Aslı hanım, kütüphanenin okuma disiplini kazandırdığı konusuna kesinlikle katılıyorum. Üniversite yıllarımda aralıksız kitap okumamı süreli yayınlara borçluyum. Ama artık sadece kitaplardan oluşan bir oda hayalim nedeniyle sadece satın almaya odaklıyım. Bu durum disiplini kaybettirse de hayaller işte.
Canım ülkemdeki kitap okuma durumu üzerine yapılmış bir anektod. Maalesef ülkemizde eğitim seviyesi de bu durumu değiştirmiyor. Türkiye'de yüksek öğrenim görenlerin oranı 1965'e göre 14 kat arttı. Ama Yüksek Öğrenim mezunlarının kitap okuma oranı 1965'in de altında kaldı. Japonya'da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa'da 7. Türkiye'de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor. (Eklediğim karikatür bile iyimsermiş meğer.) Daha ne istatistikler var ama insanın okudukça inanası gelmiyor. Kitap okumanın doldurduğu içsel boşluğu ve sağladığı ruhsal tatmini yaşamayanlar için üzülmekten başka birşey gelmiyor elimden.
(Alıntıdır)
Kitap okuma; hava gibi, su gibi, yemek gibi günlük hayatımızın bir parçası olmadıkça kültürel gelişmemizi tamamlamamız ve bilgi çağını yakalamamız mümkün değildir. Ekonomik kalkınmanın temel yatırımı eğitim ise kitaplar da eğitimin temel aracıdır. Okumayı öğrenenlere neyi, nerede, nasıl okuyacakları gösterilmez, okunacak yeterli malzeme ve rahat ortamlar sağlanmazsa, kazanılan okuma becerileri yok olur. Bir ömür boyu sürecek öğrenme kesilirse iyi öğrenmiş olmak neye yarar. Okunacak bir şeyin yoksa iyi okuma bilmenin ve yüksek yerlerden diploma almanın ne faydası vardır. Unutmamalıyız ki okulda öğrendiklerimizi, yeni bilgilerle beslemezsek bir süre sonra başlangıca döneriz.
Kitap okumak beyini ve bedeni genç tutar. Hayatları boyunca devamlı kitap okuyup bulmaca çözenler, 75-80 yaşlarına gelseler de en karmaşık zihinsel faaliyetleri yapabilirler. Mesela dünyaca ünlü tıp profesörü Gazi Yaşargil 79 yaşında olmasına rağmen en karmaşık beyin ameliyatlarını başarı ile yapabilmektedir. Bunun sırrını soranlara ise Bol bol kitap okurum ve bulmaca çözerim demiştir.
Bu bölümde bazı istatistikler vererek, olayı rakamlarla vurgulamak istiyorum; Milli Eğitim Bakanlığının gençler arasında yaptığı araştırmaya göre; son bir ay içinde kitap okuma oranları şöyledir: % 61 hiç kitap okumamıştır, % 13.4 bir kitap okumuştur. Kültür Bakalığınca yapılan istatistiklere göre ise;
***
Bir yılda basılan kitapların çeşidi ülkelere göre şöyledir:
ABD 85.121
Japonya 42.217
İngiltere 64.761
Almanya 64.761
Türkiye 6.151
***
Gazete okuyanların nüfusa oranları şöyledir:
Japonya % 62
Almanya % 48
Türkiye % 5
***
Türkiye;deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslaması ise şöyledir:
Kütüphane sayısı 1412
Kahvehane sayısı 570.000
Buna göre: 49.500 kişiye bir kütüphane düşereken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir.
***
Gallup firmasının yaptığı bir araştırmaya göre bazı ülkelerdeki kitap okuyanların nüfusa ornları şöyledir:
Japonya % 14
ABD % 12
Almanya % 11
İngiltere % 11
Türkiye % 0,01