Kendimizi Güçlü Hissediyor Muyuz?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
24 Şub 2013 17:15:54
Kendimizi güçlü hissediyor muyuz?

Hayırlı günler dilerim.

Yakın zaman içinde okuduğum bir kitap bu konu üzerine düşünmeme vesile oldu.
Bu konu üzerine düşünürken, forumumuzda yazılan mesajlardan öğretmen arkadaşlarımın bazılarının kendilerini güçlü hissetmedikleri izlenimini edindim.
Bu husus ile ilgili tesbitlerimi paylaşmanın faydalı olacağına inanıyorum.

- Bazı öğretmenler öğrencilerini KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler velileri KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler okul idarecilerini KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler bakanlık yetkililerini KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler birlikte çalıştıkları öğretmenleri KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler (kendisi ile aynı şekilde düşünmeyen) forumdaşlarını KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
vs.
Bu kadar KARŞI TARAF ALGILAMASI olunca bir insanın kendini güçlü hissetmesi mümkün değildir.

Yukarıdaki cümlelere muhtelif şekilde itirazlar olacaktır. Bir dizi mesaj ile bu itirazlara cevaplarımı vermeye çalışacağım.
İlk itirazın "Bazı öğretmenler öğrencilerini KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR." cümlesine geleceğini tahmin ediyorum.

Forumunuzda yazılmış iki mesajı alıntılayarak bu itirazı değerlendirmek istiyorum.

Alıntı
Okullar OKUMAK İSTEMEYEN öğrencilerle dolu, özellikle liseler.
4 yıl bu çocuğu okulda nasıl zaptedeceğiz?
İte kaka okul bitirecek, sonra gelecek 18-19 yaşına, o saatten sonra iş mi öğrenecek usta mı olacak?
Zorunlulu eğitim 5 yıl olsun yeter, okumak isteyen yoluna devam etsin, okumak istemeyen sıraları işgal etmesin.
Eğitimin kalitesi düşmesin. Üç-beş iyi öğrenci var onlar da heba olup gidiyorlar.

Alıntı
12 yıl zorunlu eğitim ile OKUMAK İSTEMEYEN çocuklar zorla sınıflara tıkıldığında devamsızlıklar, huzursuzluklar, disiplinsizlikler artacak.
Zaten işi zor olan öğretmenler eğitim-öğretimi bitirip,kolluk gücü haline gelecek. oysa orta öğretim gerçekte hedefi olan,akademik kariyer isteyenler için olmalı.
Kimse zorlanmamalı.

"OKUMAK İSTEMEYEN öğrenci" tanımlaması çok manidardır.
İtiraf etmeliyim ki, ben hiç bir zaman okumak istemedim. Uyumak da istemiyorum, yemek yemekte istemiyorum, sabah egzersizlerinden nefret ediyorum vs.
Tüm bu isteksizliğime rağmen günde 20-50 sayfa arasında kitap okuyorum, 6-7 saat uyuyorum, günde üç öğün yemek yiyorum ve sağlığımı korumak uğruna her gün sabah egzersiz yapıyorum.

Öğrenci okumak istemeli midir? Yoksa okumak öğrenci için bir ihtiyaç mıdır?

Şöyle bir itirazın geleceğini tahmin ediyorum.
- Bir öğrencinin HAYATINI İDAME ettirebilmesi için okullarda (... sınıfından sonra) verilen bilgilere İHTİYACI YOKTUR.
Haklısınız...
Kimin neye ihtiyacı olduğuna nasıl karar vereceğiz?
Örneğin benim televizyona, telefona, eve, arabaya, bilgisayara, cekete, ayakkabıya, meyveye vs. ihtiyacım var mı?

Kişileri bir tarafa bırakalım. TOPLUMUN GELİŞİM İÇİNDE olabilmesi için nelere ihtiyaç vardır?
Toplumun bazı fertleri ASGARİNİN ALTINDA bir öğrenim görmüşse, diğer fertleri çok iyi öğrenim görmüşse toplumun SAĞLIKLI GELİŞMESİ mümkün olur mu?

Toplum fertlerinin sahip olması gereken ASGARİ BİLGİLER nelerdir?
Bir toplumda, her ferdin sahip olması gereken ASGARİ BİLGİ düzeyi toplumun gelişme düzeyine bağlı olarak değişmek zorundadır.
19. yüzyılda okuma yazma bilmek toplumun gelişme düzeyine göre ASGARİ BİLGİ olabilir.
Ama 20. yüzyılda bu bilgi seviyesi İLKOKUL ve daha sonra ORTAOKUL seviyesine yükselmiştir.
Günümüz şartlarında ülkemizde her bir ferdin (meslek okulları dahil) asgari üniversite birinci sınıf düzeyindeki tüm bilgilere sahip olması gerektiğini düşünüyorum.
Meslek okulları dahil üniversite birinci sınıfa kadar kazandırılan bilgiler için ekstra bir özelliğe veya yeteneğe ihtiyaç yoktur.
Toplumun tüm fertleri bu bilgileri edinebilecek kapasitededir ve bu bilgileri edinmesi gerekir.

Konu biraz dağılmaya başladığı için "OKUMAK İSTEMEYEN öğrenci" ifadesine geri dönerek öğretmenlerimizin zaten bildiği bir hususta HATIRLATMA yaparak konumuza devam edelim.

Soğuk demiri döverek şekil veremezsiniz.
Öncelikle demiri ısıtmanız gerekir. Demirin kalitesine bağlı olarak ısıtılması gereken derece değişir.
Yani demiri 100 derece ısıtıp döverek şekil vermeye kalkarsanız sonuç alamazsınız.
Bazı demirlere şekil verebilmek için 500 derecede ısıtmanız gerekir, bazı demirleri 700 derece, bazı demirleri 1000 derece ısıtmanız gerekir.
Sadece bir kere ısıtmanız da yeterli değildir. Şekil vermek için ateşten çıkardığınızda demir soğumaya başlar.
Soğudukça tekrar tekrar ısıtmanız gerekir.

Demiri sürekli sıcak tutabilmek için GÜÇLÜ bir enerji kaynağına ihtiyacınız vardır.

Öğretmenin şekil vermesi gereken demiri öğrencileridir. Öğrencilerinin "OKUMAYI İSTEMELERİ" için (demiri sıcak tutabilmek için) GÜÇLÜ bir enerji kaynağına ihtiyaçları vardır.

Bu enerjiye sahip olmayan öğretmen "öğrencilerini KARŞI TARAF olarak ALGILAR".

İnşallah yarın konumuza kaldığımız yerden devam edelim.

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 24 Şub 2013 17:33:03
vatandaş gerektiğinde çocuğuna saati 50tlden ders aldırabiliyorsa gerektiğinde kredi kartına dayanıp dersaneye gönderip servis ücretini ödüyorsa ve hatta okuldaki öğretmeni beğenmeyip sorgulayıp dışardaki kursları onların tekniğini öve öve bitiremiyorsa BENCE OKULA GELMESİNE,OKULA gerek yoktur

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Şub 2013 11:35:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
vatandaş gerektiğinde çocuğuna saati 50tlden ders aldırabiliyorsa gerektiğinde kredi kartına dayanıp dersaneye gönderip servis ücretini ödüyorsa ve hatta okuldaki öğretmeni beğenmeyip sorgulayıp dışardaki kursları onların tekniğini öve öve bitiremiyorsa BENCE OKULA GELMESİNE,OKULA gerek yoktur
Hayırlı günler dilerim.

- Bazı öğretmenler zengin insanları KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
- Bazı öğretmenler medyayı/sosyal medyayı KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.

inşallah zaman içinde bu karşı algılamaları örneklendirmeye devam edeceğim.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Şub 2013 16:37:54
Hayırlı günler dilerim.

Gençlik yıllarımda foruma yazdığım her mesajdaki düşüncelere itirazlar olurdu.
İtirazları değerlendirir, düşüncelerimdeki EKSİKLİKLERİN farkına varırdım.
Düşüncelerimi daha iyi savunabilmek için araştırmalar yapar, örnekler üretirdim.
Bu çalışmaların GELİŞİMİME büyük katkısı olmuştur.
GELİŞİMİME katkı sağlayan herkese teşekkür ederim.
Son  zamanlarda, düşüncelerime pek itiraz eden olmuyor.
Sanıyorum çoğunluk düşüncelerime HAK VERİYOR ve YANIMDAKİ yerini alıyor. Bana KARŞI olarak ALGILADIĞIM TARAF azalıyor.
Bu durum gelişimimi sekteye uğrattı.

ALGILAMA hususunda bir hata yaptığımı sanıyorum.
Konuya yazdığım ilk mesajımda
- Bazı öğretmenler (kendisi ile aynı şekilde düşünmeyen) forumdaşlarını KARŞI TARAF olarak ALGILIYOR.
ifadesini kullanmıştım.

Benimle aynı şekilde düşünmeyen kişilerden şikayetçi olmam gerekirken, düşüncelerime itiraz edenlerin azalmasından şikayet ediyorum.

KARŞI TARAF kimdir? Düşüncelerime itiraz ederek gelişimime destek verenler mi? Yoksa itiraz etmemek suretiyle gelişimimi sekteye uğratan, düşüncelerimi paylaşan kişiler midir?

Çevrimdışı calmustical64

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.671
  • 37.235
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.671
  • 37.235
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Şub 2013 16:46:59
Hangi Konuda..?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 Şub 2013 17:00:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hangi Konuda..?
Hayırlı günler dilerim.

Hayatınızda YÖNETTİĞİNİZİ düşündüğünüz/inandığınız her konuda.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 Şub 2013 17:02:41
Hayırlı günler dilerim.

Kendini güçlü hissetmeyen insanlarda görülen özellikler :

- BİLİNÇLİ bir niyet sahibi değildir. (Ne için yaşadığı konusunda NET bir düşüncesi yoktur.)
- İlişkilerinin temelinde, 'Kim daha güçlü?', 'Kim kimden korkmalı?' anlayışı yatar.
- Kişisel bütünlüğü yoktur. (Kişisel bütünlük: Algıladığı gerçek ile sorumluluk içinde tutarlı biçimde düşünmek, söylemek ve yapmaktır.)
- İçinde bulunduğu ortama "kimi kendi yararım için kullanabilirim," düşüncesiyle bakar.
- Gönül vermiş olduğu bir amacı yoktur.
- Başkalarının kendisi için tanımladığı hayatı yaşar. 
- Bulunduğu konumdan/ortamdan memnun değildir, yaşanan olumsuzluklardan her zaman başkalarını sorumlu tutar.
- Sigara vb. sağlıksız alışkanlıkları vardır.
- Sorumluluk menzilini minumum bir alan olarak görür. Objektif sorumluluk alanındaki sorumluluklarını yerine getirmez/getiremez. Enerjisini ve zamanını yapabileceği şeylere değil, şikayet etmeye yönlendirir.
- Düşüncelerini ya hiç ifade etmez, ya da başkalarından alıntı yaparak açıklar. Düşüncelerini kendi cümleleriyle açıklamaz, düşüncelerini savunmaz / savunamaz / savunma gereği duymaz.

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 06 Mar 2013 23:51:08
Bana olmasa da herhangi birine haksızlık yapan her kişi benim için karşı taraftır. Haksızlığa uğramış her insan da BEN'dir. Bana yapılmış gibi algılarım, susmamın daha faydalı olduğunu söyleyenleri de Karşı Taraf ilan ederim.

Mesafemi koyarım, diyerek o insanları yedek listeme almayı,iyi kişi olmak adına dilsiz şeytan olmayı da sevmem. Birisine tepkimi açık açık dile getirmem gerektiğini düşünürüm. Necip Fazıl'ın dediği gibi :
"Dostlarım malum!Düşmanımı tanımak istiyorum.Ben senin düşmanınım diyecek kadar namus aptalı kim var?  Onu bulmak ayaklarına kapanmak istiyorum."

Ben de başkalarının karşı tarafıyım elbette. Karşı taraftan değil karşı taraftan olduğunu saklayanlardan korkarım, tıpkı pirincin içindeki beyaz taşlar gibi ansızın dişimizi kırabilirler çünkü. Benim için karşı taraf değildir korkunç olan,o güzeldir, vardır, ordadır bilirim...

Çevrimdışı olympus

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 703
  • 1.417
  • 703
  • 1.417
# 06 Mar 2013 23:52:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bana olmasa da herhangi birine haksızlık yapan her kişi benim için karşı taraftır. Haksızlığa uğramış her insan da BEN'dir. Bana yapılmış gibi algılarım, susmamın daha faydalı olduğunu söyleyenleri de Karşı Taraf ilan ederim.

Mesafemi koyarım, diyerek o insanları yedek listeme almayı,iyi kişi olmak adına dilsiz şeytan olmayı da sevmem. Birisine tepkimi açık açık dile getirmem gerektiğini düşünürüm. Necip Fazıl'ın dediği gibi :
"Dostlarım malum!Düşmanımı tanımak istiyorum.Ben senin düşmanınım diyecek kadar namus aptalı kim var?  Onu bulmak ayaklarına kapanmak istiyorum."

Ben de başkalarının karşı tarafıyım elbette. Karşı taraftan değil karşı taraftan olduğunu saklayanlardan korkarım, tıpkı pirincin içindeki beyaz taşlar gibi ansızın dişimizi kırabilirler çünkü. Benim için karşı taraf değildir korkunç olan,o güzeldir, vardır, ordadır bilirim...


çok uzun ya
gücüm yok bu yazıyı okumaya

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 07 Mar 2013 11:13:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
çok uzun ya
gücüm yok bu yazıyı okumaya
Hayırlı günler dilerim.


Haklısınız... okumak için zahmet etmeyin.
Okumak ve yazmak için gücü olanların YÖNETME gücü de vardır. Siz keyfinize bakın :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 07 Mar 2013 11:29:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bana olmasa da herhangi birine haksızlık yapan her kişi benim için karşı taraftır. Haksızlığa uğramış her insan da BEN'dir. Bana yapılmış gibi algılarım, susmamın daha faydalı olduğunu söyleyenleri de Karşı Taraf ilan ederim.
Hayırlı günler dilerim.

Bir durumun "haksızlık" olduğunu tespit etmede kullandığınız ölçü birimi nedir?
Örneğin, öğrencilerin tek tip  giyme ZORUNLULUĞU olması bir haksızlık mıdır? Yoksa FARKLI giyinme HAKLARI var mıdır?
veya
Kişilerin sigara/içki gibi sağlıksızlık alışkanlıkları olması bir hak mıdır? Kişilerin sağlıksız alışkanlıklarının engellenmesi haksızlık mıdır?
Bu tür durumlarda KARŞI TARAF kimdir/neresidir?

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 07 Mar 2013 11:36:03
Hiç bir güç zekanın karşısında duramaz. O halde ne kadar kendimizi güçlü, bilgili de hissetsek "Önce MÜTEVAZİLİK" derim ben. O her kapıyı açar. Hem kendisine ulaşılmasını sağlar ve hem de kendisi ulaşır herkese.

Çevrimdışı egitimce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 409
  • 1.429
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 1.429
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Mar 2013 13:19:06
Her Zaman... Bir de Yorulmasam...

Çevrimdışı pelinBAS05

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.680
  • 3.563
  • 1.680
  • 3.563
# 22 Mar 2013 21:22:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.

Kendini güçlü hissetmeyen insanlarda görülen özellikler :

- BİLİNÇLİ bir niyet sahibi değildir. (Ne için yaşadığı konusunda NET bir düşüncesi yoktur.)
- İlişkilerinin temelinde, 'Kim daha güçlü?', 'Kim kimden korkmalı?' anlayışı yatar.
- Kişisel bütünlüğü yoktur. (Kişisel bütünlük: Algıladığı gerçek ile sorumluluk içinde tutarlı biçimde düşünmek, söylemek ve yapmaktır.)
- İçinde bulunduğu ortama "kimi kendi yararım için kullanabilirim," düşüncesiyle bakar.
- Gönül vermiş olduğu bir amacı yoktur.
- Başkalarının kendisi için tanımladığı hayatı yaşar. 
- Bulunduğu konumdan/ortamdan memnun değildir, yaşanan olumsuzluklardan her zaman başkalarını sorumlu tutar.
- Sigara vb. sağlıksız alışkanlıkları vardır.
- Sorumluluk menzilini minumum bir alan olarak görür. Objektif sorumluluk alanındaki sorumluluklarını yerine getirmez/getiremez. Enerjisini ve zamanını yapabileceği şeylere değil, şikayet etmeye yönlendirir.
- Düşüncelerini ya hiç ifade etmez, ya da başkalarından alıntı yaparak açıklar. Düşüncelerini kendi cümleleriyle açıklamaz, düşüncelerini savunmaz / savunamaz / savunma gereği duymaz.
hocam bilgiler için çok teşekkürler . kendimi zaten güçlü hissediyordum ,bu bilgilere göre gerçekten güçlüymüşüm Elhamdülillah.insan verimli olduğu sürece güçlüdür güçlü olduğu sürece verimlidir

Çevrimdışı sonata32

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 602
  • 472
  • 602
  • 472
# 22 Mar 2013 22:03:01
mesleğimiz çok yorucu maalesef

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK