Hayırlı günler dilerim.
Türk dil kurumu Deneme yazı türünü; "Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü"
şeklinde tanımlıyor.
Yazınızı bu anlamıyla değerlendirdiğim zaman kişisel görüşü iyi ifade eden, güzel bir yazı izlenimi edindim.
Duygularımı kontrol etme alışkanlığımdan olsa gerek, ifadelerinizden duygusal olarak etkilendiğimi söyleyemem.
Eğer deneme yazmaktaki amacınız insanları duygusal yönden etkileyen yazılar yazmak ise bu konuda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini DÜŞÜNÜYORUM.
Değerli öğretmenim,
Benim bildiğim kadarıyla deneme:
Bir insanın herhangi bir konuda içini dökmek, paylaşmak amaçlı kesin hükümlere varmadan samimi bir üslupla yazdığı yazılara denir.
Deneme tür ve üslup olarak pek çok türe yaklaşır. Bu yüzden de yazılması en zor olan türlerdendir. Belki de adı bu yüzden denemedir. Deneme yazarken paylaşımcı ve samimi bir üslup kullanırken sohbete, düşünmemizi ortaya koyarken fıkraya, duygularımızı ortaya koyarken eleştiriye yaklaşma riski her zaman vardır.
Bu türün en büyük ustası Montaigne kitabının önsözünde özetle şöyle demektedir:
"Eğer mümkün olsaydı karşınıza anadan doğma çıkardım. Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni anlattım. Bana hak vermenizi ya da yargılamanızı istemiyorum" buradan da anlaşıldığına göre
denemeler iddialı olmayan, ispat kaygısı taşımayan; temel anlamda insan doğallığına dayanan eserlerdir. İşte bu minvalden hareketle üstat Montaigne ile aynı fikirdeyim. Yazılarımı bir kaygı ve beklenti içerisine girerek yazmadığım için beğenilme ya da yerilmeyi beklemiyorum. Ben sadece yazmak için yazdım ve acizane bu dostlar meclisinde paylaştım. Okumak isteyen dostlar okur. Beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez. İnsanları duygusal yönden de etkilemek gibi inanın bir amacım yok. Ben sadece birkaç kuru kelam ediyorum. Bir hayır kurumu için faaliyet yürütmüyorum. Bugüne kadar insanların duygularını hedef alıp tek cümle dahi sarfetmedim. Üslubum sizi bu yöne sevketse de inanın bu böyle. Aslında mesele o kadar açık ve yalın ki; ben en az iddialı ve ispata ihtiyacı olmayan tür diye denemeleri tercih ettim. Keşke yazmak zorunda kalmasaydım da hiç yazmasaydım. Fakat yazıya mecnun olanlar iyi bilirler ki; bazı insanlar yazar, bazıları ise yazdırılırlar. Ben zaten bu söz fakirliğimle asla bir yazar hüviyetine aday olarak görmedim kendimi. Af buyurun sadece yazmaya mahkum edildim.
Bakış açınıza göre çok haklı fakat şahsıma yönelik isabetli olmayan bu eleştirinizden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. En derin saygı ve selamlarımla...