Kalandar Kutlaması..!

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 Ara 2011 00:42:17
‎1 Ocak Mekke'nin fethi, Kavuşma ve Zafer Günüdür.
 Çam ağacı süsleyip hindi pişirme ve eğlenme günü değil

Çevrimdışı ilhanım

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 346
  • 405
  • 346
  • 405
# 09 Oca 2012 11:23:57
hicri takvime göre değil rumi takvime göre galiba...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
herkes yeni yılı kutlama telaşında fakat bilmiyorum her yörede var mı bizler ocak 15 i hicri takvime göre yılbaşı sayar ve o günde eğlenceler yapardık ve kalandar diye geçerdi bizde.Çocuklar kapıalra torba atar ve aileler içlerine fıstık meyve koyardı.Bu geleneği sürdüren var mı acaba.

Çevrimdışı ilhanım

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 346
  • 405
  • 346
  • 405
# 09 Oca 2012 11:24:40
Zalim hocam o fotoğraflar neresi acaba

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2012 11:25:44
hiç duymamıştım.. bişey daha öğrendim sayenşizde..

Çevrimdışı melfa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 795
  • 2.514
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 795
  • 2.514
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2012 21:31:48
"Kalandar Kutlaması" ilk defa duydum,ama yapılanlar çok hoşuma gitti. Bu geleneklerin yaşatılmasından yanayım.

Çevrimdışı TONYALIYIM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 584
  • 495
  • 584
  • 495
# 09 Oca 2012 22:30:28
evet ben de bir trabzonlu olarak keşke bu geleneği herkes yaşatabilse. bizim ilçede özel olarak hazırlanılır. poşet ki biz çente deriz. çente atmaya gelen çocuklra vermek üzere meyve, yemiş vs hazırlanırdı. ah ah o günler olsam orda da gitsem yine çente atmaya

Çevrimdışı maviii35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.341
  • 9.124
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 4.341
  • 9.124
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Oca 2012 09:12:55




bir trabzon lu olarak çocukluğumu hatırladım.ne güzeldi o günler..

bazen o torbalara çürük elmalar konurdu ..ne üzülürdük:)

yıllar evvel  tonya da görev yaparken çok eğlenirdik..korkardık da gece yarısı çalan kapıdan..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
evet ben de bir trabzonlu olarak keşke bu geleneği herkes yaşatabilse. bizim ilçede özel olarak hazırlanılır. poşet ki biz çente deriz. çente atmaya gelen çocuklra vermek üzere meyve, yemiş vs hazırlanırdı. ah ah o günler olsam orda da gitsem yine çente atmaya

Çevrimdışı uGsdemir

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.281
  • 1.440
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.281
  • 1.440
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Oca 2012 09:26:26
Amerikalıların cadılar bayramı kutlamalarına benziyor. Kalandar da calender(takvim) den geliyor olsa gerek. İlginç bir yılbaşı kutlaması, hoşmuş

Çevrimdışı TONYALIYIM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 584
  • 495
  • 584
  • 495
# 11 Oca 2012 18:33:05
mavii35 öğretmenim o çürük elmaları çokk aldık. bi umutla atıyosun çenteyi bi da bakıyosunn çürük elma. biz de bir de haşlanmış patates çok atıyorlardı. hala devam ediyo bu gelenek ama uzakta olunca  bu güne katılamıyoruz

Çevrimdışı gulefsan

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 57
  • 299
  • 57
  • 299
# 11 Oca 2012 18:44:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
evet ben de bir trabzonlu olarak keşke bu geleneği herkes yaşatabilse. bizim ilçede özel olarak hazırlanılır. poşet ki biz çente deriz. çente atmaya gelen çocuklra vermek üzere meyve, yemiş vs hazırlanırdı. ah ah o günler olsam orda da gitsem yine çente atmaya

Ben de Trabzondan uzakta Kdz.Ereğli'de doğmuş ve büyümüş bir Trabzonlu olarak bu kalandar kutlamasını annemlerden çok dinlemişimdir. ve de çok ilgimi çekmiştir Sanırım rumi takvime göre bu kutlamalar yapılıyor...hicri takvime göre değil de..çünkü annem öyle diyor:)))

Çevrimdışı TONYALIYIM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 584
  • 495
  • 584
  • 495
# 11 Oca 2012 18:58:18
hicri takvime göre hocam. tabi bizimkilerin ayları sayması farklı.

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 Ara 2012 19:53:16

Kimsin sen!!
 Yılbaşında ağaç süslüyorsun.
 Sırıtarak birde,
 Müslümanım diyorsun.
 Kutladın mı hiç !!
 Mekke'nin fethini , Kudus'ün fethini,
 Atalarının onca zorlukla kazandığı zaferleri.
 Malazgirt'i , Kosava'yı, Kanijje kalesini.
 Hatırlıyor musun bunların fetih tarihlerini ,
 Biliyor musun okudun mu hiç !!
 O büyük konstantıniye zaferini.
 Aklında mı şimdi !!
 Suriye direnişi , Filistinin serzenişini.
 Bak arkana Kim kutlamış hangi atan, hangi deden,
 Kutlamaz bunu müslümanım diyen.
 Sanma sürmüyor hiç bir şey ebedıyyen,
 Veremez hesabını bu günahı işleyen.
 Bırak bunların hepsini de,
 Sen sadece ceddine özen.

alıntı.

 Bu güzel günün gecesindeyiz. Mubarek olsun inşAllah. Şefaat Ya RasulAllah...

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 Ara 2012 20:01:32
Rahman ve Rahim Olan Yüce Allah'ın Adı İle:
FETİH:

1 - Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.

2 - Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.

3 - Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.

4 - İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, herşeyi hikmetle yapandır.

5 - Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

6 - Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!

7 - Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

8 - Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

9 - Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.

10 - Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

11 - yakında a'râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

12 - Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.

13 - Kim Allah'a ve Rasulüne iman etmezse şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.

14 - Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.

15 - Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

16 - A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

17 - Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

18 - Andolsun o ağacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.

19 - Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

20 - Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin.

21 - Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.

22 - Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

23 - Allah'ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24 - O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

25 - Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

26 - O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilendir.

27 - Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

28 - Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.

29 - Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.


 

Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.436
  • 4.887
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.436
  • 4.887
  • Müdür Yardımcısı
# 31 Ara 2012 20:02:56
Sen sadece ceddine özen.

zalim hocam keşke sadece özenebilmeyi becerebilseydik

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 Ara 2012 21:55:52
TARİHTEN BİR YAPRAK..
 31 ARALIK / 1 OCAK 630
 
Peygamberimiz (sav)
 Hicret’in 8. yılında Mekke’ye girerek bu şehri fethetmiştir.
 İki sene sonra da, Allah’ın Kuran’da bildirdiği gibi inkarcılar Mekke’den çıkmışlardır.
 
Burada önemli olan bir başka nokta ise şudur:
 Peygamber Efendimiz müminlere bu müjdeleri verdiğinde,
 mevcut durum hiç de bu yönde değildir.
 Hatta, koşullar tam aksini göstermekte, müşrikler müminleri kesinlikle Mekke’ye sokmamakta kararlı görünmektedirler.
 
Bu ise, kalbinde hastalık olanların,
 Peygamber Efendimizin söylediklerine şüphe ile bakmalarına neden olmuştur.
 Ancak Peygamberimiz (sav) Allah’a güvenerek, insanların ne diyeceklerini hiç önemsemeden, Allah’ın kendisine bildirdiğine iman etmiş ve bunu insanlara açıklamıştır. Söylediklerinin yakın bir gelecekte gerçekleşmesi de Kuran’ın önemli
 bir mucizesidir.
 
Mekke’nin fethinin müjdelendiği diğer ayetlerden bazıları ise şöyledir:
 
Onlara karşı size zafer verdikten sonra, Mekke’nin göbeğinde ellerini sizden ve sizin de ellerinizi onlardan çeken O’dur. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. (Fetih Suresi, 24)
 
Şüphesiz, Biz sana apaçık bir fetih verdik. Öyle ki Allah, senin geçmiş ve gelecek (her) günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola yöneltsin. Ve Allah, sana ‘üstün ve onurlu’ bir zaferle yardım etsin. (Fetih Suresi, 1-3)
 
İsra Suresi’nin 76. ayetinde ise, inkarcıların da Mekke’de kalamayacakları şöyle bildirilmiştir:
 
Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar. (İsra Suresi, 76)
 

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram’a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı. (Fetih Suresi, 27)
 
Peygamber Efendimiz, Medine’de iken gördüğü bir rüyasında, müminlerin güven içinde Mescid-i Haram’a girdiklerini ve Kabe’yi tavaf ettiklerini görmüş ve müminleri bu haberle müjdelemişti. Çünkü, Mekke’den Medine’ye hicret eden müminler, o zamandan beri Mekke’ye gidemiyorlardı.
 
Allah, Peygamberimiz (sav)’e katından bir yardım ve destek olarak Fetih Suresi’nin 27. ayetini vahyetmiş ve rüyasının doğru olduğunu eğer Allah dilerse müminlerin Mekke’ye girebileceklerini bildirmiştir. Gerçekten de, bir süre sonra, önce Hudeybiye Barışı ve ardından gelen Mekke’nin fethi ile, Müslümanlar aynı ayette bildirildiği gibi güven içinde Mescid-i Haram’a girmişlerdir. Böylece Allah, Peygamber Efendimizin önceden haber verdiği müjdenin gerçek olduğunu göstermiştir.
 
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Fetih Suresi’nin 27. ayetine dikkat edilirse, Mekke’nin fethinden önce gerçekleşecek bir başka fetihten daha söz edildiği görülecektir. Nitekim ayette haber verildiği gibi Müslümanlar, önce Yahudilerin elinde bulunan Hayber Kalesi’ni fethetmişler, daha sonra da Mekke’ye girmişlerdir.

alıntı

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK