18.3.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin Esas Sayısı: 2004/83, Karar Sayısı: 2008/107 No.'lu kararı ile kariyer öğretmenlikle ilgili önemli bir karar verilmişti.
18.3.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin Esas Sayısı: 2004/83, Karar Sayısı: 2008/107 No.'lu kararı ile kariyer öğretmenlikle ilgili önemli bir karar verilmişti.
Kararın öncesinde yaşananları hatırlayacak olursak bilindiği gibi Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği 2005 yılın da yayımlanarak uygulamaya konuldu. Bu yönetmeliğin hazırlanma sürecinde bu uygulamaya ne derece ihtiyaç olduğu ve ne işe yarayacağı tartışmaları sıkça yaşandı. Öğretmenler arasında ayrım oluşturacağı hatta kast sistemine götüreceğini dile getirenler bile oldu.
Yönetmelik yayınlandıktan sonra bir defaya mahsus KBYD sınavı yapıldı. Bu sınavda 100 üzerinden 60 puan ve yukarı puan alanlar değerlendirmeye alındı. Diğer kriterlerle birlikte değerlendirme sonucunda her öğretmen kendi branşı içerisinde başarı sıralamasına tabi tutularak kontenjana göre uzman öğretmenve baş öğretmen yapıldı.
Başarı ölçütü olarak 60 puanı geçmesine rağmen bazı branşlarda bir çok öğretmen uzman öğretmen olamadı. Dolayısı ile bu uygulama öğretmenleri mağdur etti. Bu nedenle mağdur olan 15.000 öğretmen bulunmaktadır. Anayasa mahkemesi yapılan başvuru neticesinde kanundaki kota uygulamasını iptal etti.
Anayasa mahkemesinin iptal kararı 18.03.2009 tarihinde yayınlandı.
Millî Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 1'inci maddesinin; birinci fıkrasında yer alan; "Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır. Adaylık dönemini başarıyla tamamlayanlar mesleğe öğretmen olarak atanır" ibaresi Anayasa'ya aykırı bulunmamıştır. Dolayısıyla kariyer öğretmenlik süreci Anayasa Mahkemesi'nce teyit edilmiştir.
İkinci fıkrasında yer alan; "Kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim (hizmet içi eğitim, lisansüstü eğitim), etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) puanları ile sınav sonuçları esas alınır. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Değerlendirme puanının % 10'unu kıdem, % 20'sini eğitim, % 10'unu etkinlikler, % 10'unu sicil (iş başarımı) ve % 50'sini de sınav puanı oluşturur" ibaresindeki işaretli kısım iptal edilmiştir.
Üçüncü fıkrasında yer alan; "Kariyer basamaklarında yükselecekler değerlendirme puanlarına göre başarı sıralamasına alınır. Değerlendirmeye alınmak için sınav tam puanının en az % 60'ını almış olmak şartı aranır" ibaresi Anayasa'ya uygun bulunmuştur.
Dördüncü fıkrasında yer alan; "Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM'ce yapılır" ibaresi Anayasa'ya uygun bulunmuştur.
Beşinci fıkrasında yer alan; "Alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans öğrenimini tamamlamış öğretmenlerden uzman öğretmenlik, doktora öğrenimini tamamlamış olan öğretmenlerden ise başöğretmenlik için sınav şartı aranmaz. Bu durumda olan öğretmenler kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) ölçütlerine göre değerlendirilir" ibaresindeki işaretli kısım yani hizmet içi eğitim iptal edilmiştir.
Altıncı fıkrasında yer alan; "Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükseleceklerin gireceği sınav, sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi, hizmet içi eğitim veya lisans üstü eğitim nitelikleri, her bir değerlendirme ölçütüne ilişkin hususlar ve puan değerleri, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) şartları ve puan değerleri, branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, yükselmeye ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı'nın uygun görüşleri alınarak Millî Eğitim Bakanlığı'nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." Bu fıkradanın tamamı iptal edilmiştir.
Yedinci fıkrasında yer alan; "Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı % 10, uzman öğretmen oranı % 20'dir. Bakanlar Kurulu bu oranları bir katına kadar yükseltmeye yetkilidir." Bu fıkranın tamamı iptal edilmiştir ve bu iptalle oran sınırlaması olmadan başöğretmen ve uzman öğretmen olma imkanı getirilecektir. İptal gerekçesinde öngörülen kontenjanlardaki yüzdelere giren son kişilerle aynı değerlendirme puanına sahip olanların kontenjan dışında kalmaları hali hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır ifadesine yer verilmiştir.
Kanunun ikinci maddesi ile "a) Başöğretmen unvanını kazanmış olanlara % 40'ına, b) Uzman öğretmen unvanını kazanmış olanlara % 20'sine," kadar ilave ek tazminat ödenmesi yönündeki düzenleme Anayasa Mahkemesi'nce uygun bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi 5204 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin iptal edilen fıkra ve ibarelerinin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince iptal hükümlerinin, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görüldüğünden Anayasa Mahkemesi kararı 18.3.2010 tarihinde yürürlüğe girecek olduğundan bu iptal kararı ile mağdur olan öğretmenlerin mağduriyeti için önemli bir fırsat doğmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı Kariyer Basamakları Yükselmesiyle ilgili kanuni düzenleme 18.03.2010 tarihine kadar yapmak zorundadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Muammer Yaşar Özgül katıldığı eğitim şurasında Kariyer Basamaklarında Yükselmeye ilişkin çalışmadan da söz ederek, taslağı Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na gönderdiklerini bildirmişti.
Taslağı hazırlarken yargı kararlarını da dikkate aldıklarını belirten Özgül, “Bunu da en kısa sürede çıkarmayı düşünüyoruz” ifadesini kullanmıştı.
Ancak sürenin dolmasına 10 gün gibi kısa bir süre kalmasına rağmen henüz konuyla ilgili düzenlemeler sonuçlanmış ve duyurulmuş değildir. MEB bir an önce bu düzenlemeyi yapmalıdır. Bunu yaparken de öğretmenlerin bu mağduriyetlerini göz önünde bulundurması gerekir.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda yapması gereken düzenlemeyle ilgili de geç kalmaktadır. Anayasa mahkemesi iptal kararından sonra bu düzenleme yapılmaz ise durum ne olacak? Bu konuda hiç kimse ne olacağına dair yorum yapamamaktadır. Bana göre mağdur olan 15000 öğretmene yeni bir hak doğmaktadır. Bu tarihe kadar kanuni düzenleme yapılmaz ise öğretmenler 18.03.2010 tarihinden sonra MEB e başvurarak uzman öğretmen hakkını isteyebilir ve bu hak verilmez ise dava açarak hakkını verilmesini mahkeme yoluyla kazanabilir.
KAYNAK:Memur.biz