Anayasa´nın 10. maddesindeki "Kanun önünde eşitlik ilkesi" hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır.
İç hukukumuzun parçası olan 111 sayılı ILO Sözleşmesi Anayasa’nın 10.maddesi anlamında yönetimin takdir marjını belirleyen kurallar arasında yer alır. 22.12.1966 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İş ve Meslek Bakımından Ayrım Hakkında 111 Sayılı Sözleşme”nin 1/a maddesi; ırk, renk, cinsiyet, din, siyasal inanç, ulusal veya sosyal menşe bakımından yapılan ve iş veya meslek edinmede veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı, 1/b maddesi de; meslek veya iş edinmede veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan bütün diğer ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı ayrım yapma olarak nitelendirmiştir. Sözleşmenin 2.maddesi ile 3/c maddesinde düzenlenen hükümler çerçevesinde de devlet organları bu sözleşmede ayrım kabul edilen hususlarda ayrımı ortadan kaldırmaya yönelik olan, iş ve meslekte tabi olunacak muamelelerde eşitliği hedef tutan politikalar gerçekleştirmeyi ve bu politika ile bağdaşmayan yasa hükümlerini kaldırmayı, idari talimat ve tahkikatı değiştirmeyi taahhüt etmiş bulunmaktadır.
Öğretmenler arasında ayrımcılık yaratacak anılan yasa hükümleri görüldüğü üzere 111 sayılı ILO Sözleşmesi ile de açıkça bağdaşmaz niteliktedir.
Sonuç olarak yukarda bahsettiğimiz gerekçeler yasal mevzuatlar ışıgında Milli Eğtim Bakanlığını kılavuzunda özür grubu atamalarında başvuru yapacak öğretmenlerin başvuru tarihini,Başvuru tarihin son günü değil de Sömestir tatilinin son günü itibari ile adaylıklarının kaldırılmış/kaldırlacak olan ifadesine yani geçen yılki kılavuzun tarihlerini değiştirerek yayımlanması durumda hiçbir mağduriyet yaşanmayacaktır. Bakanlık aleyhine açılacak bu konudaki davaların önüne de geçilmiş olacaktır.
Öğretmenlerimiz yarınlarına umutla bakabileceği Bir Bakanlık uygulaması istemektedirler.