Kızımı Yalandan Nasıl Vazgeçirebilirim

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
02 Haz 2007 11:27:53
10 yaşındaki kızım bugün  basketbol kursuna gidiyorum diye evden çıktı. 1 saat sonra arkadaşlarından biri geldi ve "Beste evde mi?" diye sordu.Kursta olduğunu söylediğimde "Ben spor salonundan geliyorum. Bugün kurs yokmuş." dedi. 10yaşında olmasına rağmen babası gözyaşlarına dayanamayıp telefon almıştı ona. Hemen aradım. Birşey dememe fırsat vermeden "Hemen geliyorum anneciğim." dedi. Kursta olmadığını bildiğimi anlamıştı. Ağlamaya başladı, özür diledi, çok utandığını söyledi. Bir daha olmayacağını tekrar edip durdu.
Bu arada babası il dışında. Pazar günü dönecek. "Babama  gelince söyleme." diye yalvarmaya başladı.
Bu kızımın ilk yalanı değildi. Ama en tehlikelisiydi. Yalanlara şu anda samimi olduğu arkadaşıyla yakınlaştıktan sonra başladı.  Onun gibi giyinmeye çalışıyor, onun yaptıklarını yapmaya çalışıyor, onun gibi özgür olmak istiyor.
Esnaf çocuğu olduğu için iş yerlerinin kapılarında büyüyor çocuk. Sürekli sokakta olmasına imreniyor benim kızım da. Babasıyla karar verip onunla arkadaşlık yapmamasını söyledik. Ama bu konuda iradeli davranamadık. Bizim yasaklarımızı önemsememesine göz yumduk üzülmesin diye.
Arkadaşlar, onca çocuğa ulaşıyorken kendi çocuğuma ulaşamamak kahrediyor beni. Henüz 10 yaşında. Yalan söyleyerek evden çıkıyor.  O arkadaşından uzaklaştırmak için okulunu değiştirmeyi bile düşünüyorum.Çünkü yanlışlara ve yalanlara onunla başladı.
 Ne yapmalıyım.?   Deneyimleri olan arkadaşlar varsa yardımcı olursa sevinirim.  Saygılar.
                                                                           benusa
                                                                 

Çevrimdışı nazire

  • Yeni Üye
  • 3
  • 1
  • 3
  • 1
# 02 Haz 2007 11:52:50
Arkadaş önemli tabi. Yeni arkadaşlar bulmasına yardımcı olabilirsiniz. Onunla ne kadar vakit geçirdiğinizi bilmiyorum ama birlikte paylaşabileceğiniz aktivitelere katılın ve onunla daha yakın iletişim kurarak onu arkadaşından uzaklaştırabilirsiniz sanırım (Direk sert tepki koymak yerine). Daha sonra yalanın yanlış bir davranış olduğu konusunda konuşabilirsiniz.Benim de 3 çocuğum var ama henüz küçükler. Umarım bu tür sorunlarla karşılaşmam. Bu arada 10 yaşındaki çocuk için telefon çok erken diye düşünüyorum. Prensiplerinizde daha kararlı ve tutarlı olmanızı tavsiye ediyorum. Kolay gelsin.

Çevrimdışı konakyanlı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 891
  • 354
  • 891
  • 354
# 02 Haz 2007 12:52:28
    Benusa öğretmenim inanın siz ebeveynliğinizi yapmaya çalışıyorsunuz,tüm iyi niyetinizle.

   Ama yavrunuzu kısıtlarsanız, sizinle paylaşamadığı için, hem  arkadaşını kendisine  daha yakın görecek, hem de yalanlarını arttırarak sürdürecek.

  Ne derler hocam.Malını hırsıza teslim edeceksin.
  Yanlış anlamayın.Siz zaten tepkilisiniz ve ailevi meselenize karışmam doğru olmaz.

  Yalnız, sorun olarak masaya yatırdığınız için, fikir beyan etme cüretini gösteriyorum, haddim olmayarak.

  Kızınızın devamlı o arkadaşı hakkında sizinle konuşmasına izin verin.Sinirden boğacak gibi olsanızda sabredin.Çünkü evladınızın sizi gün geçtikçe düşman gibi görmesini ve size olan saygısını yitirmesini önlersiniz.

   Herşeyini paylaştıkça,arkadaşına değil size yakınlaşacaktır. Ve her attığı adımı bilirsiniz. Arkadaşı ile ilgili en ufak bir dialoğunu bile size anlatır olur.

  Alacağınız önlemleri kesinlikle kıznıza belli etmeyin.Hissetmesin.
  Arkadaşıyla birlikte olabileceği zamanlarda bir mahne yaratın.Ya bir alışveriş merkezine, ya bir sinemaya, ya bada onun hoşlandığı bir etkinliğe götürün onu.

  Yaptıklarını arkadaşıyla paylaştıkça,arkadaşı onu yükselerde görmeye başlayacak ve kızınızdan uzaklaşacak.

  Hocam sadece kızınıza sabır gösterin ve onu sevin,okşayın,dertleşin.

  Hiç olmazsa yapacaklarından haberiniz olur.
  Yalan da konuşmaz size karşı.

  Saygılar hocam.

 

Çevrimdışı Delicanlı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 346
  • 88
  • 346
  • 88
# 02 Haz 2007 14:25:29
Aşağıda bu konu hakkında bazı yöntem ve teknikler var. Umarım size bir fikir verir.

Çocuklar neden yalan söyler önce buna bakalım:

Sevgi ve şefkat eksikliği
İlgi eksikliği
Değersizlik ve onaylanma gereksinimi
Aileden taktir görememe ve yetersiz ödüllendirilme
Aşırı takdir ve aşırı ödüllendirilme
Aşırı cezalandırıcı tutuma maruz kalma
Kıyaslamacı tutuma maruz kalma
Küçümseyici ve aşağılayıcı tutuma maruz kalma
Korku ve kaygılar

  'Aileler çocuklarına karşı baskıcı, aşırı disiplinli, cezalandırıcı tutumlardan kaçınarak, çocuklarının eksik yönlerinden ziyade olumlu yönlerini de ön plana çıkararak ve çocuklarını korkutan, kaygılandıran durumlar konusunda daha bilinçli davranarak çocuklarını yalan söyleme davranışından uzak tutabilirler.

Çocukları yalan söyleyen ailelerin bu davranışı nedeniyle çocuklarını cezalandırmaları sergileyebilineçek en hatalı tutum olur. Böyle davranan bir aile çocuğunu daha çok yalana ve yeni davranış bozukluklarına iter. Bunun yerine, aile çocuğun neden yalan söylediğini araştırmalı ve bu sebepleri çocukla birlikte ortadan kaldırmaya çalışmalıdır. Bazı durumlarda sorun çok ilerlemiş, bu nedenle çözümsüzmüş gibi görünebilir. Böyle bir durumda aile bir psikologdan yardım almaktan çekinmemelidir. Bir uzman yardımıyla bu davranışın altında yatan etmenler tespit edilerek ortada kaldırılmalı ve çocuğa daha sağlıklı davranışlar kazandırılmalıdır.


Bazı yöntemler de uygulanabilir:

Sık sık ne yaptıkları ya da ne gördükleri çocuklara anlattırılmalı, çeşitli bahanelerle davranışlarının nedenleri ve hataları sorulmalıdır. Artık yalan söylemedikleri saptanınca, yeniden eğitimde doğruyu söylemenin gerekliliği üzerinde durulmalıdır. Aşırı duygusal (hiperemotive) çocuğun kaygı ve çekingenlik yüzünden yalan söylemesi nedeniyle ona güven verilmeli, öfke ve kınama tepkilerinden kaçınılmalıdır.

Genelde yalan bir hata gibi görülür ve suçluluk duygusu itirafla son bulur. Çocuğun itiraf etmesine yardımcı olmalıdır.Ancak çocuğu kendisi ve çevresiyle barıştırmazsa,itirafı değeri yoktur.

Yalan söyleyen çocuk bu mücadeleyi anlamlı, onun iyiliği için böyle davranıldığını bilmelidir. Burada bir güç gösterisi değil, yardım söz konusu olmalı ve ona güven vermelidir.


Kısaca,yalancılık olayı çevresel ilişkilerle birlikte ele alınmalıdır. Önce çocukta yalancılığın gelişmesini kolaylaştıran nedenlerin bulunması gerekir. Sonra da aile çevresiyle işbirliği yapılır, çocuğa doğruluğun yararları, getireceği haz ve avantajlar elle tutulur biçimde öğretilmelidir.'

Son olarak:
Unutmayalım ki çocuklar çoğu zaman çevreyi model alırlar. Anne babalar ve diğer çevredeki bireylerin ona iyi bir model olması gerekmektedir. Aile ve arkadaş grubu bu noktada etkilidir. Ayrıca T.v programlarınında bunda önemli bir yeri vardır.

Ayrıca aile çocuğa eve gelen  telefonlarda evde yokuz gibi yalanlarla yalanı aşılamamalıdır!!!

Yalanı alternatif ve cazip hale getiren ne varsa ondan uzaklaşılmalıdır.

Olayların olabilecek veya olmuş sonuçları üzerin de çocukla beraber tartışarak (olumlu yöntemde) doğru yönteme varılmalıdır.


Bu konuya göstermiş olduğunuz duyarlılık ve hassasiyetin sizi başarıya götüreceğine ve çiçek gibi bir çocuk yetiştireceğinize inanarak saygılar sunuyorum...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 02 Haz 2007 18:48:31
benusa ÖĞRETMENİM

Bekar biri olarak bu konuda bir şeyler yazmak bana düşmez, fakat GÖZLEMCİ sıfatımla bir şeyler yazmaya çalışacağım.

1. Babasıyla karar verip onunla arkadaşlık yapmamasını söyledik.

Bugün anneniz babanızla birlikte  karar verip sizin bir arkadaşınızla görüşmemenizi isteler ne hissedersiniz?
Tepkiniz ne olur?

Beste hanım size diyor ki:

- Ben bir YETİŞKİNİM. Kiminle arkadaşlık edeceğime kendim karar veririm. Hatta kiminle evleneceğime  bile karar
verebilirim.

Yukarıdaki cümleyi okuyunca hemen itiraz edeceğinizi ve Beste'in henüz 10 yaşında olduğunu hatırlatmak isteyeceğinizi
biliyorum.

Yanlış hesaplamıyorsam 45 yaşındayım. Evde iki tane sorumluluğum var.

1. Eve alınacak kitapları belirlemek ve almak.
2. Evdeki bilgisayarın kullanılma saatlerini düzenlemek ve kullanmak.

Bunun dışındaki tüm işlemler evin diğer fertleri tarafından yapılır.
Ben yemek yapmasını bilmem, elektrik süpürgesinin, çamaşır makinasının nasıl çalıştırıldığını bilmem,
evdeki eşyalar nerelere konulur bilmem,  giyecek/yiyecek alışveriş nasıl yapılır, pazarlık nasıl yapılır bilmem,
insanlarla nasıl sohbet edilir bilmem v.s.

Çünkü anneme göre ben henüz bir YETİŞKİN değilim, bir çocuğum.

Az kalsın unutuyordum, bir yıl öncesine kadar televizyon kumandasının sorumluluğu da bendeydi.
Bir  e-posta arkadaşımın uyarısıyla bu sorumluluğumdan da feragat ettim.

Kitap ve bilgisayar konusundaki sorumluluklarımı da birilerine devredebilsem bu dünya da benden rahat yaşayacak kimse
olmayacak herhalde.

Sizin evde çamaşırı, bulaşığı sizin yıkadığınızı tahmin ediyorum. Ev temizliği de sizin üzerinizdedir.
Günlük alış veriş, Beste hanımın ödevlerine yardımcı olmak vs. yine sizin sorumluluğunuzdadır.
Televizyon kumandasının sorumluluğu da büyük bir ihtimalle eşinizdedir.
Bu durumda Beste hanıma yapacak tek şey kalıyor kimlerle arkadaşlık edeceğine karar vermek.

Sizde biliyorsunuz ki bir iki yıl içinde Beste hanım biyolojik olarak evliliğe hazır hale gelecektir.
Evliliğe biyolojik olarak hazır olan bir kişinin, evlilik için gerekli tüm bilgilere sahip olması gerekmez mi?

- Benim kızım üniversiteyi okuyacak. Evlenmesi için daha en azından bir 15 yıl var.

Bu sözler 15 yıl kızınızın hizmetine devam edeceksiniz anlamına mı geliyor.

Peki 15 yıl sonra kızınıza ne öğretebileceğinizi sanıyorsunuz?

5 yıl sonra kızınız artık sizden hiç bir şey öğrenmeyecektir.

Elinizde kızınıza bir şeyler öğretmek için 5 yılınız var.
Kızınıza öğretmeniz gereken şeylerin bir listesini yapın bakalım, 5 yılda bunları öğretmeyi başarabileceğinize
inanabilecek misiniz?

Gününmüzde aile fertlerinin yaptığı hatayı siz de yapıyorsunuz.
Çocuklarınıza sorumluluk vermiyorsunuz.

Beste hanım bulaşık, çamaşır yıkamaya, alış veriş yapmaya v.s. başladığı zaman
arkadaş seçmek için zamanı olmayacaktır,yalan söylemeye gerek duymayacaktır.
Çünkü artık bir YETİŞKİN olduğunu kabul ettirmiştir.

Ve YETİŞKİN bir insan başkalarının arkadaşları hakkındaki düşüncelerine değer verir.


2. Çocuklarının zaralı sitelere girmesini istemeyen velilerin çeşitli  önlemler aldığını biliyorum.
Bu önlemler programlarla zararlı sitelere girişi engellemek veya bilgisayar kullanma saatlerini sınırlamak
gibi önlemlerdir.

Hiç bir veli çocuğuna ziyaret etmesi için web site tavsiyesi yapmayı tercih etmiyor.

Çocucuğunuzun zararlı sitelere girmesini istemiyorsanız yapmanız gereken bu siteleri yasaklamak değil
ona ziyaret edebileceği bol miktarda site önermektir. Çok miktarda ziyaret edelebilecek site bulan bir çocuk
zararlı sitelere yönlenmek için zaman bulamaz.

Benzer şekilde çocuğunuzun  belli biri ile arkadaşlık etmesini istemiyorsanız.
Onu arkadaşlık edebileceği  yüz kişi ile tanıştırmanız gerekir.
Bunların içinden anlaşabileceği bir veya bir kaç arkadaş bulabilir.

- Ben yüz tane arkadaşı nereden bulayım?

Hiç kimse size anne baba olmanın kolay olduğunu söylemedi. Öyle değil mi? :)


3. Ankara da belediye tarafından -Gençlik Merkezleri- adı altında,
gençlerin çeşitli faaliyetlerde bulunabilecekleri  yerler açılmaktadır.
Bu merkezlerdeki imkanlardan yararlanmak ücretsizdir.
Her bir merkezde 20 civarında faaliyet yapmak imkanı vardır.
Örneğin: satranç, voleybol, basketbol, bilgisayar, yabancı dil, müzik aletleri vs. kursları.
Gençlerimiz bir faaliyetten çabucak bıkabilmektedir.
Yaptığı faaliyetten sıkılan genç başka bir faaliyete  iştirak edebilmektedir.
Bulunduğunuz ortamda bu tür toplu faaliyetlerin yapılması için girişimde bulunmanız faydalı olacaktır.

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 02 Haz 2007 20:07:23
Çok güzel anlatmışsınız Turgutkuzan öğretmenim. Bakış açınıza hayran kaldım. Okuduğumda sizi bir bayan olarak algıladım önce ama isminize bakınca kafam karıştı.
Kadın olsaydınız çok farklı bir eğitim aldığınızı düşünecektim, çünkü Türk kadını anaçlığını ve duygusallığını elden bırakmaz kolay kolay. Çocuğuna onu sonsuza kadar koruması gereken bir hazine gibi bakar. Onun her işini yaptıkça da ona iyi bir anne olduğunu düşünür, manevi tatmin duyar. Çocuğunu kendi halinde bırakan 3,5 anne ise hemen yargılanır ve sorumsuzlukla suçlanır. Sonunda ise işin içinden çıkamazlar ve 'Ben ne günah işledim de bu çocuk böyle oldu?' derler.
Siz çok güzel yaklaşmışsınız olaya,anahtar kelime SORUMLULUK VERMEK. 2 yaşındaki bir çocuk kendi yemek yemek istediğinde üstü başı kirlenmesin diye anneler izin vermiyor. Sonra da çocuk yemek yemiyor, anne onun peşinden kaşıkla kovalıyor.
Kendi üstünü giymeye çalışan çocuğa anne koşuyor'Dur olmadı çocuğum, gel de ben yapayım' diyor. Okula kendisi gidebilecek çocuğu hala anne sınıfına kadar götürüyor.
Ben 2. sınıfta kendim kalkar , istediğimi giyer ve kahvaltıda istediğimi yer , okula kendim giderdim. Annem bana karışmazdı. Ara sıra eğer çok uygunsuz giyinmişsem fikrini söylerdi. Yaptığım tüm hataların bedelini kendim ödemişimdir, bu yüzden de olgunlaşabildim. Aileme bu konuda minnettarım.
Tabiki yalan söylediğim de oldu, ama yalanın sonuçlarıyla kendim yüzleşince ve kimse bana merhamet göstermeyince bundan çok çabuk vazgeçtim.

Çevrimdışı sule75

  • Uzman Üye
  • *****
  • 442
  • 239
  • 442
  • 239
# 02 Haz 2007 20:24:14
EVET KERA ÖĞRETMENİM MALESEFKİ ÇOCUKLARIMIZA SORUMLULUK ÖĞRETİLİRKEN HEP YANLIŞ ANLAŞILIYOZ.BENİM 5 YAŞINDA OĞLUM VAR VE BU KONUDA BAYA YANLIZ KALDIM.HATTA VE HATTA ANNE OLAMAMAKLA SUÇLANDIM.ÇÜNKÜ BEN SORUMLULUK DUYGUSUNUN GELİŞMESİNİ İSTİYORDUM.YEMEK YEMEDİ ARKASINDAN KOŞULDU İSTEMEMEME RAĞMEN YAPTIM BENDE
ÇÜNKÜ ÖLE ALIŞTI.TUVALET EĞİTİMİNDE KEZA ÖLE.MALESEFKİ BÜYÜKLERİMİZ KENDİ ÇOCUKLARINA (BİZE)VEREMEDİKLERİ İLGİ VE SEVGİYİ TORUNLARINA VERDİ.ÇOCUK YETİŞTİRMEYİ SADECE OYUNDAN VE ONUN İSTEKLERİNDEN MEVCUT OLDUĞUNU ANLADI.
HALBUKİ BEN KİŞİYE SORUMLULUK DUYGUSUNUN BU YAŞINDA BİLE VERİLECEĞİ DÜŞÜNCESİNDEYİM.
BU GÜN İTİBARI İLE ONUNDA EV İŞLERİNDE YAPABİLECEĞİ BİRŞEYLER OLDUĞUNU BİLİYORUM.VE YAPTIRIYORUM.BEN TEMİZLİK YAPARKEN ODA TOZ ALIYO ÖRNEĞİN.HA GÜZEL ALIYO MU.HİÇ DEİL.BEN DAHA SONRA ONUN FARKETMEDİĞİ Bİ AN TEKRAR ALIYORUM TOZU.AMA OĞLUM BİR İŞ BAŞARMANIN SEVİNCİYLE HEM MUTLU OLUYOR HEMDE BANA YARDIM ETMİŞ OLUYOR.BÖYLE BÖYLE ÖRNEKLERİ ÇOĞALTABİLİRİM.ŞİMDİ BAKIYORUMDA BANA VE BABANNESİNE DAVRANIŞI ÇOK FARKLI.BEN SORUMLULUK VEREN TARAFIM.BABANNE İSE OYUN OYNAMA TARAFI.

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 02 Haz 2007 20:25:18
 bence gerekli telkinlerde bulunursanız sorun yavaş yavaş hallolur zamanla..

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 02 Haz 2007 20:42:58
En önemlisi çocuklara karşı hakikatten kararlı olmak. Ben çocuğuma bir kere hayır dediysem o ne yaparsa yapsın asla yumuşamadım. Ona gerekçelerimi anlayabileceği bir dille anlatmaya çalıştım. Eğer açık bir kapı bırakmak istediysem 'Belki' dedim,ve duruma göre bu evet veya hayır oldu. Oğlumun biri 3 yaşında .Yemeğini kendi yiyor. Her yemekten sonra beni büyük bir temizlik beklese de onun her geçen günde daha dikkatli yediğini görüyorum. Ama anneanne veya babaanneler bu durumları bozuyorlar. Olsun, çocuğun şımartılmaya da ara sıra gereksinimi olacaktır. Ama ölçüyü elden kaçırmamak lazım!

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 03 Haz 2007 02:58:12
, Delicanlı, turgutkuzan, kera, sule75, erdem28 öğretmenlerim. Hepinize  duyarlılığınızdan ve ilginizden ötürü çok teşekkür ediyoRUM.   Bugün kızımla beraber en sevdiği şeyi yapmaya çıktım. Alışveriş. Sonra bir lokantaya gittik. Hem sohbet ettik hem yemek yedik beraber. Sohbetimiz öyle uzun sürdü ki; ben onun , o benim davranışlarımı masaya yatırdı. İnanın bugün kızımla ilgili  VE  çocuk yetiştirmeye dair çok şey öğrendim ondan.   Beraberce  yapabileceğimiz herşeyi yaptıktan sonra o yorulduğu için hemen uyudu. Bende eğitimhaneye girdim.
İlk yaptığım şey konuyla ilgili düşüncelerinizi okumak oldu. Tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum. Okuduklarım ve kızımla konuştuklarım o kadar çok örtüştü ki...İnanılmaz şaşırdım VE KIZIMIN BÜYÜDÜĞÜNÜ FARKETTİM....Eşimle çocuk yetiştirme konusunda pek uzlaşamadık. Çünkü ben çocukken yaşadığım bir olayın hala etkisindeyim. O kötü deneyim çocuğumu yetiştirmem konusunda engelleyici   bir anne olmama neden oluyor. Eşimse benim  gibi düşünmüyor bu konuda. Arkadaşlar ben  Samsun'luyum. Suç oranının çok yüksek olduğu bir şehir malesef. 6-7 yaşlarındayken çingeneler tarafından kaçırıldım. İki adam tarafından belirsiz bir yere götürülürken  benim onlarln yakını olmadığımı anlayan cesur bir kadın tarafından kurtarıldım. Hepiniz biliyorsunuz . Birkaç yıl önceydi. Smsun'da bir çocuk kaçırıldı ve hala bulunamadı. Çocuk eşimin arkadaşının çocuğuydu. Kayıp başka bir kız çocuğu mezarlıkta ölü olarak bulundu.Çok korkunç şeyler bunlar. Eşimin ısrarıyla okula yalnız gönderiyorum am a aklım hep kızımda.
Neyse yine çok uzun yazdım. Aslında kızımın şikayetlerini ve yalana teşvik eden nedenlerini yazacaktım onun ağzından.
" Bütün dizileri ezberledim anne."
"Sokakta oynamak istiyorum." (apatmanda oturduğumuz için hareket imkanı kısıtlı.)
"İzin vermeyeceğini biliyorum."
"Ben arkadaşlarımı seviyorum"
"Seninle daha çok zaman geçirmek istiyorum."
"Ama yaptığım şeyden de utanıyorum"
"Beni anlamanı istiyorum."
"Çocuk olmak istiyorum."
       O kadar güzel ifade etti ki kendisini. Bugün yaptığı yanlışın tek sorumlusu bendim. Bu nu o da biliyordu ve beni kırmamak için kelimeleri seçerek konuşmasına da özen gösterdi eleştirirken.
     En çok dokunan ise BÜTÜN DİZİLERİ EZBERLEDİM. diye söze başlamasıydı. Aynı dizinin tekrarlarını defalarca izliyordu çünkü. Sevdiği için izlediğini düşünmüştüm hep.
 Sonra aklıma başka anılar geldi. Geçen yıl 5. sınıf okutuyordum. Besteyi de yanımda götürdüm bir gün. O günkü konumuz ÇOCUK HAKLARIydı. Çocuklara   "Şu anda sizlere hak olarak verilmesini istediğiniz şeyleri maddeler halinde yazın." demiştim. Hiç biri kalem kıpırdatamamıştı. Ama bu etkinliğe katılan Beste kağıdını doldurmuştu maddelerle...
*Yüksek sesle müzik dinleme  hakkı,
*Evde ip atlayabilme hakkı,
*Evde top oynayabilme hakkı,
*EVDE....EVDE.....EVDE.....
Aslında o zaman anlayabilmeliydim onu.
EVDEN BAŞKA DÜNYASI YOKTU ÇOCUĞUMUN...
Bundan sonra yasaklar koyarken sizleri de onu da dikkate alacağım. Hepinize tekrar tekrar  teşekkür ediyorum. Saygılar.
                                                    benusa

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 03 Haz 2007 03:08:47
Konakyanlı Öğretmenim tekrar bakınca yazılanlara sizin adınızı yazmamış olduğumu farkettim. Çok üzüldüm. Özür diliyorum.  Düşünceleriniz ve önerileriniz için DE çok teşekkür ediyorum. Hepiniz sağolun.

Çevrimdışı öğretmenim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 198
  • 159
  • 198
  • 159
# 04 Haz 2007 13:33:39
Benusa öğretmenim benimde bir tavsiyem olacak. Daha evli bile değilim ama annemin yaptıklarına bakarak, onun benim üzerimdeki etkisine bakarak birşeyler paylaşmak istedim.
 İlk önce Beste'nin arkadaşıyla iyi ilişkiler kurun.Onu eve çağırın Beste'yle vakit geçirmesini sağlayın.Onlara arkadaşıymış gibi davranın.Örneğin onların sohbetlerine katılın.Sonra Beste ile yalnız kaldığınızda "ne şanslısınız ikinizde iyi arkadaşsınız.iyi arkadaşlar birbirlerinin yanlışlarını düzeltir."gibi cümleler kullanın.Zamanla değişen Beste değil arkadaşı olacaktır.Öaktırmadan tüyolar verin kızınıza.
 Bilmem faydalı olurmu ama annem hep bu tekniği kullanır.Arkadaşlarımı tanır.Sonra onlarınevdiğim sevmediğim yönlerini öğrenir.Sonra yorumunu yapar.Bi zaman sonra işler onun istediği gibi olur.
  Anne baba olmak çok zor gerçekten inşallah probleminizi aşarsınız öğretmenim.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 05 Haz 2007 00:14:43
Çok teşekkür ederim öğretmenim. İnanın konuyla ilgili yazılan her satırı dikkate alıyorum kızımla ilişkilerimde. ilginiz için ve deneyimlerinizi paylaştığınız için sağolun. Saygılar.           

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK