Yine güzel ve faydalı bir konu başlatmışsınız; öncelikle teşekkür ediyorum paylaşımlarınız için Turgut Bey
Günlük yaşantımda çok sık olmamakla birlikte yazı yazarım. Bazen kısa bir deneme, unutmamam gerektiğini düşündüğüm bir bilgi veya bir söz; belki de aylık bütçe hesaplarımda kağıt kalem kullanırım Zaruriyetten çok, bana büyük haz veriyor her zaman yazı yazmak. Yazımı izlemek, harflerimin kıvrımlarını incelemek mutlu eder beni. Bazen de konuşmamam gereken durumlarda sakinleşebilmek için içimdekileri kağıda " kalemle " dökmek ihtiyacı hissederim. Özetle, teknoloji istediği kadar ilerlesin; beni kağıt kalemimden koparamaz
Forum üyelerimiz gibi ben de sık sık yazdığınız günleri çok özledim
Denemelerinizin kağıt üstünde kalmaması gerektiğini, bilgisayar ortamına aktarmanız gerektiğini, e-kitap haline getirmeniz gerektiğini kaç kere söyledim?
O yazılara ihtiyacı olan kişileri hiç acımıyorsunuz
Bu kadar merhametsiz olmanızın sebebi nedir?
Bilgisayarlar, unutulmaması gereken bilgileri, sözleri hatırlatabilen bir alettir
Bütçenizin denk olmadığını (giderinizin fazla olduğunu) söylemekten de büyük zevk alır
Sizin kalemle yazarken hissetiğiniz duyguları, her ne hikmetse ben de bilgisayarıma yazarken hissediyorum.
Harflerinizin kıvrımlarını incelemek için kalem ile yazma zahmetine katlanmanıza gerek yok, bir kağıda yazarken kullandığınız harf, rakam, noktalama işareti gibi sembolleri çizip, taratın ve bana gönderin.
3 gün sonra
SUDEE YAZI FONTUNU size göndereyim
Hem siz mutlu olun, hem ben mutlu olayım.
İnsanlarla konuşmamam gereken durumlarda bilgisayarımla konuşmak her zaman yaptığım bir işlemdir
Teknoloji sizi kağıt ve kalemden koparamayabilir ama yeni yetişen nesli koparacaktır.
Sizde (inşallah) torunlarınıza biz bir zamanlar kalemle yazı yazardık diye hatıralarınızı anlatır, antika kalemlerinizi gösterirsiniz
Var. Hemen örnek vereyim : Ortaokul yıllarından beri ara ara günlük tutarım. İlk sayfaya yazdığım kimse okumasın vasiyetine pekiştireç olarak, çok sık ve kendi anlayacağım şekilde yazmak da mahremiyetini korumamı sağlıyor. Bunu bilgisayarla nasıl yapabilirim? Dosyaya şifre koymayı önermeyin, bana ait olmayan harflerle, hayatımı yazıp okuma bana göre değil
Sudee öğretmenim internet ortamında blog olarak isimlendirilen siteler vardır. Bu sitelerin işlevi nedir biliyor musunuz?
Yeni nesil, blogu olmayan kişiyi muhatap kabul etmiyor
Hayatınızı sadece siz okumamalısınız. Sizin hayatınızı okumaya ihtiyacı olanlar var
Şifre çağımızın olmazsa olmazıdır. Bu çağda ve gelecekte yaşamak istiyorsanız şifre kullanacaksınız. Ama çağın gerisinde kalmak istiyorum diyorsanız ona da bir şey diyemem.
Bu iddiayı ispatlayabilecek örnekler var mı acaba? ( Sizden öğrendim illa ispat istemeyi )
Size bir şey öğretebildiğime çok memnun oldum.
İddia sahibi ben değilim. Bu nedenle isbat yükümlülüğüm yok.
Bu konuda bilimsel bir araştırma yapıldığını sanmıyorum. Ancak gözlemlere ve kişisel deneye dayalı bazı bilgiler, bu iddianın doğru olmadığını göstermektedir.Bu bilgileri başka bir mesajımda paylaşacağım.
Buna en çok biz öğretmenler seviniriz herhalde Yalnız, böyle kısa bir yolu olsaydı veya bu yol gerçekten faydalı olsaydı, şuana kadar örneklerini görür; hatta özenti gereği hemen yeni iktidar değişiminde müfredatı kökten değiştirip uygulardık gibi geliyor bana ama niye olmasın
Müfredata uyum zorluğundan hiç bir öğretmenin, öğrencilerine kısa sürede okuma öğretme çalışması yaptığını sanmıyorum.
Yakın zamanda, televizyonlarda konuşmadığı için doktora götürülen okul öncesi bir çocuğun okuma bildiği haberi yapıldı.
Konuşmadan nasıl okuma öğrenilir? Ama öğrenilebiliyormuş. Çocuklarının okumayı bildiğini ailesi bile bilmiyor.
Bu yönde bir çalışma yapılmadan, bu kadar kısa sürede okuma öğrenilip öğrenilemeyeceği veya faydalı olup olmayacağı bilinemez.
Erken yaşta okuma öğrenmenin bir zararı olduğunu sanmıyorum, sadece okuma bilenler ile bilmeyenlerin aynı ortamda ders görmesi problem oluşturabilir.
Biz 8 yaşında okumayı öğrendik, yeni nesil ise 5 yaşında okumayı öğreniyor.
Yapılması düşünülen değişiklikler gerçekleştirilirse, ülkemizdeki okuma öğrenme yaşı 4 e düşecektir.
Köklü değişiklikler yapabilmek için, kuvvetli bir desteğe ihtiyaç vardır. İnsanımız köklü değişikliklere destek vermekten çekinmektedir.
Değişimin, gelişimin yavaş olmasını tercih etmektedir.
Beynin sırlarına henüz vakıf olamadık. Sene başında çizgi çalışmasını zar zor yapan miniklerimizin şuan inci gibi yazı yazdıklarını görmek mucize gibi birşey inanın. Şimdi siz sırf biraz daha çok okusunlar diye bu hazdan vazgeçmemizi mi istiyorsunuz?
Beynin hiç bir sırrı yoktur. Altı da, üstü de bir et parçasıdır. Sizin mucize olarak isimlendirdiğiniz işlevi gerçekleştiren ruhtur.
Bahsettiğiniz olay ruhun kabiliyetlerinin milyonda biri bile değildir.
Okuma temelli öğretime geçilmesini istememin sebebi daha çok okuma istememden kaynaklanmıyor.
Yazı öğretimi için harcanan zamanın daha ÖNCELİKLİ hususların öğretilmesi için harcanması gerektiğine olan inancımdan kaynaklanıyor.Siz bazı zevkleri yaşayacaksınız diye, öncelikli öğrenilmesi gereken hususların geciktirilmesini anlamlı bulmuyorum.
Öncelikli öğretilmesi gereken hususların neler olduğu tartışılabilir. Bu konuda da söyleyeceğim şeyler var.
Konu dışına çıkmamak için şimdilik bu hususları belirtmiyorum.
Umarım, sizi ikna edebilmişimdir?
Not: Sizi okumayı ve sizinle laf yarıştırmayı çok özlemişim
Açıklamalarımı dikkate aldığınızda ikna olduğum kanaati uyanıyor mu?
Mesaj yazmasam da hergün en az bir defa egitimhaneyi ziyaret ediyorum. Özleyen egitimhane ye buyurur
Çay kahve yok diyorsanız ona da bir çözüm buluruz.
Düşüncelerimin netleşmesine vesile olan açıklamalarınız ve sitemize teşrifiniz için teşekkür ederim.