Geriye Dönük İşlem Yapılmazz O Geçen Seneki Öğretmenlere Verilen Bir Haktı. nasıl Ki Sizden Sonra Alınacak Sözleşmeli Arkadaşlara Tekrar Puansız Kadro Verilmeyeceği Gibi. Bu Da Size Seçim Hediyesi Hayırlı Olsunn...
Nerede çalıştığınızı, kaç puanla kadroya geçtiğinizi, hangi şartlar altında çalıştığınızı bilmiyorum. Çok da önemli değil zaten bunların ne olduğu ya da bunları benim bilmem.
Önemli olan sizin bakış açınızdaki çarpıklık ve bunun malesef belli bir yaştan sonra düzeltilemiyor olması. Size gerçek bir hikaye anlatayım ben ama siz masalmış gibi algılayarak okuyun, dedim ya düzelmez bakış açınız.
2007 Aralık ayında tercih dışından Iğdır'ın bir dağ köyüne Konya'dan atanan bir sözleşmeli öğretmenin tek şanssızlığı atama döneminin sadece sözleşmeli alımı kapsıyor olmasıdır. yanu kadrolu alım olsaydı ben gene burada olacaktım ama vasfım farklı olacaktı.
Görev yerine çıkarken ben, minibüsten inip yere bastığımda 40 cm kara bastım. Buz gibi lojman odasında hayatı sorgulamak ne demektir bunu anlamanızı beklemek çok ama çok abes.
8 Ocak 2008'de sabahın 9'unda sınıfta ders anlatırken kapıdan giren namlunun bana hoşgeldin şakası olduğunu anlayıncaya kadar geçen 45 saniyenin aslında ne kadar uzun bir zaman olduğunu da anlamanızı beklemiyorum.
Mart 2008'de kar fırtınası sebebiyle okulda kalan öğrencileri kendi çabalarımla kimini sırtımda taşıyarak evlerine götürdüğümde zaten masal değil de ne sizin açınızdan..
23 Nisan 2008'de yolları kapatacak kadar yağan karın bir psikolojide oluşturacağı yarayı tasvir edebilirim ben ama sizin bakış açınıza nafiledir.
Kurtların lojman penceresine kadar geldiği 2009 zemherisinde tek başına bir sözleşmeli öğretmenin yaşayacağı korkuyuda anlatmanın ne gereği var..
Gene 2009 zemherisinde elektriğin kesik olduğu tam bir hafta süresince tükenen erzağım, sigaram yüzünden çektiğim ızdırabı ve muhtarın evine sığınarak resmen hayatta kalma mücadelesi verdiğim anları hatırladıkça bile gözyaşı döken birinin kadroya geçmesinin haklı olduğunu savunduğu, sinirden titrediği bir lojman odasında size laf anlatmaya çalışmak nafiledir...
Susuzluğu yaşadınız mı bilmiyorum. Ben onu da yaşadım. 1 ay gelmedi sular. Ve bir akşam ben içme suyu olmadığı için susuz uyumak zorunda kaldım. İşte o akşam da çok ağladım ben..
4 yılı anlatsam bitmez, ki anlatamaz oldum zaten yazdıkça, hatırladıkça.
Kadrolu olsam bunları yaşamayacak mıydım, aynen yaşayacaktım şüphe yok. Ama eğer kadrolu olsaydım sizin bu bakış açınıza şahit olmayacak ve ızdırabım katlanmayacaktı.
Takdir sizin, puansız şekilde kadro bize hediye edildi seçim yatırımı olarak...
Ağlaya ağlaya kadromuzu aldık çok şükür..
Siz ağlamadınız..
Gözünde yaş olmayanın gönlünde vicdan ne arar??